Erken oyuna girenmi yoksa geç oyun söken mi?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan alp66
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 42
  • Görüntüleme Görüntüleme 11K

alp66

Üye
Katılım
10 Tem 2008
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Yaş
52
Siteyi ziyaret et
Ad Soyad
Alparslan Yalçın
Meslek
memur
İlgi Alanı
Kediler
Arkadaşlar, benim dumankirlilerim havayı aldıktan yaklaşık 15 gün sonra sık taklaya düşmeden kafayı dikmeye ardından da teke düşmeye başlıyor, tam tersi sivas damarından olan göklerim ise en az 4-5 ay uçurmadan ve ağır bir sık takla sürecinden sonra performansını göstermeye başlamıyor, tabi sık takladayken kaybolmazsa. Bu konuyla ilgili olarak erken oyuna girenlerin sonradan oyun bırakacağı, geç girenlerin ise istikrarlı olacağı şeklinde yorumlar yapılıyor ,ancak bu yorumların hiçbirinin deneyime dayandığını düşünmüyorum. Erken oyuna giren kuşlarım oyun bırakmadığı gibi geç oyuna girenlerse çok emek gerektiriyor ve zaten sık taklada en iyi olanları kayboluyor, bu sebeple soylarını büyük ihtimal tüketeceğim. Bazen duyuyorum 8-9 ayda oyun sökenlerde varmış, siz her yavruya bu kadar emek verebiliyomusunuz, her kuşu yaklaşık 1 yıl elimde tutarsam kümes şişmezmi.
 
Öncelikle şunu söyleyim ki insanlar bir şey söylüyorlarsa mutlaka tecrübe etmişlerdir de söylemişlerdir. Kimse iş olsun diye bir şeyler uydurayım demez. Takla kuşlarda dediğiniz gibi bazı kuşlar erken oyuna başlar bazıları ise oldukça geç. Tecrübeler göstermiştirki erken oyuna başlayan kuşlar mutlaka daha sonra oyunu bozabiliyor veya hatalar vermeye başlıyor. Geç başlayanlar ise daha istikrarlı oluyorlar.
Ama kuşun standart olarak ne yaptığını görmeniz için mutlaka bir yavru büyütmüş olmasını görmeniz lazım. Yavru büyütmeden önceki oyunu ile yavrudan sonraki oyunu mutlaka farklılık gösterir.
Her kuş için bu kadar uzun beklemek gerekiyormu derseniz hem evet hem de hayır. Gerekmezse şu yüzden; elinizdeki kuşun soyağı yani ana babası sizde ise zaten bir önceki nesilden ne olacağını üç aşağı beş yukarı kestirirsiniz. Yok yeni deneyeceğiniz bir kuş ise bu süreyi mutlaka beklemelisiniz. Aksi takdirde hata yapabilirsiniz.
Bazı kuşçu arkadaşlar kuşların yavruluk dönemlerindeki oyunlarına bakarak kuşu hemen damızlığa ayırıyorlar. Bu oldukça yanlış olur. Çünkü ekelik döneminde ne yapacağını bilemezsiniz. KUŞÇULUK SABIR İŞİDİR. Sabredemeyen zaten bu işi beceremez. :hayir:
 
bencede deneme surecındeysen bekleyıp göreceksiniz.evet gerekiyorsa her kuşa o kadar zaman ve emek ayıracaksınız.bu işin zevkide orada.
ben de tecrübelerime dayanarak ve gördüklerim duyduklarım ışığında geç söken kuş iyi olur diyorum.
 
herkezin başına gelen gördüğü olaylar vardır. ama ben geç oyun açan kuşu daha çok severim onu yıllarca uçurabilir oyunundan zevk alabilirsin. erken oyun açan kuş ilerde mutlaka bozar.
 
arkadaşlar bir yanlış anlaşılma olmasın, ben yolun yarısındayım ve küçükken apalayarak gidip kuşların çanağından su içtiğimi anlatırlar, ben kendi kuşlarımı anlatırken kendi kuşlarımı denemediğim veya ne yapacaklarını bilmediğim araştırma sürecinde olduğum anlamı çıkmış sa sizlerden özür dilerim , tabiki kendi kuşlarım içerisinde bile olsa en iyisini seçmek ve en doğru olanı damızlığa ayırmak için bol miktarda zaman ve emek sarf ediyorum, ayrıca yavruyken 1 oynayıp ekeyken 2 oynayan bir kuş olamaz, olsa bile bu kuş 10000 de bir çıkar (ben bugüne kadar yanlızca bu şekilde 2 kuş gördüm) ben damızlıklarımı mutlak surette altı dolu taban taklalı ve tepeyi bağlayan, en azından 4 direğin üzerinde oynayan kuşlardan seçiyorum. Yavruluğunda iyi kabul ettiğimiz bir derecede oynayan bir kuş ise mutlak surette ekeliğinde de oynar(iyi anlayışı kişiden kişiye değişir), ancak kimi kuşlar kızgınlığında, kimi kuşlarsa yavruya kusup rahatladıkları, kızgınlıkları gittiği zaman iyi oynarlar, yani kuşlarını iyi tanıyıp uçurucağın zamanı bilmen lazım, bence makbul olan yavruya kustuktan sonra kızgın değilken yapılan oyundur,ekeliğinde oyun bıraktı denilen kuşlarsa uçurulduklarında tekrar oyuna başlayabilirler ancak bu kuşlar makbul değildir ve damızlık özelliği taşımazlar. Ben yazımda bunlardan bahsetmek istemedim, bence erken oyuna giren kuş oyun bırakmıyorsa bu kuşlar beslenmeli, sonradan oyun bozan bir kuşla zaten işim olmaz, Bu şekilde erken oyuna giren oyun bozar diyerek görmeden duymadan tecrübe etmeden genelleme yapmak ezbere konuşmaktan başka birşey olamaz ve dediğim gibi deneyime dayanmamaktadır.Bence kuşlarınıza at gözlüğüyle bakmaktan vazgeçin ve hep en iyiyi arayın, çünkü elin iyisi hiç bitmez. Kuşçuluk ancak bu şekilde gelişebilir, buradan rahmetli Saim Usta ve Şeref ağanın kuşlarının orjinallerini arayanlara bir şeyler söyleyim, arkadaşlar günümüzde Ankara da uçup oynayan kuşların çoğu demeyim ama bir kısmı bu eski damar kuşlardan gelmektedir ve rahmetlilerin eski kuşlarından çok daha iyi oynarlar, çünkü kendini geliştiren kuşçular sayesinde kuşlarda büyük ilerleme kaydetmiştir.
 
