Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
PSEUDO TÜBERKÜLOZU
(YALANCI VEREM)
Pseudo Tüberkülozu denilince Yersinia pseudotuberculosis ile ortaya çıkan ve gizli (latan) yada subklinik gelişmekle birlikte, kronik ile subakut arası da gelişebilen bir çeşit enfeksiyon anlaşılmalıdır. Tuberküloz benzeri organ değişmelerine neden olmaktadır.
Ortaya Çıkış ve Önemi:
Pseudo Tüberkülozu güvercinlerde çoğu zaman münferit, nadiren de salgın şeklinde görülür. Genellikle genç güvercinler hastalanır. Hastalık yaşlı hayvanlarda da değişik zamanlarda görülebilir. Pseudo Tüberkülozu evcil güvercinlerin yanı sıra yabani güvercinlerde ve diğer birçok kuş türünde de ortaya çıkmaktadır. Memeliler, özellikle de kemirgenler tetikleyiciye ev sahipliği yaptıklarından, bu hastalığın doğal barınağı olarak görülmektedir. Buradan daima enfeksiyonlar dışkı ve kirlenmiş ara taşıyıcılar (yem, toz vb.) yoluyla salmalarda start alabilir.
Hastalık Tetikleyicileri:
Pseudo Tüberkülozu tetikleyicisi başlangıçta Pasteureller sınıfına girmekte ve Pasteurella pseudotuberculosis olarak adlandırılmakta idi. Son bilimsel araştırmalar bu bakteri grubuyla önemli farklar olduğunu ortaya çıkarmış ve bu nedenle de Yersinia pseudotuberculosis olarak anılmaya başlanmışlardır. Çubuk şeklinde bir bakteri olup, birçok serotipi olmakla beraber, bilya şekline kadar değişik varyasyonları bulunabilmektedir.
Tetikleyici doğal ortamda çok yaygındır ve 15 derecelik suda bile çoğalabilmektedir. Çürüme, soğuk, nem ve kurumaya karşı son derece dirençlidir. Doğada aylarca faal kalabilmektedir. Güneş ışığı ve bakterilere karşı etkili dezenfektanlar (örn. Lysovet P.A.) ile öldürülebilir.
Bulaşma ve Yayılma:
Yersinia pseudotuberculosis gizli (latan) veya subklinik olarak enfekte olmuş hayvanların dışkıları ile bulaşır. Burada önem arz eden dışkıları salmalara erişebilen serbest güvercinler ile kemirgenlerdir. Dışlıyla kirlenmiş içme suyu ile güvercinler tetikleyiciyi alır.
Hastalığın Oluşumu:
Klinik Pseudo Tüberkülozu’nun ortaya çıkışı güvercinin direncine bağlıdır. Direnci zayıf olanlar ile genç hayvanlar daha kolay hastalanmakla birlikte, daha sağlıklı olan ve iyi beslenen güvercinler nadiren hastalanır.
Yem ile alınan tetikleyici bağırsaktan dolaşım sistemine ve oradanda iç organlara ulaşır. Akut durumlarda dalak ve karaciğer büyümesine bağlı olarak bakteriyel kan zehirlenmesi (septikemi) görülür. Kronik durumlarda ise değişik organlarda, hastalığa ismini veren ince, tuberkül benzeri değişiklikler görülür. Genelde daha soğuk olan Kasım – Nisan ayları arası ortaya çıkar. Kuluçka süresi 3 ile 14 gün arası değişir.
Hastalığın Belirtileri:
Pseudo Tüberkülozu ile hastalanan yavrular ebeveynler tarafından verilmeye çalışılan kursak yemini reddeder, çabuk zayıflar, ishal olur ve ölürler. Yuvayı terk eden genç güvercinler ve daha büyük olanlar katılımsızdır, köşelerde tüyleri kabarık oturur, fazlaca sıvı alır, yem yemez ve oldukça pis kokan, rengi değişmiş, yumuşak-balgamlı bir dışkı bırakırlar. Hastalık gidişatı genelde subakut ile kronik arası olup, bir iki haftalık bir süre sonunda ölümle sona erer.
Pseudo Tüberkülozu münferit olarak ortaya çıkar. Hastalanan bir salmada kayıplar %25 civarında olup, ancak nadiren daha yukarıya çıkabilir.
Otopsi:
Otopsi bulguları hastalık gidişatına bağlıdır. Akut durumlarda başka bakteriyel enfeksiyonlarda da ortaya çıkabilen ve karaciğer, dalak ve böbrek büyümesine bağlı olan bağırsak iltihabı görülür. Subakut ile kronik arası görülen değişiklikler daha tipiktir. Burada kanlı bir şekilde iltihaplanan ve şişmiş iç organlar (özellikle böbrek, akciğer, dalak ve karaciğer) ile bağırsak duvarında yulaf tanesi büyüklüğünde sarı-beyaz, küçücük grimsi bir bölge halinde bakteri kolonileri tespit edilir. Karın boşluğu sıvısı artmıştır.
