Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
CİRCOVİRÜS
GENEL BİLGİLER
Son yıllarda saptanan bu hastalık oldukça yenidir. Bu nedenle hastalık ve sonuçları hakkında bilinenler fazla değildir. Hastalığa Circovirus adı ile bilinen bir virüs türü neden olmaktadır. Bu virüs daha çok genç kuşları ve yeni yavruları etkilemektedir. Hastalık ilk başlarda solunum yolları sorunları şeklinde kendini gösterir. Ağırlık kaybı ve ishal vardır. Daha ileri aşamalarda tüylerin büyümesinde karakteristik anormallikler ve vücut dokularının özellikle de iç organların gelişiminde anormallikler gözlenebilir.
Virüsün vücuttaki en önemli etkisi. Dalak, Bursa Fabrici ve Thymus üzerindedir. Thymus (timüs) göğüs kemiğinin arkasında bulunan bir iç salgı bezidir. Bursa Fabrici ise kloak’ın urodaeum adı verilen orta kısmında yer alan çıkıntı şeklinde bir organdır. Bunların işlevleri vücudun savunma mekanizması ve bağışıklık sisteminin gelişmesi ve işlemesini sağlamaktır. Virüs bu organlarda hücreleri tahrip ederek organlara zarar verir ve kuşun bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Böylelikle kuşlarımız hastalıklara karşı savunmasız hale gelirler. Kuşlarımızın bildiğimiz bütün güvercin hastalıklarına yakalanmaları çok daha kolay olur. Hastalığa yakalanan kuşlarımız ise daha zor tedavi edilebilir hale gelirler. Virüsün güvercinlerdeki etkisi AİDS’in insanlardaki etkisine benzetilebilir.
Circovirus başlı başına bir hastalık gibi görünmemekte ve her zaman ikincil derece kliniksel belirtiler veren bir enfeksiyon olarak değerlendirilmektedir. Bunun nedeni bu virüsün kendi başına belirgin bir hastalık tablosu sunmaması ancak daha çok diğer hastalıklarla birlikte olduğunda fark edilebilmesidir. Circovirus’ün vücuda girmesinin ardından özellikle Chalamydia, Ornithosis, Pasteurella, PMV1, Trichomonas, Aspergillus gibi hastalıklar ortaya çıkma eğiliminde olurlar.
Virüsün bulaşma şeklinin temas sonucu olduğu genel kabul görmektedir. Hijyenik koşullara dikkat edilmesi virüsün bulaşmasını engelleyici olacaktır. Bilinen bir tedavi şekli yoktur. İlaç tedavisi sadece bu hastalıkla birlikte görülen yan hastalıklar için uygulanabilir. Ancak güvercinimizin savunma sistemini güçlendirici vitamin ve mineral takviyeleri yararlı olacaktır.
Coccidiosis (Kanlı İshal)
Cocci bir bağırsak hastalığıdır ve aşağı yukarı her güvercinde (hasta olmasalarda) mevcuttur. Bu hastalığın nedeni virüs veya bakteri değil Coccidia denilen mikroskobik bir bağırsak parazitidir. Paratifo bakterisi gibi hareket edip bağırsakların duvarlarına yerleşir ve burayı zamanla mahveder. Bu durumda aynı Paratifoda olduğu gibi ishal ortaya çıkar. Cocci bir hastalıktan çok güçsüzleştirici zayıflatıcı bir haldir. Fakat, vücuda etkisi nedeniyle kuşun paratifo, PMV-1 ve pamuk gibi hastalıklara kolay hedef olmasını sağlar. Bu nedenle tedavisi lazımdır.
Hastalık belirtileri göstermeyen fakat bu organizmayı taşıyan kuşlara tedavi yapmaya bir nevi gerek yoktur. Kuşlar az miktarda organizma taşıyıp vücutlarının doğal koruma sistemi ile bununla başa çıkabilecek durumdadır. Sorun bu hastalığın 2-3 haftalık yavrularda baş göstermesi. Yavrular coccidiosis organizmasını vücutlarında taşıdıkları için yaşam tarzlarında olan ani değişimler (anne babanın güvercin sütünden süt/yem parçaları karışımı beslemesine geçmesi) yavruları sitrese sokup yeni ortamlarına alışamadan cocci'nin bağırsaklarda hareketlenmesine neden olur. Sonuç olarak bu yavrular çelimsizlikten, halsizlikten veya başka enfeksiyolardan dolayı ölebilirler. Bunun yanında arka arkaya yavru veren dişilerdede üretim sezonunun ortasına doğru bu durum ortaya çıkabilir. Bu nedenle üretime her iki çift yavrudan sonra bir süre ara vermek dişi kuşların sağlığı için iyi bir harekettir.
