Eskilerden
Üye
- Katılım
- 16 Nis 2011
- Mesajlar
- 383
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 31
- Ad Soyad
- Ozan Özbilgin
- Meslek
- Yat Kaptanı
- Şehir
- Bursa
- İlgi Alanı
Konu belki önceden acılmış olabilir.Ben tekrardan açmak istedim kardeşlerimize yardımcı olmak dileğiyle
Alıntıdır Saygılarımla
BİRİNCİ UÇUŞ KADEMESİ
*YARIM TAKLA YAPMA Birinci uçuş kademesinde güvercin uçtuktan sonra inmesini istediğimiz yerde yeteri kadar güneşlendirilir.
Zira inmesini istediğimiz yerde gerektiğinde yemini ve suyunu güneşleneceği yerde yemlenmesi ve suyunu içmesini sağlamamız yerinde olur. Bu yavru güvercinin bu manada terbiye edilmesinin ilk adımları olarak da değerlendirebiliriz.Birinci etap uçuşa başlarken yavru güvercinin yuvasına alışıp kendini havada tutmaya ve uçuş güzergahını belirlemeye çalışırken sağa sola inmemesine başka yere konmamasına büyük bir özen ve dikkat göstermeliyiz. Yavru güvercinin eve alışma terbiyesini kazanmış olduğu noktasında ikna olmuşsak artık yavru güvercinimizi havaya bırakıp gönül rahatlığıyla yerimize oturup yavru güvercinin uçuş keyfini çıkarabiliriz. Yavru güvercin bu aşamadan sonra yarım takla atmak için keyifli keyifli kanatlarını bir birine vurarak kanadından çıkardığı kulağa hoş gelen sesle seyisine tatlı ve heyecanlı uçuşlar sergileyerek kendini göstermeye başlar. Heyecanlı uçuşlar diyorum çünkü yavru güvercinin yarım taklası seyisi için bir kanaat notu oluşturacak ve bir sonraki yavruların yarım taklasına ışık tutacaktır. Öyleki güvercin uçuş seansında gösterdiği veya sergilediği performans ve bu doğrultuda seyisin gözlemleri kendisi içinde yeni bir birikim ve yeni bir donanım kazandıracaktır. Yavru güvercin uçuş seansındayken her yavru güvercin soyundan gelen bir yarım takla yapma sitili vardır. Örneğin şak şak diye ses çıkarıp kanadını birbirine vurarak kendini yukarı doğru çekip yarım takla yapan ile kendini yukarı doğru çekmeden tam ters bir istikamette aşağıya doğru kendini çekerek yarım taklasını yapanlarda vardır. Ve bu sitiller gelecekte uçacak yavruların nasıl sökülecekleri hususunda seyisine yeterli olmasa da bir fikir verecektir. Çünkü her seyisin uçan her yavru güvercinden öğreneceği mutlaka ve mutlaka çok şey vardır. Dolayısıyla taklacı güvercin yarım takla yapmak veya takla atmak için her seferinde kanatlarını bir birine vurarak kulağımızın pasını alırcasına çıkarmış olduğu kanat sesi gerçekten seyisine veya seyircisine ayrı bir tat ve zevk yaşatır. Hele taklasını çevirdi çevirecek şeklinde seyisine verdiği tat ve heyecan apayrı bir duygudur. Ve bu duyguyu ancak ve ancak güvercin kültürünün militanı durumunda olan kuşçu arkadaşlar anlayabilir. Bunu gerçekten yaşamadan anlamakta zordur. Taklacı güvercin birinci etap suresini bu arada hiç bir yırtıcı kuşun saldırısına uğramadan tamamlaması yani yarım taklasını tam taklaya çevirmesi ile ikinci uçuş kademesine geçer. Yavru güvercinin birinci etap uçuşu için doğal olarak insan sorgulamak isterse aklına şu soru gelebilir, acaba yavru güvercin uçuş güzergahını belirledikten kaç gün sonra taklasını eksiksiz tamamlayabilir? Diye bir soru sorabilir. Bu soruyu genel olarak iki kategoriye ayırıp cevaplamak bana mümkün gibi geliyor. Bir, çabuk taklaya girebilen güvercinleri birinci kategoride, İki, geç taklaya girebilen güvercinleri ise ikinci kategoriye alıp değerlendirmek mümkündür. Birinci kategoride sayılabilecek güvercinler genelde bir aylık uçuş suresini tamamlamadan taklaya girerler. Şunu da söylemek isterim üç günde taklaya girebilen veya hiç uçuş görmeden taklaya girebilen güvercinlere şahit olmuşum ama dediğim gibi kendi soyundan gelen özelliği gereği birinci kategoride sayılan güvercinler bir aylık uçuş suresinin ikinci 15 günlük suresinde taklasını tamamlamaktadırlar. İkinci kategoride sayılacak güvercinler ise bir ayla uç ay arasında değişen bir zaman dilimi içinde taklalarını tamamladıklarını biliyoruz. Bazen öyle inatçı kan hattına sahip güvercinler var ki bir türlü taklasını tamamlamazlar taklasını tamamlasa bile performansını sergilemek için kendini hiç mi hiç göstermez. Bu sefer başlarsın onu eşe atmaya yani çiftleştirmeye buda yetmez yumurtlamasını beklersin oda yetmez bu sefer yavruya kusmasını istersin buda yetmez mayalama döneminin bitmesini beklersin buda olmazsa bir yıllık emeğin boşa gitmiş olur. Üzülme güvercin yetiştiriciliği zahmetli bir iştir fedakarlık ister kötü kuş gider yerine iyi kuş gelir. Ama söylediğim gibi güvercinin taklasını tamamlama süresini iki kategoriye indirgeyip değerlendirmek bana makul ve mantıklı gibi gelmektedir.