alp66' Alıntı:
arkadaşlar bir yanlış anlaşılma olmasın, ben yolun yarısındayım ve küçükken apalayarak gidip kuşların çanağından su içtiğimi anlatırlar, ben kendi kuşlarımı anlatırken kendi kuşlarımı denemediğim veya ne yapacaklarını bilmediğim araştırma sürecinde olduğum anlamı çıkmış sa sizlerden özür dilerim , tabiki kendi kuşlarım içerisinde bile olsa en iyisini seçmek ve en doğru olanı damızlığa ayırmak için bol miktarda zaman ve emek sarf ediyorum, ayrıca yavruyken 1 oynayıp ekeyken 2 oynayan bir kuş olamaz, olsa bile bu kuş 10000 de bir çıkar (ben bugüne kadar yanlızca bu şekilde 2 kuş gördüm) ben damızlıklarımı mutlak surette altı dolu taban taklalı ve tepeyi bağlayan, en azından 4 direğin üzerinde oynayan kuşlardan seçiyorum. Yavruluğunda iyi kabul ettiğimiz bir derecede oynayan bir kuş ise mutlak surette ekeliğinde de oynar(iyi anlayışı kişiden kişiye değişir), ancak kimi kuşlar kızgınlığında, kimi kuşlarsa yavruya kusup rahatladıkları, kızgınlıkları gittiği zaman iyi oynarlar, yani kuşlarını iyi tanıyıp uçurucağın zamanı bilmen lazım, bence makbul olan yavruya kustuktan sonra kızgın değilken yapılan oyundur,ekeliğinde oyun bıraktı denilen kuşlarsa uçurulduklarında tekrar oyuna başlayabilirler ancak bu kuşlar makbul değildir ve damızlık özelliği taşımazlar. Ben yazımda bunlardan bahsetmek istemedim, bence erken oyuna giren kuş oyun bırakmıyorsa bu kuşlar beslenmeli, sonradan oyun bozan bir kuşla zaten işim olmaz, Bu şekilde erken oyuna giren oyun bozar diyerek görmeden duymadan tecrübe etmeden genelleme yapmak ezbere konuşmaktan başka birşey olamaz ve dediğim gibi deneyime dayanmamaktadır.Bence kuşlarınıza at gözlüğüyle bakmaktan vazgeçin ve hep en iyiyi arayın, çünkü elin iyisi hiç bitmez. Kuşçuluk ancak bu şekilde gelişebilir, buradan rahmetli Saim Usta ve Şeref ağanın kuşlarının orjinallerini arayanlara bir şeyler söyleyim, arkadaşlar günümüzde Ankara da uçup oynayan kuşların çoğu demeyim ama bir kısmı bu eski damar kuşlardan gelmektedir ve rahmetlilerin eski kuşlarından çok daha iyi oynarlar, çünkü kendini geliştiren kuşçular sayesinde kuşlarda büyük ilerleme kaydetmiştir.

Selamlar.
Alp bey yorumunuz için teşekkür ederim.
Mesajınızdan sadece Rahmetli Saim Usta ve Şeref Ağanın kuşları dediğiniz yere şöyle bir yorumum var. Bundan yaklaşık olarak 1 ay öncesinde Ankaradaydım. Ankara'da Yine forumdan Ömer ÖZKURT isimli arkadaşımızla Ankara Hamamönü Kuşçular Derneği Ziyaretimiz Oldu. Orada otururken yaptığımız güzel sohbette Rahmetli Saim Usta ve Şeref ağanın kuşlarından mesele açıldı fakat orada sohbete katılan çoğu abilerimiz Ankara'da Rahmetlilerin kuşlarından şu anda hiç bir yerde olmadığını söylediler. Yani damarının bittiğini, zaten kesin bir damarının da önceden de olmadığını sadece bilinçsiz eşleşmeler sonucu şans eseri böyle kuşlar çıktığını söylediler. Ben taklacı beslemiyorum sadece Saim Usta ve Şeref ağanın ismini yazınca siz oradaki konuşmayı aktarmak istedim. Sakın yanlış anlamayın kimseyi kötülemeye niyetim yok. Dediğim gibi sadece konuşulanları bize söylediklerini aktarmak istedim.
Saygılarımla.
Hüseyin BAŞOĞLAN
 
alp abi ankaralısınız sanırım.
taklacı kuşta tecrübeli olduğunuz yorumlarınızdan belli oluyor.
ama ben genelde başıma geleni söylüyeyim.bende erken oyun yapan kuşlar oyun bozmadı ama fazla ilerlemede katedmedi.yani bir anda oyuna giriyorlar ama oyunu geliştirip mükemmel oyun yapmıyorlar.( ha bunun aksi olmadımı oldu tabi genelleme yapıyorum.)ama geç oyun açan kuşlarımın geneli erken oyun açanlara göre daha kaliteli oyun yaptılar.
Bütün millet uğraşma yeter artık bu kuştan iş çıkmaz oynamaz dediği kuş bir yıl falan bitiyordu sonradan öyle bir oyun söktü ki o yorum yapanlar ağzı açık izlemeye geldiler.
dört direkten aşağı giden kuş beslemem demişsiniz baya iddialı bir yorum kuşlarınızı görmek isterim.
ankara da soruşturduğuma göre o kriterlere yakın bir kuşun olmadığı söylenmişti bana.siz tam olarak nerede ikamet ediyorsunuz?
 
