alan kişi yakınlarda bir yerdedir, geri gelmesi normal, ama taklacı ırkı uzak mesafeye satılıp, kümesi de beğenirse kolay kolay geri gelmez. Geri gelen kuşlar genellikle yüksek uçucu (sineğe, buluta çıkan) kuşlardır. Malum güvercinler belli bir nokta belirlerler ve o eksen de daireler çizerek uçum yapıp tekrar alçalırken daire çapını küçülterek kümesi bulurlar. Yüksek uçan kuşlar mahallenin semtin veya o ilin büyüklüğüne göre bazen sineğe çıktıklarında o şehri komple tepeden görürler, o tarz bir kuşu o şehirden başkasına sattığınız da 1-2-3-4-5 sene fark etmez damarı da sağlamsa mutlaka geri gelirler. Fakat taklacı kuşlar yüksek uçucu kuşlar olmayıp (nadiren, fıy fıy uçanlar sineğe çıkabilir) alçak uçup takla atarken yukarı çekip sonra tekrar aşağıya daldıkları için en fazla kümesin olduğu mahalleyi ezberlerler, bu sebeple yakın bir kümese satıldıklarında biraz uçurulunca bir önceki kümesin eksenine girerlerse, eski kümeslerine dönerler.
Tabi bu alıştırmayı arttırmak seyisin elinde olan bir durumdur, Şöyle ki; ben kuşlarımı hafta da bir mahallenin dışında uzak bir mesafeden salıyorum, ve her salımım biraz daha uzak mesafeden oluyor, böylelikle kuşların hem damarı artıyor, hem de kümesi bulabilmek için yüksekten uçmak zorunda kalıyorlar, Tabi bunda risk oranı da var, ya tutturamazlarsa? ya avareci birisi parıltı verip benim kuşlar onların kuşlarına karışırsa ? Bunun içinde saldığım kuşları genellikle eşli erkeklerden seçiyorum (kesinlikle bekar kuş koymuyorum) aralarına 1 veya 2 tane dişi bırakıyorum, dişiler erkeklere nazaran kümese daha bağlı olduklarından eksene oturduklarında direk kümese yöneliyorlar, erkekler de dişilerine bir an evvel kavuşmak için dişi kuşları takip ediyorlar
Harun kardeşim, yani damarlı demek bir nevi böyle oluyor.