umut coşkun
Üye
- Katılım
- 11 Haz 2010
- Mesajlar
- 1,805
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 43
- Ad Soyad
- Umut COŞKUN
- Meslek
- Bankacı
- Şehir
- Denizli
- İlgi Alanı
- Seçiniz
Merhum Hüseyin Gereli ile yapılan söyleşiden:
02.01.1920 DENİZLİ doğumluyum, emekli öğretmenim. Aile lakabımız Enselioğlu'dur. Bu sebepten herkes beni "Enseli Hüseyin" olarak tanır. 17 yaşımdan beri tam 70 yıldır Dolapçı ve Azman yetiştiriyorum. Rahmetli babam Enselioğlu Ahmet'te 1880'li yıllarda Kuyupınar Mahallesinde yine aynı güvercinlerden yetiştirmiş çok eski bir yetiştiriciydi. Güvercinlerle olan ilgimiz çok eskiye dayanır. Yetiştiriciliğimin 60 yılı Denizli'de 10 yılı ise memuriyetim sebebiyle Zonguldakta devam etti. İlk güvercinlerimi 1937 yılında Kiremitçi mahallesinde ikamet eden zamanın namlı kuşçusu Üzümcü Ali'den almıştım. İlk kuşlarım Çil Dolapçı idi. O zamanlar 17 yaşında genç bir delikanlıydım.
Dolapçı, Azman ve Tokurlar Denizli'de yerli kuşlardır. Dolapçılarda çil desenli olanların her rengi, beyazlar, yamalılar, alacalar bu gün olduğu gibi o dönemlerdede mevcuttu. Azmanların karakuyruk renkleri ve Tokurların özellikle kırmızı, gök, gümüşi renkleri aranan kuşlardı. Güvercinler için bilinen bir kaide vardır, yedi nesil öncesine çeker derler. Benim çil dolapçılarım ve gökkafa-gökkuyruklarla kırmızıkafa-kırmızı kuyruk dolapçılarım vardı. Halen kuşlarımdan eski damar kafa-kuyruk gelmekte bundan başka beyazlarım ve yamalılarımda severek uçurduğum kuşlardandır. Dolapçıda oyun zenginliğini ve düzgünlüğünü, çok sağlam kafalı olmalarını, havacı olmalarını, oturmamalarını ararım.
Kuyruküstü bizim yerli kuşlarımızda olmaz. Kuşlarımız yavruyken bile yakalanmaz. Tam 3 yıl sonra geri gelen Dolapçımı bilirim. Dolapçı çok zeki bir kuştur. Ağzı var dili yok ama herşeyi anlar. Terbiyeye son derece müsaittir. Çatıda sadece tek yere konarlar tek yerden havalanırlar. 70 yıllık kuşçuluğumda tek bir çatıya küçücük dahi olsa taş attığımı bilmem. Çok sistemli ve düzenli yetiştiriciliğim vardır, eğitime önem veririm. Dolapçının iyisi grup uçurulan diğer ırklara karışmaz. Herzaman grubun üzerinde bağımsız uçar, kaabiliyetlerini sergiler. Bunu bildiğim için 15-20 azmandan oluşan grubun üzerinde 3-5 dolapçı bırakarak seyir zevkinin tadını çıkarırım. Bu tarzda güvercin uçurmak diğer kuşçulara meydan okumak gibidir. Ayrı bir tadı vardır.
Dolapçıların ve diğer yerli ırklarımızın başka şehirlere geçişleri hakkında da bilgi sahibiyim. Bursalılar 1940'lı yıllarda Denizliden çok sayıda Dolapçı topladılar. İzmirliler 1935-1940'lı yıllarda güvercinlerimize taliptiler. Son dönemde ağırlık olarak Azman ve Tokur götürdüler. Komşu illerimize Dolapçı geçişlerinide bilirim. Halen yaşamakta olan Gevik lakaplı Hasan isimli arkadaşım benden aldığı Dolapçıları 1970-72 yılları arasında Isparta, Aydın ve Muğla'ya satardı. Denizliden transferler 1978 yılına kadar aralıklarla devam etti.
Denizli'ye hangi ırklar girdi derseniz 1950 yılında Kelebeklerin girdiğini biliyorum. 1952 yılında ise ilk döneklerin gelişini biliyorum. Memleketimizin meşhur Dönek yetiştiricisi Servet Başaran aslen Nazilli'lidir. Sümerbank dokuma fabrikasının kurulmasıyla Denizli'ye yerleşmiş ve ilk Dönekleri beraberinde getirmiştir. Daha önce şehrimizde Dönek kuşu mevcut değildi. Birde 1950-55 yıllarında Şeref beyin getirdiği Selanikleri bilirim. Çaybaşı'ndaki tarihi un fabrikasının yanında güvercin besleyen Şeref bey kırmızı akkuyruk Selanikler getirmişti. Bu kuşlar çok uzun dönerlerdi, sadakat özellikleri yerli kuşlarımızdan zayıftı. Dolapçılara benzerlerdi ama bizim için onları ayırmak kolaydı. Zamanla kaybolup gittiler.
70 yıllık kuşçuluğumda unutamadığım bir anım var. Emektar bir Dolapçımı arkadaşıma vermiştim, uzun süre kanatsız bırakılmış, yavru-yumurta vermiş nihayetinde arkadaşım kuşa güvenmiş ve kanadını salmış. Bir yaz günüydü, bahçeye bakan odada pencereler açık vaziyette uyuyordum. Uyandığımda o kuşum yatağımın üzerinde duruyordu. Gelmiş ve beni yatağımın üzerinde bulmuş. Onu bir daha kimseye vermedim...
