anılar

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan phoenix
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 18
  • Görüntüleme Görüntüleme 3K

phoenix

Üye
Katılım
10 Eyl 2008
Mesajlar
35
Tepkime puanı
0
Yaş
31
Siteyi ziyaret et
Ad Soyad
mustafa oymak
Meslek
öğrenci
İlgi Alanı
Balıklar
herkese selamlar ben kuşçu anılarını baya severim herkes başından geçen bir kaç olay varsa bu konuda yazarsa güzel bişey olur diye düşünüyorum
 
hiç kimsenin anısı yok mu neden se bu forumda açtığım konular hiç cevaplanmıyo bu foruma her girip bakıyorum ama mesaj yazmıyorum diye mi hiç kimsenin kuş tutma kuş kaçırma kuşu sattıktan sonra geri geldi gibi anıları yok mu burda güzel bi ortam oluşturalım
 
Merhaba madem oyle ben anlatayim birtane (:

Bundan 8 yil once felan daha yasimiz 15-16 ..ben ve bir baska arkadasim tam guvercin hastasiydik ama bir okadarda firildaktik.tanidigimiz 5-6 kusculara her hafta giderdik..gider kendimizi acindiridik hani talebeyiz paramiz felan yokya :haha: adamlar bizlere bedava kus verirdi , ama derlerdiki bu kusu kimseye vermeyin.Biz ozamanlar kusun oyununda felan degiliz sirf guzelligine bakardik.Adam kus verirdi giderdik baska bir kuscuya verirdik , oda bize kiyak gecip baska bir kus verirdi..hosumuza gitmediginde , alir o kusu baska bir kuscuya goturur 'abi al hediyelik kus derdik' cunku boyle yaptigimizda cok samimi oluyorduk kuscularla :haha: , ondan alir ona goturur ondan alir diger kuscuya goturur sonunda elimize guzel bir kus gectiginde kendi kumesimize sokardik :heyo:

Ama olay burda bitmiyor , gider kuscularin agizlarini yoklardik ..diger kuscular hakkinda neler dusunduklerini sorardik.Bazen iyi bazen kotu laf ederlerdi.Bizde gider diger kusculara anlatirdik 'abi bak seni cok seviyoruz sana guveniyoruz bizden duymamis olma ama su kuscu senin hakkinda soyle boyle dedi' derdik ve boylece bizle daha bir samimi olurlardi.Herkes bir mudded sonra bizleri tanirdi o yasimiza ragmen , cunku cok firildaktik ..herkese haber ulastirir herkese kus gotururduk tabi bizde bu olaylardan faydalanarak kumesimize guzel kuslar gotururduk :heyo:

Diyorum ya ozaman daha cocuguz , biz isin oyununda ucusunda degiliz..

Birgun bir kuscunun yanina gittik , onun 3 sokak ilerisinde bir baska kuscu var..simdi konusuyoruz felan adamlar bizle samimi ya , adam bir kus gosterdi 'bak ben bunu 3 sokak ileride oturan kuscudan cektim onun kusu ama kesinlikle geri vermem , sizde sakin gidip soylemeyin ha aman ha' gibisinden seyler soylemeye basladi.Bizde 'yok amcacigim ne gidip soyleyelim bizde zaten sevmiyoruz onu' felan derdik :p
Ordan cikar hemen diger kuscunun yanina gider 'amca o adam senin kusunu indirmis geride vermem diyor' :haha:

Orda adam oyle bir laf soylediki burada soylemem mumkun degil , simdi bu abimiz benim 3 sokak arkamda oturuyoir.
1,5 ay once kacan kusum oraya gitmisti bende kapisina dayanmistim sagolsun hemen geri verdi vede birtane hediyleik kus verdi.Nasil olsa hemserimiz , kendisi hacada gitmis temiz bir abimizdir ama orda o lafi soylediginde biz oyle bir sok olmustuk ki :haha: hala bazen konusur guleriz.
 
