Fırat1
Üye
- Katılım
- 19 Ara 2011
- Mesajlar
- 31
- Tepkime puanı
- 0
- Ad Soyad
- Fırat Karadağ
- Meslek
- mühendis
- Şehir
- Aksaray
- İlgi Alanı
Sağlıklı bir Sultan Papağanı ortalama 90-100 gram ağırlığında, hareketli, iştahlı ve olabildiğince uzun tüylü olur ve dik durur. Gagası ve ayakları temiz ve pürüzsüzdür. Kuşunuzu yeni alırken bunlara dikkat edeceğiniz gibi kuşunuzun ev içi yaşamında da bunları yakından gözlemlemelisiniz. Çünkü kuşlar genel olarak çok belirgin hastalık belirtileri göstermezler. Üzülerek söylemek durumundayım ki kuşlar ölüm belirtisi veren canlılardır. Yani doğal ortamlarında bir Sultan Papağanı bizim hastalık belirtisi dediğimiz belirtileri verince çoğu zaman ölür ve siz ancak ölüm sebebini anlayabilirsiniz. Oysa gelişen dünyanın nimetleri olan ilaçlar ile bir çok evcil Sultan ölümün pençesinden kurtulmaktadır. Ancak burada ki en ve en önemli şey erken teşhistir. Erken tanı ve teşhis için ise genel kural kuşunuzu yakından takip ediyor olmanızdır.
HASTALIK BELİRTİLERİ:
Dışkı, Sultan Papağanları normalde yeşil-beyaz olarak ne çok katı ne de çok sıvı şekilde dışkılarlar. Dışkılarının yumuşak ama dağılmayan bir yapısı vardır. Ara sıra yediklerinden dolayı oluşan geçici renk ve kıvam değişiklikleri önemli olmasa da 1 Hafta boyunca değişik dışkılayan kuştan şüphelenilmeli, hastalığının teşhisi konduktan sonra tedaviye geçilmelidir.
Hareketlilik, Sultan Papağanları normal gece uykusu dışında gündüz de kısa kestirme uykuları yaparlar. Ancak eğer kuşunuz sürekli olarak kabarık ve uyuklar şekilde ise kendisinden şüphelenilmesi gerekir. Burada kritik nokta normal gündüz uykusu yapan kuşlar ile sürekli uyuklayan kuşların iyi ayrılması gerekliliğidir.
Gece uykusu, eğer kuşunuz geceleyin çok hareket ediyorsa bu durum mutlaka hastalık belirtisi olarak kabul edilmeli ve teşhis koyulmalıdır. Bu durumu takip etmenin en kolay yolu, akşam saatinde kuşun kafesinin zeminini temizlemek ve sabah dışkılara bakmaktır. Normal şartlarda dışkıların bir bölgede toplanmış olması gerekir. Eğer bir çok değişik yerde dışkı var ise kuşunuz geceleyin rahat uyuyamamıştır.
Kilo, kuşunuzun kilosunda ki ani değişiklikler sağlık durumunun takibi açısından çok önemlidir. Bir mini mutfak tartısı ile kuşunuzu düzenli olarak tartmanız bir çok hastalığı erken teşhis etmenize yardımcı olacaktır.
Ayak gaga ve göz bakımı, kuşunuzun ilgili uzuvlarını mutlaka sürekli olarak takip etmeli ani renk, şekil değişiklikleri ve akıntılarda hemen müdahale etmelisiniz.
PSİKOLOJİK HASTALIKLAR:
Bu hastalıklar genel olarak stres kökenlidir. İyi uyuyamayan, sürekli rahatsız edilen, sigara dumanına maruz kalan, eşinden ayrılmış, iyi beslenmeyen, sürekli yalnız kalan ya da küçük ve bakımsız kafeslerde tutulan kuşlarda bu hastalıklara rastlanır.
