Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
Anadolu’da bir çok yörede güvercin besleyip uçurulmasına rağmen, Şanlıurfa kadar yaygın bir bölge yoktur. Yaşlı kuşçuların anlattığına göre eskiden en çok kuş Halep’te beslenirmiş. Daha sonraları Şanlıurfa’da kuş sayısı çoğalmış ve bu konuda Şanlıurfa ünlü olmuş. Böylece geniş bir kuş kültürü oluşmuş.
Kuş(çu)ların buluştuğu kahvehaneler
Kuşçuluk, genelde Şanlıurfa esnafının özel zevklerinden biri. Akşama doğru dükkanını kapatan kuş meraklısı ve yetiştiricisi, hemen kuşlarıyla beraber olur ve günün bütün yorgunluğunu, stresini unutur. Şanlıurfa’da kuşçuluğun yaygınlık nedeni evlerin elverişli olmasındandır. Hayatların (avluların) geniş ve gürültüden uzak oluşu, damların toprak ve düz oluşu kuşçuluk için çok elverişlidir. Kuş beslenen evlerde “Hayat”ın bir yanında veya damların uygun bir köşesinde kuş matarları (evleri) vardır. Bazen avludaki bir oda da kuşevi olarak kullanılır. Şanlıurfa’da kuşçuların buluştuğu “kuşçu kahvehaneleri” vardır. Bugün bu kahvehanelerden birkaç tanesi hala varlığını sürdürmektedir. Bunların en meşhuru ise “Çardaklı Kahvehanedir” bu kahvehanelerin içinde tel kafesli odacıklar bulunur. Bu kahvelerde kuş rafları vardır. Ve kuşlar bu kafeslerde oynaşır. Kuşçu kahvehaneleri otantik yapısını korumaktadır. Küçük masalar ve etrafındaki kürsülerde (tabureler) oturup sohbet eden insanlar, kahvehanenin içinde serbestçe dolaşan kuşları keyifle izlerler. Müşteriler burada kuş sohbetleri ve kuş alışverişi yaparlar. Bazen de en gösterişli ve kıymetli kuşlarını getirip gösterdikleri olur. Bu kahvehanelerde gürültülü konuşulmaz, rahatsız edici sesler çıkarılmaz, kuşlar seyredilir ve ötüşleri dinlenir.
Kuşlar, gelin gibi süsleniyor
Kuş uçurmak için damların uygun olması çok önemlidir. Kuşları damdan havaya kaldırıp uçurmaya yarayan uzun bir sırık vardır. Bu sırığın ucunda bir “çapıt” (bez) bağlıdır. Kuşları damdan kaldırma bu sırığın sallanmasıyla olur. Kuşlar gelenek olarak sabah ve ikindi zamanı olmak üzere günde iki defa uçurulurlar. Kuşçular, kuşların bakımına büyük özen gösterirler. Onları boncuk ve takılarla süslerler. Ayaklarına “takım” denilen kemikten veya kehribardan yapılmış takılar takarlar. Ayrıca ayaklarına halhal denen küçük çıngıraklar (zil) takılır. Kulaklarına sarı madenden işlemeli küpeler takılır. Bu takılarla kuşlar damda ve hayatta yürürken çok güzel sesler çıkartırlar.
Kuş(çu)ların buluştuğu kahvehaneler
Kuşçuluk, genelde Şanlıurfa esnafının özel zevklerinden biri. Akşama doğru dükkanını kapatan kuş meraklısı ve yetiştiricisi, hemen kuşlarıyla beraber olur ve günün bütün yorgunluğunu, stresini unutur. Şanlıurfa’da kuşçuluğun yaygınlık nedeni evlerin elverişli olmasındandır. Hayatların (avluların) geniş ve gürültüden uzak oluşu, damların toprak ve düz oluşu kuşçuluk için çok elverişlidir. Kuş beslenen evlerde “Hayat”ın bir yanında veya damların uygun bir köşesinde kuş matarları (evleri) vardır. Bazen avludaki bir oda da kuşevi olarak kullanılır. Şanlıurfa’da kuşçuların buluştuğu “kuşçu kahvehaneleri” vardır. Bugün bu kahvehanelerden birkaç tanesi hala varlığını sürdürmektedir. Bunların en meşhuru ise “Çardaklı Kahvehanedir” bu kahvehanelerin içinde tel kafesli odacıklar bulunur. Bu kahvelerde kuş rafları vardır. Ve kuşlar bu kafeslerde oynaşır. Kuşçu kahvehaneleri otantik yapısını korumaktadır. Küçük masalar ve etrafındaki kürsülerde (tabureler) oturup sohbet eden insanlar, kahvehanenin içinde serbestçe dolaşan kuşları keyifle izlerler. Müşteriler burada kuş sohbetleri ve kuş alışverişi yaparlar. Bazen de en gösterişli ve kıymetli kuşlarını getirip gösterdikleri olur. Bu kahvehanelerde gürültülü konuşulmaz, rahatsız edici sesler çıkarılmaz, kuşlar seyredilir ve ötüşleri dinlenir.
Kuşlar, gelin gibi süsleniyor
Kuş uçurmak için damların uygun olması çok önemlidir. Kuşları damdan havaya kaldırıp uçurmaya yarayan uzun bir sırık vardır. Bu sırığın ucunda bir “çapıt” (bez) bağlıdır. Kuşları damdan kaldırma bu sırığın sallanmasıyla olur. Kuşlar gelenek olarak sabah ve ikindi zamanı olmak üzere günde iki defa uçurulurlar. Kuşçular, kuşların bakımına büyük özen gösterirler. Onları boncuk ve takılarla süslerler. Ayaklarına “takım” denilen kemikten veya kehribardan yapılmış takılar takarlar. Ayrıca ayaklarına halhal denen küçük çıngıraklar (zil) takılır. Kulaklarına sarı madenden işlemeli küpeler takılır. Bu takılarla kuşlar damda ve hayatta yürürken çok güzel sesler çıkartırlar.