İKİNCİ UÇUŞ KADEMESİ
*TAKLAYI ÇEVİRME VEYA TAM TAKLA ATMA
Taklacı Mardin hava güvercini birinci uçuş kademesinde taklasını çevirerek yani tam takla atarak ikinci uçuş kademesine geçmiş olur. Bu uçuş eğitiminde taklacı Mardin hava güvercini bir süre kaldıktan sonra taklasını daha rahat çevirmeye ve kendini göstermeye bir o kadarda seyisine kendini sevdirmeye başlar. Güvercinimiz her uçuş seansında kanatlarını birbirine vurarak keyifli keyifli taklasını atıp kendini yukarı doğru çekmeye çalışır, yani havada uçarken üçüncü aşamaya geçmek için baş yani fişek yapmak ister. Bu hareketlerini her seferinde artırarak bir caba ve bir enerji sarf ettiğini izlersiniz. Tabiki bu caba ve enerji kendini yavaş yavaş dikey olarak havada baş yani fişek yapmak şeklinde kendini göstermeye başlar. Yeri gelmişken şunu da söylemeden geçmek istemiyorum yazımızın yarım takla atma bölümünde geç sökülen taklacı güvercinlerden söz etmiştim. İşte ikinci kategoride değerlendirdiğim bu güvercinler bazen taklasını çevirdikten sonra iki ay, üç ay bazen altı ay ve bir yıl bile taklada kalmaya devam eden taklacı Mardin güvercini vardır. Bunlar geç sökülen bir kan hattına sahip olduklarından ne zaman sökülüp başa geleceklerini bilemezsin ama genel kanı bu manada geç sökülen taklacı Mardin güvercini genelde performansı güzel ve derecesi yüksek olur. Lakin birinci kategoride değerlendirdiğim güvercin normal seyrini gösterip taklasını tamamladıktan sonra bir aylık veya bir aydan az bir süre içinde havada dikey olarak çekilmeye ve kendilerini bu süre zarfında eğiterek terbiye etmeye çalışırlar. Dolayısıyla güvercin bu uçuş eğitimi süresince kazanmış olduğu terbiye neticesinde bir ahlak yapısına kavuşur. Yani bir karakter edinir. Taklacı Mardin güvercini bu uçuş kademesinde taklasını rahat çevirip diklenmeye başlaması ile üçüncü uçuş kademesine geçmek için hazır olduğunu seyisine bildirmiş olur. Bu aşamadan sonra taklacı Mardin güvercini üçüncü uçuş kademesine geçerek buradaki uçuş eğitimine başlamış olur.