Tüy Yolma
Sultan Papağanlarında çok az da olsa rastlanılan, en belirgin psikolojik rahatsızlıktır. Bu hastalığın kesin bir sebebi yoktur. Her kuş farklı bir sebepten tüylerini yolar. Bu noktada dikkat edilmesi gereken konu kuşun normal tüy değişimi dahilinde koparttığı tüyler ile tüy yolma hastalığının karıştırılmaması gerekliliğidir. Tüy yolma hastalığına yakalanan kuş belirli bir bölgenin ya da bütün vücudunun tüylerini tamamen, etini ortaya çıkarana kadar yolar ve kanamalara neden olur. Bu durumda ki kuşa mutlaka hem antibiyotik tedavisi uygulanmalı hem de strese sebep olan konu ve konular ortadan kaldırılmalıdır.
Kusma
Kusma başka hiçbir belirti vermeksizin sadece kusan kuşlarda psikolojik kaynaklıdır. Ancak dikkat edilmelidir ki zehirlenen ya da üst solunum yolu enfeksiyonu kapmış kuşlarda kusarlar. Burada psikolojik sebepli kusmayı teşhis etmenin temel şartı kuşun başka hiçbir rahatsızlığı olmadığı hallerde kusuyor olmasıdır. Bu durumun çoğunluk sebebi kuşun eşinden yeni ayrılmış olması ya da eş istiyor olmasıdır. Temel çözüm kuşa yumuşak gıdalar mesela haşlama patates ve haşlama yumurta vermek ve karşı cins bir kuş ile çiftleştirmektir.
Çığlık
En çok rastlanılan psikolojik rahatsızlıktır. Ancak diğer bütün psikolojik rahatsızlıklar gibi bununda kesin nedeni bulunurken zorlanılabilir. Konunun başında psikolojik rahatsızlıklara sebep olan şeyler tek tek gözden geçirilmeli ve sebep yok edilmelidir. Bu noktada size yardımcı olacak diğer belirti kuşun çığlıkları sıklaştırma zamanıdır. Bu dönemde en son ne yaptığınız hatırlanmalı ve o konunun üzerine düşünülmelidir.FİZİKSEL HASTALIKLAR:
Fiziksel hastalıklarda en çok rastlanılan problem hastalığın yanlış teşhis edilmesi ve yanlış tedavi çabaları ile zaman kaybedilmesidir. Unutulmamalıdır ki kuşlarda tedavi için uzun süremiz olmayacaktır. Dolayısıyla en kısa sürede doğru teşhis konmalı ve ilaç tedavisine başlanmalıdır.
Soğuk Algınlığı
Kuşlarda en çok rastlanan hastalıktır. Özellikle mevsim değişimlerinde çok sık rastlanır. Ani sıcaklık değişimleri, ıslak kalmak, rüzgarda kalmak hastalığın temel sebepleridir. Belirgin belirti olarak gözde ve burunda akıntı ve kuşun sürekli burnu ile oynaması gösterilebilir. Ateşinin yükseldiği anlarda kuşun titremesi, tüylerini kabartması da çok sık görülür. Hastalığın ilerleyen safhalarında iştah azalması ve güç kaybı akabinde kuş tünekten aşağı iner ve genelde uyuklar.
Genel tedavi metodu olarak erken teşhiste bronşit ilacı ve vitamin yeterli olur. Ancak antibiyotik kullanımı da önerilebilir. Kuş sıcak tutulmalı ve yorulmamalıdır. Hastalığın ilerleyen formlarında ise ilaç tedavisi yanında ağızdan besleme de yapılabilir. Ancak gözde ve burunda akıntı yoksa soğuk algınlığından şüphelenilmemeli gribal enfeksiyon üzerinde durulmalı ve direk olarak antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.
İshal
İki formda görülebilir. Birincisi yediği gıdalardan ve temiz olmayan ortamlarda bulunmaktan bağırsaklarda oluşan bakteriler sebep olabilir. Buna çoğunlukla açık satılan yemler ya da iyi yıkanmamış veya yıkandıktan sonra iyi kurulanmamış sebzeler sebep olur. İkinci ihtimalde ise yanlış beslenme sebebi ile ishal görülebilir. Bu ikisini birbirinden ayırtmak laboratuar takibi olmadan imkansızdır. Hastalığın genel teşhisi için kuşun en az iki gün boyunca bütün dışkılamalarının sıvı olması beklenir.
