tahirsadan
Üye
- Katılım
- 27 Nis 2008
- Mesajlar
- 127
- Tepkime puanı
- 1
- Yaş
- 64
- Ad Soyad
- Tahir Sadan
- Meslek
- Emekli
- İlgi Alanı
GÜVERCİNLERDE SOYA ÇEKİM
Bilimsel olarak kalıtım bilimi (genetik) olarak karşımıza çıkan bilinçli üretim esasının ana temel unsuru olan eşlerin birbirlerine uyarlık derecesini saptama bilim dalıdır. Bakıcıların arzu edilen şekilde üretime yönelmesi, renk, kostüm, ırk, performans özelliklerince ıslah çalışmalarına yön verebilmek adına üzerine düşen görevleri bilmesi için son derece önemlidir.
Soyların daha orijinal, aslını muhafaza edip, deformasyona uğramadan ellerindeki ırklara sahip çıkabilme çalışma yönlendirmesidir. Ebeveynlerin taşıyıp muhafaza ettiği genetik özelliklerini dünyaya getirdikleri yavrulara taşıma şeklinin araştırıldığı bilim dalına verilmiş isimdir.
Hobimiz, güvercin yetiştiriciliğinde soyların ıslahı konusunda soya çekim önemli bir rol alır. En üstün nitelikli kuşlar yetiştirebilmek için soya çekim bilimini inceleyip hassas noktalara itina göstermek gerekir.
Kahve, bucak, kenar, köşe sohbetlerinde yaşlı kuşbazların kendi deneyimlerince üretimde rasgele yavruların yedi kuşak önceki atalarına çektikleri ifadesini bilgiçlik taslayarak anlatımlarını hep izleriz. Bu aslında işin kolayına kaçmaktır. Oysa ebeveynler taşımış oldukları genlere göre yavruların biçimlenmesini sağlarlar. Üreticiler kayıtlar altına almak suretiyle ciddi üretim çalışmalarınca sahip oldukları ebeveynlerin gen özelliklerini tanımaya başladıkça elbette ki altlarından gelecek yavrular hakkında doğru karakter tespitlerini algılayabilirler emin adımlarla ıslah çalışmalarında ilerlemeye başlarlar.
Bunları çözümleyebilmek için tüm canlılar için geçerli olan soya çekim kurallarını öğrenip bilgilenmek şarttır.
Herkesin kolay anlayacağı şekilde açıklamaya çalışırsak tüm canlıların yapı taşı hücredir. Çıplak gözle göremediğimiz hücre canlıların oluşumunu sağlayan içinde çekirdek dediğimiz o canlının yapı planını taşımaktadır. Canlının özelliklerini birer birer belirleyen kromozom dediğimiz iplikçikler bir araya gelmiş genlerden oluşmuştur.
Hücre çekirdeğinde biri anneden diğeri babadan gelen çiftler halinde kromozomlar bulunur.
Canlılarda değişik sayılarda bulunan kromozom sayısı güvercinlerde 21 çifttir.
Bu konuda bizlere ışık tutan Mendel, aynı soyun içinde farklı iki koldan gelen bireylerin melezlenmesiyle yeni bir kol meydana gelişini ispatlamıştır. Oysa sanılır ki aynı soyun içinde farklı kollar eş edilince her iki kolun ortak özelliklerinin görüldüğü bir nesil ortaya çıkacaktır.
Bu nesilde bir kolun karakteristik özelliği diğerinin karakteristik özelliğini örter. Örtücü olan gene baskın gen(Dominant) adı verilir. Örtülen gen ise çekinik gen(Resesif) diye adlandırılır.
Üreticiler ellerindeki ebeveynlerin baskın ve çekinik gen özelliklerini iyice bilmek zorundadırlar.
Bu bilgiyle yola çıkınca gerek fiziki görünüm gerek performans olarak takip ederek başarıyı yakalamak kolaylaşacaktır. En dikkat edilmesi gereken konu eşlerde örtücü olan genlerin saptanıp hafızaya kaydı veya daha garantisi notlar halinde soyağaçlarında saklanması olayıdır.
Dikkat edilecek önemli bir konuda eşe salınan bireylerin üretiminde yavrular anne ve babanın özelliklerinin karışımı olmayan farklı bir görüntü sergileyebilir. Siyah bir baba beyaz bir anne eşleşmesinde siyah beyaz yavru çıkması beklenirken grimsi bir tek renk birey dünyaya gelmesi durumundaki yavrulara intermediyer soya çekim adı veriliyor. Her iki ebeveynin birisinin örtücü durumda olmaması durumu her ikisinin karışımının oluşması durumu ortaya çıkıyor. Bu durumda örtücü genler birbirine eşit durumda oluyor.
Siyah bir güvercin ile beyaz bir güvercini eşlediğimizi varsayalım.
2 adet siyah beyaz yavru geldiğini izliyoruz.
