Asrın Buluşu ( uçan Cep telefonu )

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan leeyukeen
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 10
  • Görüntüleme Görüntüleme 4K

leeyukeen

Üye
Katılım
7 Nis 2008
Mesajlar
313
Tepkime puanı
0
Yaş
40
www.harbimuzik.com
Ad Soyad
YaŞaR ÇeLiK
Meslek
TaSaRıMCı
İlgi Alanı
Kediler
Türk mucitler cep telefonuna kanat taktı !

288zcy1.jpg

Cep telefonunu ABD'liler buldu, Finlandiyalılar geliştirdi, Japonlar küçülttü. En sonunda Türkler.

Martin Cooper 1973 yılında cep telefonunu buldu. Amerikalılar onun buluşunu daha da geliştirdi. Finlandiyalılar ultra özellikler kattı. Japonlar küçülttükçe küçülttü. Mucid Türkler ise Bartın'da bu asrın buluşunu uçurdu!

Bartın Cezaevi'nin bahçesinde, sırtlarına cep telefonu ve bataryası yapıştırılmış iki güvercin bulundu. Dışarıdan uçarak cezaevinin bahçesine konan güvercinlerin sırtlarındaki cep telefonu ve batarya sökülerek alındı.

Dün, Bartın Cezaevi’nde kule nöbetçilerinin dikkatini, dışarıdan uçarak cezaevinin bahçesine konan 2 güvercin çekti. Güvercinlerin sırtlarındaki cisimleri gören nöbetçiler, cezaevi yönetimini uyardı. Bahçeye inen güvercinler yakalandığında birinin sırtına koli bantı ile yapıştırılmış SİM kartlı bir cep telefonu, diğerinin sırtına da yine aynı şekilde yapıştırılmış batarya görüldü.

Jandarma, batarya ve cep telefonunu güvercinlerin sırtından sökerek aldı. Güvercinlere cezaevi karakolunda bakılırken, Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili olarak soruşturma başlattı.
 
selam değerli dostlarım ..şu insanların yaptıklarına bir bakınız..zavallı kuşlarımızı nelere alet ediyorlar ..kınıyorum
 
Cep telefonunu ABD'liler buldu, Finlandiyalılar geliştirdi, Japonlar küçülttü. En sonunda Türkler ucurdu :)) hangi toplumun bu kadar kafası çalısıyor :):):):) NE MUTLU TÜRKÜM DİYE NE
 
Bizim aklımız çok ama ne yazıkki hilekarlık, hırsızlık, düzembazlıktan başka bir b... a çalışmıyor.. Ne mutlu türküm diyene Atatürk zamanındaymış ...ben buna katılmıyorum...
 
lütfen konu açarken gerekli aramaları önce yapın yanılmıyorsam konu zaten mevcut idi sitemizde.
 
benden önce kim davrandı ben sabah gazetede okudum hemen paylastım ?
 
Bangocu-Berat' Alıntı:
Dışarıdan uçarak cezaevinin bahçesine konan güvercinlerin sırtlarındaki cep telefonu ve batarya sökülerek alındı. Önceki gün, Bartın Cezaevi’nde kule nöbetçilerinin dikkatini, dışarıdan uçarak cezaevinin bahçesine konan 2 güvercin çekti. Güvercinlerin sırtlarındaki cisimleri gören nöbetçiler, cezaevi yönetimini uyardı. Bahçeye inen güvercinler yakalandığında birinin sırtına koli bantı ile yapıştırılmış SİM kartlı bir cep telefonu, diğerinin sırtına da yine aynı şekilde yapıştırılmış batarya görüldü. Jandarma, batarya ve cep telefonunu güvercinlerin sırtından sökerek aldı. Güvercinlere cezaevi karakolunda bakılırken, Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili olarak soruşturma başlattı.


konular birleştirildi buradan devam edebilirsiniz.
 
POSTA GÜVERCİNLERİ ; '' UYUŞTURUCU * KURYESİ OLARAK KULLANILMIYOR MU ?
 
