Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
SAF IRK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Avrupa toplumunda ciddi akademik ve kişisel çalışmaları ışığında titizlikle uygulayarak ele aldıkları saf ırk ve kaliteli hayvan yetiştirme zihniyetinin olumlu ve başarılı meyvelerini almışlardır. Hatta son yıllarda daha da ileri giderek ırklarda oluşmuş olduğuna inandıkları genetik bozulmaları ( DNA ) dahi düzeltme çalışmalarını ciddiyetle sürdürmektedirler. Ülkemizde de internet ağının yaygınlaşması ve dernekleşme faaliyetlerinin olumlu etkisi ile saf ırk yetiştiriciliği ilgi görmeye başlamış olsa da, üzülerek yarışa baya gerilerden başlamış olduğumuzu söyleyebiliriz. Ama bilindiği gibi "başlamak işin yarısıdır" zihniyeti ile samimiyet, özveri , azim ve titiz çalışmalar ışığında başaramamak diye birşey yoktur..
Tüm evcil ırklarda olduğu gibi, güvercin ırklarının da gelişi güzel üretilmesi ve bilinçsiz yetiştiriciliğin yapılması, bu ırkın gelecek nesillere taşınması adına bir tehdittir. Bunun en güzel örneği uzun yıllarını bu hobiye gönül vermiş olan güvercin yetiştiricilerinin "nerede o eski dönekler", "nerede o eski hünkariler" v.s gibi sözlerinden açık ve seçik anlaşılmaktadır. Her şeyi ile bir Osmanlı ırkı olan Hünkari cinsi güvercinlerin saf ve kusursuz olanlarının Almanya ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinden yüksek fiyatlara ülkemizdeki yetiştiriciler tarafından satın alındığı maalesef acı bir gerçektir. Bilindiği gibi Sivas ilimize özgü olan kangal cinsi çoban köpeklerimizin tüm dünya köpek severlerinin gönlünde ayrı bir yeri vardır. Fakat safkan olanlarını dışarıdan almak zorunda kalacağımız günleri, bugünden görüp gerekli tedbirleri alamamamız durumunda, bu gibi ırklarımızı da çok farklı bir gelecek ve sonuç beklemiyor olacak..Yüksek ücretler karşılığında, bazen de illegal yollara göz yummamızın sonucu bize ait olan birçok ırklara artık sadece internet sitelerindeki ve Avrupa dergilerindeki resimlerine bakarak, avunur duruma gelmekteyiz. Saf ırk bir Sivas Kangal köpeği, Saf ırk bir Doberman ile eşleştirilirse yavrusunun sadece özelik olarak köpek diyeceğimiz birşey olacağı gibi Saf ırk bir dönek ile saf ırk bir taklacının eşleştirilmesinin sonucunda da oluşan yavru artık ne dönek ne de taklacıdır. Artık sadece ve sadece bir güvercindir.
Saf ırk güvercin yetiştiriciliği öncelikle her güvercin ırkının yoğunlukta yetiştirildiği yöre ile özdeşleştirilmiş yetiştiricilerin görevidir. Örnek olarak Ödemiş ait olan Ödemiş kelebeği, Mardin’e ait olan Mardin taklacısı, Bursa’ya ait olan Bursa oynarı, Ege’ye ait olan Dönek ırkı bunlardan bazıları olarak sayabiliriz.
Bir saf ırk yetiştiricisi olarak, saf bir ırkı gelecek nesillere taşıyabilmek, bilinçli bir yetiştiricilik için araştırmacı ve yenilikçi yanımızı daima açık tutmalıyız..Aynı zamanda ırkın özelikleri, uygun ve sağlıklı kümes koşulları, mevsimine göre uygun ve yeterli yemleme teknikleri, uygun eşleme ve yavru bakımı, güvercin hastalıklarını tanıma ve teşhis edebilme yetisi, gerektiğinde bilinçli ve uygun dozlarda ilaç kullanımı, ırkın terbiyesi ve son olarak da uçurulması konusunda edinilebilecek her kaynaktan faydalanmak gerekir.
