Türker Bey'e katılıyorum. Bursa kuşuna gerçekten çok fazla hizmet ettiğine inandığım Kocamustafapaşa'nın büyük kuşçularından rahmetli Cemal Ağabeyimizin de bu tür renk olarak bozuk çıkan kuşlarını kesinlikle elinde tutmazdı. Kendisini tekrar rahmetle anıyorum. Bursa cinsi güvercin besleyen ve bu işin duayeni ( yaşıyorsa Allah uzun ömür versin ) Bahri Gürkardeşler'in Bursa ve Mülakat güvercinleri ile ilgili yazmış olduğu makalelerin Bursa kuşuna gönül veren sizin gibi kardeşlerimin ilgisini çekeceğini umarak aşağıda paylaşıyorum. Sağlıcakla kalın.
Kimliğim: Bahri Gürkardeşler
İstanbul 1945 Doğumlu olup,1969 senesine kadar İstanbul’da Koca Mustafa Paşa ve civarında yaşadım.
1969 senesinden sonraki yaşamım halen Almanya’da.1989 senesinde BURSA Kanat Kuyruk Beyaz, 1996 senesindede ÇAKAL Kanat Kuyruk Beyaz ve Akkuyrukların STANDART tını yazdırıp, kayıtlara geçirtebildim. Her ikisinide her sene 3 sefer bulunduğum Derneğinde ehemmiyet verdiği Sergilere çıkartmaya devam ediyorum.
Konuya başlamadan:
Ben, Ahmet ve Alman arkadaş Stefan, Bursa, İnegöl, Eskişehir ve civarlarını gezdiğimizde, bizlere ilgi gösteren ve ellerinde ne varsa alıp getiren, gösteren Arkadaşlara Teşekkürler.
Mustafa Kemalpaşa’da, Ahmet Efeoglu’nun geleceğimizi bildirdiği ve çok şahane bir karşılama hazırlığıyla birlikte, organize yaparak, diğer arkadaşları gezdiren, Başkan Ahmet Kurtuluş, üyeler ve diğer yardımcı olan arkadaşların, ilgi ve samimiyetini hiç birimiz unutmadık. Ben, Ahmet, ve Stefan tekrar çok teşekkür ederiz ve Selamlar.
Bursa ziyaretimizde, bende olan Bursaların resimlerini gören Şahin Beyin (halen varmı)!! Böyle Bursalar burada 30-40 sene evvel vardı, burada bulamazsınız, o zamanlar, bu Bursa’lardan Afyon ve Kütahya tarafına çok satıldı diyerek belki o taraflarda bulabileceğimi söylemesine, çok memnun olduk ve kendisine teşekkür ederim.
Hakkımda Malumat
İlk Kümes
1954 senesinde 9 yaşındayken muhitimizde güvercin besleyen Adil Bey de Bursa’ların uçus ve dönüşlerini görünce, Bursa beslemeye karar verdiğimden, aile efradıyla büyük bir savasa başladım. Kuş uğursuzluk getirirmiş sebebiyle annem ilk yapmiş olduğum kümesi kırdı fakat dedem, aile efradına, oğlunuz kumar oynar veya esrar içerse, kuş beslemekten dahamı iyi? Memnun kalırmısınız? Güvercinlerin yemini, suyunu veriyor, bütün günde bahçede gözünüzün önünde. Okula gidip ödevlerini yaptıktan sonra, uğursuzluk nereden gelecek! Sizdenmi diyerek sorunca, sorusuna cevap gelmedi ve ertesi gün ikinci kümesi yapmaya başladım ve aile efradıda hiç bir itirazda bulunmadı. Bir hafta içinde iIk Bursaları kümese attım, tabiki sabırsızlığımdan dolayı ilk aldıklarım geri gitti ve geri almak için ikinci sefer para ödeyince akıllanmaya başladım.
Gençliğimde: Bursa’cılar ve Bursa’lar
Benim gençliğimde, İstanbul’un en yoğun Bursa beslenilen semti KOCA MUSTAFA PAŞA ve civarıydı.