ÜCÜNCÜ UÇUŞ KADEMESİ
*HAVADA BAŞ YAPMA VEYA DİKLENME
Üçüncü etap uçuş kademesinde, güvercin başa gelmek için kendini havada hazırlamaya başlar. Güvercin adına layık bir kan hattına sahipse, çoğu kez kendini göstermek için grubundan ayrılarak, grubun üstünde yüksek yüksek uçmaya ve açılmaya başlar. Bu sure zarfında, güvercin netleşmek ve başa gelmek için kendini havada boşaltmaya ve kıvama gelmeye çalışır. Netleşmek için çaba harcayarak ilerleme kaydeden güvercin, ırkından gelen, karakteristik özelliklerine uygun, performansını, dolayısıyla yeteneklerini göstermeye, hatta grubu indikten bir süre sonra tek başına uçmaya ve bu uçuş seanslarında deneme başlar yapmaya meyilli olduğunu, seyisin gözüne baka baka kendini göstermeye çalışır. Güvercin düne kadar birlikte uçtuğu grubundan ayrı tek başına uçmaya başlamışsa, bu manada seyisine yeteneklerini izlettirebiliyorsa, artık bu güvercinin tek başına uçma zamanı gelmiş demektir. Dolayısıyla, uçuş eğitiminden sorumlu güvercin seyisi, güvercinin kümesine doğru deneme baş veya fişekler yapmaya başladığını izleyerek görüyor ve hissediyorsa ve bu konuda ikna olmuşsa, güvercini dördüncü uçuş kademesinde değerlendirip ve bu kademede güvercinin uçuşuna yani eğitimine devam etmelidir. Dolayısıyla, güvercin baş yani fişek yapmak için dördüncü aşamaya geçmiş olur. Bu düzeye gelmiş güvercin, grubuyla uçma süresini tamamlamış demektir. Bu aşamadan sonra, güvercini grubuyla uçurmaya seyisi tarafından devam edilirse, kötü alışkanlıklar edindirme manasında, güvercini bozmuş olursunuz.
DÖRDÜNCÜ UÇUŞ KADEMESİ
*BAŞA GELME VE PERFORMANS
Dördüncü uçuş kademesine geçen taklacı Mardin hava güvercini yavaş yavaş aldığı uçuş eğitimine uygun kendi özelliklerini sergilemeye başlar. Bu kademelerdeki uçuş süreleri geç sökülen güvercini ayrı tutarsak genelde her bir aşama bir ay ve altında olan sürelerdir. Yani istisnalar hariç toplamda dört aylık süre içinde yavru güvercin olgunlaşmış ve kendini göstermeye başlamış olur. Yalnız bu aşamaya kadar yeteneklerini sergileyemeyen yarım veya tam taklada kalan taklacı güvercin olabilir. Bunlar ya geç sökülür yada hiç sökülmezler. Lakin geç sökülen( çözülen ) taklacı Mardin hava güvercini ikinci kategoride değerlendirmiş ve anlatmaya çalışmıştım. Bir daha değinmemek için geçiyorum. Güvercini hiç sökülmeyen taklada kalan güvercin yetiştiricisine ve güvercinin eğitiminden sorumlu seyisine emek açısından önemli bulduğum şu noktayı söylemeden geçmek istemiyorum.
Güvercin yetiştiricisi kendi birikim ve donanımına uygun bir erkek ve bir dişi güvercini bir araya getirip sözü edilen yavru güvercini yetiştirmiştir. Güvercinin eğitiminden sorumlu olan güvercin seyisi ise dört ay boyuncu yavru güvercini sökmek ( çözmek ) için uçuşları ile ilgilenmiş ve bir emek harcamış olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu emek; güzelim sabah uykusundan fedakarlık etmek, düzenli bir şekilde güvercinin yemiyle suyuyla ilgilenmek, gününde saatinde güvercini düzenli bir şekilde uçurtmak, hava koşullarını takip ederek, uçuşa engel bir durumun olup olmadığını kontrol etmek, kümesin bakımı ve temizliğini yapmak, hastalıklara karşı ilaç tedavisini bilinçli bir şekilde uygulamak olmuştur. Bu aşamada güvercinin hiçbir varlık göstermemesi seyisin katmış olduğu emeğin boşa gitmesi sizce de çok zor bir durum değirmidir? Tabiki zordur. Onun için eşleştirmeler çok önemlidir. Öyleki hayatı önemdedir. Çünkü burada harcanan emek çok önemlidir. www.rakayguvercin.com'da makaleler kısmında "güvercinlerde eşleştirme"(1) diye bir yazı kaleme alınmıştır.Okumanızda fayda olur diye düşünüyorum.
