Hoca
Üye
- Katılım
- 3 Nis 2008
- Mesajlar
- 427
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 49
- Ad Soyad
- Hayrettin BÜYÜK
- Meslek
- Öğretmen
- İlgi Alanı
- Kediler
Bazı arkadaşlar oyun kuşu yerde belli olur mu olmaz mı diye birazda alaylı bir şekilde konu açmışlar. Aslında bu yazacaklarımla onlara cevap niteliğinde bir yazı olsun istedim.
Gençlik yıllarımda bir arkadaşımla yanında bir dostu kümesime ziyarete geldiler. Kuş seyredeceğiz dediler. Aksilik işte o bahar elimde öyle uçurup seyredecek bir eke kuş yok. Yuvanın yarısı yavru yarısı da uçmayan damızlıklardan oluşuyor. Neyse oturup çay içildikten sonra bizim arkadaşın yanındaki şahsın hakkında söylene gelen efsaneleşmiş söylentilerden haberim olduğu için biraz da şaka yollu takılayım dedim. Tabi bu şahıs benden yaşça büyük olduğundan belli bir saygı çerçevesinde konuya girdim.
- Abi dedim senden için her kes kuşu yerde gördümü kuşun ciğerine kadar okur diyorlar dedim. Ne dersin diye sordum. Bizim arkadaş hemen lafa girerek cevaplamak istedi ve dedi ki:
- Doğrudur, ben buna yüzlerce kez şahit oldum. Her yerde yapmak istemez çünkü bir kısmı dalga geçiyor münakaşalar çıkıyor ama seni severiz istersen kuşlarını iyiden kötüye sıralasın dedi.
Ben de her insanın inanmayacağı gibi inanmayarak ve dalgacı bir tavırla tamam olur yapsın varsa böyle bir şey biz de takdir ederiz dedim.
İyi çıkacağından çok ümitli olduğum bir sürü yavruyu gösterdim istersen şöyle eline al bak veya havadan bırak kanat sesine inişine falan bakarsın dedim. Bana alaylı bir şekilde baktı ve gerek yok onu acemiler yapar dedi.
Uzatmayalım, bu yavrulardan bir şey çıkmaz hocam dedi. Ama hediye gelmiş köşede pusmuş kötü bir arap yavru vardı. Şu kuşa sahip ol dedi. Bakarız abi hele uçsun da haber veririm sana dedim.
Aradan üç ay geçti ve dediği harfi harfine çıktı. Çok ümitli olduğum yavrular beni hayal kırıklığına uğratırken bu arap yavru kümeste bir numara oldu. Çok şaşırmıştım. Daha sonra bu şahsı bir kez daha görme şansım oldu. Durumu anlattım ve takdir ettiğimi söyledim. Ne olur bana da öğret bu işin sırrını dedim. Dedi ki, hocam bu işler anlatmakla olmaz bu bir tecrübe işidir. Tabi şimdi bazı vucüt şekilleri bize kanaat sahibi olmamız noktasında yardımcı oluyor fakat bunlar anlatılacak şeyler değildir deyince ben de ısrar etmedim artık.
Şimdi bizlerde azdan çoktan bir tecrübe yaşamışız. Böyle şeylere inanıp inanmamak her kesin kendi tercihi. Burada polemik olsun diye yazmıyoruz bunları ama sevgili performans58 arkadaşımızın da verdiği köroğlunun atı örneği bir şeyler anlatmalı insanlara diyorum. Saygılar..
Gençlik yıllarımda bir arkadaşımla yanında bir dostu kümesime ziyarete geldiler. Kuş seyredeceğiz dediler. Aksilik işte o bahar elimde öyle uçurup seyredecek bir eke kuş yok. Yuvanın yarısı yavru yarısı da uçmayan damızlıklardan oluşuyor. Neyse oturup çay içildikten sonra bizim arkadaşın yanındaki şahsın hakkında söylene gelen efsaneleşmiş söylentilerden haberim olduğu için biraz da şaka yollu takılayım dedim. Tabi bu şahıs benden yaşça büyük olduğundan belli bir saygı çerçevesinde konuya girdim.
- Abi dedim senden için her kes kuşu yerde gördümü kuşun ciğerine kadar okur diyorlar dedim. Ne dersin diye sordum. Bizim arkadaş hemen lafa girerek cevaplamak istedi ve dedi ki:
- Doğrudur, ben buna yüzlerce kez şahit oldum. Her yerde yapmak istemez çünkü bir kısmı dalga geçiyor münakaşalar çıkıyor ama seni severiz istersen kuşlarını iyiden kötüye sıralasın dedi.
Ben de her insanın inanmayacağı gibi inanmayarak ve dalgacı bir tavırla tamam olur yapsın varsa böyle bir şey biz de takdir ederiz dedim.
İyi çıkacağından çok ümitli olduğum bir sürü yavruyu gösterdim istersen şöyle eline al bak veya havadan bırak kanat sesine inişine falan bakarsın dedim. Bana alaylı bir şekilde baktı ve gerek yok onu acemiler yapar dedi.
Uzatmayalım, bu yavrulardan bir şey çıkmaz hocam dedi. Ama hediye gelmiş köşede pusmuş kötü bir arap yavru vardı. Şu kuşa sahip ol dedi. Bakarız abi hele uçsun da haber veririm sana dedim.
Aradan üç ay geçti ve dediği harfi harfine çıktı. Çok ümitli olduğum yavrular beni hayal kırıklığına uğratırken bu arap yavru kümeste bir numara oldu. Çok şaşırmıştım. Daha sonra bu şahsı bir kez daha görme şansım oldu. Durumu anlattım ve takdir ettiğimi söyledim. Ne olur bana da öğret bu işin sırrını dedim. Dedi ki, hocam bu işler anlatmakla olmaz bu bir tecrübe işidir. Tabi şimdi bazı vucüt şekilleri bize kanaat sahibi olmamız noktasında yardımcı oluyor fakat bunlar anlatılacak şeyler değildir deyince ben de ısrar etmedim artık.
Şimdi bizlerde azdan çoktan bir tecrübe yaşamışız. Böyle şeylere inanıp inanmamak her kesin kendi tercihi. Burada polemik olsun diye yazmıyoruz bunları ama sevgili performans58 arkadaşımızın da verdiği köroğlunun atı örneği bir şeyler anlatmalı insanlara diyorum. Saygılar..