kotukull
Üye
- Katılım
- 26 Eki 2008
- Mesajlar
- 171
- Tepkime puanı
- 0
- Yaş
- 43
- Ad Soyad
- aytaç kara
- Meslek
- gıda
- İlgi Alanı
- Kuşlar
MANTAR
Belirtileri, kuşlar bitliymiş gibi tiftiklenirler, tüylerde dökülme olur, vücudundaki kellikler ve görünen yerlerde, kızarıklıklar, pullanma gözükür ve bulaşıcıdır.
NİZORAL ŞAMPUAN : Şampuan köpürtülerek suluklar, mamalıklar, yemlikler ve kafesin her köşesi yıkanır.
NİZORAL TABLET : 1 litre suya 1 tane hap atılır. 7 gün devamlı verilir. Her gün içme suyuna, taze olarak karıştırılır. Eczacının hazırladığı aşağıdaki solüsyon, açıkça gözüken kızartıların, beneklerin, pullanmaların üzerine pamuklu çubuk vasıtası ile 7 gün haricen sürülür. İyot solüsyonu 100cc olarak hazırlanacak, içine 50cc su ve 2 tablet Rabenzole atılıp, karıştırılacak ve pamuklu çubukla sürülecek.
SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUKLUĞU :
Yanlış beslenme ve mikroplu gıdalar vasıtasıyla hayvanı yavaş yavaş hasta eder. Karın altındaki damarlar yeşil olmaya başlar, kızarıklıklar meydana gelir ve hafif kararma olur.
SOLUNUM YOLLARI BOZUKLUĞU :
Hayvan boğazına bir şeyler takılmış gibi ağzını açıp kapatır; kuyruğundan nefes alıyormuş gibi kuyruğunu sallar.
TEDAVİSİ : İçme sularına tedavi süresince vitamin konur ve her gün ağza 1-2 damla %2,5 Baytril 5 gün süre ile damlatılır.
Not : Antibiyotik tedavilerinde verilen süreye uyulması gerekir. Yoksa ileride bağışıklık kazanan hayvan tedaviye cevap vermez.
KURUMA :
Bu hastalık halsizlik ve göğüste kuruma olarak çoğunlukla ölüm halinde görülür. Kesin tedavisi olan bu ilaçlarla aynı zamanda yukarıda Baytiril’in çözemediği problemler için de etkilidir. Yani çok geniş etkili birçok hastalığa iyi gelen bir antibiyotiktir.
Biteral tablet : Bir tablet 8 eşit parçaya bölünür, bir parça bir sulukta eritilerek 8 gün boyunca kuşlara verilir. (Her gün 1/8 verilir.)
ÇİÇEK :
Kuşçuluk için Veba dır. En belirgin özelliği, kesin ve çabuk kitlesel ölümlerdir. Çok çabuk bulaşır ( 7-8 gün içinde). Gaga, göz çevresi ve ayaklarda gözükür. Hastalanan kuş aşısı yapılmazsa 8 günde, ağzını aça aça, kuyruğunu sallaya sallaya ölür.
Çiçek hastalığı virüstür. Tedavisinde antibiyotikler faydalı olmaz.Tek yapılacak şey kümese yabancı kuş getirmemek, ziyaretçileri yasaklamak,eğer kümese ziyaretçi almak zorunda iseniz üst baş değiştirmek ,en azından üzerine önlük,başına şapka giydirip ayakkabısını çıkartıp terlikle sokmak gerekir. Kümesi temiz tutup sık sık değişik dezenfektanlarla yerleri duvarları ve malzemeleri temizlemek gerekir.
Kanareien Pocken adlı bu aşı yurt dışından getirilmektedir. Yavru en az 6 haftalık olmalıdır. Hastalık olsun olmasın senede bir kez bütün kuşlar aşılanmalıdır.
Türkiye de hemen her kümeste çiçek mikrobu bulunur. Bu mikrop sıcak ve nemli yerler de salgın yaratır. Bu yüzden her yetiştirici 10. ayda mutlaka aşı yaptırmalıdır. Unutmayalım ki bu savaştan sadece aşı yaptırarak başa çıkabiliriz.
AYAK ŞİŞLİĞİ :
Hastalığın belirtileri şunlardır : kuşun ateşi çıkar, ayak bileklerinde şişmeler görülür, parmaklarını kapatamaz hale gelir ve ayak tabanlarında şişmeler ve yaralar görülür. Bu hastalığın tedavisinde “Teramycn” merhem kullanılabilir. ¼ Aspirin toz haline getirilip merhemle karıştırılır, haricen sabahtan ayaklara, tabanlara sürülür. Akşamda saf vanodin e kuşun ayakları sokulur ve ağızdan 1, 2 damla baytril damlatılır. Bir hafta süreyle bu tedavi sürdürüldüğünde kuşta gözle görülür bir iyileşme gözlenir.