Genel tedavi olarak ilk iş kafeste ki bütün sebze ve meyvelerin alınması ve kafeste sadece normal yem bırakılmasıdır. Ayrıca kafese haşlanmış, soğutulmuş ve soyulmuş patates koyulur. Aslında bakteriyel olmayan durumlarda antibiyotik tedavisine gerek olmasa da laboratuar tetkikinin yapılamadığı durumlarda mutlaka antibiyotik tedavisi ile yukarıda ki gıdalar desteklenmelidir.
Kabızlık
Sultan Papağanlarında yanlış beslenme sonucunda oluşan bir rahatsızlıktır. Kuş geriye doğru kendisini esnettiği kanatlarını kenara düşürdüğü halde bile dışkılayamaması anlamına gelir. İlerleyen günlerde kuşun arka alt kısmı belirgin şekilde şişer. Genel sebebi yanlış beslenmedir. Kalitesiz kuş kumu, az su tüketimi veya sadece çekirdek tüketimi sebeplerin başında gelir.
Tedavide ilk önce kuş tutulmalı ılık bir suya batırılmış pamuk ile kuşun alt tarafı ıslatılmalı ve daha sonra da çok az miktarda sıvı yağ gene bir pamuk ile anüsün çevresine sürülmelidir. Ancak hiçbir şekilde anüsten içeri bir şey sokulmaya çalışılmamalı ya da anüse baskı uygulanmamalıdır. Bu ilk müdahale takibinde mutlaka veterinere başvurmak gerekir.Yumurta Tıkanması
Sultan Papağanlarında nadirde olsa rastlanılan bir hastalıktır. Gerekli vitamin ve minerali alamamış kuşların yumurtaları bazen tam gelişemezler. Bu durumda kuş bu yumurtayı yumurtlayamaz. Bazen de biyolojik bir rahatsızlıktan dolayı kuş yumurtlamaz. Bu iki durumda da kuş yüksek ölüm riski altındadır ve çok acı çeker. Ancak yumurtlama zorluğu çeken kuşlar ile yumurtlama günü gelmemiş kuşlar karıştırılmamalıdır. Yumurtlama günü gelmemiş kuşların karınları şiş olsa da kuşlar gayet rahat kafes içinde dolaşırlarken, yumurtlama zorluğu çeken kuşlar kafesin zeminde acı içinde hareketsiz durur ya da sürekli yumurtlamaya çalışır pozisyonda kendilerini zorlarlar.
Hastalığın tedavisi için mutlaka en yakın veterinere başvurulmalıdır. Çünkü kesin tedavi cerrahi müdahaledir. Ancak cerrahi müdahale öncesi röntgen çektirilmesi ve yumurtanın tam yeri ve şekli belirlenmesi çok önemlidir.
Mantar Türevleri
Candidiasis, kafes kuşlarında Candida albicans adı verilen bir mantar türünün yol açtığı enfeksiyonların genel adıdır. Bu mantar türü normal zamanda çok az sayıda bütün kuşların sindirim sisteminde bulunur ancak enfeksiyona neden olmaz. Eğer bu mikro organizmanın sayısı artarsa veya sindirim sisteminde bir hasar varsa, sindirim sisteminde, gaga ve solunum sistemi gibi diğer organlarda, deri, tüy, göz ve üreme organlarında da enfeksiyon oluşur. Candida Sultan Papağanlarında çok nadir görülür. Mantar, daha ziyade genç kuşlarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan hayvanlarda ortaya çıkar.Mantarın oluşma riskini arttıran faktörler çok çeşitli olabilir:
* Kursağın geç boşalması
* Uzun süreli ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı
* Kafes temizliğine dikkat edilmemesi
* Vitamin A yetmezliği
* Hatalı beslenme
* Stres, ortamda sigara içilmesi, travma ve bazı virüs enfeksiyonlarının yol açtığı tahribatlar.