Yetiştiricinin cephesinde ise; damızlık çiftin ilk yumurtaları bozulmuş olabilir. Yetiştirici bu durumda damızlık çiftin tekrar yumurta yapmasını bekler. Damızlıklar yavru çıkardıktan sonra yetiştirici yavruların büyümesini beklerken bu arada yavrular büyümeden ölmüşse ikinci yavruların gelmesini bekler şayet bu yavrular sağlıklı büyümüş ve uçurmaya hazır hale gelmişken birini kaybetmişseniz içinizde bir ukde kalır belki kaybolan yavru güvercin kardeşinden daha iyi olur diye, kara kara düşünmeye başlarsınız. Diyelim ki sağlıklı iki yavru güvercin tuttunuz seyisi uçuş eğitimine aldı ve netice itibarı ile bu yavruların anne ve babaları güzel soy verme anlamında birbirlerinin zıttı ise ve yavrular standartlara uygun performansını sergileyemiyorsa yani sonuç alma nafile ve hüsran ise güvercin yetiştiricisine ayıkla pirincin taşını demekten başka ne diyebiliriz. Çünkü dört aylık uçuş süresini ve bütün bu Gerçekleşebilecek olumsuzlukları hesaplayacak olursak yaklaşık olarak bir yıllık zaman heba olup boşuna kürek çekmiş oluruz. Bu sefer işin yoksa yeniden yani sil baştan yeni bir dişi veya yeni bir erkek güvercini çiftleştirmek için değişik yeni bir çiftin projesine imza atmış olacaksın. Bu yeni projeyle uyumlu erkek uyumlu dişi bir araya gelmişse ve her şey doğru gelişmişse yani kendi mecrasında akabilmişse ve güvercin kendi seyisinden her uçuş kademesinde aldığı eğitim eksisiksiz uygulanmışsa,güvercin asaletinde var olan performansını göstermek için her geçen gün taklacı Mardin hava güvercini kendi yeteneklerini sergilemeye başlayacaktır. Taklacı Mardin hava güvercini dördüncü uçuş kademsinde uçtuğu her uçuş seansında sıralamaya çalışacağım yeteneklerini yaşlı ninenin iğne ve iplikle parçaları birbirine diker gibi yeteneklerini birbirine ekleyerek mükemmeliyete yakın görsel bir şov yaratır. Yani soyunda olan pikeli ve oyunlu olma durumunu, kümesine yani noktasına yumulması, alt taban taklasını çevirmesi, başına asılması, başına asılırken taklalar arası mesafe koyarak yükselmesi, başını dik ve hiçbir sendelemeye mahal vermeden çıkması, başını çıkarken seri olması, baş bağlamasını yaparak kendini bırakması, her sefer sonrası nefes açmak için açılması ve 10 veya 15 dakikada bir tekrar başa gelmesi, inerken ayaklarını göstererek harmanlayıp kendi etrafında daire çizip takla ata ata inmesidir.
Güvercini bu aşamaya getirmiş olan güvercin seyisi güvercinin dördüncü etapta uçuşa doyup doymadığına dair karar verir. Şayet güvercin istenilen kıvama gelmişse ve dördüncü uçuş kademesinde güvercine istenilen terbiye kazandırılmışsa ve yeteneklerini her seferinde sergileyebiliyorsa seyisi tarafından güvercinin kanadı alınarak kendisinden yavru alınmak üzere çiftleştirilip kümese bırakılır. Bütün bu gelişmeler ışığında taklacı Mardin hava güvercini alınan kanadı geldikten sonra aynı performansı gösterebiliyorsa güvercin kemale ulaşmış demektir. Konuyu dağıtmadan kanat almayla ilgili kısaca şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Yukarıda kanadını almak deyimini kullanarak güvercine diyalektik değişim yerine mekanik değişimi yaşatmış oluyoruz. Günümüz koşullarında gerçek ve usulüne uygun olan değişim elbette ki diyalektik değişimdir. Diyalektik olmayan mekanik değişimler güvercinlerin doğasına aykırı olan bir durumdur. Oysaki güvercin kendi doğasında olduğu gibi bir telaki atar o telek yeşerdikten sonra diğer teleki atar ve kanadını bu yolla sırasıyla atarak doğal değişimini tamamlar. Biz ise ne yapıyoruz doğal değişimi güvercine çok görerek zamandan kazanmak için hemen kanadını çekiyoruz. Bunun aynı zamanda dez avantajları olduğunu da unutuyoruz. Güvercin istenilen vitamini almasa ve gerekli güce sahip değilse ebetteki telekleri zayıf çıkacak ve uçuşta güvercin zafiyetler yaşayacaktır. Dolayısıyla burada asıl olan doğal değişimdir. Mekanik değişim ise elden geldikçe tercih edilmemelidir. Uçuş gruplarında aynı düzeyde olan güvercinler birlikte uçar. Yani yarım takla yapanlar yarım takla yapanlarla, tam takla atanlar tam takla atanlarla, havada baş çekenler havada baş çekenlerle ve son olarak kümesine doğru hedef yaparak baş veya fişek yapanlar ise tek başına uçarlar.