Sinirlemenize gerk yok ; Sevgili kardeşim siz bir konu açmışsınız , isteyen Fikrini sunar , baskı yaparak olmaz böyle, bazen cavap verilmeyede bilir. .. . Burada kızmanızı gerektirecek bir durum yok.
Bu tarz konular sıradan geliyor belki insanlara,, ilgilerini çekmiyor belki . İsterseniz Siz bir anınızı paylaşarak başlayın , bakalım katılım olacakmı . .... selamlar. ŞEREF : : (:
 
Bide guvercinlerle ilgili en guzel anilarimdan biriside..

Ben daha kusculugu felan bilmiyorum , takla guvercinin varligini dahi bilmiyorum.Izine gittik Turkiyeye geri Hollandaya geldigimizde arakadasim bahsetti 'soyle bir kus var boyle kus var takla atiyorlar felan' benim ilgimi cekti birisinden 1 cift hediye kus aldim.
Benim oturdugum mahallede bir kuscu daha varmis , arkadasim tanistirdi.Abimiz benim arkadasa soz vermis birkactane kus verecekmis , ama arkadasimizin babasi kus bakmasina izin vermiyordu.
Gittik tekrar adama arkadasim durumu anlatti ama dedi benim bu arkadasim beslemek istiyor zaten 2 tane guvercini var istersen arkadasima verebilirsin dedi.Abimizle tanistik geldi kumesime felan bakti dedi 'tamam kasama gel sana vereyim birkactane'.Saat 4 civari kuslari ucuruyor , arkadasim diyor 'su beyazlari goruyonmu o onun en iyi en guzel kuslari en cok uzun ucan kuslariymis o beyazlar onlari sana asla vermez ama sen git istedi belli olmaz ' dedi.

Aksam 7 de abimizin kapisina dayandim , dedi bana hangi kuslari istiyorsun..dedim abi o beyazlar cok hosuma gitti' dedi tamam yarin tekrar gel ben sana o beyazlari vereyim.Ben oyle bir seviniyorumki , arkadasimda inanamadi nasil verir en iyi kuslarini diye.
Aradan 1 hafta felan gecti , abimiz bana geldi ..dedi 'istiyorsan daha cok kus vereyim' dedim isterim tabi..tamam birazdan gel ozaman ben kutulara koyar buraya getiririz.
Allah razi olsun 20 civari kusu vardi hepsini bana bedavaya vermisti , kendisi birakiyordu kusculugu ve hepsini bana vermisti bende boylece birsuru guvercin elde etmistim.

Simdi bakiyorum , bu devirde baba ogluna bile bu iyiligi zor yapar en azindan satmayi felan dusunurler bir iki kurus para kazanmayi dusunuler bedavaya verecegine..e tabi buda gayet , ama bu abimiz hepsini bana bedavaya vermisti.
Allah razi olsun cok sevinmistim o zamanlar.Ve bende boylece kusculuga bir adim daha tamis olmustum.

Hersey gonlunuzce olsun.
 
Bundan 3 sene önce üniversiteye başlarken kuşlarımı bırakmak zorunda kalmıştım.Bu arada Ankara Veteriner Fakültesinde okuyorum. Kuşlarım taklacıydı Ankara kuşları. Bir tan boz dişim vardı ince uzun çok temiz bir kuştu çok da iyi oynuyodu.Hatta hayatımda beslediğim en iyi kuştu. Çok uzun gidiyodu ve burgu yapıyodu fışkırırken.Neyse kuşları arkadaşımın birine verdim hepsini. Arkadaşım boz dişiyi bildiği için kanatlarını makaslamış. Hayvan ilk yemlemede çatıya kalkmış zor zoruna kanatları makaslı.Sonra ordan kalkıp bizim eve kadar gelmişti.İki kümesin arası hemen hemen 7 km var. Ben o kuşun geri gelip kümesin kapısında durduğunu görünce çok duygulanmıştım ve böyle bi kuşu bıraknak zorunda olduğum için çok üzülmüştüm ve hala aklaıma geldikçe üzülürüm...
 