Siyah beyaz yavrular eş edilince gelecek yavruların ihtimalleri
1/4 ihtimalle siyah,
1/4 ihtimalle beyaz
2/4 ihtimalle siyah beyaz renkli yavrular elde edilir.
Elde edilen yavrulardan biri ebeveynlerden birinin aynı özelliğinde örtücü (siyah veya beyaz) genlerdeyse yavrumuz bu özellik bakımından homozigottur. Ebeveynlerden ortaklaşa etkileyen genler gelirse bu yavru özellik bakımından heterezigot olur.
Misal olarak siyah renk beyaza baskın olunca ilk çıkan yavrularda siyah renk hâkimiyetinde ala yavrular görürüz. Bu siyah rengi baskın yavrular birbirlerine eş edilince ilk ihtimal olarak 1/4 ihtimalle baskın siyah babaya yönelip düz siyah yavrular verir. Bu dedelerine benzer yavrular homozigot bireylerdir.
1/4 ihtimalle ninesi gibi düz beyaz olabilir ki bu yavrularda homozigot olurlar.
Geriye kalan diğer 2/4 ihtimal olarak ala yavrular kendileri baskınlığınca aynen kendilerine benzer yavrular vermişse bu ortak karakter yavruları heterezigot olurlar.
Damızlık seçiminde ilerlerken bakıcılar seçim yaparlarken homozigotlardan yürürler. Beklentilerince homozigot ve heterezigot bireylere yönelerek dozu kendileri ayarlar.
Üretim esnasında intermediyer soya çekim bireyleri orijinale yürümek için kullanılmazlar. Misal gri, kestane rengi, çikolata renginde gelen bireyler ata soya yöneliminde zorluk yaratırlar. Hücrelerinde 21 gen taşıdığı bilinen güvercinlerin farklı gen sayısı anne ve babadan ortak aldıkları için artacaktır. Soya çekimde varılmak istenen noktaya ulaşma olasılığı daha uzun sürecektir. Bu yüzden bizlere düşen görev bugün sahip olduğumuz güzel yurdumuzun nadide ırklarına sahip çıkıp, melezleme, deformasyona maruz kalmadan ırkları en güzel şekilde korumayı hedeflemeliyiz. Soy farklı güvercinleri gelişigüzel sorumsuzca eşlemek sadece içinden çıkılamaz vasıfsız bireylerin pazarları doldurup henüz yeni başlayanlar için oldukça vahim başlangıçlar yapmalarına olanak sağlamaktan başka bir şey değildir. Bilinçlenelim, bilinçlendirelim, özgün soylarımıza sahip çıkalım. Bizden sonraki nesillerde bu zenginliğin hazzını yaşayabilsinler. Selamlar.
Tahir SADAN-Ayvalık
17 Ekim 2008
Bilimsel olarak kalıtım bilimi (genetik) olarak karşımıza çıkan bilinçli üretim esasının ana temel unsuru olan eşlerin birbirlerine uyarlık derecesini saptama bilim dalıdır. Bakıcıların arzu edilen şekilde üretime yönelmesi, renk, kostüm, ırk, performans özelliklerince ıslah çalışmalarına yön verebilmek adına üzerine düşen görevleri bilmesi için son derece önemlidir.
Soyların daha orijinal, aslını muhafaza edip, deformasyona uğramadan ellerindeki ırklara sahip çıkabilme çalışma yönlendirmesidir. Ebeveynlerin taşıyıp muhafaza ettiği genetik özelliklerini dünyaya getirdikleri yavrulara taşıma şeklinin araştırıldığı bilim dalına verilmiş isimdir.
Hobimiz, güvercin yetiştiriciliğinde soyların ıslahı konusunda soya çekim önemli bir rol alır. En üstün nitelikli kuşlar yetiştirebilmek için soya çekim bilimini inceleyip hassas noktalara itina göstermek gerekir.
Kahve, bucak, kenar, köşe sohbetlerinde yaşlı kuşbazların kendi deneyimlerince üretimde rasgele yavruların yedi kuşak önceki atalarına çektikleri ifadesini bilgiçlik taslayarak anlatımlarını hep izleriz. Bu aslında işin kolayına kaçmaktır. Oysa ebeveynler taşımış oldukları genlere göre yavruların biçimlenmesini sağlarlar. Üreticiler kayıtlar altına almak suretiyle ciddi üretim çalışmalarınca sahip oldukları ebeveynlerin gen özelliklerini tanımaya başladıkça elbette ki altlarından gelecek yavrular hakkında doğru karakter tespitlerini algılayabilirler emin adımlarla ıslah çalışmalarında ilerlemeye başlarlar.
Bunları çözümleyebilmek için tüm canlılar için geçerli olan soya çekim kurallarını öğrenip bilgilenmek şarttır.
Herkesin kolay anlayacağı şekilde açıklamaya çalışırsak tüm canlıların yapı taşı hücredir. Çıplak gözle göremediğimiz hücre canlıların oluşumunu sağlayan içinde çekirdek dediğimiz o canlının yapı planını taşımaktadır. Canlının özelliklerini birer birer belirleyen kromozom dediğimiz iplikçikler bir araya gelmiş genlerden oluşmuştur.