Alıntıdır Saygılarımla
BİRİNCİ UÇUŞ KADEMESİ
*YARIM TAKLA YAPMA Birinci uçuş kademesinde güvercin uçtuktan sonra inmesini istediğimiz yerde yeteri kadar güneşlendirilir.
Zira inmesini istediğimiz yerde gerektiğinde yemini ve suyunu güneşleneceği yerde yemlenmesi ve suyunu içmesini sağlamamız yerinde olur. Bu yavru güvercinin bu manada terbiye edilmesinin ilk adımları olarak da değerlendirebiliriz.Birinci etap uçuşa başlarken yavru güvercinin yuvasına alışıp kendini havada tutmaya ve uçuş güzergahını belirlemeye çalışırken sağa sola inmemesine başka yere konmamasına büyük bir özen ve dikkat göstermeliyiz. Yavru güvercinin eve alışma terbiyesini kazanmış olduğu noktasında ikna olmuşsak artık yavru güvercinimizi havaya bırakıp gönül rahatlığıyla yerimize oturup yavru güvercinin uçuş keyfini çıkarabiliriz. Yavru güvercin bu aşamadan sonra yarım takla atmak için keyifli keyifli kanatlarını bir birine vurarak kanadından çıkardığı kulağa hoş gelen sesle seyisine tatlı ve heyecanlı uçuşlar sergileyerek kendini göstermeye başlar. Heyecanlı uçuşlar diyorum çünkü yavru güvercinin yarım taklası seyisi için bir kanaat notu oluşturacak ve bir sonraki yavruların yarım taklasına ışık tutacaktır. Öyleki güvercin uçuş seansında gösterdiği veya sergilediği performans ve bu doğrultuda seyisin gözlemleri kendisi içinde yeni bir birikim ve yeni bir donanım kazandıracaktır. Yavru güvercin uçuş seansındayken her yavru güvercin soyundan gelen bir yarım takla yapma sitili vardır. Örneğin şak şak diye ses çıkarıp kanadını birbirine vurarak kendini yukarı doğru çekip yarım takla yapan ile kendini yukarı doğru çekmeden tam ters bir istikamette aşağıya doğru kendini çekerek yarım taklasını yapanlarda vardır. Ve bu sitiller gelecekte uçacak yavruların nasıl sökülecekleri hususunda seyisine yeterli olmasa da bir fikir verecektir. Çünkü her seyisin uçan her yavru güvercinden öğreneceği mutlaka ve mutlaka çok şey vardır. Dolayısıyla taklacı güvercin yarım takla yapmak veya takla atmak için her seferinde kanatlarını bir birine vurarak kulağımızın pasını alırcasına çıkarmış olduğu kanat sesi gerçekten seyisine veya seyircisine ayrı bir tat ve zevk yaşatır. Hele taklasını çevirdi çevirecek şeklinde seyisine verdiği tat ve heyecan apayrı bir duygudur. Ve bu duyguyu ancak ve ancak güvercin kültürünün militanı durumunda olan kuşçu arkadaşlar anlayabilir. Bunu gerçekten yaşamadan anlamakta zordur. Taklacı güvercin birinci etap suresini bu arada hiç bir yırtıcı kuşun saldırısına uğramadan tamamlaması yani yarım taklasını tam taklaya çevirmesi ile ikinci uçuş kademesine geçer. Yavru güvercinin birinci etap uçuşu için doğal olarak insan sorgulamak isterse aklına şu soru gelebilir, acaba yavru güvercin uçuş güzergahını belirledikten kaç gün sonra taklasını eksiksiz tamamlayabilir? Diye bir soru sorabilir. Bu soruyu genel olarak iki kategoriye ayırıp cevaplamak bana mümkün gibi geliyor. Bir, çabuk taklaya girebilen güvercinleri birinci kategoride, İki, geç taklaya girebilen güvercinleri ise ikinci kategoriye alıp değerlendirmek mümkündür. Birinci kategoride sayılabilecek güvercinler genelde bir aylık uçuş suresini tamamlamadan taklaya girerler. Şunu da söylemek isterim üç günde taklaya girebilen veya hiç uçuş görmeden taklaya girebilen güvercinlere şahit olmuşum ama dediğim gibi kendi soyundan gelen özelliği gereği birinci kategoride sayılan güvercinler bir aylık uçuş suresinin ikinci 15 günlük suresinde taklasını tamamlamaktadırlar. İkinci kategoride sayılacak güvercinler ise bir ayla uç ay arasında değişen bir zaman dilimi içinde taklalarını tamamladıklarını biliyoruz. Bazen öyle inatçı kan hattına sahip güvercinler var ki bir türlü taklasını tamamlamazlar taklasını tamamlasa bile performansını sergilemek için kendini hiç mi hiç göstermez. Bu sefer başlarsın onu eşe atmaya yani çiftleştirmeye buda yetmez yumurtlamasını beklersin oda yetmez bu sefer yavruya kusmasını istersin buda yetmez mayalama döneminin bitmesini beklersin buda olmazsa bir yıllık emeğin boşa gitmiş olur. Üzülme güvercin yetiştiriciliği zahmetli bir iştir fedakarlık ister kötü kuş gider yerine iyi kuş gelir. Ama söylediğim gibi güvercinin taklasını tamamlama süresini iki kategoriye indirgeyip değerlendirmek bana makul ve mantıklı gibi gelmektedir.