herkese teşekkürler şerafettin abi ne bileyim benim açtığım bazı konularda öle oluyoda kusura bakmayın
 
kuşculuğa ilk başladığımda, karabas karakuyruk bı kelebek yakalamıştım erkek 10 gun sonra salmıştım aradan zaman geçtikce kümeste dişi bi kelebekle eş oldular onlara cok guvenıyodum hep 2sını ucuruyodum hıc kaçmıyolardı..aradab 3 4 ay geçti bir gun yıne ikisini uçurmuştum gozukmucek kadar havalandılar,arkadan kuşcunun biri kuş ucurdu dişisi oraya kapanınca erkeğide peşinden gitti akşama kadar bekledim neyse havada gördum tekini kuş oynattım geldi dişi olan kelebek geldi,sonra erkeğini bekledim karanlık olana kadar gelmedi,anladım ki yakalanmış umidi kestim aradan 1ay 10 gungibi bir süre sonra,sokakta arkadaşlarla muhabbet ederken baktım bi kuş ucuyo hemen koştum catıya kuşları saldımm baktım geldı benim erkek kelebekmiş,okadar sevındım ki gelınce cok mutlu olmustum veındıgı gıbı dırek kumese gırdı kendi folluguna dişisini aramaya neyse elime aldım baktım kanatlarını çekmişler,kanatları gelınce salıp dırek gelmiş bana..o kuşu hıc unutmam bu en guzel anımdır benim..

saygılarımla
 
phoenix' Alıntı:
hiç kimsenin anısı yok mu neden se bu forumda açtığım konular hiç cevaplanmıyo bu foruma her girip bakıyorum ama mesaj yazmıyorum diye mi hiç kimsenin kuş tutma kuş kaçırma kuşu sattıktan sonra geri geldi gibi anıları yok mu burda güzel bi ortam oluşturalım


selamlar tabi az bekliyeceksin herkes anında yazamaz pc başındamı iştemi ?
 