İSHAL :
Mikrobik ve gıdaya bağlı olmak üzere iki türlüdür. Mikrobik olmayan ishalde diyet uygulanır; Mama, yumurta verilmez sade ince yem ve yulaf verilir. Mamalıkta sürekli haşlanmış patates bulundurulmalı ve kaybettiği su kaybı için marulun kart yapraklarından veya ıspanak çok az olarak verilmelidir.
Mikrobik ishalde, kuşun pisliği tahlilinde çıkan sonuca göre ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Bazı ishal ilaçları ise şunlardır: sulfamazettin, koksidin, niflodin.
İshali önlemenin en önemli yöntemi, kafes/kümes ekipmanlarının temizliği,temiz su kullanımı , temiz mama ve yem kullanımı ile mümkündür. Haspır ve benzeri tohumlar elenmeli,temiz kuru bir yerde muhafaza edilmeli ,zaman zaman koklanıp kokusunun normal olup olmadığı tespit edilmelidir. Küf kokusu olan tohumlar asla kullanılmamalıdır.
KIRIK VE KANAMALAR :
Ayağı kırılan kuşa pamuk takviyeli bilezik takılarak kuşun kırık ayağı alçıya alınır. 10 gün içinde ayağın kaynadığı ve kırılan ayağın hiç aksamadığını görürsünüz. Bazı yetiştiriciler kırılan ayağa bant saramaya çalışırlar, hem zordur hem de yanlış kaynamalara sebep olur.
KANAYAN YARALAR :
Genelde ur keserken ve ur düştükten sonra kanamalarla çok sık karşılaşılır. Kanayan yaraya tetrat (insan için) kapsülü içindeki toz dökülür. Hem antiseptik vazifesi görerek mikrop kapmasını engeller hem de kanı durdurur. Kanamayan tahriş olmuş, yapa derisi kalkmış yaralara da teramisin merhem sürülmesi tavsiye edilir.
İŞTAHSIZLIK :
BELİRTİLERİ : Kanaryada yem yemeye karşı genel bir isteksizlik ve durgunlukla kendisini belli eder.
NEDENLERİ : Çoğunlukla kanaryanın daha önce alışık olduğu yemin dışında bir besin rejimi uygulanması veya tekdüze bir yemle beslenmesi ile görülür. Bundan başka bazı hastalıklara bağlı olarak görülen iştahsızlıklar da vardır.
TEDAVİSİ : Kanaryanın arzu ettiği yemlerin verilmesi,çok bölmeli yemliklerde çeşitli yemler sunularak seçiminin kanaryanın tercihine bırakılması ,iştah açıcı yeşillik ve meyvelerin verilmesi yararlıdır.İştah açma amacıyla hazırlanmış kanarya şuruplarından yararlanmak mümkündür.Eğer iştahsızlık belli bir hastalığın etkisiyle ortaya çıkmış bulunuyorsa,öncelikle onun ortadan kaldırılması gerekecektir.
HALSİZLİK :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın son derece halsiz,güçsüz ve mecalsiz olmasıyla eski hareketliliğini,canlılığını kaybetmesiyle,ötmeye ve yeme karşı hissedilir oranda isteksiz davranmasıyla tanınır.Hastalığın ilerlemesi halinde karın derisinin rengi koyulaşır,kırmızı ve hatta giderek mor bir renk alır.
NEDENLERİ : Kötü yaşama koşulları , kötü isli dumanlı,sigara kokulu,havasız yerler,tek yanlı ve yetersiz beslenme soğuk algınlığı ile ilişkili hastalıklarda çok uzun süren devrelerde , bu devreler içinde beslenme bozuklukları zafiyetin nedenlerinden sayılabilir.
TEDAVİSİ : Kanaryanın elverişli koşullara kavuşturma ve iyi bir beslenme sağlama alınacak başlıca önlemler arasında yer alır.Bu amaçla kanarya temiz havalı,ışık alan,rutubetten uzak,ısısı normal bir yere alınır.İştah açıcı yem ve yeşillikler,meyveler,karma yemler,kuvvet mamaları ile dengeli bir beslenme sağlanır.
BRONŞİT :
BELİRTİLERİ : Bronşitli kanaryada gözlenebilecek en belirgin araz,solunum güçlüğü,sık sık nefes alma ve soluk alırken duyulan hırıltıdır.Hastalığın ilk devrelerinde yüksek ateş görülür, eğer önlem alınmazsa hastalık kanaryanın ölümüne yol açabilir.