Eski Bursa’cılar ( rahmetli Cemal ,Saim, Leon ) Melkon, Cicibas, ,Ali Hoca, şimdi (Mülakat’çıymış) Ahmet Bey, Selami, İbrahim, nereden geldiği belli olmayan ve çok şahane 7-7 kanat kuyruk beyaz, makattan kapalı makara gibi dönen, hangi Bursa’ya vurursan vur kendisini veren unutulmayacak bir Bursa dişisi olan Nihat ve rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in zamanında gelen göçmenlerden ve deri fabrikasında çalışan, kuşa çok para verip, en güzel kuşları eninde sonunda eline geçiren, (yukarıda yazmış olduğum dişi ve yavrusu dahil) rahmetli parmaksız İsmail Bey, ilk (arap,kırmızı, beyaz ve sarı tepelileri), Orientalische Roller beyaz, arap, kırmızı, sarı (Almanya’da çok) ve ilk olarak Çakalları kendisinde gördüğüm, sonrada aralarında sadece bir duvar olan İbrahim Beye de veren şahıs). Bursa besleyenler çoktu fakat seneler geçti, hepsinin isimlerini hatırlamak zor.
1959 – 60 Seneleri: Yasim 14, 15 (Mülakat)
Rahmetli Cemal Beyi İstanbul Koca Mustafa Pasa da ziyaretimde ilk olarak kendisinde olan Mülakat’ların hangi kuşlardan çıktığını sorduğumda yine Mülakat’ları gösterince onların hangilerinden çıktığını sorunca, sen Bursa’lara meraklısın, herşeyi bilmek istiyorsun, bu da beni memnun ediyor diyerek gülümsedi ve kümesine, kanadı çolak (Sakat) mavi ve kalemli bir dişinin girdiğini, alt köşede bir erkekle eş aldığını, kendisinin yavruları görünce farkettiğini ilave etti. Benim o dişi şimdi nerede, nasıl bir dişiydi, yabanimiydi? Soruma cevap olarak (öldü fakat yabani değildi, benziyordu) cevabını verince, ben, ya erkek, karabaşmı, yoksa beyazmıydı, diyerek tekrar sorunca? (cevap alamadım) Bana 2 yavru verip başından savmaya kalktı, bende kendisinden kuç istemeye gelmediğimi söyleyince Cemal Bey bana, darılma, herşey söylenmez, sen şimdiye kadar hiç kimsenin sormadığını sordun, tekrar gel, ben senin geldiğine memnun oluyorum, bunu kendinde biliyorsun gibilerinden konustu, kendisine teşekkür ettim ve gittim sonra kendisi beni ziyaret etti, tabiki memnun oldum. Ben kendisine saygı duyardım ve kendisini saygı ile anıyorum.
BURSA ve MÜLAKAT
1967 senesine kadar Bursa ve Mülakat yılankafa, karabaş, kanat kuyruk beyaz, akkuyruk ve beyazdı.
Mülakat kalemli, kanat kuyruk beyaz, kalemli ve karabaş siyahtan gelen çekiçli Mülakat, kanat kuyruk beyaz veya akkuyruk. Zaten Mülakat 1960-1965 senelerinde İstanbul’da üretildi ve kanlarının çok sağlam olmasından dolayı ün kazandi. Sahibinde uçmuş Mülakat’ı alıpta uçurmak çok zordu. İlk olarak nerede uçtularsa oraya geri dönerlerdi. Sırrınıda yukarıda yazmış olduğum gibi Cemal Bey biliyordu.İlk Mülakat’lar kendisindeydi, sonra çoğalınca, mesala pazarcılık yapan ve aslında Dönek besleyen Sabahattin Beye bir kalemli dişi ve bir çekiçli akkuyruk erkek vermişti, dişi hep makastaydı, 2 çelenki olmasına rağmen Cemal Beye geri giderdi, erkek dişiyi 10 dakika görmesin ayni şekilde. Fakat Cemal Bey kuşları Sabahattin Beye geri verirdi. Ben 1989 senesinde Koca Mustafa Pasa’da rahmetli Cemal Beyi son ziyaretimde kendisinde halen Mülakat vardı karabaş ve makattan kapalı, tabiki eski Bursa’lardanda.
