Sultan Papağanı Evcilleştirme.

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Fırat1
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 0
  • Görüntüleme Görüntüleme 3K

Fırat1

Üye
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Siteyi ziyaret et
Ad Soyad
Fırat Karadağ
Meslek
mühendis
Şehir
Aksaray
İlgi Alanı
GENEL:
Sultan papağanlarının genel karakterleri sakin ve oyuncudur. Sultanlar insana kısa sürede alışan ve insanla birlikte olmaktan mutluluk duyan bir türdür. Ancak bütün bu olumlu yanlarının yanında ciddi bir güven problemleri de vardır. Özellikle erkek sultanların karşısında ki kişiye güvenmesi bazen zaman alabilir. Bu noktada önemli olan kuşun sizden önce yaşadığı tecrübelerdir. Taşıma sırasında ya da hayatının başka bir bölümünde başka bir insandan zarar görmüş ya da ciddi derecede korkutulmuş bir sultanın insanlara tekrar güvenmesi zaman alırken evde doğmuş ve insanların yanında, elinde büyümüş bir sultanın güvenle ilgili bir problemi olamaz. Aslında konuyu en iyi açıklayan cümle her sultanın bir karakteri olduğudur. Kimisi daha zor eğitilir kimisi daha kolay.
Yeni başlayacak olanlara tavsiyem eğitimi önce tek bir kuşa yapmasıdır. Çünkü çift sultanlar birbirleriyle yakınlaşacakları için insanlarla olan ilişkilerini hep belirli mesafede tutacak ve çok evcilleşmeyeceklerdir. Dolayısıyla çift kuş istiyorsanız bile önce birincisini alıp evcilleştirmek sonra da ikinciyi alıp evcil kuşun yanında evcilleştirmek gerekir. Ayrıca evcilleştirmek için almayı düşündüğünüz kuşu olabildiğince yavru iken almanız size kolaylık sağlayacaktır.
KUŞ İLE TANIŞMA VE GÜVEN SAĞLAMA:Aslında konunun bu noktası hepsinden önemli kısmı. Çünkü bu noktayı evcilleştirme, devamında anlatacaklarımı ise eğitim olarak düşünebiliriz. Önemli ve zor olan kısım kesinlikle evcilleştirmedir. Ancak
şunu belirtmeliyim ki bir çok sultan kendiliğinden evcil olarak evimize gelirken, evcil olmayanlar ise doğru bir yaklaşımla kolaylıkla evcilleştirilebilmektedir. Tabii ki evcil kelimesini de bu noktada biraz açarsak, evcil benim için insandan korkmayan elde omuzda duran anlamına gelir.
Bu önemli konunun en önemli kısmı bence gene önceki konularda bahsedilen bakım ve beslenme koşullarıdır. Bakım koşulları, yani kafesi, kafesin konumu, uyku şartları iyi olmayan ve iyi beslenemeyen kuş hep huysuz olacak ve size güvenemeyecektir. Bu sebeptendir ki ilk önce kuşlarımıza doğru ortamı kurmalı ve sağlıklı bir beslenme programı ile onları zinde ve güçlü tutmalıyız.
Bu bilgilerin ışığında eve yeni gelen bir kuş ile konumuzu sürdürürsek ilk önce öğrenmemiz gereken şey sabırlı olmamız gerektiğidir. Ancak sabırlı davranırsak kuşun güvenini kazanabiliriz. Bunun içinde evcilleştirme sürecinin akışını kuşa bırakmalıyız. Eve ilk gelen kuşu önceden hazırlanmış kafesine koymalı ve kuşunuzun sesi çıkana, çevresini seyretmeye başlayana ve tepkiler vermeye başlayana kadar yalnız bırakmalıyız. Günler boyunca sadece yemini ve suyunu koymalı ve değişik mesafelerden kuşunuzla yumuşak bir ses tonuyla konuşmalısınız. Bu hareketleri ilk günlerde siz kafese yem koyarken korkan ve çırpınan kuş siz geldiğinizde çırpınmak yerine sadece kenara çekilir duruma gelene, siz kafese yaklaşınca kafesin sizin bulunduğunuz tarafına gelene kadar devam ettirmelisiniz.
Bir süre sonra, ki bu süre bazı kuşlarda birkaç gün bazı kuşlarda ise birkaç ay sürer, artık kuşunuzun size güvendiğini görecek ve hissedeceksiniz. O dönemde artık ileri doğru adımlar atabilirsiniz.
