Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
GÖRME VE DUYMA ÖZELLİKLERİ
Güvercin ve kumrular arasında en büyük olanı olan Tahtalı, orman ve ağaçlık yerlerde yaşar; ağaçlarda yuvalanır. Diğer güvercinler gibi tohumlar ile beslenir (41 cm) Güvercinlerin işitme duyularıyla ilgili olarak yapılan deneyler de ilginç sonuçlar vermiştir. İnsanlardan farklı olarak güvercinler çok düşük frekanslı sesleri duyabilirler. İnsanların duyabildiği en düşük frekans 20Hz'ken güvercinler 0.1Hz'e kadar duyabilir, buna ek olarak ses frekansındaki çok küçük değişimleri de algılayabilirler. Doğada şimşekler, manyetik fırtınalar, yer sarsıntıları, deniz dalgaları, rüzgar akımlarının dağların doruklarından geçerken çıkardıkları sesler gibi düşük frekanslı birçok ses kaynağı vardır. Düşük frekanslı sesler aynı zamanda büyük dalga boyuna da sahip oldukları için (radyo dalgaları gibi) çok uzun mesafeler kat edebilirler, bu yüzden kuşlar yaklaşmakta olan hava durumunu tahmin etmekte ustadırlar ayrıca bu sesler yönlerini bulmalarında da yararlı olabilir. Güvercinler basınç değişimlerine karşı da duyarlıdırlar. İnsanlar ancak 40 metrelik bir yükseklik değişiminin yarattığı basınç farklılığını hissedebilirken kuşlar 10 metrelik bir değişimin yarattığı farklılığı hissedebilir. Bu özellikleri de yine hava durumunu önceden tahmin etmekte yararlı olabileceği gibi gece ve gündüz uçuş yüksekliklerini sabit tutmalarında da yararlı olabilir
GÜVERCİNLERLE İLGİLİ SON BULUŞ
son yılların belkide en şaşırtıcı buluşu kuşların çok iyi gelişmiş bir manyetik duyuya sahip olduklarının anlaşılmasıdır. Uzun yıllardır güvercinlerin vücutlarına yerleştirilen çubuk mıknatıs veya elektrik bobinlerinin güvercinlerin yönlerini şaşırmasına neden olduğu biliniyordu. 1979 yılında güvercinlerin başlarında manyetik maddeler bulunduğu keşfedildi. Bu maddelerin 1 milmetrenin onbinde biri büyüklüğünde demir içeren kristal parçacıkları olduğu ve 10 ile 100 milyon arasında değişen miktarlarda kuşların kafatası kemiği ile beyin zarlarının arasında bulundukları tespit edildi. Bununla birlikte kuşların jeomanyetik alanı görüp görmedikleri veya manyetik alanı ne tür bir duyu olarak algıladıkları aydınlatılması gereken noktalar olarak kaldı.
Güvercin ve kumrular arasında en büyük olanı olan Tahtalı, orman ve ağaçlık yerlerde yaşar; ağaçlarda yuvalanır. Diğer güvercinler gibi tohumlar ile beslenir (41 cm) Güvercinlerin işitme duyularıyla ilgili olarak yapılan deneyler de ilginç sonuçlar vermiştir. İnsanlardan farklı olarak güvercinler çok düşük frekanslı sesleri duyabilirler. İnsanların duyabildiği en düşük frekans 20Hz'ken güvercinler 0.1Hz'e kadar duyabilir, buna ek olarak ses frekansındaki çok küçük değişimleri de algılayabilirler. Doğada şimşekler, manyetik fırtınalar, yer sarsıntıları, deniz dalgaları, rüzgar akımlarının dağların doruklarından geçerken çıkardıkları sesler gibi düşük frekanslı birçok ses kaynağı vardır. Düşük frekanslı sesler aynı zamanda büyük dalga boyuna da sahip oldukları için (radyo dalgaları gibi) çok uzun mesafeler kat edebilirler, bu yüzden kuşlar yaklaşmakta olan hava durumunu tahmin etmekte ustadırlar ayrıca bu sesler yönlerini bulmalarında da yararlı olabilir. Güvercinler basınç değişimlerine karşı da duyarlıdırlar. İnsanlar ancak 40 metrelik bir yükseklik değişiminin yarattığı basınç farklılığını hissedebilirken kuşlar 10 metrelik bir değişimin yarattığı farklılığı hissedebilir. Bu özellikleri de yine hava durumunu önceden tahmin etmekte yararlı olabileceği gibi gece ve gündüz uçuş yüksekliklerini sabit tutmalarında da yararlı olabilir
GÜVERCİNLERLE İLGİLİ SON BULUŞ
son yılların belkide en şaşırtıcı buluşu kuşların çok iyi gelişmiş bir manyetik duyuya sahip olduklarının anlaşılmasıdır. Uzun yıllardır güvercinlerin vücutlarına yerleştirilen çubuk mıknatıs veya elektrik bobinlerinin güvercinlerin yönlerini şaşırmasına neden olduğu biliniyordu. 1979 yılında güvercinlerin başlarında manyetik maddeler bulunduğu keşfedildi. Bu maddelerin 1 milmetrenin onbinde biri büyüklüğünde demir içeren kristal parçacıkları olduğu ve 10 ile 100 milyon arasında değişen miktarlarda kuşların kafatası kemiği ile beyin zarlarının arasında bulundukları tespit edildi. Bununla birlikte kuşların jeomanyetik alanı görüp görmedikleri veya manyetik alanı ne tür bir duyu olarak algıladıkları aydınlatılması gereken noktalar olarak kaldı.