NEDENLERİ : Şiddetli üşütme ve soğuk algınlığı sonucunda ortaya çıkan, solunum yollarının iltihapla tıkanması şeklinde tanımlanması mümkün olan bir hastalıktır.Soğuk algınlığına ve nezleye neden olan etkenlerin erken önlem alınıp giderilmediği taktirde bronşite dönüşme olasılığı kuvvetlidir.
TEDAVİSİ : Tedavisi,soğuk algınlığı ve nezle tedavisine paralel özellikler taşır.İlk önlem olarak kanarya daha sıcak bir yere taşınır.Gagası açılarak bir damla bal damlatılarak susaması sağlanır.Suyuna bir damla TERRAMCINE damlatılmış ve ılıtılmış su verilir.Nezlede olduğunca B ve C vitaminlerinin direnç artırıcı ve iyileştirici etkisinden yararlanılmalıdır.Bu amaçla vitamin ihtiva eden ampullerden bir damlalık aracılığıyla birer damla alınarak içme sularına TERRAMYCINE ile birlikte damlatılmasından fayda görüleceği kuşkusuzdur.Kaynatılmış keten tohumu suyu da bu hastalıkta yararlanılan şifa verici bir ilaçtır.
ASTIM :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın soluk almada zorluk çekmesi,sık sık ve hırıltılı soluması ile kendini belli eden bir hastalıktır.Astımlı kuş ötmeye karşı isteksiz ve ötüş kalitesinden çok şey kaybetmiştir.Genellikle uzun süren bronşitlerden sonra ortaya çıkması tanıtıcı bir niteliğidir.
NEDENLERİ : Yerleşmiş nezle ve bronşitin,bakımsızlık,kirli ve dumanlı hava tozlu yem ve tozlu ortam gibi elverişsiz koşullar ve tedavisizlik gibi etkenlerle solunum organlarında kronik,iyileştirilmesi güç bir rahatsızlığa dönüşmesidir.
TEDAVİSİ : Maalesef kronikleşmiş durumlarda kesin bir tedavi yoktur. Hastalık henüz bronşit halinde iken veya hastalığın henüz başlangıcında iken yukarıda sayılan elverişsiz koşulların ortadan kaldırılması iyi ve sürekli bir bakımın sağlanmasıyla önlemek mümkündür.Astım başlangıcı da iken,bronşit tedavisinin yanı sıra mentol , nane ruhu okaliptüs buğuları yapılması soluk açmada ve iyileşme sürecinin kısaltılmasında yararlı olur.Buğulama şu şekilde uygulanır.Sıcak bir tuğlanın üzerine oturtulan madeni kap içindeki kaynar suya adları anılan soluk açıcılardan biri damlatırılar.Astımlı kanaryanın bulunduğu kafes bu kabın yanına yerleştirilir ve her ikisinin üzeri tek bir örtüyle örtülerek,hasta kuşun bundan en büyük yararı görmesi sağlanır. Bu arada soluk açıcı ilaçların kanaryanın rahatsız olacağı ölçüde fazla damlatılmamasına dikkat edilmelidir.Kronikleşmiş astımlarda hazır olarak satılan astım ilaçlarından da yarar sağlamak mümkündür.
NEZLE :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın burnunda ve gözlerinde bir akıntı görüldüğünde, bunun nezlenin ilk ve temel belirtileri olarak kabul edilerek derhal tedaviye başlanılması gerekir.Hastalık ilerledikçe burnun tıkandığı,gözlerin çapaklandığı ve kanaryanın soluk almakta zorluk çektiği görülür.Eğer önlem alınmazsa ağır oksijen yetersizliğinin ve mikrobik olan nezlenin yaptığı yüksek ateş sonucunda kanaryanızın ölmesi söz konusu alabilir.
