Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
Dünyanın en eski ve en saf ırkının hikayesi Mezapotamya civarında bir yerde başlar. Efsanede anlatıldığına göre, Tanrıça İştar (Inanna) güvercinin kanadını iğneleyerek onu sakatlar ve güvercin iyi uçamadığı için bu andan sonra makara yapmaya başlar.Tarihi İzmir Makaracısı dünyadaki bütün geniş kuyruklu ve düşük kanatlı makaracıların atasıdır. Bir duzine kadar üretici bu ırkı orijinal şekliyle koruyarak (başka ırklarla karıştırmadan, özelliklerini yıpratmaksızın) bugüne kadar getirmiştir.
İzmir Makaracısı, Oriental Roller’dan (Oryantal Makaracı) büyük ölçüde farklı özellikler taşımaktadır. Bunlarda daha ince uzun vücutla birlikte, uzun gaga ve kuyruk vardır. Kuyrukta 16 telek bulunur. Bu sayı ne fazla ne de az olmalıdır. Bu rakam ırkın saf olduğunun kanıtıdır (Kuyrukta 14 veya 22 telek bulunacağının söylenmesi yanlış bir saptamadır) Kuyruk teleklerinde 16 adetten fazla ya da az olan bütün sayılar kırılma olduğu anlamına gelir. Ancak 16 dan az sayıda telek olması telek düşürme veya tüy değiştirme nedeniyle olabilir. Kuyruktaki çifte tüyler kanın saf olduğunun kanıtıdır.
Söylendiği gibi bu ırk değişik renklerde gelmez, renkler kesinlikle kuşların cinsiyetine bağlıdır. Erkekler beyaz üzerinde siyah ince çizgilerle kaplıdırlar. Bu çizgiler kırmızımsı mavi yansıma yaparlar. Dişiler siyah mavi veya gri renktedirler. Erkeklerde rengin ters çevrilmesi ender de olsa görülebilir. Siyah dişiler kemik rengi gagaya sahiptirler. Söylendiği gibi siyah gagalı değillerdir. Gözler inci rengidir. Başka bir şey imkansızdır ve kabul edilemez.
Bu güvercinler aslında Bosna’ya Smyrna’dan (İzmir’den) geldiler. Şimdi orada bulunmazlar. Smyrna ismini geçtiğimiz yüzyılın başında aldılar. Bu günlerde değişik ülkelerden kişilerin değişik dillerde başka isimler kullanmasından dolayı akıllar karışmıştır. Bu ırkın orijini hakkındaki bilgiler meşhur Osmanlı gezgini Seyyah Evliya Çelebi tarafından belirtilmiştir. Bu ırkın soyunun tükenmesine neden olabilecek bir çok risk bulunmaktadır.
Efsanede anlatılan Tanrıça İştar’ın kuşun kanadını yaralaması olayı bir bakıma günümüz gerçeği ile benzeşmektedir. Çünkü bilinmeyen bir mutasyon sonucu bu kuşların çok uzun olan kanatları hassaslaşmıştır. Bu nedenle uçuş sonrası kanatlar, aynı efsanede olduğu gibi iğneyle delinmiş gibi kanarlar.
Alıntıdır.
Kaynak: Anadolu Güvercin Kültürü Derneği
İzmir Makaracısı, Oriental Roller’dan (Oryantal Makaracı) büyük ölçüde farklı özellikler taşımaktadır. Bunlarda daha ince uzun vücutla birlikte, uzun gaga ve kuyruk vardır. Kuyrukta 16 telek bulunur. Bu sayı ne fazla ne de az olmalıdır. Bu rakam ırkın saf olduğunun kanıtıdır (Kuyrukta 14 veya 22 telek bulunacağının söylenmesi yanlış bir saptamadır) Kuyruk teleklerinde 16 adetten fazla ya da az olan bütün sayılar kırılma olduğu anlamına gelir. Ancak 16 dan az sayıda telek olması telek düşürme veya tüy değiştirme nedeniyle olabilir. Kuyruktaki çifte tüyler kanın saf olduğunun kanıtıdır.
Söylendiği gibi bu ırk değişik renklerde gelmez, renkler kesinlikle kuşların cinsiyetine bağlıdır. Erkekler beyaz üzerinde siyah ince çizgilerle kaplıdırlar. Bu çizgiler kırmızımsı mavi yansıma yaparlar. Dişiler siyah mavi veya gri renktedirler. Erkeklerde rengin ters çevrilmesi ender de olsa görülebilir. Siyah dişiler kemik rengi gagaya sahiptirler. Söylendiği gibi siyah gagalı değillerdir. Gözler inci rengidir. Başka bir şey imkansızdır ve kabul edilemez.
Bu güvercinler aslında Bosna’ya Smyrna’dan (İzmir’den) geldiler. Şimdi orada bulunmazlar. Smyrna ismini geçtiğimiz yüzyılın başında aldılar. Bu günlerde değişik ülkelerden kişilerin değişik dillerde başka isimler kullanmasından dolayı akıllar karışmıştır. Bu ırkın orijini hakkındaki bilgiler meşhur Osmanlı gezgini Seyyah Evliya Çelebi tarafından belirtilmiştir. Bu ırkın soyunun tükenmesine neden olabilecek bir çok risk bulunmaktadır.
Efsanede anlatılan Tanrıça İştar’ın kuşun kanadını yaralaması olayı bir bakıma günümüz gerçeği ile benzeşmektedir. Çünkü bilinmeyen bir mutasyon sonucu bu kuşların çok uzun olan kanatları hassaslaşmıştır. Bu nedenle uçuş sonrası kanatlar, aynı efsanede olduğu gibi iğneyle delinmiş gibi kanarlar.
Alıntıdır.
Kaynak: Anadolu Güvercin Kültürü Derneği