Hüseyin beye; değerli yorumlarınız için teşekkür ederim sorularınıza cevap vermeye çalışayım, Hüseyin bey ilk önce rahmetli Saim usta ve Şeref ağa ile ilgili olarak aynı şeyleri duymuşuz, benimde yazımda söylemek istediğim buydu zaten, işin hikaye kısmı Saim usta uzun zaman kuş oynatamaz ve bu sebeple yakın çevresi bu konuyu şaka malzemesi yaparlar ve Saim ustaya kendi damarlarından birer kuş hediye ederler, Saim usta bu kuşları özelliklerini bilmeden rastgele eşler ve altından çıkan yavruları uçurur ancak oynatamaz, bunun üzerine kuşları Hüseyin Gazi semtinde kuşçuluk yapmayan bir arkadaşının ahırına gönderir burada çoğalan ve yavruları ahırdan çıkarak kendi kendine uçan kuşlar oyun söker ve adından söz ettirmeye başlar bunun üzerine Saim usta kuşları geri getirerek beslemeye başlar, bu kuşlar dediğiniz gibi rastlantı eseri çıkmıştır ancak Saim usta bu kuşlardan kendine yakın isimlere vermiştir ayrıca öldükten sonra bu kuşlar başta Ankara içine olmak üzere Türkiye geneline yayılmıştır, bu konuyla ilgili olarak başta şunu söyleyeyim gelmiş geçmiş hiçbir kuşçu bu iki isim kadar nam yapmamıştır, günümüzde halen isimlerini andığımıza göre bu kuşların o döneme göre gerçekten iyi olduklarını düşünüyorum, ancak birde işin gerçek yönü var ki benim çocukluğumda havada birkaç takla atan kuş bile çoğu kişi tarafından makbul tutulur, beslenirdi, kaldı ki seferli kuşlar çok kıymetli kabul edilir herkes de bulunmazdı, günümüz kuşlarıyla kıyasladığımız zaman bu kuşların solda sıfır kalacağı bir gerçektir, çünkü insanoğlu her konuda olduğu gibi kuşçulukta da kendini geliştirmiş ve ırkları mükemmelleştirmiştir, ancak şöyle de bir gerçek var Ankara Hamamönün de kuşçuluk yapan kişilerin çoğu bu işi ticari amaçlarla yapmaktadırlar ve hemen hepsi en iyinin kendilerinde olduğunu iddia eder, hesap edilmeyense benim söylediğim Anadol marka otomobillerin günümüzdeki yerli arabaların atası olduğu gibi rahmetlilerin kuşlarının da günümüz kuşlarının atası olduğudur, iyi olduğunu iddia ettiğimiz kuşlarımızın gökten zembille inmesi mümkün olmadığına göre ne kadar inkar etsekte mutlaka bizden öncekilerin imzası mevcuttur, dediğiniz gibi rahmetlilerin kuşlarına hiçbir kuş sokmadan günümüze kadar besleyen bende görmedim, zaten böyle bir şey olsaydı bile o kuşlardan kimseye hayır gelmezdi(çünkü akrabalık ilişkisi artan kuşlar yok olmaya mahkumdur) günümüzdeki Ankara kuşlarının birçoğu renk biçim bakımından rahmetlilerin kuşlarından farklı olsalar da ben içlerinde genini taşıdıklarını düşünüyorum.saygılar
 