Bu hastalığın farkına erken varılıp hemen tedaviye geçilirse kuşların kurtulma olasılığı bağırsak duvarının kendini çabuk tamir etme kabiliyeti dolayısıyla yüksektir. Erken teşhis ne kadar önemliyse o kadarda zor olabilir. Zayıflama ve ishal bu hastalığın olduğu kadar bir çok başka hastalıklarında (paratifo, pamuk, e-koli ve çeşitli iç parazitler gibi) belirtileri olması kesin teşhisin dışkı veya ölü kuşların kursaklarındaki maddelerin mikroskop altında gözlenimiyle mümkündür. Bu gözlem sırasında akılda bulundurulması gereken şey en sağlıklı güvercinin dışkısında bile bir kaç cocci organizmasına rastlanılabileceği ve bunun kuşun hasta olduğuna işaret olmadığıdır.
Bu hastalığa karşı benim ilaç tercihim Aureomycin-Sulmet (içme suyuyla karıştırılan toz halinde). Aslında genel kapsamlı bir antibiyotiktir. Benim tercih etmemin nedeni iki ilacın birlikte olması. Sulmet Coccidiosis'e karşı kuvvetli bir ilaçken yanında cocci ile benzer belirtileri taşıyan paratifo'ya karşı kullanılan Aureomycin antibiyotiğinin olması bir nevi yanliş teşhis olasılığını elemine ediyor). Bu ilacı veya herhangi bir Sulmet taşıyan ilacı kullanırken kuşlarınıza verdiğiniz kursak taşlarını, gritleri, ahtapot kemiklerini ve kalsiyum taşıyan ne varsa ortadan kaldırmanız çok önemli.
Bu hastalığa karşı kullanabileceğiniz ilaçlardan bazılari şunlar; Sulfametazine Plus (5 gün suyla verilerek) bunu takip olarak Methazin-Plus'ıda 5 gün süresiyle yine içme suyuyla karışık olarak verebilirsiniz. Amprol (Corid), Albon, Baycox (postacıların tercihi), Cocci-Geelmix, Dacozine 4-1 (Pamuk, e-koli ve paratifo'ya karşıda etkili), Salmocoxy, Sufamethazine (Meşhur Sulfa ilaçlarından birisi), Sulfamethoxazole-Trimethoprim, Trimethoprim/Sulfa, Vetisulit (bu hastalık için olmasada kullananlar var), European 4/1 (Avrupalı dörtte bir) bu ilacı kullandığınız öteki ilaçlardan sonuç alamazsanız son umut olarak kullanın. Bu ilaçların dışında Kokzivet diye bir ilaç/yem karışımını bulabilirseniz, kullanabilirsiniz. Bulabilirseniz diyorum, çünkü yenice bir ilaç ve her yerde satılmıyor. İlaçların dışında balansı iyi olan bir yem karışımı ile A, K3 ve B kompleks vitaminlerinin karışımlarının güvercinlerinize devamlı verilmesi kuşların güçlerini ve hastalıklara karşı dayanıklılıklarını arttırır.
Bu hastalığın bireylerde aktif hale gelmesinin dışında salgın olarakda baş gösterme olasılığı var. Bunu engellemek için bilmeniz gereken şey, cocci organizmasının kuşlarınızı hastalandırması için ergen olması gerektiği ve ergenleşmesinide kuşların vücudunun dışında gerçekleştirmesi. Tahmin edin nerede? Salmanızda yerde bulunan dışkıların içinde. Günlük olarak bu dışkıları temizlemek sadece bu hastalığı değil güvercin hastalıklarının 90%'ının bu yolla bulaşımını önlemekte bire bir. Daha iyi bir yöntemde, her zaman bahsettiğim gibi, salmanızın tabanının tel veya parmaklıklı tabakadan olması. Eğer bu olanak yoksa tabanın her zaman temiz olması ve, ideal salma koşullarından bir numaralı olanı, her zaman kuru olması. Nemli ortamlar bakteri ve virüsler için ideal üreme koşulları yaratır. Bunun dışında nede olsa güvercin besliyoruz ördek değil (ördekler bile yuvalarını kuru tutar Cocci'nin rahatça üreyebileceği başka bir ortamda toprak zemindir.
Gereksiz sitres güvercinlere her zaman kötü etki eder. Çoğu hastalığada neden olur. Bunu ortadan kaldırmak için kuşlarınıza disiplinli uçuş yaptırmanızı tavsiye ederim. Her zaman aç uçurup uçuştan sonra besleyip, sularınında yemden sonra verilmesi bu ortam için bir başlangıçtır.
