Hüseyin BAŞOĞLAN
Moderatör
- Katılım
- 6 Ocak 2008
- Mesajlar
- 4,880
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 38
- Ad Soyad
- Hüseyin BAŞOĞLAN
- Meslek
- Yazılım-Tasarım
- Şehir
- Muğla
- İlgi Alanı
- Balıklar
SULTAN GÜVERCİNİ Hünkari
SULTAN GÜVERCİNİ;
HÜNKARİ
Geniş Osmanlı Coğrafyasındaki farklı ırktaki güvercinler, vaktiyle Manisa Şehzade Sarayında toplanmış ve burada zengin bir güvercin koleksiyonu oluşturulmuştur. Bu çeşitlilik içinde melezleşme çalışmaları sonucu üretilen Hünkari ırkı; kanaryadan küçük gagaları ve her renkteki ebruli-dantelli ve bir tüy veya telekte, en az iki, üç renkli desenleriyle, bir refah ve incelik timsali olan, eşsiz güzellikte bir güvercin cinsidir.
. Yüzyıldan itibaren Saray tarafından yabancı misafirlere hediye edilen Hükariler Avrupaya yayılmış, oradan Amerikaya da geçerek bütün dünyada tanınmıştır. 1864 yılında ilk defa İngiltereye götürülülen Hünkariler, 1879 yılında da Amerikanın önde gelen kentlerinden New Yorkta ilk defa sergilenmiştir.
Bu gün ismi, kökenini çağrıştıracak şekilde, göğüslerindeki gül diye adlandırılan kendi içinde dönen , dalgalı, kıvırcık tüyler sebebiyle, doğu fırfırı anlamına gelen Oriental frill olarak anılan Hünkarilerin, Avrupa ve Amerika da dernekleri bulunmaktadır.
Küçük gagaları sebebiyle kendi yavrularını beslemekte zorlanan Hünkariler süt annesi olan daha büyük gagalı güvercinler tarafından büyütüldüğünden, yetiştirilmeleri zor ve sınırlı olmakta, halis ölçülerde olanlarına daha ender rastlanmaktadır. Hatta damızlık olanlar Avrupa ülkelerinden, bilhassa da Almanyadan geri getirilmektedirler.
Tamamının ayakları paçalı, başlarının üstü sivri tepeli ve göğsü güllü olan Hünkariler, tüm gövdeleri renkli-deseni veya sadece kanat ve kuyrukları renkli-desenli olmak üzere, iki ana renk kompozisyonu içinde toplanırlar.
Manisa ve çevresinde halen yaygın olarak bulunan Hünkarilerin tüm orijinal renkleri mevcuttur. Çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi, siyah sümbüllü, kanat uçları ve kuyrukları açık renk oyalı-ebruli süslemeli olup, beyaz üzeri kanat ve kuyrukları aynı renklerle süslü olanları da görebilmek mümkündür.
Bütün dünyada menşei Manisa Şehzade Sarayları olduğu kabul edilen , Sultan Güvercini Hünkari kuşlarını, yerli veya yurtdışında gelişmeleri devam etmiş olup, her iki versiyonunu da, en halis ölçüleriyle yetiştirme gayretimizi sürdürmeliyiz. Bunun için Hünkarinin gerek yurtiçi , gerek yurtdışı örneklerini muhafaza etmeli, bu güzide ırkı ihya etme yolunda melezleme çalışmalarına devam etmeliyiz. Güzellikleri arttırmanın öncelikli yolu olarak da, her güvercin meraklısının bu güzide ırka yer vermesinin yanı sıra, Bilhassa Manisadaki park ve bahçelerde bir Hünkari Evi bulabilmeliyiz. Manisalı Güvercin sevenlerin bir Hünkari derneği kurması da şarttır.
Böylece, dünyalar güzeli bir kuş çeşidi olan, Sultan Güvercini Hünkarilerimizi, bir Manisa markası olarak bütün dünyada tekrar tescil ve ilan edebiliriz.
Öyleyse, sloganımız; asırlar boyu sevip, beslediğimiz memleketimizin ender ırklarından, başta Hünkari olmak üzere Sultan Güvercinlerine sahip çıkalım, onları sevip, koruyalım ki, Onlar da bizim gönlümüzü ve kendi gök kubbemizi süslemeye devam etsinler.