Ömer beyin sorularına gelince; Benim erken oyuna girme konusuna değinmemdeki amaç biz kuşçular eşleşmeleri yaparken yavrunun oyununu (kaç taklayla ne kadar uzun gideceği) hesap ederiz, oysa yabana atılmayacak konulardan biride yavrunun sıkıntısız( kanat ellemeden, sık takla sürecini hafif atlatarak) bizi yormadan ,bekletmeden ,sabrımızı taşırmadan oynamasıdır, kaldı ki ben kendimi örnek gösterdiğimde kuşlarıma ayırdığım zamanı işimden,eşimden ve çocuklarından çalıyorum ve zaman benim için gerçekten kıymetli, bana 1 yıl uçurduktan sonra oyun yapacak kuş hiç yapmasın daha iyi, hayvan yetiştiriciliğinde en önemli konu verimdir. (üç güne bir yumurtlayan tavuk günümüzde yerini her gün yumurtlayan tavuklara, 3 yaşından sonra günde 5 litre süt veren inekler yerini 1 yaşından sonra 50 litre süt veren ineklere bırakmıştır) Ayrıca ben 4 direk oynamayan kuşu beslemem demedim , damızlık yapmam dedim, benim uçurduğum kuşlarda kısa veya uzun oynayabilir ancak sadece uzun oynayanlar damızlık olabilir, (Unutmayın ki 2 iyiden 1 kötü çıkmaz, damızlık konusunda seçici olun) Ankara da ben sordum böyle kuşlar yokmuş derken; bence yanlış kişilerle görüşmüssünüz diyebilirim, bana göre Ankara da 2 tip kuşçu vardır birincisi ticari amaçlarla kuş besleyen ,başka bir işle ilgilenmeyen, yalnızca kuşçuluk yapan bu sebeple kuşlardan para kazanmaya çalışan , nam yapmayı ve kuş oynatıp satmayı hedeflemiş, nam yapabilmek için ise kupalar düzenleyip kupaya kuş uçuran ve dereceye girmeye çalışan kişilerdir. Kupanın puanlama sistemi 1-2 direk 1-5 takla arası bol seferli kuşlara hitap ettiği için bu tarz kuşlar besler ve en iyinin dereceye giren kendilerinde olduğunu iddia ederler ve iyi oynattıkları kuşlarla değil en pahalı sattıkları kuşlarla övünürler İkinci tip kuşçular ise; hemen hepsinin düzenli bir işleri vardır ve yalnızca kendilerine kuş uçurur her zaman iyiyi bol taklalı uzun giden kuşları hedefler bu tarz kuşlar beslerler, kupanın ve kuş satmanın onlar için bir önemi yoktur, kaldı ki besledikleri kuşların az seferi olması sebebiyle kupada iş yapmayacağı kesindir,onların en büyük kazancı kuşlarının çevrede itibar görmesi, övülmesidir. İyi onlar için her zaman iyidir başkasının kuşu olsa bile.Bence siz yanlış insanlara sormuşsunuz,Ömer bey benimle irtibata geçerseniz ben size her zaman 4 direğin üzerinde oynayan kuş izletirim. (kendimde hazır olmasa bile çevremden) saygılar
 
kus'un gec sokmesi, sık taklalı donem de kayboldugunda tecrubesi dolayısıyla geri gelmesi dısında hic bir + ozelligi yoktur bana gore.

erken soken kus, duzenli atremanla kanı bozuk degilse hic bir zaman bozmaz.

yavruya kustuktan sonra oyuna girmesi, maalesef gecici olabiliyor.

o yuzden kus kendini erkenden belli eder:))




ha cok iddalı laflar soylenmis burda, ben de bu yavrulardan edinmek isterim satarsanız. ucurup deneyeyim bakalım, ben de size benim degil ama bir abimin acık mavi bir cift yavrusu var onları hediye edeyim.
 
bana göre Ankara da 2 tip kuşçu vardır birincisi ticari amaçlarla kuş besleyen ,başka bir işle ilgilenmeyen, yalnızca kuşçuluk yapan bu sebeple kuşlardan para kazanmaya çalışan , nam yapmayı ve kuş oynatıp satmayı hedeflemiş, nam yapabilmek için ise kupalar düzenleyip kupaya kuş uçuran ve dereceye girmeye çalışan kişilerdir. Kupanın puanlama sistemi 1-2 direk 1-5 takla arası bol seferli kuşlara hitap ettiği için bu tarz kuşlar besler ve en iyinin dereceye giren kendilerinde olduğunu iddia ederler ve iyi oynattıkları kuşlarla değil en pahalı sattıkları kuşlarla övünürler

Merhaba.
Alp bey öncelikle değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Yukarıda yazınızdan alıntı yaptığım küçük bir kesit var yazınızın bu kısmına sonuna kadar katılıyorum. Hamamönü kuşçular derneğine yaptığımız ziyarette 2008 Oyunlu taklacı isminde bir yarışmaya hazırlanıyorlardı. Buralarda en iyi taklacı gördüklerinizden ne kadar çekiyor dedik en fazla benim 4 yıl önce gördüğüm 30 tane çekiyordu demişti. (metre değil takla) Zaten ondan sonrada hiç daha iyisini görmedikte duymadıkta demişlerdi.Bunu söylememdeki sebeb size sizinde yukarıdaki yazınızdaki ticari içgüdü. Yani sonuçta dışarıdan gelmişiz en iyi taklacı kaç metre veya kaç çekiyor demişiz oda hemen yanındaki kişinin kuşunu bize göstermiş. Gerisini siz düşünüz.
Saygılarımla.
Hüseyin BAŞOĞLAN
 
buzamana kadar şunu bilir şunu söylerim.erken oyun açar yada geç oyun açar. her kuşun foyası yavruyu gördükten sonra ortaya çıkar.erken oyun açanlardan kimi si oyun bırakır kimisi dahada ilerletir.geç oyun açanlar ise yavruyu gördükten sonra oyun yaparlar.ben 2 yıl kuşumun birini bekledim havada bir kez takla bile atmadı ne zaman yavruyu gördü kümesin en iyilerinden oldu.
 
alp bey bu güzel yorumlarınız için çok sağolun.
zamanımızda sizin gibi yani ikinci tip kuşcu pek kalmadı galiba.
para işin içine girince her şey değişiyor bu güzel hobimizde bundan nasibini aldı.
sizinle tanışmak isterim sizin gibi abilerimizden öğreneceğimiz çok şey var daha yolun başında sayılırız.
 