[email protected]' Alıntı:
POSTA GÜVERCİNLERİ ; '' UYUŞTURUCU * KURYESİ OLARAK KULLANILMIYOR MU ?

meksikada posta güvercicine 250 gram kokoin baglıyorlar kusa bu agırlık faza geliyor önceki tasıdıgı agırlıklardan daha fazla olunca kus duvarı asamıyor carparak düşüyor. sonra görevliler görüp araştırmaya başlıyorlar posta kuşları ile içeriden dısarıya durmadan mal cep telefono kesici aletlerin sokulduğu tespit ediliyor. :D

2010 yılında gezinirken okuduğum diğer haberdede çinliler 3. dünya savaşına yaptıkalr ıhazırlıklarda 10 bin posta güvercini egitmeye basladıklarını bu posta guvercınlerinin her biri 250 gram agırlıkla ortalama 60-70 km hızla ucabildiklerini basına yaymışlardı.bununla beraber 1. dünya savasında amerikaların yapmış oldugu haberlesmeyi 3. dünya savasında gerceklestirerek radyo ve diğer haberlesme aglarıyla yapılan yayınların desifre olmasını göze alamadıkalrından dolayı böyle bir uygulama yapmaktadırlar.
 
Guzelim hayvanlara yazık bazı insanların gozu kendisinden başka hiç bir sey görmüyor.yazık acıyorum onlara
 