Kaynak: Güvercin Yeri.
Yazar: Avukat Cemil ALTINBİLEK
SULTAN GÜVERCİNİ;
HÜNKARİ
Geniş Osmanlı Coğrafyasındaki farklı ırktaki güvercinler, vaktiyle Manisa Şehzade Sarayında toplanmış ve burada zengin bir güvercin koleksiyonu oluşturulmuştur. Bu çeşitlilik içinde melezleşme çalışmaları sonucu üretilen Hünkari ırkı; kanaryadan küçük gagaları ve her renkteki ebruli-dantelli ve bir tüy veya telekte, en az iki, üç renkli desenleriyle, bir refah ve incelik timsali olan, eşsiz güzellikte bir güvercin cinsidir.
. Yüzyıldan itibaren Saray tarafından yabancı misafirlere hediye edilen Hükariler Avrupaya yayılmış, oradan Amerikaya da geçerek bütün dünyada tanınmıştır. 1864 yılında ilk defa İngiltereye götürülülen Hünkariler, 1879 yılında da Amerikanın önde gelen kentlerinden New Yorkta ilk defa sergilenmiştir.
Bu gün ismi, kökenini çağrıştıracak şekilde, göğüslerindeki gül diye adlandırılan kendi içinde dönen , dalgalı, kıvırcık tüyler sebebiyle, doğu fırfırı anlamına gelen Oriental frill olarak anılan Hünkarilerin, Avrupa ve Amerika da dernekleri bulunmaktadır.
Küçük gagaları sebebiyle kendi yavrularını beslemekte zorlanan Hünkariler süt annesi olan daha büyük gagalı güvercinler tarafından büyütüldüğünden, yetiştirilmeleri zor ve sınırlı olmakta, halis ölçülerde olanlarına daha ender rastlanmaktadır. Hatta damızlık olanlar Avrupa ülkelerinden, bilhassa da Almanyadan geri getirilmektedirler.
Tamamının ayakları paçalı, başlarının üstü sivri tepeli ve göğsü güllü olan Hünkariler, tüm gövdeleri renkli-deseni veya sadece kanat ve kuyrukları renkli-desenli olmak üzere, iki ana renk kompozisyonu içinde toplanırlar.
Manisa ve çevresinde halen yaygın olarak bulunan Hünkarilerin tüm orijinal renkleri mevcuttur. Çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi, siyah sümbüllü, kanat uçları ve kuyrukları açık renk oyalı-ebruli süslemeli olup, beyaz üzeri kanat ve kuyrukları aynı renklerle süslü olanları da görebilmek mümkündür.
Bütün dünyada menşei Manisa Şehzade Sarayları olduğu kabul edilen , Sultan Güvercini Hünkari kuşlarını, yerli veya yurtdışında gelişmeleri devam etmiş olup, her iki versiyonunu da, en halis ölçüleriyle yetiştirme gayretimizi sürdürmeliyiz. Bunun için Hünkarinin gerek yurtiçi , gerek yurtdışı örneklerini muhafaza etmeli, bu güzide ırkı ihya etme yolunda melezleme çalışmalarına devam etmeliyiz. Güzellikleri arttırmanın öncelikli yolu olarak da, her güvercin meraklısının bu güzide ırka yer vermesinin yanı sıra, Bilhassa Manisadaki park ve bahçelerde bir Hünkari Evi bulabilmeliyiz. Manisalı Güvercin sevenlerin bir Hünkari derneği kurması da şarttır.
Böylece, dünyalar güzeli bir kuş çeşidi olan, Sultan Güvercini Hünkarilerimizi, bir Manisa markası olarak bütün dünyada tekrar tescil ve ilan edebiliriz.
Öyleyse, sloganımız; asırlar boyu sevip, beslediğimiz memleketimizin ender ırklarından, başta Hünkari olmak üzere Sultan Güvercinlerine sahip çıkalım, onları sevip, koruyalım ki, Onlar da bizim gönlümüzü ve kendi gök kubbemizi süslemeye devam etsinler.
Kaynak: Güvercin Yeri.
Yazar: Avukat Cemil ALTINBİLEK