Sanırım bu saymış olduğum yapılması gerekenlerden en çok itilafa konu olan da saf ırkın olması gereken özellikleridir. Özelikle renklerinin verenklerin vücuda dağılımlarının nasıl olması gerektiği, performanslarının nasıl olması gerektiği ( dönüş, oynama, takla atma veya dolap yapma gibi) paça, gaga ve göz renkleri olarak sıralayabiliriz. Her yörenin önde gelen damızlık yetiştiricilerinin ortak buluşabildikleri fikir ve görüşleri bu bağlamda esas olarak kabul etmek gerektiği inancındayım. Bu da ancak bu değerli yetiştiricilerimizi dernekleşme faaliyetleri ile bir araya getirerek gerekli bilgileri bir kaynak haline getirip belgelendirerek çözebileceğimiz aşikardır.
Uzun yıllar sonucu elde edilmiş bir saf ırkın korunması da, en az yukarıda saydığımız sorunları aşmak kadar önemlidir. Çünkü bir gökdelen inşa etmek aylarca zaman ve birçok insanın emeğini gerektirirken yıkılması birkaç dakika alıyor. Tek bir kümeste beslenen damızlık güvercinlerin ciddi bir hastalık ile karşılaşmaları, hırsızlık tehlikesi, zehirlenme, veya bir sansarın saldırısı ile bir anda yok olabilir. Yılların emeği ile günümüze kadar taşınmış bir hazinenin (bir ırkın) yok olması bir yetiştirici için çok yıkıcıdır. Bu yüzden aynı mekanda birden fazla kümeste, aynı kalitede saf ırk damızlık barındırmak gerekiyor..Veya diğer damızlık yetiştiricileri ile eşdeğer özelikteki güvercinleri takas ederek hem aynı ırkın devamı hem de genetik olarak da kanların birbirine yaklaşması önleme yolu ile yapılabilir. Bu takas yolu ile karşılıklı yapılan güvercin alış verişleri aynı zamanda yok olabilecek bir kümes için iyi ve güvenilir bir yöntemdir.
Unutmayalım ki ! güvercin yetiştiriciliğinde “bilinçli, kaliteli yetiştirici ve kaliteli güvercin” sloganı ile yola çıkmış olduğumuz bu güzel hobimizin hak ettiği saygı ve değeri görmesi ancak bizlerin tutumumuz ve yetiştiricilik profilimize bağlıdır.
Saygılarımla
Polat BULANIK.
[email protected]
Avrupa toplumunda ciddi akademik ve kişisel çalışmaları ışığında titizlikle uygulayarak ele aldıkları saf ırk ve kaliteli hayvan yetiştirme zihniyetinin olumlu ve başarılı meyvelerini almışlardır. Hatta son yıllarda daha da ileri giderek ırklarda oluşmuş olduğuna inandıkları genetik bozulmaları ( DNA ) dahi düzeltme çalışmalarını ciddiyetle sürdürmektedirler. Ülkemizde de internet ağının yaygınlaşması ve dernekleşme faaliyetlerinin olumlu etkisi ile saf ırk yetiştiriciliği ilgi görmeye başlamış olsa da, üzülerek yarışa baya gerilerden başlamış olduğumuzu söyleyebiliriz. Ama bilindiği gibi "başlamak işin yarısıdır" zihniyeti ile samimiyet, özveri , azim ve titiz çalışmalar ışığında başaramamak diye birşey yoktur..
Tüm evcil ırklarda olduğu gibi, güvercin ırklarının da gelişi güzel üretilmesi ve bilinçsiz yetiştiriciliğin yapılması, bu ırkın gelecek nesillere taşınması adına bir tehdittir. Bunun en güzel örneği uzun yıllarını bu hobiye gönül vermiş olan güvercin yetiştiricilerinin "nerede o eski dönekler", "nerede o eski hünkariler" v.s gibi sözlerinden açık ve seçik anlaşılmaktadır. Her şeyi ile bir Osmanlı ırkı olan Hünkari cinsi güvercinlerin saf ve kusursuz olanlarının Almanya ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinden yüksek fiyatlara ülkemizdeki yetiştiriciler tarafından satın alındığı maalesef acı bir gerçektir. Bilindiği gibi Sivas ilimize özgü olan kangal cinsi çoban köpeklerimizin tüm dünya köpek severlerinin gönlünde ayrı bir yeri vardır. Fakat safkan olanlarını dışarıdan almak zorunda kalacağımız günleri, bugünden görüp gerekli tedbirleri alamamamız durumunda, bu gibi ırklarımızı da çok farklı bir gelecek ve sonuç beklemiyor olacak..Yüksek ücretler karşılığında, bazen de illegal yollara göz yummamızın sonucu bize ait olan birçok ırklara artık sadece internet sitelerindeki ve Avrupa dergilerindeki resimlerine bakarak, avunur duruma gelmekteyiz. Saf ırk bir Sivas Kangal köpeği, Saf ırk bir Doberman ile eşleştirilirse yavrusunun sadece özelik olarak köpek diyeceğimiz birşey olacağı gibi Saf ırk bir dönek ile saf ırk bir taklacının eşleştirilmesinin sonucunda da oluşan yavru artık ne dönek ne de taklacıdır. Artık sadece ve sadece bir güvercindir.