İKİNCİ UÇUŞ KADEMESİ
*TAKLAYI ÇEVİRME VEYA TAM TAKLA ATMA
Taklacı Mardin hava güvercini birinci uçuş kademesinde taklasını çevirerek yani tam takla atarak ikinci uçuş kademesine geçmiş olur. Bu uçuş eğitiminde taklacı Mardin hava güvercini bir süre kaldıktan sonra taklasını daha rahat çevirmeye ve kendini göstermeye bir o kadarda seyisine kendini sevdirmeye başlar. Güvercinimiz her uçuş seansında kanatlarını birbirine vurarak keyifli keyifli taklasını atıp kendini yukarı doğru çekmeye çalışır, yani havada uçarken üçüncü aşamaya geçmek için baş yani fişek yapmak ister. Bu hareketlerini her seferinde artırarak bir caba ve bir enerji sarf ettiğini izlersiniz. Tabiki bu caba ve enerji kendini yavaş yavaş dikey olarak havada baş yani fişek yapmak şeklinde kendini göstermeye başlar. Yeri gelmişken şunu da söylemeden geçmek istemiyorum yazımızın yarım takla atma bölümünde geç sökülen taklacı güvercinlerden söz etmiştim. İşte ikinci kategoride değerlendirdiğim bu güvercinler bazen taklasını çevirdikten sonra iki ay, üç ay bazen altı ay ve bir yıl bile taklada kalmaya devam eden taklacı Mardin güvercini vardır. Bunlar geç sökülen bir kan hattına sahip olduklarından ne zaman sökülüp başa geleceklerini bilemezsin ama genel kanı bu manada geç sökülen taklacı Mardin güvercini genelde performansı güzel ve derecesi yüksek olur. Lakin birinci kategoride değerlendirdiğim güvercin normal seyrini gösterip taklasını tamamladıktan sonra bir aylık veya bir aydan az bir süre içinde havada dikey olarak çekilmeye ve kendilerini bu süre zarfında eğiterek terbiye etmeye çalışırlar. Dolayısıyla güvercin bu uçuş eğitimi süresince kazanmış olduğu terbiye neticesinde bir ahlak yapısına kavuşur. Yani bir karakter edinir. Taklacı Mardin güvercini bu uçuş kademesinde taklasını rahat çevirip diklenmeye başlaması ile üçüncü uçuş kademesine geçmek için hazır olduğunu seyisine bildirmiş olur. Bu aşamadan sonra taklacı Mardin güvercini üçüncü uçuş kademesine geçerek buradaki uçuş eğitimine başlamış olur.