Bu ilk günlerde yapılması asla tavsiye edilmeyen bazı davranışlar vardır. Bunlar;
- Papağanınızın yanında ani hareketler yapmaktan kaçının,
- Papağanınızı evin içine salmayın,
- Acele ile kuşun size alışması konusunda zorlamayın,
- Kafesin içine sadece yem su değiştirmek için elinizi sokun,
- Dinlenme zamanlarında kuşunuzu rahatsız etmeyin.
ELE ALMA, ELDEN BESLEME:Kuşunuz size ve ortama uyum sağladıktan sonra artık hem evcilleştirme sürecini tamamlamak hem de eğitime başlamak adına onunla daha da yakınlaşabilirsiniz. Bunun ilk adımı olarak kuşunuzun
elinizden yem yemesini ve elinize çıkmasını sağlamalısınız.
Bu eğitimi alabilecek duruma gelmiş bir sultana ilk önce kafesin dışından tellerin arasından bazı yiyecekler ikram etmeli ve hareket etmeden gelip yemesini beklemelisiniz. Bu biraz zaman alsa da mutlaka gelecektir. Burada en sevdiği yiyeceği vermeye özen gösterin ki çok daha kolay ikna olsun. Ancak sakın papağanınızı aç bırakmayın. Kafesin dışından yaptığınız ikramları kabul eden kuşunuza bir kaç gün bu şekilde yakınlaşmaya devam edin. Artık elinizde gördüğü şeyi ister duruma gelince yavaşça kapısını açarak elinizi yem ile beraber içeri sokun ve ikramı kafes içinden yapın. Bu işlem sırasında ilk anda elinizi tamamen içeri sokup kuşunuzu ürkütmemeye özen gösterin. Bu şekilde bir kaç gün kuşunuzu besleyip artık elinizden korkmadığından emin olunca yemi sol elinize alınız ve ilk önce sağ elinizi kafese sokup göğsüne paralel olarak yaklaştırınız. Daha sonra diğer elinizde ki yemi de kafese sokunuz ama kuşunuz parmağınıza çıkmadan erişemeyeceği yerde tutunuz. Kuşunuz yemi almak için parmağınıza çıkacaktır. Bu şekilde kuşunuzu bir kaç gün elinizi içeri sokar sokmaz üzerine çıkar duruma gelene kadar besleyin. Artık kuşunuz parmağınıza çıkar duruma geldi. Bu noktadan sonra elinizden yem alan ve parmağınıza çıkan kuşunuzu ani hareketlerle ürkütmemeniz önemlidir. Çünkü sultanlar akıllı canlılardır ve güveninizi kaybedebilir ve eğitimde gerileyebilirler.
KAFES DIŞINDA YAŞAM:
Kuşunuz parmağınıza gelir duruma gelince parmağınızı kafese sokarak kuşunuzu kafesin dışına alınız ve kafesten uzaklaştırmadan, kafesin hemen kapısının önünde besleyiniz. Bu şekilde beslenme devam ederken kuşunuzu kafesin üzerine bırakabilirsiniz. Kuşunuz kafesin üzerindeyken de beslemeye devam edin. Kuşunuz ilk anlarda kafes dışında ürkek olacaktır, bu gayet doğaldır üzerine gitmeyin ve kuşunuzu asla uçmaya zorlamayın. O kendisine güvenince uçmaya başlayacaktır.
Kafesin dışında beslediğiniz kuşunuzu gözlemleyerek kafesin üzerinde bırakabilir ve uzaklaşabilirsiniz. Ancak kuşunuzu kafesten ilk anda sizinle birlikte uzaklaştırmayın. Bir süre sonra kuşunuz kafesin çevresini tanımaya, dolaşmaya ve uçmaya başlayacaktır. Kuşunuz ilk uçma denemelerinde biraz saha sola çarpabilir. Bu durumda kuşunuzu parmağınıza alınız ve sakinleştirerek tekrar kafesinin üzerine ya da içine koyunuz. Bir süre sonra kuşunuz kafesten uzaklaşmaya alışacaktır. Bu noktadan sonra sizde kuşunuzu parmağınızda kafesinden uzaklaştırabilirsiniz.