NEDENLERİ : Mikrobik olması nedeniyle başka kanaryalardan geçmesi mümkündür.Bununla birlikte yukarıda değindiğimiz soğuk algınlığına bağlı olarak üşütme sonucu oluşması daha yaygın olarak gözlenen bir haldir.Ani ısı değişiklikleri ve bazen de akşamüstleri yaptırılan banyo sonucunda ıslak veya nemli tüylerle bir gece geçiren kanaryanın şiddetle üşüterek nezleye tutulduğu çok görülmüştür.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak kanarya ısıca daha yüksek bir yere alınmalı ve eğer başka kanaryalarla birlikteyse onlardan ayrılmalıdır.Gözlerdeki çapaklar ve akıntı asit borikli suyla silinmeli soluk almakta zorluk çektirecek oranda bir burun tıkanıklığı varsa,tuzlu suya batırılmış küçük bir tüy parçası burun deliklerine sokularak bu tıkanıklık giderilmelidir.Bundan sonra burun çevresi ve gözlere SIGMAMYCINE merhemi sürülmeli,ancak burun deliklerinin tıkanmamasına ayrıca özen gösterilmelidir.B ve C vitamini yüksek besinlerin verilmesinde suyuna bal karıştırılarak vücut direncinin artırılmasında yarar vardır.Bu arada hastalık geçinceye kadar suyuna her gün bir damla TERRAMYCINE konulmalıdır.Hastalık arazları kaydolduktan sonra kafesin sodalı sıcak sularla veya asit borikli suyla güzelce yıkanıp güneşte kurutulması mikropların öldürülmesi açısından yararlıdır.
ROMATİZMA :
BELİRTİLERİ : Romatizmalı kanarya,tünek üzerinde tutunamaz,düşer. Yürümekte zorluk çektiği, yürüyemediği, düştüğü yerde kaldığı, ayağa kalkamadığı görülür.
NEDENLERİ : Nem oranı yüksek serin ve rutubetli yerlerde sürekli yaşamak zorunda bırakılan kanaryalarda, banyo yapıp geceyi ıslak veya nemli tüylerle geçirmeyi bir alışkanlık haline getiren kanaryalarda görülür.
TEDAVİSİ : Hastalığın oluşmasına olanak tanımamak,hastalığı tedaviden çok daha kolay olduğu için,yukarıda alınan sakıncalı durumları yaratmamak ve romatizmaya meydan bırakmamak en iyisidir.Bununla birlikte hastalıklı kanaryanın içinde bulunduğu sakıncalı ortamdan kurtarılması,serin havalarda banyo yapmasına izin verilmemesi,geceleri ıslak ve nemli tüylerle bırakılmaması alınacak ilk önlemlerdir.Kafesin güneş gören bir odada güneş ışınlarının direkt vurmadığı bir yere asılması,kafes tabanının sürekli olarak kuru kumlarla örtülü olması ve kafesin nemli bırakılmaması yerinde bir tedbirdir.Tedavi olarak kanaryanın ayakları saf alkolde eritilmiş kafuru ile ovulmalı ve her gün tazelenen içme suyuna çeyrek aspirin eritilerek verilmelidir.Bu arada,içine balık yağı bulunan kuvvet mamasından da yarar beklenebilir.
SES KISIKLIĞI :
BELİRTİLERİ : Kanaryada ötüşün azalması,sesin kısılması veya tümüyle kaybolması ile tanınır.
NEDENLERİ : Ses kısıklığının nedenleri çeşitli olmakla birlikte bunları bir kaç noktada toplamak mümkündür.
1-) Soğuk algınlığı,nezle,bronşit gibi rahatsızlıkların ses tellerini etkilenmesi,
2-) Aşırı ötme,sürekli ötme sonucunda ses tellerinin arızalanması
3-) Aşırı korku,panik ve şok hallerinin sonucunda ses kaybı
4-) Ötücü kanaryaların yanlış beslenme sonucu seslerini yitirmeleri
TEDAVİSİ : Doğal olarak yukarda anılan değişik nedenlere bağlı olarak görülebilen her ses kısıklığı veya ses kaybı olayında ayrı bir tedavi önlemi uygulamak gerekir.Bunlar yine aynı sıra içinde tek tek ele alalım.
1-) Soğuk algılığı,nezle,bronşit gibi rahatsızlıklarda ses tellerinin etkilenmesi sonucunda oluşan ses kayıplarında,anılan hastalıklarda alınan hastalıklarda alınan önlemler aynen uygulanır.Bunun yanı sıra gagasından günde bir iki damla çiğ taze yumurta sarısı damlatmakta yarar sağlayacaktır.
2-) Aşırı ötme sonucu ortaya çıkan ses kayıplarında hasta kanarya diğerlerinden ayrılarak,sessiz kendisini ötmeye teşvik edecek herhangi bir uyarıcının bulunmadığı,geldiği yere eş ısıda,cereyansız,havadar,huzur duyacağı bir odaya alınır.Kesin istirahatı sağlanır.Ses güçlendirici ve vitamin değerli besinlerle kuvvet mamaları verilir.Suyuna B ve C vitamini karıştırılır.
3-) Eğer kanarya bir korku,bir panik veya bir şok sonucu sesini yitirmişse ikinci şokta görülen önlemler alınarak kanaryanın huzuru sağlanır,geçirdiği şoku atlatması beklenir.Bu arada sağlık yemlerinin bulunduğu karma yemlerden verilmesi sağlanır.