Kuşcuların ve avcıların hikayesi birmez ; Bitane de ben anlatayım Yıl 1999 falan Kırıkkale de çalışıyorum çarşıda merkeze Kızılkanat iş hanı var orda sevdiğim bir abimin akvaryum ve kuş malzemeleri satan bir yeri var .Orada oturur sohbet ederiz, fırsat oldukça bu abi köylerden kuş toplar İstanbula toplu kuş yollardı. Hatta reklamını da yapayım Sahil Akvaryum abimizin adıda Ertuğrul Bozkurt Allah selamat versin ,
Neyse konuya döneyim ben ona çıkmalarımı götürürüm üç tane beş tane para istemem oda iyi kuş denk gelirse bana verir telefon eder yada gidince der bukuş iyigibi götür bak der . ..Yine böyle bir kümes kuş almış köyün birinden , ŞARABİ bir erkek, ayakları kısa, sıska bir kuş, birde tüye girmişki , Ağustos ayı kuş iğrenç bir görüntüye sahip ..
Bu kuşu götür dedi , abi dedim kuş ç ok çirkin, olsun dedi ben izledim al git dedi. Kuşu aldım gittim bir heves kapalı yerde saldım, takla atıp atmadığına , perdahına falan bakacam kendimce . Kuşta tık yok kapalı yerde karga gibi uşuyor ne bir ayak sallama nede tek bir takla . Aman dedim boş kuş bu, saldım kümese öylesine, kuş girdi çıktı içeri bir iki hiç ilgienmedim, derken diğer kuşlarla uğraşırken ayağını yerden bir kesti ALLAHIM BUNE ? kalbim duracak , kuş kaçacak diye yerde çırpınıyorum , indirmek için paso kuş parlak veriyorum kuşta akılı kuş , sürekli basmaya çalışıyor yere,, neyse 45 dakka sonra kuş yere düştü artık inmedi yani düştü hiç boş yok dolo dolu sefer one sert dalış, nasıl bir tırmanış, nasıl intizamlı bir tırmanış, nasıl seribir fışkırış, one biçim taklalar, seferini bitirince şakülü şaşıyor hayvanın, doğrultuğu yöne basıp gidiyor, kayboluyor sonra toplayıp dönüp ölesiye birda birda geliyor, gözü kara .. yani kuş için de kuş anlayacağınız.
BENCEĞİZ BU KUŞU daha sonralarıda uçurdum kuş yere hiç inmiyor iflahI kesilince düşüyor adeta bir gün Ağustos sıcağın da uçurdum yine, şeytan dürttü, kaşıntım tuttu, o sıcakta kuş çılgın gibi oynadı bana mısın demedi ve yine yere düştü, pili tamamen bitince, ağzı açık kalbi duracak kıç üsstü oturup kendine gelmeye çalışıyor.
Ben akıllı kuşu gölgeye çektim , kanat altlarıı yıkadım,, azda su içsin diye kafasını suya soktum.
Kuş suyu bir çekti ölesiye suyu içti, kenara durdu, kanatlarını açtı , çokkısa rüre sonra yeşil jel kıvamında dışkıladı, tepinerek öldüü ..
Yani ben elimle o kuşu ÇATLATTIM!!!..
Çok zaman geçti aklıma geldikçe hala da yanarım okuşa ....
Henüz bukadar yıl sonra dahi , böylesini ne kendi kapımda gördüm, nede dost kapısında .. .. selamlar.ŞEREF
 
şeref' Alıntı:
Kuşcuların ve avcıların hikayesi birmez ; Bitane de ben anlatayım Yıl 1999 falan Kırıkkale de çalışıyorum çarşıda merkeze Kızılkanat iş hanı var orda sevdiğim bir abimin akvaryum ve kuş malzemeleri satan bir yeri var .Orada oturur sohbet ederiz, fırsat oldukça bu abi köylerden kuş toplar İstanbula toplu kuş yollardı. Hatta reklamını da yapayım Sahil Akvaryum abimizin adıda Ertuğrul Bozkurt Allah selamat versin ,
Neyse konuya döneyim ben ona çıkmalarımı götürürüm üç tane beş tane para istemem oda iyi kuş denk gelirse bana verir telefon eder yada gidince der bukuş iyigibi götür bak der . ..Yine böyle bir kümes kuş almış köyün birinden , ŞARABİ bir erkek, ayakları kısa, sıska bir kuş, birde tüye girmişki , Ağustos ayı kuş iğrenç bir görüntüye sahip ..
Bu kuşu götür dedi , abi dedim kuş ç ok çirkin, olsun dedi ben izledim al git dedi. Kuşu aldım gittim bir heves kapalı yerde saldım, takla atıp atmadığına , perdahına falan bakacam kendimce . Kuşta tık yok kapalı yerde karga gibi uşuyor ne bir ayak sallama nede tek bir takla . Aman dedim boş kuş bu, saldım kümese öylesine, kuş girdi çıktı içeri bir iki hiç ilgienmedim, derken diğer kuşlarla uğraşırken ayağını yerden bir kesti ALLAHIM BUNE ? kalbim duracak , kuş kaçacak diye yerde çırpınıyorum , indirmek için paso kuş parlak veriyorum kuşta akılı kuş , sürekli basmaya çalışıyor yere,, neyse 45 dakka sonra kuş yere düştü artık inmedi yani düştü hiç boş yok dolo dolu sefer one sert dalış, nasıl bir tırmanış, nasıl intizamlı bir tırmanış, nasıl seribir fışkırış, one biçim taklalar, seferini bitirince şakülü şaşıyor hayvanın, doğrultuğu yöne basıp gidiyor, kayboluyor sonra toplayıp dönüp ölesiye birda birda geliyor, gözü kara .. yani kuş için de kuş anlayacağınız.
BENCEĞİZ BU KUŞU daha sonralarıda uçurdum kuş yere hiç inmiyor iflahI kesilince düşüyor adeta bir gün Ağustos sıcağın da uçurdum yine, şeytan dürttü, kaşıntım tuttu, o sıcakta kuş çılgın gibi oynadı bana mısın demedi ve yine yere düştü, pili tamamen bitince, ağzı açık kalbi duracak kıç üsstü oturup kendine gelmeye çalışıyor.
Ben akıllı kuşu gölgeye çektim , kanat altlarıı yıkadım,, azda su içsin diye kafasını suya soktum.
Kuş suyu bir çekti ölesiye suyu içti, kenara durdu, kanatlarını açtı , çokkısa rüre sonra yeşil jel kıvamında dışkıladı, tepinerek öldüü ..
Yani ben elimle o kuşu ÇATLATTIM!!!..
Çok zaman geçti aklıma geldikçe hala da yanarım okuşa ....
Henüz bukadar yıl sonra dahi , böylesini ne kendi kapımda gördüm, nede dost kapısında .. .. selamlar.ŞEREF