İstanbul - Koca Mustafa Pasa’dan Melkon Bey de o zamanlar Mülakata çok önem verirdi ve kendisinde de vardı. 1967- 69 senelerinde 1çift te bende vardı, ben Almanya’ya gelirken kuşlar kümesle birlikte satıldığında, İstanbul Taşlıtarla’dan makaslı olarak satın aldığım ve herkezin kanat verirsen gider demesine rağmen bende 1,5 sene uçan çekiçli Mülakat akkuyruk erkekte geri gelmiş ve kümes olmadığından 3 gün sonra, benim satın almış olduğum eski sahibine Taşlıtarla’ya geri dönmüş.
Bursalarda Değişim
1966-67 senelerinde yılan kafa Bursa’lar moda’ya uydurulmaya başlandı (Patlak Gözlü) = Gözlerinin etrafındaki et geniş olacak (sevdası basladı), fakat bu kuslar takla atıp dönmediğinden hemen bir care bulundu, dönmeyip, hep kanat çekeceklermiş!
1967 – 68 seneleri (PARA SESİ) ve yeni ( MODA )
Benim için en mühim şahıs Manuk Bey, (tahminime göre bu şahsın kimliğini söylememe lüzum yok, İnegöl, İstanbul ve Bursa’da eski kusçuların hatırlaması icab eder) sebebiyse Bursacı olduğundan değil o zamanlar muhitimize yeni gelen ( Manuk Bey ) parasıyla İstanbul’da Bursa’ların tarihini değiştiren kişi. Kendisi, İnegöl’de rekor bir şekilde çok para verip, Bursa melezleri olan yaşmaklıları İstanbul’a getiren ilk şahıs ve (kendim gördüm) getirdigi kuşlar kafaları Bursa’lardan biraz daha iri, yılan kafa, gözler cam gibi, gagalar geniş ve bem beyaz, (kafa 40 - 50% beyaz, altları ayni şekilde) fakat kanat kuyruk beyaz.
Doğruyu söylemek icab ederse o senelerde o zamanın yasmaklıları benimde hoşuma gitti fakat Bursa olarak değil, yeni bir cins olarak. Tahminime göre o zamanlar Bursa’lara vurdukları kuşların neslide tükendi, sebebiyse eskisi gibi güzel olan yasmaklı yok. Yaşmaklı güzel kuş birkaç kişide var fakat malesef eskilerinin yerini tutamaz. Tabiki bu benim görüşüm.
Bu yaşmaklılar gagalarının ve gözlerinin güzelliğinden karabaş Bursa’ların kanına çok girdi. Benim kuşlarda kan daraldığından birkaç tane satın aldıklarımdan denedim, çıkan yavrular, kendilerine bile benzemiyor, kafada veya gaga altlarında, beyaz veriyorlar ve altları açık 4 - 5 yavrudan biri karabaş ve kapalı. Bu sebebten Türkiye’de Bursa aramaktan da vaz geçtim.
Almanya ve ilk Bursa’lar
Ben 1978 senesinde Almanya’da ilk Bursa’lara rahmetli Cemal Bey’in tanıdığım kuşlarından 1 çift sazlı yavruyu, 2 haftalık bile yoktular, kapısına giden bir genç Delikanlı’ya vermesiyle sahip oldum. Vermesinin sebebi tabiki sazlı olmaları ve bakamaz diye düşünerek, yoksa rahmetli istenilen kuşu 5 aylığınızıda verseniz vermezdi. Ben buraya getirilen bu yavruları ağzımla büyüttüm. 1 sene sonrada 1 erkek elime geçti ve kan tuttu, bu güne kadar olan ayni kan fakat bu çok zor. Devamlı olarak, eski kana dönüp yeniden başlamak hangisinin hangisinden çıktığını yazmak icab ediyor ve birine numaralı halka takılmadımı, coğu zaman ben izindeyken ipin ucu kaçtımı bir kaç tanesinin hayatına maloluyor.