GENEL BİLGİLER
Son yıllarda saptanan bu hastalık oldukça yenidir. Bu nedenle hastalık ve sonuçları hakkında bilinenler fazla değildir. Hastalığa Circovirus adı ile bilinen bir virüs türü neden olmaktadır. Bu virüs daha çok genç kuşları ve yeni yavruları etkilemektedir. Hastalık ilk başlarda solunum yolları sorunları şeklinde kendini gösterir. Ağırlık kaybı ve ishal vardır. Daha ileri aşamalarda tüylerin büyümesinde karakteristik anormallikler ve vücut dokularının özellikle de iç organların gelişiminde anormallikler gözlenebilir.
Virüsün vücuttaki en önemli etkisi. Dalak, Bursa Fabrici ve Thymus üzerindedir. Thymus (timüs) göğüs kemiğinin arkasında bulunan bir iç salgı bezidir. Bursa Fabrici ise kloak’ın urodaeum adı verilen orta kısmında yer alan çıkıntı şeklinde bir organdır. Bunların işlevleri vücudun savunma mekanizması ve bağışıklık sisteminin gelişmesi ve işlemesini sağlamaktır. Virüs bu organlarda hücreleri tahrip ederek organlara zarar verir ve kuşun bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Böylelikle kuşlarımız hastalıklara karşı savunmasız hale gelirler. Kuşlarımızın bildiğimiz bütün güvercin hastalıklarına yakalanmaları çok daha kolay olur. Hastalığa yakalanan kuşlarımız ise daha zor tedavi edilebilir hale gelirler. Virüsün güvercinlerdeki etkisi AİDS’in insanlardaki etkisine benzetilebilir.
Circovirus başlı başına bir hastalık gibi görünmemekte ve her zaman ikincil derece kliniksel belirtiler veren bir enfeksiyon olarak değerlendirilmektedir. Bunun nedeni bu virüsün kendi başına belirgin bir hastalık tablosu sunmaması ancak daha çok diğer hastalıklarla birlikte olduğunda fark edilebilmesidir. Circovirus’ün vücuda girmesinin ardından özellikle Chalamydia, Ornithosis, Pasteurella, PMV1, Trichomonas, Aspergillus gibi hastalıklar ortaya çıkma eğiliminde olurlar.
Virüsün bulaşma şeklinin temas sonucu olduğu genel kabul görmektedir. Hijyenik koşullara dikkat edilmesi virüsün bulaşmasını engelleyici olacaktır. Bilinen bir tedavi şekli yoktur. İlaç tedavisi sadece bu hastalıkla birlikte görülen yan hastalıklar için uygulanabilir. Ancak güvercinimizin savunma sistemini güçlendirici vitamin ve mineral takviyeleri yararlı olacaktır.
Coccidiosis (Kanlı İshal)
Cocci bir bağırsak hastalığıdır ve aşağı yukarı her güvercinde (hasta olmasalarda) mevcuttur. Bu hastalığın nedeni virüs veya bakteri değil Coccidia denilen mikroskobik bir bağırsak parazitidir. Paratifo bakterisi gibi hareket edip bağırsakların duvarlarına yerleşir ve burayı zamanla mahveder. Bu durumda aynı Paratifoda olduğu gibi ishal ortaya çıkar. Cocci bir hastalıktan çok güçsüzleştirici zayıflatıcı bir haldir. Fakat, vücuda etkisi nedeniyle kuşun paratifo, PMV-1 ve pamuk gibi hastalıklara kolay hedef olmasını sağlar. Bu nedenle tedavisi lazımdır.
Hastalık belirtileri göstermeyen fakat bu organizmayı taşıyan kuşlara tedavi yapmaya bir nevi gerek yoktur. Kuşlar az miktarda organizma taşıyıp vücutlarının doğal koruma sistemi ile bununla başa çıkabilecek durumdadır. Sorun bu hastalığın 2-3 haftalık yavrularda baş göstermesi. Yavrular coccidiosis organizmasını vücutlarında taşıdıkları için yaşam tarzlarında olan ani değişimler (anne babanın güvercin sütünden süt/yem parçaları karışımı beslemesine geçmesi) yavruları sitrese sokup yeni ortamlarına alışamadan cocci'nin bağırsaklarda hareketlenmesine neden olur. Sonuç olarak bu yavrular çelimsizlikten, halsizlikten veya başka enfeksiyolardan dolayı ölebilirler. Bunun yanında arka arkaya yavru veren dişilerdede üretim sezonunun ortasına doğru bu durum ortaya çıkabilir. Bu nedenle üretime her iki çift yavrudan sonra bir süre ara vermek dişi kuşların sağlığı için iyi bir harekettir.