Bazen yanlış bir beslenme sonucunda da kanarya ses kısıklığı geçirebilir. Bu gibi durumlarda ses kısıklığına neden olan proteince yüksek besinler ve unlu yiyecekler kesilir.Daha düşük değerde besinler,sağlık tohumları,ötücü kanaryalara verilen özel karma yemler kullanılır.Başlangıçta kısa bir süre perhiz yaptırmak da yarar sağlayacaktır. Bütün bunlardan başka sık sık değindiğimiz kanaryaların hava akımlarına maruz kalması,soğuk suyla banyo yapması,soğuk su içmesi,rutubetli yerde bulunması, bulunduğu yerin havasının kirli,tozlu,dumanlı,sigara kokulu olması diğer olumsuz etkilerin yanı sıra ses kısıklığına neden olabilir.
AŞIRI YAĞLANMA :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın gözle görülür biçimde toplandığı hareketlerinin hantallaştığı ötme istek ve gücünün azaldığı,solunum güçlüğü çektiği görülür. Avuca alınıp karın tüyleri üflendiğinde derinin yağlı buruşuk bir görünüm taşıdığı görülür.Aşırı şişmanlığın üremede de bazı eksikliklere ve döllenme güçlüklerine,iktidarsızlıklara neden olduğu unutulmamalıdır.
NEDENLERİ : Kuşkusuz başlıca nedeni dengesiz ve aşırı besleme,proteince zengin ve unlu besinlerin gereğinden fazla verilmesidir.Bunun yanı sıra kanaryaya hareket etme olanağı tanımayan küçük kafesler de aşırı yağlanma yapabilir.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak,kanarya daha geniş ve hareket etme olanağı bulabileceği büyük bir kafese alınır.Besin değeri yüksek ve yağlandırıcı , şişmanlatıcı besinler kesilerek bol oranda meyve ve yeşillik verilir.Bundan sonraki devrelerde yem konusunda son derece dikkatli kavranmak,kuşun yakabileceği oranda ve dengeli bir beslenme sağlamak gerekecektir.
SOĞUK ALGINLIĞI :
BELİRTİLERİ : Hafif soğuk algınlıklarında kanaryaların tüylerini kabarttığını bir köşeye çekilip tertop olmuş bir durumda,gözleri kapalı uyukladığını ötmediğini,yemediğini ve çevresiyle ilgilenmediğini görürüz.Ani ısı değişikliliği kanaryalarda soğuk algınlığı bir şok etkisi göstererek kanaryanın bayılıp tüneğinden düşmesine varan belirtiler ile ortaya çıkabilir.Karın derisi doğal rengini yitirip kızarır ve morarır.Bu belirtiler soğuk algınlığını belirlemekle birlikte,eğer iyi tedavi edilmez ve tüm arazlar giderilmezse bronşit,astım, zatürree ve hatta verem gibi hastalıkların başlangıcı olma özelliğini de taşır.
NEDENLERİ : Kanaryalar duyarlı yapıya sahip varlıklardır.Gerçi 16-17 santigratlık sabit bir ısı sağlandığında sağlıkla yaşabilirler.Ancak 22-23 santigrat ısıdan bu derecelere ani düşüşlerde hastalanmalar olasılığı doğar. Gece ve gündüz arasındaki büyük ısı farkları veya kafesin sıcak odadan soğuk bir odaya odaya taşınması gibi nedenlerin yanı sıra soğuk suyla banyolar yaptırılan banyolar soğuk algınlığına neden olabilmektedir.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak kanarya normal ısıdaki bir odaya getirilir. Kanaryanın ağzı,ucu inceltilmiş bir tüy sapı ile açılarak bir damla kadar bal konulur.Bu bir damlalık bal kanaryayı susatacak ve su içme isteği yaratacaktır. Bu isteğini gidermek için içeceği suya bir damla kadar TERRAMYCİNE damlatıldığında ilk tedavi sağlanmış olur.Bu arada karma ve kuvvetli yem verilmemeli,kısa bir süre için haşlanmış patates kürü uygulanmalıdır.Doğal olarak bu süre içinde TERRAMYCİNE verilmeye devam edilmeli ve kanarya mümkün olduğunca sabit bir sıcaklıkta tutulmalıdır.Bu amaçla ilk günler için kafesin içine hava girmesine engel olmayacak yün bir örtü kullanılması ve kafesin bu örtü ile sıkı sıkıya örtülmesi yerinde bir tedbir olacaktır.Kanaryanız biraz kendini toplayıp soğuk algınlığının kuvvetli etkilerini atmaya başladığında vitamin değeri yüksek besinlerle vücudun direnci artırılmalı ve bünyesi,besin değeri yüksek yemlerle takviye edilmelidir.