Teşhis:
Kronik durumlarda bakteriyolojik olarak tetikleyicinin varlığının kanıtlanabilmesi, özellikle de, tipik değişiklikler göstermeyen akut durumlarda şüphe testi yapılabilir. Çoğaltma işlemi laboratuarda koyunkanı plakaları üzerinde gerçekleşir. Sonuç, denek malzemesinin tazeliğine bağlı olarak, 1 – 2 günde belirgin olur. Hastalığın salmada daha uzun bir süredir bulunmasına bağlı olarak, kan örneklerinin serolojik muayenesi de yapılabilir.
Fark Teşhis:
Otopside bağırsak iltihabı yada iç organlarda nekroz ocakları tespit edilmesi halinde salmonella, pasteurelle, tüberküloz gibi hastalıklar bulunmamasından emin olunmalıdır. Eğer serolojik bir muayene yapılmak istenirse, başka bakteri çeşitleriyle olası çapraz reaksiyonlar göz ardı edilmemelidir.
Tedavi:
Akut enfeksiyonda salma tedavisi tetrazyklinler ile içme suyuna, yada müstakil tedavi ile uzun süreli tetrazyklin enjeksiyon yöntemiyle (bkz. Ornithose- Tedavi bölümü) yapılabilir. Trimetroprim-Sulfonamid kombinasyon kemoterapisinin de etkili olduğu görülmüştür. İç organlarda kuvvetli değişikliklere yol açan kronik durumda ise her türlü tedavi yöntemi yararsızdır. Tetikleyici yayılmasını durdurmak amacıyla bu tarz hayvanlar en iyisi derhal öldürülmelidir.
Önlem:
En önemli tedbir güvercinlerin yabani güvercinler, kuşlar ve kemirgenlerle temas etmemesini sağlamaktır. Yemleme sadece salmada gerçekleşmelidir. Yemler fare ve diğer kemirgenlere ulaşılabilir olmayacak şekilde depolanmalı ve saklanmalıdır. İçme suyu günlük olarak verilmeli, kaplar düzenli olarak temizlenmeli ve belli aralıklarla dezenfekte edilmelidir. Dengeli bir beslenme güvercinlerin doğal dirençlerini arttıracaktır.
(YALANCI VEREM)
Pseudo Tüberkülozu denilince Yersinia pseudotuberculosis ile ortaya çıkan ve gizli (latan) yada subklinik gelişmekle birlikte, kronik ile subakut arası da gelişebilen bir çeşit enfeksiyon anlaşılmalıdır. Tuberküloz benzeri organ değişmelerine neden olmaktadır.
Ortaya Çıkış ve Önemi:
Pseudo Tüberkülozu güvercinlerde çoğu zaman münferit, nadiren de salgın şeklinde görülür. Genellikle genç güvercinler hastalanır. Hastalık yaşlı hayvanlarda da değişik zamanlarda görülebilir. Pseudo Tüberkülozu evcil güvercinlerin yanı sıra yabani güvercinlerde ve diğer birçok kuş türünde de ortaya çıkmaktadır. Memeliler, özellikle de kemirgenler tetikleyiciye ev sahipliği yaptıklarından, bu hastalığın doğal barınağı olarak görülmektedir. Buradan daima enfeksiyonlar dışkı ve kirlenmiş ara taşıyıcılar (yem, toz vb.) yoluyla salmalarda start alabilir.
Hastalık Tetikleyicileri:
Pseudo Tüberkülozu tetikleyicisi başlangıçta Pasteureller sınıfına girmekte ve Pasteurella pseudotuberculosis olarak adlandırılmakta idi. Son bilimsel araştırmalar bu bakteri grubuyla önemli farklar olduğunu ortaya çıkarmış ve bu nedenle de Yersinia pseudotuberculosis olarak anılmaya başlanmışlardır. Çubuk şeklinde bir bakteri olup, birçok serotipi olmakla beraber, bilya şekline kadar değişik varyasyonları bulunabilmektedir.
Tetikleyici doğal ortamda çok yaygındır ve 15 derecelik suda bile çoğalabilmektedir. Çürüme, soğuk, nem ve kurumaya karşı son derece dirençlidir. Doğada aylarca faal kalabilmektedir. Güneş ışığı ve bakterilere karşı etkili dezenfektanlar (örn. Lysovet P.A.) ile öldürülebilir.
Bulaşma ve Yayılma:
Yersinia pseudotuberculosis gizli (latan) veya subklinik olarak enfekte olmuş hayvanların dışkıları ile bulaşır. Burada önem arz eden dışkıları salmalara erişebilen serbest güvercinler ile kemirgenlerdir. Dışlıyla kirlenmiş içme suyu ile güvercinler tetikleyiciyi alır.