(ALINTIDIR)
Umut coşkun
DENİZLİ
02.01.1920 DENİZLİ doğumluyum, emekli öğretmenim. Aile lakabımız Enselioğlu'dur. Bu sebepten herkes beni "Enseli Hüseyin" olarak tanır. 17 yaşımdan beri tam 70 yıldır Dolapçı ve Azman yetiştiriyorum. Rahmetli babam Enselioğlu Ahmet'te 1880'li yıllarda Kuyupınar Mahallesinde yine aynı güvercinlerden yetiştirmiş çok eski bir yetiştiriciydi. Güvercinlerle olan ilgimiz çok eskiye dayanır. Yetiştiriciliğimin 60 yılı Denizli'de 10 yılı ise memuriyetim sebebiyle Zonguldakta devam etti. İlk güvercinlerimi 1937 yılında Kiremitçi mahallesinde ikamet eden zamanın namlı kuşçusu Üzümcü Ali'den almıştım. İlk kuşlarım Çil Dolapçı idi. O zamanlar 17 yaşında genç bir delikanlıydım.
Dolapçı, Azman ve Tokurlar Denizli'de yerli kuşlardır. Dolapçılarda çil desenli olanların her rengi, beyazlar, yamalılar, alacalar bu gün olduğu gibi o dönemlerdede mevcuttu. Azmanların karakuyruk renkleri ve Tokurların özellikle kırmızı, gök, gümüşi renkleri aranan kuşlardı. Güvercinler için bilinen bir kaide vardır, yedi nesil öncesine çeker derler. Benim çil dolapçılarım ve gökkafa-gökkuyruklarla kırmızıkafa-kırmızı kuyruk dolapçılarım vardı. Halen kuşlarımdan eski damar kafa-kuyruk gelmekte bundan başka beyazlarım ve yamalılarımda severek uçurduğum kuşlardandır. Dolapçıda oyun zenginliğini ve düzgünlüğünü, çok sağlam kafalı olmalarını, havacı olmalarını, oturmamalarını ararım.
Kuyruküstü bizim yerli kuşlarımızda olmaz. Kuşlarımız yavruyken bile yakalanmaz. Tam 3 yıl sonra geri gelen Dolapçımı bilirim. Dolapçı çok zeki bir kuştur. Ağzı var dili yok ama herşeyi anlar. Terbiyeye son derece müsaittir. Çatıda sadece tek yere konarlar tek yerden havalanırlar. 70 yıllık kuşçuluğumda tek bir çatıya küçücük dahi olsa taş attığımı bilmem. Çok sistemli ve düzenli yetiştiriciliğim vardır, eğitime önem veririm. Dolapçının iyisi grup uçurulan diğer ırklara karışmaz. Herzaman grubun üzerinde bağımsız uçar, kaabiliyetlerini sergiler. Bunu bildiğim için 15-20 azmandan oluşan grubun üzerinde 3-5 dolapçı bırakarak seyir zevkinin tadını çıkarırım. Bu tarzda güvercin uçurmak diğer kuşçulara meydan okumak gibidir. Ayrı bir tadı vardır.
Dolapçıların ve diğer yerli ırklarımızın başka şehirlere geçişleri hakkında da bilgi sahibiyim. Bursalılar 1940'lı yıllarda Denizliden çok sayıda Dolapçı topladılar. İzmirliler 1935-1940'lı yıllarda güvercinlerimize taliptiler. Son dönemde ağırlık olarak Azman ve Tokur götürdüler. Komşu illerimize Dolapçı geçişlerinide bilirim. Halen yaşamakta olan Gevik lakaplı Hasan isimli arkadaşım benden aldığı Dolapçıları 1970-72 yılları arasında Isparta, Aydın ve Muğla'ya satardı. Denizliden transferler 1978 yılına kadar aralıklarla devam etti.
Denizli'ye hangi ırklar girdi derseniz 1950 yılında Kelebeklerin girdiğini biliyorum. 1952 yılında ise ilk döneklerin gelişini biliyorum. Memleketimizin meşhur Dönek yetiştiricisi Servet Başaran aslen Nazilli'lidir. Sümerbank dokuma fabrikasının kurulmasıyla Denizli'ye yerleşmiş ve ilk Dönekleri beraberinde getirmiştir. Daha önce şehrimizde Dönek kuşu mevcut değildi. Birde 1950-55 yıllarında Şeref beyin getirdiği Selanikleri bilirim. Çaybaşı'ndaki tarihi un fabrikasının yanında güvercin besleyen Şeref bey kırmızı akkuyruk Selanikler getirmişti. Bu kuşlar çok uzun dönerlerdi, sadakat özellikleri yerli kuşlarımızdan zayıftı. Dolapçılara benzerlerdi ama bizim için onları ayırmak kolaydı. Zamanla kaybolup gittiler.
70 yıllık kuşçuluğumda unutamadığım bir anım var. Emektar bir Dolapçımı arkadaşıma vermiştim, uzun süre kanatsız bırakılmış, yavru-yumurta vermiş nihayetinde arkadaşım kuşa güvenmiş ve kanadını salmış. Bir yaz günüydü, bahçeye bakan odada pencereler açık vaziyette uyuyordum. Uyandığımda o kuşum yatağımın üzerinde duruyordu. Gelmiş ve beni yatağımın üzerinde bulmuş. Onu bir daha kimseye vermedim...
(ALINTIDIR)
Umut coşkun
DENİZLİ