Misal ayni erkek ve dişiden gelen, bir yuva evvellinden çıkan erkekle, bir yuva sonra çıkan dişi eş almış, çıkan yavruların ikiside çok şahane kanat kuyruk beyaz 7-7, makattan kapalı, çok memnunum. Yeme düştüler, bir hafta sonra ikiside köşede, yem yemiyorlar, öteki kuşlar hasta değil, 3 gün sonra ikiside Allah rahmet eylesin. (Halen Uyanamadim!)
İkinci yavruları, yine iki yavru 10 günlük, sıhhatleri yerinde ve yine çok güzel. Üçüncü hafta, ikisininde birer gözü değişmeye başladı ve sonunda birer gözleri kör! Defterde erkeğin numarası var, anasını babasını biliyorum fakat dişide halka yok. Numarasız! Neden Numarasiz? Ve Uyandim. Ben izine giderken,o erkeğin, anası ve Babasının altında bir yavru vardı ve daha yeni çıktığından numaralı halka takılmamıştı ve benim kuşlara bakanda, takmamıştı. Herhalde anlatabildim. İki kardeş eş ve verdikleri yavrular ya ölüyorlar ya da kör veya sakat.
1978 de birkaç tane de çok uçan ve dönen Bursa elime geçti, Alman arkadaşlar halen anlatır, sonra çok dönenler, aşağıya inerken, hata yapıp alçakta uzun ve sert döndüklerinden tabiki, Allah rahmet eylesin, 10 veya 20 Metre döneceklerine 2 metre dönsünler bana yeter. Tabii ki herkezin arzusu başka mesela, burada benim arkadaş Ahmet Bey halen bende ölenleri arıyor ve kendisinde olanlar 10 metrede dönse az.
Bende burada 1989 -90 senelerinde İstanbul’dan getirilen bir dişiden, resimler aşağıda, çekiçli Mülakat’ta çıktı fakat o senelerde istediğim gibi kalemli bir dişi veya erkek bulamadım.
Sonrada Bursa, kanat kuyruk beyaz ve Çakal, kanat kuyruk beyaz ve akkuyruk yetmiyorda şimdide Mülakat’mı eksik diye düşündüm ve vazgeçtim, sonra bende olanlarıda Hollanda’lı bir arkadaş istedi verdim.
Son gelen Bilgiler
Bazı hususlarda duymuş olduklarımla, benim görüşlerim ve güvercin üzerine yasamım katiyetle birbirine uymuyor.
Sebebiyse, Mülakat üzerine yazmış olduklarım, (yukarıda) eskiden Mülakat’ların Bursa’da olduğunun konuşulduğu ve söylendiği.
Mülakat’lar, Bursa kanından olmasına rağmen, Bursa’da üretilmiş bir kuş değildir.1959 - 60 senelerinden sonra İstanbul’dan, ilk önce İstanbul -Taşlıtarla,Trakya sonra da Anadolu taraflarına dağıldığıda bilinen birsey. Mesela, Bursa’da Asraf Bey de Mülakat beslermiş ve gagalarının altında beyaz oldukları ilave ediliyor, bunu halen tastik edense İstanbul – Koca Mustafa Paşa’dan Melkon Bey, (yaşı 80) kendisiyle (29.12.2006) telefonla konuştum. Hangi senelerde söyleyemiyor fakat burada Cemal’de vardı cevabını veriyor. (Karabas Mülakat) Ne sebepten Bursa’da olanların gagalarının altı beyazdı! Yaşmaklılar hangi senelerde üretildi? Buna dikkat etmek gerekir.
İstanbul’da yukarıda yazmış olduğum gibi 1959 – 60 senelerinde Mülakat vardı ve Cemal Bey de.
Kendisinde de en az 150 – 200 kuş olduğundan, Bursa vermezdi fakat Mülakat’lardan verirdi, sadece İstanbul içinde değil, civarlarında da besleyenler vardı.