Hastalığın Oluşumu:
Klinik Pseudo Tüberkülozu’nun ortaya çıkışı güvercinin direncine bağlıdır. Direnci zayıf olanlar ile genç hayvanlar daha kolay hastalanmakla birlikte, daha sağlıklı olan ve iyi beslenen güvercinler nadiren hastalanır.
Yem ile alınan tetikleyici bağırsaktan dolaşım sistemine ve oradanda iç organlara ulaşır. Akut durumlarda dalak ve karaciğer büyümesine bağlı olarak bakteriyel kan zehirlenmesi (septikemi) görülür. Kronik durumlarda ise değişik organlarda, hastalığa ismini veren ince, tuberkül benzeri değişiklikler görülür. Genelde daha soğuk olan Kasım – Nisan ayları arası ortaya çıkar. Kuluçka süresi 3 ile 14 gün arası değişir.
Hastalığın Belirtileri:
Pseudo Tüberkülozu ile hastalanan yavrular ebeveynler tarafından verilmeye çalışılan kursak yemini reddeder, çabuk zayıflar, ishal olur ve ölürler. Yuvayı terk eden genç güvercinler ve daha büyük olanlar katılımsızdır, köşelerde tüyleri kabarık oturur, fazlaca sıvı alır, yem yemez ve oldukça pis kokan, rengi değişmiş, yumuşak-balgamlı bir dışkı bırakırlar. Hastalık gidişatı genelde subakut ile kronik arası olup, bir iki haftalık bir süre sonunda ölümle sona erer.
Pseudo Tüberkülozu münferit olarak ortaya çıkar. Hastalanan bir salmada kayıplar %25 civarında olup, ancak nadiren daha yukarıya çıkabilir.
Otopsi:
Otopsi bulguları hastalık gidişatına bağlıdır. Akut durumlarda başka bakteriyel enfeksiyonlarda da ortaya çıkabilen ve karaciğer, dalak ve böbrek büyümesine bağlı olan bağırsak iltihabı görülür. Subakut ile kronik arası görülen değişiklikler daha tipiktir. Burada kanlı bir şekilde iltihaplanan ve şişmiş iç organlar (özellikle böbrek, akciğer, dalak ve karaciğer) ile bağırsak duvarında yulaf tanesi büyüklüğünde sarı-beyaz, küçücük grimsi bir bölge halinde bakteri kolonileri tespit edilir. Karın boşluğu sıvısı artmıştır.
Teşhis:
Kronik durumlarda bakteriyolojik olarak tetikleyicinin varlığının kanıtlanabilmesi, özellikle de, tipik değişiklikler göstermeyen akut durumlarda şüphe testi yapılabilir. Çoğaltma işlemi laboratuarda koyunkanı plakaları üzerinde gerçekleşir. Sonuç, denek malzemesinin tazeliğine bağlı olarak, 1 – 2 günde belirgin olur. Hastalığın salmada daha uzun bir süredir bulunmasına bağlı olarak, kan örneklerinin serolojik muayenesi de yapılabilir.
Fark Teşhis:
Otopside bağırsak iltihabı yada iç organlarda nekroz ocakları tespit edilmesi halinde salmonella, pasteurelle, tüberküloz gibi hastalıklar bulunmamasından emin olunmalıdır. Eğer serolojik bir muayene yapılmak istenirse, başka bakteri çeşitleriyle olası çapraz reaksiyonlar göz ardı edilmemelidir.
Tedavi:
Akut enfeksiyonda salma tedavisi tetrazyklinler ile içme suyuna, yada müstakil tedavi ile uzun süreli tetrazyklin enjeksiyon yöntemiyle (bkz. Ornithose- Tedavi bölümü) yapılabilir. Trimetroprim-Sulfonamid kombinasyon kemoterapisinin de etkili olduğu görülmüştür. İç organlarda kuvvetli değişikliklere yol açan kronik durumda ise her türlü tedavi yöntemi yararsızdır. Tetikleyici yayılmasını durdurmak amacıyla bu tarz hayvanlar en iyisi derhal öldürülmelidir.
Önlem:
En önemli tedbir güvercinlerin yabani güvercinler, kuşlar ve kemirgenlerle temas etmemesini sağlamaktır. Yemleme sadece salmada gerçekleşmelidir. Yemler fare ve diğer kemirgenlere ulaşılabilir olmayacak şekilde depolanmalı ve saklanmalıdır. İçme suyu günlük olarak verilmeli, kaplar düzenli olarak temizlenmeli ve belli aralıklarla dezenfekte edilmelidir. Dengeli bir beslenme güvercinlerin doğal dirençlerini arttıracaktır.