ÜCÜNCÜ UÇUŞ KADEMESİ
*HAVADA BAŞ YAPMA VEYA DİKLENME
Üçüncü etap uçuş kademesinde, güvercin başa gelmek için kendini havada hazırlamaya başlar. Güvercin adına layık bir kan hattına sahipse, çoğu kez kendini göstermek için grubundan ayrılarak, grubun üstünde yüksek yüksek uçmaya ve açılmaya başlar. Bu sure zarfında, güvercin netleşmek ve başa gelmek için kendini havada boşaltmaya ve kıvama gelmeye çalışır. Netleşmek için çaba harcayarak ilerleme kaydeden güvercin, ırkından gelen, karakteristik özelliklerine uygun, performansını, dolayısıyla yeteneklerini göstermeye, hatta grubu indikten bir süre sonra tek başına uçmaya ve bu uçuş seanslarında deneme başlar yapmaya meyilli olduğunu, seyisin gözüne baka baka kendini göstermeye çalışır. Güvercin düne kadar birlikte uçtuğu grubundan ayrı tek başına uçmaya başlamışsa, bu manada seyisine yeteneklerini izlettirebiliyorsa, artık bu güvercinin tek başına uçma zamanı gelmiş demektir. Dolayısıyla, uçuş eğitiminden sorumlu güvercin seyisi, güvercinin kümesine doğru deneme baş veya fişekler yapmaya başladığını izleyerek görüyor ve hissediyorsa ve bu konuda ikna olmuşsa, güvercini dördüncü uçuş kademesinde değerlendirip ve bu kademede güvercinin uçuşuna yani eğitimine devam etmelidir. Dolayısıyla, güvercin baş yani fişek yapmak için dördüncü aşamaya geçmiş olur. Bu düzeye gelmiş güvercin, grubuyla uçma süresini tamamlamış demektir. Bu aşamadan sonra, güvercini grubuyla uçurmaya seyisi tarafından devam edilirse, kötü alışkanlıklar edindirme manasında, güvercini bozmuş olursunuz.
DÖRDÜNCÜ UÇUŞ KADEMESİ
*BAŞA GELME VE PERFORMANS
Dördüncü uçuş kademesine geçen taklacı Mardin hava güvercini yavaş yavaş aldığı uçuş eğitimine uygun kendi özelliklerini sergilemeye başlar. Bu kademelerdeki uçuş süreleri geç sökülen güvercini ayrı tutarsak genelde her bir aşama bir ay ve altında olan sürelerdir. Yani istisnalar hariç toplamda dört aylık süre içinde yavru güvercin olgunlaşmış ve kendini göstermeye başlamış olur. Yalnız bu aşamaya kadar yeteneklerini sergileyemeyen yarım veya tam taklada kalan taklacı güvercin olabilir. Bunlar ya geç sökülür yada hiç sökülmezler. Lakin geç sökülen( çözülen ) taklacı Mardin hava güvercini ikinci kategoride değerlendirmiş ve anlatmaya çalışmıştım. Bir daha değinmemek için geçiyorum. Güvercini hiç sökülmeyen taklada kalan güvercin yetiştiricisine ve güvercinin eğitiminden sorumlu seyisine emek açısından önemli bulduğum şu noktayı söylemeden geçmek istemiyorum.
Güvercin yetiştiricisi kendi birikim ve donanımına uygun bir erkek ve bir dişi güvercini bir araya getirip sözü edilen yavru güvercini yetiştirmiştir. Güvercinin eğitiminden sorumlu olan güvercin seyisi ise dört ay boyuncu yavru güvercini sökmek ( çözmek ) için uçuşları ile ilgilenmiş ve bir emek harcamış olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu emek; güzelim sabah uykusundan fedakarlık etmek, düzenli bir şekilde güvercinin yemiyle suyuyla ilgilenmek, gününde saatinde güvercini düzenli bir şekilde uçurtmak, hava koşullarını takip ederek, uçuşa engel bir durumun olup olmadığını kontrol etmek, kümesin bakımı ve temizliğini yapmak, hastalıklara karşı ilaç tedavisini bilinçli bir şekilde uygulamak olmuştur. Bu aşamada güvercinin hiçbir varlık göstermemesi seyisin katmış olduğu emeğin boşa gitmesi sizce de çok zor bir durum değirmidir? Tabiki zordur. Onun için eşleştirmeler çok önemlidir. Öyleki hayatı önemdedir. Çünkü burada harcanan emek çok önemlidir. www.rakayguvercin.com'da makaleler kısmında "güvercinlerde eşleştirme"(1) diye bir yazı kaleme alınmıştır.Okumanızda fayda olur diye düşünüyorum.