Görüldüğü kadarıyla her kes her konuda uzman. Konu açılıyor fikir soruluyor daha sonra bir ton ders anlatılıyor. Madem her şeyi biliyorsun, madem en iyileri sende bize neyi soruyorsun anlamadım. Hayat insana çok şey öğretiyor. Burada benim aktardıklarım kuşçuluğun onda biri değil. Bizimde öğrendiklerimiz ve öğreneceklerimiz var. Her gün yeni yeni bir sürü bilgi ediniyoruz. Ama kesin hükümler bildirerek konuşmak pek hoş olmuyor. Bir kere ben sadece takıldığım cümlelerden birini yazayım bunu açıklayın gerisini istemiyorum. "İki iyiden bir kötü çıkmaz" Yanlış bence.Genetiğe aykırı. En çok da iki iyiden bir kötü çıkabilir. Yetiştiricilerin en çok hata yaptıkları konu budur. Zaten bu teziniz doğru olsa dört direk kaçan damızlıklardan en az dört beş direk kaçan yavrular çıkmazmıydı. Gerçi şimdi sizde onlarda vardır. :tamam:
 
Bence kuşun damarına bağlı arkadaşlar iyisi kötüsü olmaz.
Geç açılanlarda var ama çok geç olmaz bence artı antreman bir güvercin hergün uçması lazım birşeyler görmek isterseniz...
 
ben alp beyin yorumlarının bir kısmına katılmıyorum.ticaret yapanlar ayrı,zevk olarak beslemek ayrı.tamam burası dogru,lakin arkadaşlar zevkler ve renkler tarışılmaz,ben zevk için beslerim kesinlikle hazırcı değilim,kendi yavrularımı uçururum,kuş konusunda yürüttüğüm fikirlerde haklı çıktığımda bu beni mutlu eder.dedikya,mesela ; elimde geç oynayacak yavruyu aylarca oynayacak diye beklerim istediğim gibi oyun açtığı zamanda mutlu olurum,çunku istediğimi almısımdır.diğer yavrularımın oynayacagını zaten biliyorum.ben mandıracı değilimki inek tavuk vs. besleyeyim.
 
Arkadaşlar değerli yorumlarınız için teşekkür ederim, aklımda kalan sorduğunuz sorulara kısaca cevap vereyim; Hüseyin bey size ‘ Ankara da böyle kuşlar yok, şu kadar sene önce böyle bir kuş vardı izledik, ondan sonra çıkmadı’ gibi sözler sarf eden şahısların kendi kabuklarına çekilmiş, sizin gibi şehir dışından gelenlere kendi şirketlerinin kuşlarını satmaya çalışan kişiler olduğunu düşünüyorum, ben sizin dediğiniz gibi reklam yapmak ve kuş satmak amacında olan birisi değilim, ancak yanlış kişilerle muhatap olduğunuzu ,gerçekte Ankara da çoğu kişide böyle kuşlar olduğunu söylemek istedim.(size örnekte vereyim, gerçi çoğu arkadaşım buna da inanmayacak ancak isimde veriyorum) Daha dün yani Pazar sabahı saat:08.00 da beni ve benim gibi yaklaşık 80 kişiyi Sincan da sanayi yolu üzerinde bulunan mezat yerinde kuş izlemeye davet eden kuşçu Metin (kimdir, nasıl ulaşırız diye sormayın, güvendiğiniz size böyle kuşlar yoktur diyenlere sorun) uçurduğu kuş yanına yanlışlıkla kuş kalkması neticesi ilk 40 dakika yere gelmedi, ardından 6 sefer çıkardı ki , her seferi 25-35 takla arası ve yaklaşık 80-120 metre arasıydı, gelin görün kaç direk olduğunu siz hesap edin, bana yorumumu sorarsanız resmen kuş buluta oynuyor.Ayrıca benim kimseye ders vermek gibi bir niyetim yok, herkesin kuşçuluğu kendine, kim geç oyun söken kuş beslerse beslesin dediğiniz gibi bu zevk işi ancak senede bir kuş oynatan bir kuşçunun her ay bir kuş oynatan kuşçudan farklı yorumlanacağı kesin. İki iyiden bir kötü çıkmaz lafına gelince; 2 tane iyi olduğunu düşündüğünüz kuşu birbirine taktığınızda bence 3 ihtimal vardır, birincisi kuş oynar o zaman sorun yoktur,damızlıklar iyidir, ikincisi kuş oynar ama eksiktir veya hatalıdır, taklaları yığar veya yüksekten alır veya yukardan sallanıp konar veya altını doldurmaz bu gibi hallerde kuş eksiktir yani kan tutmamıştır,damızlıklar iyidir ancak sarmamıştır, üçüncü ihtimalse benim söylediğim laf yani kuş oynamaz veya 1-2 taklayla tabiri caizse fırça sapı kadar oynar o zaman bence iyi olduğunu düşündüğünüz damızlıklarınızı tekrar gözden geçirin çünkü iki iyiden böyle bir kuş çıkmaz, saygılar
 
Alp bey bizi yanlış anladınız kimse size reklam yapıyor kuşlarını satmak için demedi,diyemezde.
ayrıca biz bize böyle kuşlar kalmadı yok diyenlerede inanmadık ve güvenmedik.ne tanırız,ne biliriz adamları.sadece bir yerde ilk kez karşılaştık ve bize söylediklerini aktardık size.bizi yanlış anlamayın.
İki iyiden bir kötü çıkmaz tartışmasına gelince bende iki iyiden bir kötü çıkmaz görüşüne katılıyorum.(istisnalar kaideyi bozmaz,elbette arada bir kötü çıkar)iki iyi demek iki kuşun akraba olduğu anlamına gelmez.çapraz eşlemelerle kan değişimleriyle sonuçta iki iyiden kötü çıkmaz!
 