Kuşunuz ilk günlerde kafese girmekte de zorluk yaşayacaktır. Onu parmağınızla kafese sokarak yardımcı olun. Ve bir önemli tavsiye ilk günlerde kuşunuzu kafese koyar koymaz üzerine kapıyı kapatmayın. Bu durumda kuşunuz serbest dolaşırken size gelmeyi reddedecek ve kafese girmek istemeyecektir. Çünkü size her geldiğinde kafese kilitlendiğini öğrenecektir. Kuşunuzu kafese koyduktan sonra bir süre kapısını açık bırakın, kuşunuz istediği zaman tekrar çıkabileceğini öğreneceği için kafese girmekte zorluk çıkartmayacaktır.
KAFA KAŞIMA VE DOKUNMA İZİNLERİ:Bu konuya başlamadan önce mutlaka belirtmeliyim ki bazı kuşlar ne kadar evcilleşirlerse evcilleşsinler hiçbir zaman elde tutulmayı kabul etmeyebilir ve hatta kafasına bile dokunulmasına izin vermeyebilirler. Buna kuşunuzun önceden yaşadığı kötü tecrübeler ve hepsinden önemlisi yavruluk döneminde yeteri kadar ele alınmaması sebep olur. Bu durumda ki kuşa mutlaka zaman tanınmalıdır. Ancak normal şartlarda ele gelen, sizden yem kabul eden bir kuş kısa sürede kendine dokunulmasına izin verir. Hatta kısa bir süre sonra kendini kaşıtmaya sizin yanınıza gelir.Bu eğitim sırasında da kuşu sakin tutmak için gene yem kullanacağız. Kuşunuzu kafesin üzerinde ya da benzeri bir yerde elinizle beslerken diğer elinizin sadece bir parmağıyla yavaş yavaş ve kuşa göstererek kuşunuzun kanat kısmına ayaklarına dokunun ve okşayın. Burada kritik nokta kuşunuzun ilk andan itibaren kendisine dokunmaya gelen parmağı görmesidir. Eğer kuş sizin kendisine dokunmak üzere olduğunuzu bilmez ve aniden elinizi görürse bundan ürküp kaçabilir. Bu şekilde küçük küçük başlayan dokunuşlar her seferinde daha yukarı noktalara kafaya doğru ilerler. Bir süre sonra kafasını ve sırtını bütün elinizle kaşımanıza bile izin verecektir. Ancak burada da gene önemli olan sabırlı olmanızdır. Eğer kuşunuz bazen geri çekilir istemezse kendisine dokunulmasını sakın zorlamayın ve bu işi daha sonraya erteleyin.
SES TEKRARI:Sultan papağanı türü kuşların dişileri ve erkeklerinin arasında ki en belirgin fark çıkarttıkları seslerdir. Dişi sultanlar sadece CURK CURK diye tek ton ve tek sıra olarak ses çıkartırlar. Erkek sultanlar ise birkaç kelime konuşabilir ve çok değişik müzikleri, kapı zillerini, araba alarmlarını ezberleyip birebir aynı şekilde çalabilirler. Ancak erkeklerin de bu sesleri bir yaş civarında çıkartmaya başlayacaklarının altını çizmek isterim. Dolayısıyla belirli sesleri kuşunuza öğretmeniz ve onun tekrar etmesini sağlamanız için kuşunuzun erkek ve en az bir yaş civarında olması gerekmektedir.
Kuşlara kelime öğretmenin, şarkı öğretmenin bir çok yolu vardır. Ancak bence sultan papağanlar için en geçerli ve hızlı yol benim bir kelime bir ıslık diye adlandırdığım yoldur. Bu yolda kuşunuza kısa sürede birkaç kelime öğretebilirsiniz.
Bu yöntemin temelinde kuşunuza aynı anda bir al-ver öğretmeniz vardır. Şöyle ki kuşunuza her seferinde, severken, seslenirken, yanına gittiğinizde aynı kelime ve aynı ıslıkla seslenmelisiniz. Örneğin “gümüüüş hu huuuu hu” bu şekilde sürekli olarak kuşunuza seslenirken bir gün siz “gümüüüüş” dediğinizde kuşunuz sizden önce “hu huuuu hu” yu yapacaktır. Bu noktadan sonra artık bir al-ver başlamış olur. Siz ilk kelimeyi söylediğinizde kuşunuz ıslık bölümünü yaparken siz ıslık bölümünü yaptığınızda da kuşunuz kelime bölümünü yapacaktır.
Aynı yöntemle başka kelime ve ıslıklar öğretebileceğiniz gibi, aynı zaman da uzun şarkıları da parça parça öğretebilirsiniz.
alıntı: http://www.sultanpapaganlari.com
http://www.sultanpapaganlari.com/Konu-e ... gitim.html
 
Geri
Üst