Eskiden İstanbul’lu Bursa’cılar mesela Melkon, Leon Ali (Hoca), Manuk Saim Bey, Bursa ve İnegöl’e Bursa görmeye ve almaya giderdi, bu şahıslarında o taraflarda bilhassa İnegöl’de güzel Bursa var dediklerini biliyorum fakat 1964 – 68 seneleri dahil, güzel ve karabaş Mülakat gördük dediklerini duymadım, zaten görselerdi eminim satın alır getirirlerdi veya vermediler diyerek, unutmazlar ve halen anlatırlardı. Mesela İnegöl’deki Kasabın oğlu Yılmaz Bey, kuşlara çok para istemiş ve babası kendisine, ne o oğlum, millete dana mı satıyorsun, diyerek müdehale etmiş, fakat Yılmaz Bey verilen yüksek para miktarına rağmen, yine de kuş vermemiş, Melkon Bey unutamıyor ve halen anlatıyor. Ben Mülakat üzerine bu mevzuyu, bildiklerime dayanarak yazıyorum. Yanlış bilgiler verilmesine ve anlatılmasına memnun olduğumuda söyleyemem.
Herşeyden evvel, rahmetli Cemal Bey, paraya önem vermez, kendisi yalan söylemez, çok konuşanları ve yalan söyleyenleride sevmezdi. Bu sebepten de kendisini herkez sevmezdi, çünkü kendileriyle konuşmaz ve kümesine de sokmazdı. İşine yaramayan kuşları, bekle der ve aşağıya getirir, çoğu zaman para almaz veya birkaç kilo yem parasına verirdi.
Rahmetlinin bana yalan söyleyip, hikaye veya masal anlattığınıda zannetmiyorum, çünkü buna herhangi bir sebebte yoktu.
Mülakat için ilginç yazılanlar
Çok azalan eski Mülakat’lar (yılan kafa Bursa’lar dahil) her hangi bir memleketin yabanisiyle veya kumrusuyla eşleştirilen Bursa dan çıkmış ve saire. Sanki eskiden takla atıpta, şimdi atmaması icab eden! Bursa dan, kanlarına takla atmakta girmiş, yani Bursa’ların kanı kumru veya yabani ile iyi tutmuş.
Yabaniler kanat kuyruk beyaz, kalemli ve çekiçli olmuşlar.
Bir şahısta Mülakat’ların Bursa’dan daha küçük olduğunu yazıyor (belki onlarda Modaya uydu). Çoğunlukla şimdiki Bursa’ların eskilerinden farkı ayakları ve boyunları kısa, kafa ve gagaya bakılırsa, o kafaya uygun göğüs ve vücut yok eskiden Mülakat ve Bursa’lar için söylenen ( boya, kafaya, gagaya ve gözlere bak yılan gibi diyerek konuşulurdu ) şimdiki Bursa’larsa basık olacakmış yukarıda yazmış olduğum gibi. Şahsen benim memnun olduğum tarafsa, her Bursa’cının ayni şekilde düşünmemesi ve Çorlu Güzellik Yarışmasında yılan kafaların çok güzel bir netice alması.
Dikkatimi ceken Konu
Bursa üzerine çok konuşulup çok yazılması fakat Bursa‘nın hangi kuşlardan geldiğini hiç kimse sormuyor ve bu kimseyi de alakadar etmiyor, sanki havadan Bursa olarak inmişler ve şimdiki şekillerinide kendileri değiştirmişler, Mülakat’larda, Çakal’larda buna dahil.
Bursa’lardan arapta çıkıyor (çıkarmış), tabiki çıkar, kuş kanına ne girdiyse onuda verir.
Şimdi Bursa’lar: Yılan kafa, kestane kafa, tokmak kafa, fındık kafa, yaşmaklı, akman ve saire = (hepsi Bursa).