Yetiştiricinin cephesinde ise; damızlık çiftin ilk yumurtaları bozulmuş olabilir. Yetiştirici bu durumda damızlık çiftin tekrar yumurta yapmasını bekler. Damızlıklar yavru çıkardıktan sonra yetiştirici yavruların büyümesini beklerken bu arada yavrular büyümeden ölmüşse ikinci yavruların gelmesini bekler şayet bu yavrular sağlıklı büyümüş ve uçurmaya hazır hale gelmişken birini kaybetmişseniz içinizde bir ukde kalır belki kaybolan yavru güvercin kardeşinden daha iyi olur diye, kara kara düşünmeye başlarsınız. Diyelim ki sağlıklı iki yavru güvercin tuttunuz seyisi uçuş eğitimine aldı ve netice itibarı ile bu yavruların anne ve babaları güzel soy verme anlamında birbirlerinin zıttı ise ve yavrular standartlara uygun performansını sergileyemiyorsa yani sonuç alma nafile ve hüsran ise güvercin yetiştiricisine ayıkla pirincin taşını demekten başka ne diyebiliriz. Çünkü dört aylık uçuş süresini ve bütün bu Gerçekleşebilecek olumsuzlukları hesaplayacak olursak yaklaşık olarak bir yıllık zaman heba olup boşuna kürek çekmiş oluruz. Bu sefer işin yoksa yeniden yani sil baştan yeni bir dişi veya yeni bir erkek güvercini çiftleştirmek için değişik yeni bir çiftin projesine imza atmış olacaksın. Bu yeni projeyle uyumlu erkek uyumlu dişi bir araya gelmişse ve her şey doğru gelişmişse yani kendi mecrasında akabilmişse ve güvercin kendi seyisinden her uçuş kademesinde aldığı eğitim eksisiksiz uygulanmışsa,güvercin asaletinde var olan performansını göstermek için her geçen gün taklacı Mardin hava güvercini kendi yeteneklerini sergilemeye başlayacaktır. Taklacı Mardin hava güvercini dördüncü uçuş kademsinde uçtuğu her uçuş seansında sıralamaya çalışacağım yeteneklerini yaşlı ninenin iğne ve iplikle parçaları birbirine diker gibi yeteneklerini birbirine ekleyerek mükemmeliyete yakın görsel bir şov yaratır. Yani soyunda olan pikeli ve oyunlu olma durumunu, kümesine yani noktasına yumulması, alt taban taklasını çevirmesi, başına asılması, başına asılırken taklalar arası mesafe koyarak yükselmesi, başını dik ve hiçbir sendelemeye mahal vermeden çıkması, başını çıkarken seri olması, baş bağlamasını yaparak kendini bırakması, her sefer sonrası nefes açmak için açılması ve 10 veya 15 dakikada bir tekrar başa gelmesi, inerken ayaklarını göstererek harmanlayıp kendi etrafında daire çizip takla ata ata inmesidir.
Güvercini bu aşamaya getirmiş olan güvercin seyisi güvercinin dördüncü etapta uçuşa doyup doymadığına dair karar verir. Şayet güvercin istenilen kıvama gelmişse ve dördüncü uçuş kademesinde güvercine istenilen terbiye kazandırılmışsa ve yeteneklerini her seferinde sergileyebiliyorsa seyisi tarafından güvercinin kanadı alınarak kendisinden yavru alınmak üzere çiftleştirilip kümese bırakılır. Bütün bu gelişmeler ışığında taklacı Mardin hava güvercini alınan kanadı geldikten sonra aynı performansı gösterebiliyorsa güvercin kemale ulaşmış demektir. Konuyu dağıtmadan kanat almayla ilgili kısaca şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Yukarıda kanadını almak deyimini kullanarak güvercine diyalektik değişim yerine mekanik değişimi yaşatmış oluyoruz. Günümüz koşullarında gerçek ve usulüne uygun olan değişim elbette ki diyalektik değişimdir. Diyalektik olmayan mekanik değişimler güvercinlerin doğasına aykırı olan bir durumdur. Oysaki güvercin kendi doğasında olduğu gibi bir telaki atar o telek yeşerdikten sonra diğer teleki atar ve kanadını bu yolla sırasıyla atarak doğal değişimini tamamlar. Biz ise ne yapıyoruz doğal değişimi güvercine çok görerek zamandan kazanmak için hemen kanadını çekiyoruz. Bunun aynı zamanda dez avantajları olduğunu da unutuyoruz. Güvercin istenilen vitamini almasa ve gerekli güce sahip değilse ebetteki telekleri zayıf çıkacak ve uçuşta güvercin zafiyetler yaşayacaktır. Dolayısıyla burada asıl olan doğal değişimdir. Mekanik değişim ise elden geldikçe tercih edilmemelidir. Uçuş gruplarında aynı düzeyde olan güvercinler birlikte uçar. Yani yarım takla yapanlar yarım takla yapanlarla, tam takla atanlar tam takla atanlarla, havada baş çekenler havada baş çekenlerle ve son olarak kümesine doğru hedef yaparak baş veya fişek yapanlar ise tek başına uçarlar.