Sürekli belli bir şehirde yaşamış olsaydım belki benim için biraz daha farklı olabilirdi, etrafımı belki daha iyi izlenimleye bilirdim belki seçici davrama bilme lüksümde olurdu . Birkaç yılda bir tayin gören birisi olarak hep değişik ortamlarda değişik insanlarla tanışmak durumundayım , yörelere göre insanların yapısıda inanın farklılıklar gösterebiliyor ....
Bir Diyarbakırda temelli yaşasaydım belki daha kolay olurdu işim , çünki orallarda kuşculuk adabı da biraz daha değişik olumlu manada yani . Yine insanlarda daha sert olmasına karşın bir o kadarda net ,yani riyasız galiba ..
Böyle bir ortamda Seyiste- Dostta -Çırak ta edinmek birazdaha koyyca mümkün olabilir ..
Türkiyede hep konuştuğumuz kuşculuk la ilgili sorunların temelinde insan faktörü var .... Yılgınlık göstermek için tüm koşullar hazır Allaha şükür
Adam cağıza ( siyis çırak vs ) bir yılda 25 tane kuş vermişim ve hertürlü desteğide veriyorum buna karşın başka bir yere emant verdiğim ( eşlemesi için - farlı yavru denemek adına ) bir kuşu görüp bana böylesini vermedin gibi kaprislerle karşıma gelebiliyor, izahaet vermek durumunda bırakıyor sanki bir mecburiyet yada bir yükümlülük gibi, Hak algısı ile hüküm bile verebiliyor ..
Soruyorum şahsa - bu yıl sana kaç kuş verdim ben diye .. Düşünüyor 20 küsür galiba diyor , tansini 5 tl den hesapla diyorum şukadar eder diyor diyor ..
agzına saglık seref kardesim çok haklı sebeblerin var neticede insan farklı farklı bilemiyorsunki
saygılar
Bak diyorum sana bu kuşların birini para ile verseydim bu şekilde konuşmazdın bedavaya sahip olduğun için çok kolay harcıyorsuun, diyorum .Her seferinde dönüp dönüp meramımı sil baştan aktarmak zorunda kalıyorum ..
Öfkelenip topluyorum mezata yollanıyorum yavaştan
Ben kuş satmayıda beceremem hoş
nazım geçen birine veriyorum dağıt bunları diyorum , kaça abi diyor kuş kalmasın kaçası önemli değil diyorum... Veriyoruz 10 a 5 e 7 ye 25 vs Hemen çıkınca birkaçkişi bir akşam yemeği oh efiyet te olsun diyoruz yahu bu dah kolaymış gibi mırıldanıyoruz birazda ..
Ve dönüyoruz şükür kurtulduk adımızıda bulaştırmadık diyoruz .. Zira mezatta satılan kuş oan itibari ile benim için ölmüştür arkasını da araman ününü tününü daha hiç duymak istemem ..
Aylar geçiyor bu mezatta 3.cü şahıs vasıtası ile savuştuırulan kuşlardan alan bir genç çıkıyor bir ortamda a diyor abi senin kuşunu almışız mezatta ogün biz, bunların biri hastalık taşıyıcısı çıktı çok ilaç verdim felan diyor, yok diyorum hasta kuş götürülmez oraya yada bilerek götürülmez , ama öyle bir durum varsa da madem bizimmiş kaça aldın sa vereyim parasını sorun değil diyorum..
İyileşti ben onu sonra şu fiyata sattım sen çok ucuza dağıtıyorsun diyor .. Laf anlatmak ne mümkün kardeş kuş alıp satmak için bakmıyoruz daha farklı bir durum diyorum ama .. nafile .. O başlıyor nasihate onları şöyle uçuracaktın şukadar yatıracaktın şurada ki yerde varya ne paralar gigi gibi .. Bir araba nasihat alıyorsun , tanımadığın bir insandan .. Ağzının tadı bir kaçıyor mezata görürdüğüne görüreceğine kahrediyorsun . Anlayanlar yaşayanlar vardır aramızda ...
Şimdi kuş uçur diye var rezil ol , Elimle Kuş öldürmeyeyim diye ismini katmadan ( yine ismin illaki bulaşıyor bir şekilde ) Mezatta üç kuruşa savur rezil ol , Geçenlerde hastalık girdi kümese Vallahi i öldüler okadar da üzülmedim'' bir uş dışında '' hatta içimden o dedim, yine birçok karın ağrısını savuşturduk ..
Oysa ben neler hayal ediyorum neler , iki ahbabım fazla olsun iki kapıda daha çay içmem için vesile olsun Ama çokzor gerçekten de ..
Belki hayatta bir kişi tam manası ile denk gelir insanın karşısına, belki iki kişi,.. Gerçekten de aklına yatacak kadar seyis olacak çırak olacak vs .. Oda bizim gibi göçer hayatı yaşayanlar için mümkün değil galiba .. selamlarŞEREF