Hastalığın belirtileri yerleştiği organa göre değişiklik gösterir. Tek bir organda olabileceği gibi, birkaç organa aynı anda yerleşebilir. Ağız ve gaga bölgesinde olduğunda ağız kokusu ve ağızda beyaz plaklar oluşur. Enfeksiyon genellikle alt ve üst gaganın birleştiği açıda oluşur. Gagadaki hastalıkta yemi geri çıkarma, iştah kaybı ve halsizlikle birlikte depresyon izlenir. Gaga kalınlaşır, yemin kursağı geçişi gecikmeye başlar. Enfeksiyon, sindirim sisteminin alt bölgelerine yerleştiyse, sulu dışkı, kusma, kilo kaybı, iştahsızlık ve depresyon görülür. Solunum sistemindeki mantar ise burun akıntısı, ses ve ötüş değişiklikleri, solunum güçlüğü ve kolay yorulma gibi belirtiler izlenir. Hastalığın teşhisinde mantarın miktarı ve belirtilerin tespiti önemli.
Tedavisi için mutlaka veteriner hekim gözetiminde mantar ilacı kullanılmalıdır. Özellikle ülkemizde bu tedavi için uygun ilaç bulmak sıkıntılıdır. İlaçlar genelde kedi ve köpekler için uygun dozajlarda üretildiği için Sultan Papağanı gibi 100 gram ağırlığında ki kuşlarda kullanımlarına çok dikkat edilmelidir.İç ve Dış Parazitler
Genelde kedi ve köpek gibi diğer tür hayvanlardan Sultan Papağanlarına geçen bir rahatsızlıktır. Dolayısıyla yeni alınan bir kuşta ya da malzeme veya yemde de bulanabilir ve ev ortamınıza gelebilir. Bu parazitler değişik şekillerde belirtiler verir ama 3 ana noktadan parazit teşhisi konabilir. İlk olarak gaga ve ayaklar kontrol edilmelidir. Gagada beyaz tabakalaşma ve ayaklarda pullanma en belirgin örnekleridir. Devam eden durumlarda ayak tırnaklarında ve gagada ciddi şekil bozukluklarına neden olur. İkinci belirtisi kuşun gözlemlenmesi ile yakalanır. Kuş yem yerken ya da uyurken aniden sert bir şekilde kaşınmaya başlar. Buna neden olan parazit hastalığıdır. Üçüncü belirti ise dışkısında görülür. Dışkı bazen ip gibi uzun bazen de popo tüylerine yapışmış olarak görülür. Bu üç durumda da parazit tedavisine başlanmalıdır.
Tedavi için mutlaka veteriner hekim gözetiminde parazit ilacı kullanılmalıdır. Özellikle ülkemizde bu tedavi için uygun ilaç bulmak sıkıntılıdır. İlaçlar genelde kedi ve köpekler için uygun dozajlarda üretildiği için Sultan Papağanı gibi 100 gram ağırlığında ki kuşlarda kullanımlarına çok dikkat edilmelidir.
Gribal Enfeksiyonlar
En sık rastlanılan rahatsızlıktır. Kuş her hangi bir şekilde, özellikle mevsim değişimlerinde, vücudunun güçsüz düştüğü anlarda bazı mikroplara yenilerek hasta olur. Belirtileri sürekli şişerek uyuma, az yem yeme, hareketsizlik, ilerleyen safhalarda tünekte duramamadır. Bu belirtiler soğuk algınlığı ile karıştırılmamalıdır. Soğuk algınlığında burun akıntısı ve hapşuruk vardır. Bu hastalıktan korunmak için aynen insanlarda olduğu gibi kuşun genel yaşam kalitesinin ve beslenmesinin iyi olması gerekir. Beslenme ve bakım şartları iyi olmayan kuşlar mutlaka bir mikroba yenilerek hasta olacaklardır.
Tedavi için kuş mutlaka sıcak tutulmalı ve hiç gecikilmeden antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Bu noktada kritik diğer bir konuda kuş eğer yemek yiyemez su içemez durumdaysa kuşun el ile beslenmesi gerekliliğidir. Çünkü antibiyotiğin etkisini çabuk gösterebilmesi için kuş olabildiğince dirençli olmalıdır.