TÜY DEĞİŞİMİ (Karın Ağrısı):
Öncelikle belirtmeliyiz ki "tüy değişimi" bir hastalık değildir; her yıl bütün kuşların geçirdiği normal bir fizyolojik yenilenmedir. Ancak, iyi bir bakım ve beslenme olanağına sahip olmayan kanaryalar bu devrede zarar görmeye mahkûmdurlar. Temmuz ayı ile eylül ayı arasında geçirilen bu olay, kanarya iyi bir bakım altında ise hiçbir iz bırakmadan kolaylıkla atlatılır.
O yılın yavruları olan genç kanaryalar bu devreyi pek hafif geçirirler. Fazla tüy değiştirmezler. Bu nedenle de bünyeleri sarsılmaz. Daha iler ki yaşlarda bulunan kanaryalar, önce kuyruk ve kanat, sonra vücut ve en son olarak kafa tüylerini değiştirerek yeni ve parlak tüylere sahip olurlar. Bütün bu oluşumun süresi normal olarak iki ay kadardır. Bu devre içinde kanarya son derece halsizleşir. Hareketliliği azalır, ötmez olur.Tüy dökümü süresince kanaryalar çok iyi bakılmalı, soğuktan, hava akımlarından, ani ısı düşmelerinden titizlikle korunmalı, beslenmelerine büyük özen gösterilmelidir. Özellikle serin sonbahar gecelerinden korumak amacıyla geceleri kafes üstünün hava geçiren yün örtülerle sıkıca örtülmesinde yarar vardır. Tüy dökümü süresince, yeşillik ve meyveler azaltılır. Kenevir, turp ve hardal tohumu yemlerden çıkartılır. Kuvvet mamaları, kuşyemi, dan, marul tohumu ve keten tohumu verilir. Sularına, hastalıklardan korumak üzere Terramycine ve vitamin damlatılmasında yarar vardır. "CeDe Multivitamin", kuşların tüy atımını kolaylaştıran, bu süreyi kısaltan hazır bir vitamin olarak yarar sağlar.
Kanaryayı tüy değişiminden çabuk çıkartmak için, bazı yetiştiricilerin karşı çıktığı, bazılarının çok tuttuğu bir yöntem vardır. Bizde Barbar Metodu adıyla anılan bu yöntem, tüy dökümü süresince kanaryayı, üzeri kalın bir örtüyle kapanmış bir kafesin içinde tutmaktan ibarettir. Kafesin altı temizlenmez ve beslenme çok az bir ışığın bulunduğu kafesin içinde, örtü altında sürdürülür. Bu örtü, kafesin içindeki ısıyı sabit ve kafesin içini karanlık tutar. Bu iki etkenin tesiri altında kanarya, tüy değişimini beş hafta içinde tamamlar.
ARA TÜY DÖKÜMÜ:
Belirtileri: Kuşun vücudundaki tüyler (özellikle kafası ve boynundaki tüyler) dökülür. Eğer parazitten dolayı dökülme varsa sürekli bir kaşıntı da gözlenir. Kuşun halsiz, isteksiz olması ötüşünü kesmesi ve kafes içerisinde durgun olduğu gözlenir. Ancak dişi kuşun yumurta üzerinde yattığı dönemlerde göğüs altında görülen dökülmeler normaldir.
Sebepleri: Kanaryalarda tüy dökümü pek çok nedenden olabilir.Normalde tüy dökme mevsimleri Ağustos, Eylül aylarıdır. Bu aylar dışındaki dökümlere "ara tüy dökümü " adı verilir. Kanaryanın ara tüye girmesi bir kaç sebepten olabilir.
1- Eğer kanaryanın bulunduğu yer hava almıyorsa yani kuşun sürekli kapalı bir ortamda kalmasından dolayı olabilir.
2- Kuşa verilen yem ve yiyeceklerin çok kuvvetli olması sonucu hayvanın bünyesinin aşırı yüklenmesi olabilir.
3- Sürekli değil ama aşırı dökülme varsa hastalık kapmış olması yada kaşıntısı varsa parazit gibi bir nedenden dol ayıda tüy dökebilir.
4- Mevsimsiz tüy dökümleri yem ve mama değişikliğinden olabileceği gibi yer değişikliğinden de olabilir.
5- Kanarya kızgınlık dönemine geldiğinde de tüy dökebilir, özellikle 2 yıl gibi uzunca bir süre eşe atılmamışsa kuş sıkıntısından tüy dökebilir.