zaten kuşcuyum diyen 1 tane besleyip onuda aylarca oynayacak diye beklemez,her yorumda birtezat çıkabilir buda bence normaldir.her kardeş yavru aynı özellikleri birbirlerinde taşımaz yada taşımayabilir.o yavrunun nasıl oynayacagı bizim ona vereceğimiz antrenmanla neticelenir.bende uzun fişekli kuşlardan hoşlanırım ve böyle beslemeye gayret ederim.bir çok kuş var çevrede uzun fişekli ama ya sesi kırık yada başı sonu bağlamaz.bu onun guzel olduğu fikrini çıkarmaz.ben cami dibinde kuş besliyorum ama asla kusumu cami boyuyla yada telefon direkleriyle ölçmedim.herzaman kümesimin içinde bulunan klonometre ile ölçüm yaptım.buda kuşlarımın daimi performaslarını bana gostermiştir,
 
oyun kusu beslemek tamamen bir sanattır!.

hem vakit, hem sabır isteyen goreceli birseydir.


bir kus gunde iki kere duzenli aralıklarla antreman edilir, sokulene kadar bir kac kusla...

sokuldukten sonra mardin kusu tek ucurulmalıdır!!!!..

bir mardin kusu, soyunda oyun varsa ve stilini genlerinden alır cogu zaman, ama yanında ucan diger sokuk kusları taklit edip, oyun karakterinde farklılıklar gosterebilir!!..

nefesini acarken ben farklı bir taktik kullanırdım, taklayı cevirirken ve cvirmeden once yuksek ucucu kuslarla ucururdum, bu hem nefesi acısından daha iyiydi, hemde sık taklalı donemde kayipları engellemek, yerini daha net ve saglıklık bicimde gormesi acısından cok mantıklı geliyordu bana.


oyun kusu esiyle mesiyle, teyzesinin kızıyla ucurulmaz, tek basına ucurulur.

cunku mardin kusu toplu halde ucunca, diger kuslarla toplu halde ucar ve karakterinde farklılıklar olur.




bana gore makbul kus, yere yakın tavan taklasını atan ve sonunda baglayan kustur, bu aralıklarda 2-3 takla da atabilir. illa 850 tane takla atması gerekmiyor. ve kanat sesi olmalıdır..

ve en onemlisi inerken boş inmemesidir.

bir kusun gec sokmesi bana gore makbul degildir, yavruya kustuktan sonra oynayan kus, karaktersiz kustur bana gore, bunu denemelerimden yola cıkarak varsayıyorum. cunku bu kusun alakasız zamanda oyunu kesmesi icten bile degildir. bir gun arkadaslarına izletmeye cagirirsiniz, o kus icin size gulebilirler. basıma geldi ordan biliyorum.

su zamana kadar cok oyun kusu besledim, cokta izledim..

simdi beslemiyorum. 1 tane var sadece. izlemek isteyene izletebilirim. kendisiini yavruyken yakaladım, kel alaka kusların arasında oyuna girdi, 3 saat ucuyor, bana birisi ilerde kupaya kaldırma teklifi etti. 24 sefer yapiyor, 7-8 taklalı uzun gidiyor. ama taklalar duzgun aksiyonlu ve cok alcak mesafeden oluyor. iki uc karıs diyeiblirim. kendisi bıyıklı bir mavi.
 
ustad71' Alıntı:
zaten kuşcuyum diyen 1 tane besleyip onuda aylarca oynayacak diye beklemez,her yorumda birtezat çıkabilir buda bence normaldir.her kardeş yavru aynı özellikleri birbirlerinde taşımaz yada taşımayabilir.o yavrunun nasıl oynayacagı bizim ona vereceğimiz antrenmanla neticelenir.bende uzun fişekli kuşlardan hoşlanırım ve böyle beslemeye gayret ederim.bir çok kuş var çevrede uzun fişekli ama ya sesi kırık yada başı sonu bağlamaz.bu onun guzel olduğu fikrini çıkarmaz.ben cami dibinde kuş besliyorum ama asla kusumu cami boyuyla yada telefon direkleriyle ölçmedim.herzaman kümesimin içinde bulunan klonometre ile ölçüm yaptım.buda kuşlarımın daimi performaslarını bana gostermiştir,

klonometre ile nasıl ölçüyosunuz kaç metre çektiğini biraz anlatırmısınız?ben hiç görmedimde şimdiye kadar.
kuşun üzerine bir verici falanmı bağlıyorsunuz?
 
rahatsız' Alıntı:
oyun kusu beslemek tamamen bir sanattır!.

hem vakit, hem sabır isteyen goreceli birseydir.


bir kus gunde iki kere duzenli aralıklarla antreman edilir, sokulene kadar bir kac kusla...

sokuldukten sonra mardin kusu tek ucurulmalıdır!!!!..

bir mardin kusu, soyunda oyun varsa ve stilini genlerinden alır cogu zaman, ama yanında ucan diger sokuk kusları taklit edip, oyun karakterinde farklılıklar gosterebilir!!..

nefesini acarken ben farklı bir taktik kullanırdım, taklayı cevirirken ve cvirmeden once yuksek ucucu kuslarla ucururdum, bu hem nefesi acısından daha iyiydi, hemde sık taklalı donemde kayipları engellemek, yerini daha net ve saglıklık bicimde gormesi acısından cok mantıklı geliyordu bana.


oyun kusu esiyle mesiyle, teyzesinin kızıyla ucurulmaz, tek basına ucurulur.

cunku mardin kusu toplu halde ucunca, diger kuslarla toplu halde ucar ve karakterinde farklılıklar olur.




bana gore makbul kus, yere yakın tavan taklasını atan ve sonunda baglayan kustur, bu aralıklarda 2-3 takla da atabilir. illa 850 tane takla atması gerekmiyor. ve kanat sesi olmalıdır..

ve en onemlisi inerken boş inmemesidir.