arkadaşlar bunların hepsi hikayedir kuş muş olayı yönetimdekiler yol vermese orda zaten kuş uçmaz kimse kimseden akıllı deyildir.ordaki müdürlerde gardiyanlarda (görevli personel) akıl hastanesindeki kontenjandan toplama saf yada salak ordusu deyildir.birileri belli zamanlar menfaati olduğu sürece yol verir menfaat kesildimide bu tür olaylar yakalanır duyulur.burda kullanılan güvercin gözüksede asıl taşıyan ve taşıtan arka planda kalan yarasalar ve sırtlanlardır.ama onlar gece gibi karanlıktır dönem denem beyaz sayfa açılması adıyla günah keçisi lazım olmadıkça pek deşifre edilmezler.işin aslıda zaten çok merak edip yakalamak isteseler kuşu takibe alıp kime gittiğinide bulurlar.hatta uyanıklık yapıp numarayı alıp dinlemeyede alırlar.daha geniş yakalamada yaparlar.yani kuşu yakalayıpta işler daha fazla dallanıp budaklanmasın diye adama resmenmen iyilik etmezler.bu kuşu yakalayıp sırtındakini almak olayı ört bas etmektir suçluya ödüldür suçluya yardımdır..bunuda şu yüzden yaparlar gün gelir gene bi ortak paydada buluşacaklarını bilirler.kuş yakalanır içeri giricek şey o an için kesilir.aslında pazarlık kızıştırmadır bunun adı.bak mamayı azaltırsanız böyle yolu keseriz diye aba altından sopa göstermektir menfaati yükselmektir burdaki maksat.birilerini doyurursanız gene yol verilir.yönetimdekiler bakın risk arttı denetlemeler çoğaldı artık işler eskisi gibi deyil iyice zorlaştı artık beni büyük rizikoya sokuyosun falan diye kozlarını daha büyük oynayabilir hale gelir bu şekilde.bunlar kendilerine akar getiren kişleri zaten deşifre etmek istemezler amaçlarıda o insanları yakalamak zaten hiç deyildir o adamlardan çok ciddi paralar yol bulurlar kerizmi bunlar bindikleri dalı niye kessinlerki.insanın içersinde olduğu her türlü yasaklı olayda muhakkak bi düzenbazlık olur bunu asla unutmayın.o yüzden altın kural daima-en dürüst insan ölü insandır-.ölü deyilse hiç kimseye tamamen itimat etmeyin.insan oğlu hırsları ve zaafları olan bi yaratıktır.kuralı koyan istediğinde her şeyi kuralına uydurur 3 maymunu oynar görmez duymaz konuşmaz.gerektiğinde on numarada safa salağa yatarlar.bu memlekette güçlü ol zengin ol zaten nüfusluda olursun elinde ister istemez yaptırım sağlıyacağın gücün söz sahibi olucağın çevren tanıdıkların olur..gerisi teferruattır.bırakın insanları ülkeler bile birbirine ayak oyunları yaptırımlar uygulamak için envay vayi çeşit entrikalar katakulliler çevirirler.bizde 30 sene sonra birileri birileriyle ters düşünce duyarız vay be neler olmuş neler dönmüş falan deriz.konunun net anlaşılır olması için 2-3 tane hepimizin bildiği en basit örnekler verim.geçmişte rahmetli başbakanımız Turgut özalın naim Süleyman oğlunu bulgaristandan alıp türk vatandaşı yapmasını hatırlayanlarımız vardır.örtülü ödenekten 1 milyon dolar rüşvet verdiğini bu işi en kısa ve ucuza hallettiğini kendisi söylemiştir.türkiyenin reklamı ve tanınması için çok kelepir fiyattır diyede bununla övünüp bunun adına iş bilirlik demiştir.yani devletin kendi içersinde hiç bi şekilde hesabı sorulmayacak bi para vardır.nerde nasıl ne amaçla kullanırsan kullan (hazine maliye v.s )sana bunun için hesap sorabilcek deşifre edebilcek hiç bi merci yok.tamamamen kişinin insiyatifine kalmış bi bütçe bu miktarıda şu veya bu diye belli deyil sınırlandırılmamış yani..ben örtülü ödeneği ilk orda duyup öğrenmiştim.ve bunuda tv de çok normal bi olay gibi anlatmıştır sağolsun rahmetli bana göre halkına en şeffaf olan liderdir...memurların geçinemediği az para aldığı söylendiğinde ise kendisine maal olan o meşhur lafını etmiştir.-benim memurum işini bilir-...yani resmi ağızdan rüşvete yol vermiştir.şimdi bu adamı taktir edenler çoğunluktadır.etmeyenlerde azınlıktadır.uyanık olun kurnaz olun dünya karşılaştığınız fırtınalarla deyil gemiyi limana getirip getirmediğinizle ilgilenir misali.bu memlekette işini yürütene hırsız şerefsiz deyilde helal olsun adam işini biliyo denir taktir görür..kara mizah gibi görünsede maalesef bunlar gerçektir..bundan sonrada bu sistem aynen devam edecektir.paranın menfaatin olduğu yerde allahı kitabı hakkı hakkaniyeti kimse konuşmaz çünkü laik türk vatandaşıyızdır elhemdürüllah..bu ülkede faili meçhulleri ergonakanları Susurlukları gördük duyduk çoğumuz vay be devlet neler yaptırmış kimlere yol vermiş kimleri öldürtmüş demedikmi.bize ne verilirse ne anlatılırsa onu dinler ona inanırız koyun misali.koyun postlu kurtlar bize şirin görünmek zorundadırlar.bi seneryo üretirler..susurluktaki kazada hesapta bütün dünyada kırmızı bültenle aranan kişi ve hesapta bu adamı arayıp yakalamakla görevli en üstteki adam yani adalet bakanı yan yana aynı araçta kanki gibi gezerlerken ölmedilermi.arayan yokki adamı saklayan besleyen finanse edeninde devlet olduğu zaten gün gibi aşikar olmadımı.yani ceza evinde kuş mevzusu bu işlerin ana okulunda şarkı söylemek kadar basit bi olaydır.bu konular trajı komik şeylerdir.o yüzden fazla itibar etmeyin devletin içersindeki kendini çok akıllı sanan şeytanların masallarına...işin özü burda konusu geçen gariban güvercin akbabalarla sırtlanların arasında 3-5 buğdaya tamamen karın tokluğuna çalışıp mutlu olmak zorunda olan halkı temsil eder.bu tarz haberler okuduğunuzda gülün geçin arkadaşlar bizim masal yaşımız çoktan geçti.bence sürsünler eşşeği niğdeye.....
 
Geri
Üst