Tedavi :Yukarıdaki sebeplerden kuşunuza uygun olandan sonuca ulaşabilirsiniz.
Kuşun tüyden çıkmasına yardımcı olmak için,
1- Yemliklerden birisine kenevir tohumu, diğerine de normal kanarya yemi koyularak bol bol marul türü yeşillik verilmeli.
2- Banyosunu eksik etmemeli, banyo suyunu her sabah değiştirmeliyiz.
3- Vitamin takviyesine ihtiyaç duyulabileceğinden CeDe Multivitamin adlı vitamin ilacından 15 günde suluğuna 4 damla verilmeli ve suluk iki günde bir değiştirilmelidir.
4- Eğer yem veya mama değiştirildi ise eski kullanılan yeme veya mamaya dönülmelidir. Kuşun zayıf düştüğü bu dönemlerde bol bol yeşillik ve meyve ile birlikte karışık yem verilmesi iyi olur.
5- Parazit durumunda ise parazit dökücü toz ilaçlardan kullanılmalıdır Haftada en az bir kere de banyo yapması sağlanmalıdır.
6- Kuş havadar bir yere konulmalı ancak rüzgar alan esintili bir yere konulmaması da kuşun sağlığı açısından önemlidir.
7- Eğer uzun süredir yalnız ise eşleştirmenizde kuşunuzun doğal sağlığı yönünden faydalı olur.
KAŞINTI VE BİTLER:
Belirtileri: Kuşun sürekli kaşınması, gagası ile tüylerini sıkıştırmaya çalışarak didiklemesi, tüylerini kabarık tutarak sürekli silkinmesi ve gövdesini bir yerlere sürtmeye çalışması.
Sebepleri: Kuşun gövdesinde, tüylerinin arasında gözle görülebilen koyu renkli çok küçük canlılar var ise bunlar kaşıntıya neden olan asalak hayvanlar yani bitlerdir. Kanaryaların en büyük zararlılarındandır. Kuşu elimize aldığımızda kanat altı ve ense tüylerini hafifçe üflersek bitleri rahatça görebiliriz. Bu bitler kuşun geldiği yerden, başka bir hayvandan yada yeni alınmış bir kafes aksesuarından gelebilir. Eğer yavru ve yuva varsa bu kısımlarda kontrol edilmelidir.Aşırı oranda üredikleri zamanlarda öldürücüdürler. Bitleri gündüz faaliyette görme olanağı yoktur. Bunlar geceleri ortaya çıkarlar. Eğer kanarya besleyen kişi biraz ihmalkâr yaradılışlı ve dikkatsizse, hızlı bir üreme sonucunda kanaryası bir felâketle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü bitler çok küçük olmaları nedeniyle pek kolay görülmezler, buna karşın büyük birer kan emicidirler. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında üreme sonucu çok çabuk çoğaldıklarından dikkatli olunmalıdır.
Kafeste bit olup olmadığını anlamak için kafes geceleri dinlenir. Kanaryalar huzursuz ve kıpırtılı iseler bir bit hücumu karşısındalar demektir. Tehlikelidirler, özellikle yazın ortaya çıkan bu hayvanlar, akşamları kuşa rahat vermezler. Kuşun kanını emerek onun zayıf düşmesine ve hastalanmasına neden olurlar. Tünek başlıklarındaki delikler bitlerin saklanacakları yerlerin başında geldiklerinden, buraların incelenmesiyle de varlıkları anlaşılabilir. Bitkilerdeki bitler farklı olup, kuşlar için zararlı değildir. Bitin varlığını anlamak için kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına bakılmalıdır. Bitin kendisini görebileceğimiz gibi bıraktığı beyaz dışkılarını da noktalar halinde görebiliriz. Ayrıca yuva var ise elimizi yuvaya soktuğumuzda kıpırtılarını ve kaynaşmalarını hissedebiliriz. Daha da bilemiyorsak kafesin bir köşesine küçük bir pamuk parçası yada beyaz mendil koyarsak bir kaç gün sonra burada yuvalandıklarını görebiliriz.