İnternette Bursa ve Standart Münakaşaları
Eski yılan kafa Bursa’lardan, çoğunlukla kara kanatlardan = ( akkuyruklardan ) beyaz Bursa çıkardı, söylemek istediğim Bursa’larda asil kan dominant beyazdır, siyah olsaydı altlarını açmaz ve akkuyruklardan = kara kanatlardan, beyaz değil arap çıkması icab ederdi. Bunu eski Bursa’cılarda biliyor, söylemeleri veya açıklamaları icab etmiyormu?
Kendileri şimdi, boyunları ve ayakları kısa olan (basık) arap çıkan Bursa veya diğer mevcut olan Bursa’lardan besliyorsa, bunlar hoşlarına gidiyorsa, bu bir zevk meselesi. Kimseninde herhangi bir sey söylemeye hakkı yok. Fakat bazı şahısların, şimdi ellerinde olanların, Almanya’dan Ahmet Efeoğlu’nun tercüme edip İnternet’te açıklamış olduğu, standartı olan yılan kafa Bursa’lardan geldiğini bilmiyormuş gibi, kendi çıkarlarını düşünerek standart kavgası yapmalarını ve de kendi aralarında standart yapma girişiminde bulunmalarını, ben bir Türk vatandaşı olarak tebrik ederim. Çok ileri görüşlü bir girişim, hayırlı olsun. Belki böylelikle arşivini aramaya lüzum kalmaz. Çorlu Güzellik Yarışmasında birincilik alan yılan Kafa Bursa’larda aranızda unutulur.
Burada bizde olan kuşların standartlarını çıkartanlar Almanlar. Eğer bir Alman standartlarını çıkartsaydı eminim kimsenin sesi çıkmazdı, bense bir Türk vatandaşıyım. Anlıyabiliyormusunuz? (Ne Mutlu Türküm Diyene).
Yılan kafa Bursa = Neden, beyaz dominant ?
Misal: Mülakat, beyaz veya karabaş Bursa’dan gelme, (düz mavi çıkmıyor) çıktığınıda ne gördüm ne de duydum. Beyazlardan da (siyah değil) beyaz çıkıyor. Dominant siyah olsa, siyahta çıkması icab eder,
eğer (arap=siyah) DOMINANT olsaydı ve Bursa şimdi mevcut olan arapla beyazdan çıkmış olsa,
denemesi bedava, (arap+beyaz çift) = çıkan yavrular; kanat kuyruk beyaz! Mesele kaldımı ?
Tekrar bir misal: Kırmızı akkuyruk Çakalı devamlı olarak birbirine vurun, makattan kuyruğa doğru kırmızı tüyler çoğalıyor, sonra elifli = ayna kuyruk = ve sonunda renkleri devamlı koyulaşıp parlaklığınıda kaybeden kırmızı çıkıyor, yani pal. Demek ki, asil kan (DOMINANT) kırmızı. Yılan kafa Bursa’lardaysa arap akkuyruklardan çıkan beyaz, tam tersi.
Şahsen Bursa Güverciniyle yasamım ve kesin olarak bilgim:
Eski kan olan yılan kafa Bursa’lardan katiyetle arap çıkmaz.
2006 senesinde İstanbul - Koca Mustafa Pasa’da Melkon Beyi ziyaret ettim, şimdi kendiside basık Bursa’lardan besliyor ve yemin etmiş uçurtmuyor. Konuşmamızda dikkatimi çeken şeyse: Cemal’in kuslarını yabana atma diyerek konuşması ve Cemal Beyin Bursa’ları yılan kafa !
Benim gençliğimde hiç olmazsa, en azından akşamları havada Bursa seyrederdik, o zamanlarda şahin vardı ve alırdı. Şimdi Bursa uçuran çok azaldı. Sebebi hakikatten şahinmi? Yoksa başka sebebleridemi var? Melkon Beyde güzel sarı akkuyruklar var, ne olduklarını, nereden geldiklerini sordum bilinmiyor, (arşivsiz) fakat seneler öncede kendisinde görmüştüm, şimdi daha iri ve güzelleşmişler, fakat uçuslarını
marifetllerini görememek üzücü!