Bu hastalığın farkına erken varılıp hemen tedaviye geçilirse kuşların kurtulma olasılığı bağırsak duvarının kendini çabuk tamir etme kabiliyeti dolayısıyla yüksektir. Erken teşhis ne kadar önemliyse o kadarda zor olabilir. Zayıflama ve ishal bu hastalığın olduğu kadar bir çok başka hastalıklarında (paratifo, pamuk, e-koli ve çeşitli iç parazitler gibi) belirtileri olması kesin teşhisin dışkı veya ölü kuşların kursaklarındaki maddelerin mikroskop altında gözlenimiyle mümkündür. Bu gözlem sırasında akılda bulundurulması gereken şey en sağlıklı güvercinin dışkısında bile bir kaç cocci organizmasına rastlanılabileceği ve bunun kuşun hasta olduğuna işaret olmadığıdır.
Bu hastalığa karşı benim ilaç tercihim Aureomycin-Sulmet (içme suyuyla karıştırılan toz halinde). Aslında genel kapsamlı bir antibiyotiktir. Benim tercih etmemin nedeni iki ilacın birlikte olması. Sulmet Coccidiosis'e karşı kuvvetli bir ilaçken yanında cocci ile benzer belirtileri taşıyan paratifo'ya karşı kullanılan Aureomycin antibiyotiğinin olması bir nevi yanliş teşhis olasılığını elemine ediyor). Bu ilacı veya herhangi bir Sulmet taşıyan ilacı kullanırken kuşlarınıza verdiğiniz kursak taşlarını, gritleri, ahtapot kemiklerini ve kalsiyum taşıyan ne varsa ortadan kaldırmanız çok önemli.
Bu hastalığa karşı kullanabileceğiniz ilaçlardan bazılari şunlar; Sulfametazine Plus (5 gün suyla verilerek) bunu takip olarak Methazin-Plus'ıda 5 gün süresiyle yine içme suyuyla karışık olarak verebilirsiniz. Amprol (Corid), Albon, Baycox (postacıların tercihi), Cocci-Geelmix, Dacozine 4-1 (Pamuk, e-koli ve paratifo'ya karşıda etkili), Salmocoxy, Sufamethazine (Meşhur Sulfa ilaçlarından birisi), Sulfamethoxazole-Trimethoprim, Trimethoprim/Sulfa, Vetisulit (bu hastalık için olmasada kullananlar var), European 4/1 (Avrupalı dörtte bir) bu ilacı kullandığınız öteki ilaçlardan sonuç alamazsanız son umut olarak kullanın. Bu ilaçların dışında Kokzivet diye bir ilaç/yem karışımını bulabilirseniz, kullanabilirsiniz. Bulabilirseniz diyorum, çünkü yenice bir ilaç ve her yerde satılmıyor. İlaçların dışında balansı iyi olan bir yem karışımı ile A, K3 ve B kompleks vitaminlerinin karışımlarının güvercinlerinize devamlı verilmesi kuşların güçlerini ve hastalıklara karşı dayanıklılıklarını arttırır.
Bu hastalığın bireylerde aktif hale gelmesinin dışında salgın olarakda baş gösterme olasılığı var. Bunu engellemek için bilmeniz gereken şey, cocci organizmasının kuşlarınızı hastalandırması için ergen olması gerektiği ve ergenleşmesinide kuşların vücudunun dışında gerçekleştirmesi. Tahmin edin nerede? Salmanızda yerde bulunan dışkıların içinde. Günlük olarak bu dışkıları temizlemek sadece bu hastalığı değil güvercin hastalıklarının 90%'ının bu yolla bulaşımını önlemekte bire bir. Daha iyi bir yöntemde, her zaman bahsettiğim gibi, salmanızın tabanının tel veya parmaklıklı tabakadan olması. Eğer bu olanak yoksa tabanın her zaman temiz olması ve, ideal salma koşullarından bir numaralı olanı, her zaman kuru olması. Nemli ortamlar bakteri ve virüsler için ideal üreme koşulları yaratır. Bunun dışında nede olsa güvercin besliyoruz ördek değil (ördekler bile yuvalarını kuru tutar Cocci'nin rahatça üreyebileceği başka bir ortamda toprak zemindir.
Gereksiz sitres güvercinlere her zaman kötü etki eder. Çoğu hastalığada neden olur. Bunu ortadan kaldırmak için kuşlarınıza disiplinli uçuş yaptırmanızı tavsiye ederim. Her zaman aç uçurup uçuştan sonra besleyip, sularınında yemden sonra verilmesi bu ortam için bir başlangıçtır.