Hücre çekirdeğinde biri anneden diğeri babadan gelen çiftler halinde kromozomlar bulunur.
Canlılarda değişik sayılarda bulunan kromozom sayısı güvercinlerde 21 çifttir.
Bu konuda bizlere ışık tutan Mendel, aynı soyun içinde farklı iki koldan gelen bireylerin melezlenmesiyle yeni bir kol meydana gelişini ispatlamıştır. Oysa sanılır ki aynı soyun içinde farklı kollar eş edilince her iki kolun ortak özelliklerinin görüldüğü bir nesil ortaya çıkacaktır.
Bu nesilde bir kolun karakteristik özelliği diğerinin karakteristik özelliğini örter. Örtücü olan gene baskın gen(Dominant) adı verilir. Örtülen gen ise çekinik gen(Resesif) diye adlandırılır.
Üreticiler ellerindeki ebeveynlerin baskın ve çekinik gen özelliklerini iyice bilmek zorundadırlar.
Bu bilgiyle yola çıkınca gerek fiziki görünüm gerek performans olarak takip ederek başarıyı yakalamak kolaylaşacaktır. En dikkat edilmesi gereken konu eşlerde örtücü olan genlerin saptanıp hafızaya kaydı veya daha garantisi notlar halinde soyağaçlarında saklanması olayıdır.
Dikkat edilecek önemli bir konuda eşe salınan bireylerin üretiminde yavrular anne ve babanın özelliklerinin karışımı olmayan farklı bir görüntü sergileyebilir. Siyah bir baba beyaz bir anne eşleşmesinde siyah beyaz yavru çıkması beklenirken grimsi bir tek renk birey dünyaya gelmesi durumundaki yavrulara intermediyer soya çekim adı veriliyor. Her iki ebeveynin birisinin örtücü durumda olmaması durumu her ikisinin karışımının oluşması durumu ortaya çıkıyor. Bu durumda örtücü genler birbirine eşit durumda oluyor.
Siyah bir güvercin ile beyaz bir güvercini eşlediğimizi varsayalım.
2 adet siyah beyaz yavru geldiğini izliyoruz.
Siyah beyaz yavrular eş edilince gelecek yavruların ihtimalleri
1/4 ihtimalle siyah,
1/4 ihtimalle beyaz
2/4 ihtimalle siyah beyaz renkli yavrular elde edilir.
Elde edilen yavrulardan biri ebeveynlerden birinin aynı özelliğinde örtücü (siyah veya beyaz) genlerdeyse yavrumuz bu özellik bakımından homozigottur. Ebeveynlerden ortaklaşa etkileyen genler gelirse bu yavru özellik bakımından heterezigot olur.
Misal olarak siyah renk beyaza baskın olunca ilk çıkan yavrularda siyah renk hâkimiyetinde ala yavrular görürüz. Bu siyah rengi baskın yavrular birbirlerine eş edilince ilk ihtimal olarak 1/4 ihtimalle baskın siyah babaya yönelip düz siyah yavrular verir. Bu dedelerine benzer yavrular homozigot bireylerdir.
1/4 ihtimalle ninesi gibi düz beyaz olabilir ki bu yavrularda homozigot olurlar.
Geriye kalan diğer 2/4 ihtimal olarak ala yavrular kendileri baskınlığınca aynen kendilerine benzer yavrular vermişse bu ortak karakter yavruları heterezigot olurlar.
Damızlık seçiminde ilerlerken bakıcılar seçim yaparlarken homozigotlardan yürürler. Beklentilerince homozigot ve heterezigot bireylere yönelerek dozu kendileri ayarlar.
Üretim esnasında intermediyer soya çekim bireyleri orijinale yürümek için kullanılmazlar. Misal gri, kestane rengi, çikolata renginde gelen bireyler ata soya yöneliminde zorluk yaratırlar. Hücrelerinde 21 gen taşıdığı bilinen güvercinlerin farklı gen sayısı anne ve babadan ortak aldıkları için artacaktır. Soya çekimde varılmak istenen noktaya ulaşma olasılığı daha uzun sürecektir. Bu yüzden bizlere düşen görev bugün sahip olduğumuz güzel yurdumuzun nadide ırklarına sahip çıkıp, melezleme, deformasyona maruz kalmadan ırkları en güzel şekilde korumayı hedeflemeliyiz. Soy farklı güvercinleri gelişigüzel sorumsuzca eşlemek sadece içinden çıkılamaz vasıfsız bireylerin pazarları doldurup henüz yeni başlayanlar için oldukça vahim başlangıçlar yapmalarına olanak sağlamaktan başka bir şey değildir. Bilinçlenelim, bilinçlendirelim, özgün soylarımıza sahip çıkalım. Bizden sonraki nesillerde bu zenginliğin hazzını yaşayabilsinler. Selamlar.
Tahir SADAN-Ayvalık
17 Ekim 2008