Tedavi : Bu bitlerden kurtulmak için eczane veya petshop lardan temin edilecek bit spreyi kullanılmalıdır. Bu tedaviye 2 - 3 gün ara ile bir kaç kez tekrarlanmalıdır. Bit spreyi kuşun tüm vücuduna, özellikle kanat altına ve boyun bölgesine sıkılmalıdır. Kuşun yüz, gaga ve göz kısmına sıkılmamasına dikkat edilmelidir. Pire tozu da bu derdinizi çözümleyecektir. Ayrıca "Jakotin" adlı ilaç ve opigal 5 tozu,rin tozu, Ektogal, lizol, karbonil, kreolin, madeni esanslar, kafur türü maddelerde kullanılabilir. Bu tozlar tünek başlıklarındaki deliklere, kafesin kenar kıyı köşelerine serpilerek, kanaryaların kanat altlarına dökülerek çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bitlerin kökü kazınabilir. Özellikle kuluçka devrelerinde yuvalıkların büyük bit yuvaları olacağını; bunların yavruların kanlarını emerek ölümlerine sebep olacağını hatırlatırız. Yuvaların ilaçlanmasında yavruların tozdan zarar görmemesi için dikkatli davranılmasını tavsiye ederiz. Daha iyisi, bit bulundurabileceği düşünülen eski yuvalığın alınarak yerine yenisinin konulmasıdır. Kafesin içinin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi de önemlidir.Özellikle kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına yuvalanırlar. Bu nedenle, ya kafes ve aksesuarları sıcak su ile iyice yıkanmalı yada bahsedilen spreyden kafesin özellikle bu kısımlarına sıkılmalıdır.
KUVVETLİ BAKIM HASTALIĞI:
Belirtileri: Bu hastalığın belirtisi ayaklarda , tırnaklara yakın kısımların şişmesi ve ayak derilerinde mantar türü görünümler yada döküntülerdir. Bu şişlikler yada belirtiler kuşun vücudunun diğer kısımlarında da gözlenebilir.
Sebepleri: Kuşları seven her insan kuşunun bakımını elbette elinden geldiğince iyi yapmak ister. Ancak her türlü yiyecekleri temin etmek ve onu vitaminlerle kuvvetlendirmek her zaman kuşunuzun sağlıklı olması anlamına gelmez. Eğer birde normal yiyeceklerin yanında uzun süreli bal gibi kuvvetli besinler verir üstüne üstelik birde yine uzun süreli vitamin takviyesi yaparsak kuşumuz sağlıklı olmaz, aksine bu tür kuvvetli gıdalar sonucu ölüme kadar uzanan bir hastalığa yakalanır. Bu hastalığın adı halk dilinde zengin hastalığı dır.
Tedavi : Tedavisi için ise öncelikle verilen kuvvetli besinler bir süre kesilmeli ve normal yemlerinin yanı sıra bol bol yeşillik verilmelidir. Ayakların tedavisi için bir hafta boyunca iyileşme gözlenene kadar ayaklar alkole temizlenerek herhangi bir iyileştirici pomat (Terramcyn, Bactom, Lamisil, Exoderil vs. ) sürülür.
GÜNEŞ ÇARPMASI:
Belirtileri: Güneş altında duran kafeslerde bir de bakarsınız ki kanaryanız kafesin dibinde boylu boyunca yatıyor, hiçbir kıpırdama yok. Bu bir güneş şokudur. Hiçbir yerinin tutmadığı, felç halinin görüldüğü olaylar da vardır. Eğer önlem alınmaz ve uzun süre bu durumda bırakılırsa kanarya ölebilir de.
Nedenleri: Kanaryaların direkt güneş ışığı alan yerlerde ve 24 santigrattan yukarı ısılarda bırakılmamaları gerektiğine değinilmişti. Fazla sıcaklık ve dik gelen güneş ışınları kanaryayı fazlasıyla rahatsız eder; aşırı hallerde hastalanmasına neden olur.
Tedavisi: İlk iş olarak kanarya direkt güneş ışığı almayan ve ışın sıcak olmayan bir yere alınmalı. Başı, ayakları ispirtoyla ıslatılmalı ve masaj yapılmalıdır. Böylece serinlemesi ve kan dolaşımının normale dönmesi sağlanmış olur. Ağzının açılarak iki damla gliserin damlatılmasında da yarar vardır.
URLARIN TEDAVİSİ:
Belirtileri: Kuşun çeşitli yerlerinde ( çoğunlukla kanat altı ve sırtta) küçük bir nohut tanesi kadar urların hayvanı rahatsız edecek şekilde büyümesi.
Sebepleri: Tam olarak bilinmemekle beraber çoğunlukla kanaryalarda irsi ve cinse bağlı olan bu hastalıkta yiyeceklerin de etkili olduğu sanılmaktadır.
Tedavi : Norwich ve Crest cinsi kanaryalarda sık görülen bu urların üzerine kulak çubuğu veya ucuna pamuk dolanmış kibrit çöpü ile sirke ruhu sürülmelidir. 1 hafta sonra urun üzeri kızardıktan sonra alınabilir veya kendiliğinden düşecektir.