selamlar ben hemen hemen cok iletide sana beğen diğimden teşekür ediyorum ama böyle bir hataya nedenir. sırf egonu yani göz zevkimi ve dürtülerimi tatmin edicem diye canım kuşu harcamışsın :=(
 
Aynen öyle oldu sırf eşşek nefsim yüzünden o kuşcağuzı heba ettim.. Bazen insan ilk aklına geleni yapmamalı . DURUP BİR DÜŞÜNMELİ Kİ SONRA KAHROLMASINN ..
 
Bir keresinde Urfalı bir abimiz memleketinden kuş getirmiş.Merak ettim gittim bir kuş vardı.Antep kuşu dedi takılı kanatlar açık kahverengi vücudun geri kalanı mordu.Güzel kuştular ve takımdılar.O abimizin küçük bir terrieri vardı.Bir gün öğle vakti kuşlar leğende köpek fırladı ve leğene girdi.O harika kuşları sakat bıraktı.Abide daha uçurmamıştı hiç.Kanat tüylerini kesti ve kuşları tavuk gibi beslemişti.Şimdi ise kuşlar 2 takım yavru aldı.
 
herkese yazdıkları anılar için teşekkürler şerafettin abi kuşunun sonuna üzüldüm doğrusu
 
selamlar o zaman orta okula gidiyorum geçekonduda babamın halasının oğluyla besliyoruz tabi ben havada sevdiğimden kuşu tren istasyonunu her kullandığımızda sarapçı dayı dediğimiz bir zatın kuşlarını seyrediyorum dayı diyoruz rahmetlinin toprağı bol olsun dedem yaşımdaydı her tren istasyonunu kullandığımda onun kuşunu seyrediyorum bir gün kaç para istediğini sordum satılık değil dedi tabi ben haftada bir soruyorum paraya ihtiyaçı oldugunda hemen alıcam üşenmeden bir gün yanlış hatırlamıyorsan bu günün parasıyla 50 tl gibi bir para olacak tabi ben kuşu aldım kuşun ortadaki dört kuyrugu 3 cm kadar kesik akrabaya getirdim kuş süper felan ben anlatıyorum eline aldı kuş sümsük sen ne anlarsın dedim kızdım gel dedi mustafaya gösterelim tabi mustafa abide baktı kuş sümsük bu kusun gözü bile kızarmaya yaklaşmış gider sahibine oynamazda dediler ben tabi sinir küpü catlıyacağım kuşu aylarca seyretmişim makina onlar diyorya biz anlarız fıtık olmamak elde değil bantladım kümese soktum ertesi gün babamın hala oğluyla kuş uçururken bak salıyorum şimdi diyerek bantını çözdüm tabi kuş kalktı 2 katlı yere kondu karga gibi tabi makaraya sarmaya başlıyor beni bu nedenle bak kuş nasıl kondu oynarmı sence bukuş hepten kahroldum hepsini aradan kısa bir zaman geçtiğinde çatıdan kaldırdım bizim kuşlarla harman yapıyor tabi harmanla kalmadı bizimkilerle beraber bir kapama dama catır catır yarıyor her yeri kenan kuş çıkar at aman gitmesin eli ayağa dolanmalar felan tabi ben zevkten dört köşe kuş oynadığından değil beni yalancı cıkarmadıgından gitsin dedim alırız kolay ya adam vermez böyle kuşu böyle bolça geyik tabi ben gittim dedim bizim avanak ortak salmış dayı alabilirmiyim tamam indiğinde veririm alıp getirdiğimde anlatırsın artık mustafa abiyede yaşımız küçük ama aklımız var edasıyla konuşmalar anlamıyorsak elde anlayamıyacak kadarda havada avanak değiliz seyreder alırız siz devam edin bu kafada edası ve kasıntıyla ben eve döndüm o gün.
 