bir kusun gec sokmesi bana gore makbul degildir, yavruya kustuktan sonra oynayan kus, karaktersiz kustur bana gore, bunu denemelerimden yola cıkarak varsayıyorum. cunku bu kusun alakasız zamanda oyunu kesmesi icten bile degildir. bir gun arkadaslarına izletmeye cagirirsiniz, o kus icin size gulebilirler. basıma geldi ordan biliyorum.

su zamana kadar cok oyun kusu besledim, cokta izledim..

simdi beslemiyorum. 1 tane var sadece. izlemek isteyene izletebilirim. kendisiini yavruyken yakaladım, kel alaka kusların arasında oyuna girdi, 3 saat ucuyor, bana birisi ilerde kupaya kaldırma teklifi etti. 24 sefer yapiyor, 7-8 taklalı uzun gidiyor. ama taklalar duzgun aksiyonlu ve cok alcak mesafeden oluyor. iki uc karıs diyeiblirim. kendisi bıyıklı bir mavi.

bence kupaya kaldırma çünkü kupada o dediğin takla sayılarını çok aşıcak kuşlar var ibrahim bey
 
evet kuş beslemek sanattır çünkü kuşları izlemekten çok okumak gerekir diye düşünüyorum.25 yıldır kapımdan kuş eksik olmadı kendimde ve çevremde gördüğüm yek şey geç oyun açan kuşun oyunu daha istikrarlı yapmasıydı.aralarından istissna çıkabilir.herzaman deriz ya kuşun damarı onemli diye.bende bir mavi var bıyıklı değil :p ,sadece sabah tan sökerken namazdan sonra uçururum,sinekten kanat kapatır elektirik tellerin arasından sonra asma ağacının altından girer 16 saniye fişekle çıkar,ama asla turnuvalarda uçurmak,teşhir etmek istemem.kendi arkadaş çevremle baklavasına yemeğine uçurduklarımız olur.buda eğlencemize eğlence katar.her keste bir iyi vardır.her kes en iyiyi beslemek ister.

oyun açan kuşlarımı genellikle sabahları kaldırırım,benim için en önemli olan kanat kapatması,nereden kapatmaya başlıyor ve yere ne kadar geliyor.ilk seferde fişeğe çıkarken klonometreyi çalıştırır ,son taklayı vurana kadar saniye tutarım,fırsat buldukça bu ölçümleri yaparım,taki kuşun karakteri oturana kadar.şu an iş icabı istanbuldayım,bir gun fırsat olursa izlettirmekte isterim,

bir seferinde çok sevdiğim bir arkadaşım şöyle demişti, '' yav ustad senin bu mavi varya şu turnuva kuşlarının sağ bacağından yakalar bir sağ duvara birde sol duvara çarpar valla'' demişti.ben ise sadece gülmüştüm.neden ; çünkü en iyi benim diyenlerde mutlaka bir eniyi vardır.
 
klonometreyi anlatmamışınız oğuz bey?
nasıl bir sistem?zaman mı ölçüyorsunuz?
mesafeyi nasıl ölçüyorsunuz?
 
sanırım zamanı ölçüyor ömer. ama bişey demek istiyorum ustad bende çok iyi oynayan kuş var; arkadaşlar kupa kuşlarına bi nevi kök söktürür dedi diyosunuz. bi resimlerini eklesenizde gözümüz gönlümüz oyun kuşu görse bi ;bıktık miski kaplama görmekten yaw.
 
Mrb. bu konu kuşçular arasında en çok tartışılan konudur malum. Gerek kendi deneyimlerim ve gerekse Sivas'taki diğer kuşçuların deneyimlerine göre, erken döneğe (taklaya) çıkan kuş ileride çok büyük bi ihtimalle bozulacaktır. Kuşu, yumurtaya yattığı ve yavruya kustuğu zamanki uçuşuyla değerlendirmek çok daha isabetli olacaktır. Hatta bazı kuşlar birkaç çift yumurtadan sonra tam olarak karakterini ortaya koyabilmektedir. Tabi bu arada kuşun uçurma düzenini de çok önem taşımaktadır. (Tek başına uçması - grupla uçması - zaman ayarı vb.) Bu nedenle kuş işi sabır işidir.
Gönlünüzce kuşlar uçurmanız dileğiyle....
 
Ömer ÖZKURT' Alıntı:
rahatsız' Alıntı:
oyun kusu beslemek tamamen bir sanattır!.

hem vakit, hem sabır isteyen goreceli birseydir.


bir kus gunde iki kere duzenli aralıklarla antreman edilir, sokulene kadar bir kac kusla...

sokuldukten sonra mardin kusu tek ucurulmalıdır!!!!..

bir mardin kusu, soyunda oyun varsa ve stilini genlerinden alır cogu zaman, ama yanında ucan diger sokuk kusları taklit edip, oyun karakterinde farklılıklar gosterebilir!!..

nefesini acarken ben farklı bir taktik kullanırdım, taklayı cevirirken ve cvirmeden once yuksek ucucu kuslarla ucururdum, bu hem nefesi acısından daha iyiydi, hemde sık taklalı donemde kayipları engellemek, yerini daha net ve saglıklık bicimde gormesi acısından cok mantıklı geliyordu bana.


oyun kusu esiyle mesiyle, teyzesinin kızıyla ucurulmaz, tek basına ucurulur.

cunku mardin kusu toplu halde ucunca, diger kuslarla toplu halde ucar ve karakterinde farklılıklar olur.




bana gore makbul kus, yere yakın tavan taklasını atan ve sonunda baglayan kustur, bu aralıklarda 2-3 takla da atabilir. illa 850 tane takla atması gerekmiyor. ve kanat sesi olmalıdır..