Saf ırk güvercin yetiştiriciliği öncelikle her güvercin ırkının yoğunlukta yetiştirildiği yöre ile özdeşleştirilmiş yetiştiricilerin görevidir. Örnek olarak Ödemiş ait olan Ödemiş kelebeği, Mardin’e ait olan Mardin taklacısı, Bursa’ya ait olan Bursa oynarı, Ege’ye ait olan Dönek ırkı bunlardan bazıları olarak sayabiliriz.
Bir saf ırk yetiştiricisi olarak, saf bir ırkı gelecek nesillere taşıyabilmek, bilinçli bir yetiştiricilik için araştırmacı ve yenilikçi yanımızı daima açık tutmalıyız..Aynı zamanda ırkın özelikleri, uygun ve sağlıklı kümes koşulları, mevsimine göre uygun ve yeterli yemleme teknikleri, uygun eşleme ve yavru bakımı, güvercin hastalıklarını tanıma ve teşhis edebilme yetisi, gerektiğinde bilinçli ve uygun dozlarda ilaç kullanımı, ırkın terbiyesi ve son olarak da uçurulması konusunda edinilebilecek her kaynaktan faydalanmak gerekir.
Sanırım bu saymış olduğum yapılması gerekenlerden en çok itilafa konu olan da saf ırkın olması gereken özellikleridir. Özelikle renklerinin verenklerin vücuda dağılımlarının nasıl olması gerektiği, performanslarının nasıl olması gerektiği ( dönüş, oynama, takla atma veya dolap yapma gibi) paça, gaga ve göz renkleri olarak sıralayabiliriz. Her yörenin önde gelen damızlık yetiştiricilerinin ortak buluşabildikleri fikir ve görüşleri bu bağlamda esas olarak kabul etmek gerektiği inancındayım. Bu da ancak bu değerli yetiştiricilerimizi dernekleşme faaliyetleri ile bir araya getirerek gerekli bilgileri bir kaynak haline getirip belgelendirerek çözebileceğimiz aşikardır.
Uzun yıllar sonucu elde edilmiş bir saf ırkın korunması da, en az yukarıda saydığımız sorunları aşmak kadar önemlidir. Çünkü bir gökdelen inşa etmek aylarca zaman ve birçok insanın emeğini gerektirirken yıkılması birkaç dakika alıyor. Tek bir kümeste beslenen damızlık güvercinlerin ciddi bir hastalık ile karşılaşmaları, hırsızlık tehlikesi, zehirlenme, veya bir sansarın saldırısı ile bir anda yok olabilir. Yılların emeği ile günümüze kadar taşınmış bir hazinenin (bir ırkın) yok olması bir yetiştirici için çok yıkıcıdır. Bu yüzden aynı mekanda birden fazla kümeste, aynı kalitede saf ırk damızlık barındırmak gerekiyor..Veya diğer damızlık yetiştiricileri ile eşdeğer özelikteki güvercinleri takas ederek hem aynı ırkın devamı hem de genetik olarak da kanların birbirine yaklaşması önleme yolu ile yapılabilir. Bu takas yolu ile karşılıklı yapılan güvercin alış verişleri aynı zamanda yok olabilecek bir kümes için iyi ve güvenilir bir yöntemdir.
Unutmayalım ki ! güvercin yetiştiriciliğinde “bilinçli, kaliteli yetiştirici ve kaliteli güvercin” sloganı ile yola çıkmış olduğumuz bu güzel hobimizin hak ettiği saygı ve değeri görmesi ancak bizlerin tutumumuz ve yetiştiricilik profilimize bağlıdır.
Saygılarımla
Polat BULANIK.
[email protected]