selam bende 7 veya 8 yaşlarında cocukkene yaptımız olaylardan bahsedeyim.çatılara cıkardık yabani güvercin yani ankara tabiri ile (yabik) yakalardık.sonra beğenmediklerimizi kuyruklarını kopartıp bırakırdık yada ayaklarına kocaman bir torba bağlar öyle bırakırdık kuş uçar çatıya konardı.tam dinleneceği zaman rüzgardan falan torba hareketlenirdi yabani ürkerek uçmaya başlardı.tabi uçar iken torbayıda yanında gördüğü zaman tuhaf hareketler yapar deli gibi uçmaya devam ederdi.tabiki sonları ne olur hiç bir zaman örenemedik.birde renkleri hosumuza giden yabanilerin bazı yerlerinden tüy koparır ayaklarına uhu ile yapıstırmaya urasır sonrada kuşcu kuşcu gezerek satmaya çalışırdık.işte ne olacak cocukluk aklı.saygılarla.
 
bir tanede ben anlatayım.

orta bire gittigim zamanlar. kuş beslemiyoruz ama çevremizde çok kuş besleyen oldugu için az çok cinslerini tanıyoruz ve hep içimizde besleme hevesi var. okulla evin arasında biraz mesafe fazla oldugu için tek çekilmez bu yol diyip aynı sınıfta oldugumuz 2 sokak üstümde oturan arkadaşımla buluşur onunla konuşa konuşa okula giderdik. birgün ben bunu çagırmaya gidiyordum yaklaşık 100 metre ilerde de birşey havadan yere dogru iniyor havada hafiften rüzgarlı. ben bunu siyah poşet sandım. sonra arkadaşın evide köşe başında onu çagırdım bekle üzerimi giyinip geliyorum dedi ben şöyle bayıra dogru tekrar baktım yavaş yavaş ilerliyor kenara dogru rüzgardan kaynaklanıyordur dedim yine rüzgar poşeti yuvarlıyor filan işte neyse içime bir kurt düştü gidip bakayım dedim. yaklaştıkça nesne belirmeye başladı. biraz daha yaklaştıkça poşet degilde kuş oldugunu gördüm. tabii oyundan kalkamayan kuş filan bilmiyoruz o sıralar. şimdi hayvan köşede duruyor fakat ben kalkar diye çok aşırı temkinli yaklaşıyorum hayvana sonra yakaladım bunu arap mardindi. kuş yerden kalkmadı ya ben de seviniyorum kuşu yerde elimle yakaladım filan diye :) direkt orta okul ceketimin icine soktum gidiyorum eve... arkadaşı filan unutmuşum aşagı dogru inerken birde baktım tepeside var. öyle meraklıyız ki tepeli kuşlarada ben sevincten geberiyorum. eve götürdüm odada bir saldım tavana yapıştı kuş 6 tane takla attı inmeden hemen tüm kanatlarını çektim. her iki kanadında 2 adet bıraktım :) sonra okulda arkadaşa kuştan bahsettim oda biz onu uçuramayız onu verelim yerine 5 baska alalım dedi ve biz aynı sınıftaki müjdat diye arkadaşla görüştük. o da kuş besliyordu göreyim kuşu vereyim dedi biz kuşu gösterdik 5 baska verecekti ve hala verecek :) anlayacagınız avcumuzu yaladık onun kümesinde ki en asil duruşlu kuş olmuştu. boyu posu filan çok iyiydi. şimdiki aklım olsa ahh ahh
 