ve en onemlisi inerken boş inmemesidir.

bir kusun gec sokmesi bana gore makbul degildir, yavruya kustuktan sonra oynayan kus, karaktersiz kustur bana gore, bunu denemelerimden yola cıkarak varsayıyorum. cunku bu kusun alakasız zamanda oyunu kesmesi icten bile degildir. bir gun arkadaslarına izletmeye cagirirsiniz, o kus icin size gulebilirler. basıma geldi ordan biliyorum.

su zamana kadar cok oyun kusu besledim, cokta izledim..

simdi beslemiyorum. 1 tane var sadece. izlemek isteyene izletebilirim. kendisiini yavruyken yakaladım, kel alaka kusların arasında oyuna girdi, 3 saat ucuyor, bana birisi ilerde kupaya kaldırma teklifi etti. 24 sefer yapiyor, 7-8 taklalı uzun gidiyor. ama taklalar duzgun aksiyonlu ve cok alcak mesafeden oluyor. iki uc karıs diyeiblirim. kendisi bıyıklı bir mavi.

bence kupaya kaldırma çünkü kupada o dediğin takla sayılarını çok aşıcak kuşlar var ibrahim bey


10 tane takla atan da var, onemli olan sonda baglıyor mu?
alcaklıgı ne kadar, benim arkadasımın 25 tane atiyo mesela.
stil onemli biraz. cok takla atmasi degil.
 
Öncelikle merhaba Alp bey çoğu fikrinize katılıyorum aynı zamanda biligi ve tecrübe içeren yazılar bunlar faydalanmak gerekir bence. Erken sökülen kuş oyun bozar veya geliştirmez diye birşey yok bence tamamen kuşun soyuyla alakalı bir durum. Zamanın kıymetli olduğu günümüzde 1 sene bir kuşa emek vermekte bana anlamsız geliyor. Çoğumuz sabah erkenden işe gitmeden vakit ayırabiliyoruz, çoğu zaman akşam yetişemiyoruz bile durum böyle olunca birde kuşun geç sökeniyle uğraşırsak zaman yetmez birde %50 fire verdiğinizi düşünün yazık olur emeklere. Zaten her sezon yeni yavrulara ağırlık veriyoruz, ekelere sıra bile gelmiyo 2-3 yaşındaki kuşlarla uğraşmaya zaten vakit yok. Erken söken ve çok uzun giden kuşları çok gördüm ve şuan bendekilerde benzer katagoride hayvanlar kupa dereceleride var aynı zamanda bende Ankaradayım arzu ederseniz görüşebiliriz hoşcakalın.
 
rahatsız' Alıntı:
Ömer ÖZKURT' Alıntı:
rahatsız' Alıntı:
oyun kusu beslemek tamamen bir sanattır!.

hem vakit, hem sabır isteyen goreceli birseydir.


bir kus gunde iki kere duzenli aralıklarla antreman edilir, sokulene kadar bir kac kusla...

sokuldukten sonra mardin kusu tek ucurulmalıdır!!!!..

bir mardin kusu, soyunda oyun varsa ve stilini genlerinden alır cogu zaman, ama yanında ucan diger sokuk kusları taklit edip, oyun karakterinde farklılıklar gosterebilir!!..

nefesini acarken ben farklı bir taktik kullanırdım, taklayı cevirirken ve cvirmeden once yuksek ucucu kuslarla ucururdum, bu hem nefesi acısından daha iyiydi, hemde sık taklalı donemde kayipları engellemek, yerini daha net ve saglıklık bicimde gormesi acısından cok mantıklı geliyordu bana.


oyun kusu esiyle mesiyle, teyzesinin kızıyla ucurulmaz, tek basına ucurulur.

cunku mardin kusu toplu halde ucunca, diger kuslarla toplu halde ucar ve karakterinde farklılıklar olur.




bana gore makbul kus, yere yakın tavan taklasını atan ve sonunda baglayan kustur, bu aralıklarda 2-3 takla da atabilir. illa 850 tane takla atması gerekmiyor. ve kanat sesi olmalıdır..

ve en onemlisi inerken boş inmemesidir.

bir kusun gec sokmesi bana gore makbul degildir, yavruya kustuktan sonra oynayan kus, karaktersiz kustur bana gore, bunu denemelerimden yola cıkarak varsayıyorum. cunku bu kusun alakasız zamanda oyunu kesmesi icten bile degildir. bir gun arkadaslarına izletmeye cagirirsiniz, o kus icin size gulebilirler. basıma geldi ordan biliyorum.

su zamana kadar cok oyun kusu besledim, cokta izledim..

simdi beslemiyorum. 1 tane var sadece. izlemek isteyene izletebilirim. kendisiini yavruyken yakaladım, kel alaka kusların arasında oyuna girdi, 3 saat ucuyor, bana birisi ilerde kupaya kaldırma teklifi etti. 24 sefer yapiyor, 7-8 taklalı uzun gidiyor. ama taklalar duzgun aksiyonlu ve cok alcak mesafeden oluyor. iki uc karıs diyeiblirim. kendisi bıyıklı bir mavi.

bence kupaya kaldırma çünkü kupada o dediğin takla sayılarını çok aşıcak kuşlar var ibrahim bey


10 tane takla atan da var, onemli olan sonda baglıyor mu?
alcaklıgı ne kadar, benim arkadasımın 25 tane atiyo mesela.
stil onemli biraz. cok takla atmasi degil.

elbette stil ve bunun gibi birçok önemli kriter daha var ama onlarla beraber takla sayısı da daha çok olmalı bu sadece benim yorumum.
 
Geri
Üst