Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
Merhaba,
Karadeniz Bölgesinde ve özellikle Rize İlimizde Atmaca kültürü oldukça gelişmiş olduğundan yöre insanının Atmaca öldürülmesine karşı gösterdikleri tepki de oldukça sert olmaktadır. Onlar da tıpkı Güvercin Yetiştiricileri gibi Atmaca konusunda çok duyarlıdırlar. Sanırım bu nedenle Ferahzade arkadaşımız Atmacanın tüfekle vurulması önerisine karşı çıktı.
Ben de zamanında Atmaca ve Şahine çok güvercin kaptırdım. İçim burkulurdu ve hele yakalanan güvercin yavru büyütüyor veya yumurtaya basıyorsa işin şekli daha da kötü hal alırdı. Ancak bu durum yaşamın gerçeğidir ve kabullenmek zorundayız. Ne demişler : Yaşama hakkınız mücadele gücünüz kadardır. Bu nedenle yetiştiricilikte karşılaşılan risklerden bir tanesi olan yırtıcı gerçeğini kabullenip, her ne olursa olsun elimizdeki güvercinlerle yeni yavrular üretmek için çaba göstermek gerekiyor. Tabii bu arada yapılabilecek bazı şeylerin de olduğunu düşünüyorum.
Bilindiği üzere Atmacalar çok yüksek uçuş performansları nedeniyle harcadıkları enerjiyi geri alabilmek için etle beslenirler. Ve uçuş sırasında çok az efor harcamaları kendi menfaatlerinedir. Bu nedenle bu türlü kuşlar az enerji harcamak için rüzgarın yön ve şiddetinden yararlanırlar. Atmacalar uzun mesafeli uçuşlar yapabilmek için olabildiğince yükselmek zorundadır . Az miktarda enerji sarf etmek ve kolayca yükselmek ve için rüzgarın ve hava akımlarının uygun olduğu yerleri ve zamanı tercih ederler ve bu noktalarda döne döne yükselirler . Belirli yüksekliğe ulaştıktan sonra kanat çırpmadan süzülerek, saatlerce uçabilmekte ve av aramaktadırlar. İşte bu noktada bence hava akımlarının az olduğu sabah saatleri güvercin uçurmaya en elverişli saatlerdir. Havanın ısınarak soğuk ve sıcak havanın yer değiştirmeye başladığı öğlen ve ikindi saatleri ise riskli zamanlardır. Bu arada güvercinlerinizi uçurmadan önce havada yırtıcı olup olmadığının da kontrolunda yarar vardır.
Bunun dışında Denizli’de bazı yetiştiriciler tek ve uzun ıslık çalarak güvercinlerin dört bir yana dağılması için eğitirler. Şayet yırtıcı saldırısı olduğunda bu yöntemle grup halinde uçan güvercinlerini uyarmış olurlar. Normal uçuş düzeninde ve tehlike yokken kesik kesik ıslıklarla durumun normal olduğunu güvercinlere iletirler. Hatta bazıları kendi sesleriyle bile güvercinlerine komut verir haldedirler. Ayrıca kümes içinde kanatları soğuyan güvercinlerin dışarıda kanatlarını ısıtmaları için bir süre beklenerek uçurulmaları da yararlı olabilir.
Bu arada Atmacaların yuvalarının bulunduğu aynı ağaçta küçük kuşlar olsa bile kesinlikle kendi bölgesinde avlanma yapmadıklarını, en az 2 km uzaklıkta avlandıklarını ve avını kesinlikle avladığı yerde ayıklayıp, yemeğe hazır olduğunda yuvaya döndüğü biliyor muydunuz ?
Alıntıdır.
Karadeniz Bölgesinde ve özellikle Rize İlimizde Atmaca kültürü oldukça gelişmiş olduğundan yöre insanının Atmaca öldürülmesine karşı gösterdikleri tepki de oldukça sert olmaktadır. Onlar da tıpkı Güvercin Yetiştiricileri gibi Atmaca konusunda çok duyarlıdırlar. Sanırım bu nedenle Ferahzade arkadaşımız Atmacanın tüfekle vurulması önerisine karşı çıktı.
Ben de zamanında Atmaca ve Şahine çok güvercin kaptırdım. İçim burkulurdu ve hele yakalanan güvercin yavru büyütüyor veya yumurtaya basıyorsa işin şekli daha da kötü hal alırdı. Ancak bu durum yaşamın gerçeğidir ve kabullenmek zorundayız. Ne demişler : Yaşama hakkınız mücadele gücünüz kadardır. Bu nedenle yetiştiricilikte karşılaşılan risklerden bir tanesi olan yırtıcı gerçeğini kabullenip, her ne olursa olsun elimizdeki güvercinlerle yeni yavrular üretmek için çaba göstermek gerekiyor. Tabii bu arada yapılabilecek bazı şeylerin de olduğunu düşünüyorum.
Bilindiği üzere Atmacalar çok yüksek uçuş performansları nedeniyle harcadıkları enerjiyi geri alabilmek için etle beslenirler. Ve uçuş sırasında çok az efor harcamaları kendi menfaatlerinedir. Bu nedenle bu türlü kuşlar az enerji harcamak için rüzgarın yön ve şiddetinden yararlanırlar. Atmacalar uzun mesafeli uçuşlar yapabilmek için olabildiğince yükselmek zorundadır . Az miktarda enerji sarf etmek ve kolayca yükselmek ve için rüzgarın ve hava akımlarının uygun olduğu yerleri ve zamanı tercih ederler ve bu noktalarda döne döne yükselirler . Belirli yüksekliğe ulaştıktan sonra kanat çırpmadan süzülerek, saatlerce uçabilmekte ve av aramaktadırlar. İşte bu noktada bence hava akımlarının az olduğu sabah saatleri güvercin uçurmaya en elverişli saatlerdir. Havanın ısınarak soğuk ve sıcak havanın yer değiştirmeye başladığı öğlen ve ikindi saatleri ise riskli zamanlardır. Bu arada güvercinlerinizi uçurmadan önce havada yırtıcı olup olmadığının da kontrolunda yarar vardır.
Bunun dışında Denizli’de bazı yetiştiriciler tek ve uzun ıslık çalarak güvercinlerin dört bir yana dağılması için eğitirler. Şayet yırtıcı saldırısı olduğunda bu yöntemle grup halinde uçan güvercinlerini uyarmış olurlar. Normal uçuş düzeninde ve tehlike yokken kesik kesik ıslıklarla durumun normal olduğunu güvercinlere iletirler. Hatta bazıları kendi sesleriyle bile güvercinlerine komut verir haldedirler. Ayrıca kümes içinde kanatları soğuyan güvercinlerin dışarıda kanatlarını ısıtmaları için bir süre beklenerek uçurulmaları da yararlı olabilir.
Bu arada Atmacaların yuvalarının bulunduğu aynı ağaçta küçük kuşlar olsa bile kesinlikle kendi bölgesinde avlanma yapmadıklarını, en az 2 km uzaklıkta avlandıklarını ve avını kesinlikle avladığı yerde ayıklayıp, yemeğe hazır olduğunda yuvaya döndüğü biliyor muydunuz ?
Alıntıdır.