CumaLi' Alıntı:
bir tanede ben anlatayım.

orta bire gittigim zamanlar. kuş beslemiyoruz ama çevremizde çok kuş besleyen oldugu için az çok cinslerini tanıyoruz ve hep içimizde besleme hevesi var. okulla evin arasında biraz mesafe fazla oldugu için tek çekilmez bu yol diyip aynı sınıfta oldugumuz 2 sokak üstümde oturan arkadaşımla buluşur onunla konuşa konuşa okula giderdik. birgün ben bunu çagırmaya gidiyordum yaklaşık 100 metre ilerde de birşey havadan yere dogru iniyor havada hafiften rüzgarlı. ben bunu siyah poşet sandım. sonra arkadaşın evide köşe başında onu çagırdım bekle üzerimi giyinip geliyorum dedi ben şöyle bayıra dogru tekrar baktım yavaş yavaş ilerliyor kenara dogru rüzgardan kaynaklanıyordur dedim yine rüzgar poşeti yuvarlıyor filan işte neyse içime bir kurt düştü gidip bakayım dedim. yaklaştıkça nesne belirmeye başladı. biraz daha yaklaştıkça poşet degilde kuş oldugunu gördüm. tabii oyundan kalkamayan kuş filan bilmiyoruz o sıralar. şimdi hayvan köşede duruyor fakat ben kalkar diye çok aşırı temkinli yaklaşıyorum hayvana sonra yakaladım bunu arap mardindi. kuş yerden kalkmadı ya ben de seviniyorum kuşu yerde elimle yakaladım filan diye :) direkt orta okul ceketimin icine soktum gidiyorum eve... arkadaşı filan unutmuşum aşagı dogru inerken birde baktım tepeside var. öyle meraklıyız ki tepeli kuşlarada ben sevincten geberiyorum. eve götürdüm odada bir saldım tavana yapıştı kuş 6 tane takla attı inmeden hemen tüm kanatlarını çektim. her iki kanadında 2 adet bıraktım :) sonra okulda arkadaşa kuştan bahsettim oda biz onu uçuramayız onu verelim yerine 5 baska alalım dedi ve biz aynı sınıftaki müjdat diye arkadaşla görüştük. o da kuş besliyordu göreyim kuşu vereyim dedi biz kuşu gösterdik 5 baska verecekti ve hala verecek :) anlayacagınız avcumuzu yaladık onun kümesinde ki en asil duruşlu kuş olmuştu. boyu posu filan çok iyiydi. şimdiki aklım olsa ahh ahh
kadeş senin üzülüm yaa ona iyi bi eş bulup alsaydın yavrularında keşke
 
123_123' Alıntı:
kadeş senin üzülüm yaa ona iyi bi eş bulup alsaydın yavrularında keşke

çocukluk işte. zaten baskalara karşıda zaafımız oldugundan böyle yapalım dedik ama kısmet olmadı. her işte bir hayır vardır, saglık olsun.
 
Geri
Üst