Göz Enfeksiyonu
İyi temizlenememiş tünekler ve malzemeler aracılığıyla kuşa geçen bakterilerin sebep olduğu ve gözün çevresinde ki tüylerin dökülmesi, kuşun gözünün çevresini kaşıması ve hatta gözün sulanarak kapanması belirtileri ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Önlemenin temel yolu temiz ortamlarda kuşu bulundurmaktır.
Tedavisi için ise hem ağızdan antibiyotik hem de göz çevresine sürülecek antibiyotik krem uygulanmalıdır.
Virüsler
Sultan Papağanları bu konuda şanslı canlılardır ve çok fazla virüsün taşıyıcısı ya da tehdidi altında değillerdir. En korkutucu virüs beyne yerleşen ve epilepsi krizlerine neden olan virüstür. Bu virüse yakalanmış kuş dönem dönem çırpınmalı, titremeli krizler geçirir. Kuşa acı veren bir durumdur. Virüsün tipi belirlenmesi için veteriner mutlaka laboratuar analizi yaptırmalı ve sonucuna uygun ilaçlar ile kuşu tedavi etmelidir. Ev ortamında yapılabilecek neredeyse hiçbir şey yoktur. Zehirlenmeler
Sultan Papağanları kemirmeyi seven ve meraklı canlılar oldukları için kafes içinde ve dışında buldukları her şeye gagaları ile dokunur ve mümkünse kemirirler. Bu sebepten dolayı da sıklıkla zehirlenme tehlikesi geçirirler. İlk önce dikkat edilmesi gereken konu kafes ve içinde ki malzemelerdir. Kafes mutlaka soyulmayan statik boya ile boyanmış olmalıdır. Ayrıca kafesin içine koyduğunuz oyuncak ve aksesuarlarında boyasız ve ahşaptan olması gerekmektedir. Kafes içinde ki bu konuların haricinde evin içinde dolaşan kuşları bir de evin içinde ki tehlikeler beklemektedir. Özellikle ev bitkileri ve demir aksamlarla kuşlar sıklıkla ilgilenmekte ve zehirlenmektedirler. Zehirlenen kuşun durumu çok hızlı kötüye gider. Genelde kırmızı dışkılama ve kusma belirtisi gösterir.
Zehirlenmeden şüphe duyulduğunda bile hemen en yakın veterinere gidilmelidir. Evde yapılabilecek bir şey maalesef yoktur. Veterinerde bol vitamin takviyesi ve serum vererek kuşu hayatta tutmaya çalışacaktır.
Vitamin Eksikliği - Fazlalığı
Kuşlarımız alması gereken vitaminleri eksik ya da hiç almadıkları durumlarda vitamin açığıyla karşılaşırlar. Bu durum hem başka hastalıkları vücuda davet eder hem de bazı direk rahatsızlıklara sebep olur. Bunu önlemek için kuşumuzun meyve, sebze yemesi sağlanmalı, tek tip beslenmeden kaçınılmalıdır. Eğer kuş önceki alışkanlıklarından dolayı sadece balirli gıdaları yiyorsa bir takvim dahilinde gerekli vitaminler suyuna katılmalıdır. Ancak sürekli ve düzensiz vitamin kullanımı kuşta vitamin fazlalığına neden olabilir. Bu durumda kuşta gaga erimesi başlar ve normal kuru yemler bile kuş yem yerken gagasına yapışır. Bu durumda ki kuşlarda vitamin kullanımı hemen durdurulmalıdır.
A Vitamini Eksikliği: Vitamin A eksikliği çeken kuşlar solunum sistemi hastalıklarına karşı korumasızdır. Kronik A vitamini eksikliği alt gaga etrafındaki deride şişkinliklere neden olabilir; çünkü vücudun bu kısmındaki tükürük bezleri şişmiştir. Boğaz mukozası sıklıkla sarımsı-beyazımsı bir renkle kaplanmıştır, kuş göz kapağı şişmesi gibi göz rahatsızlıkları geçirir. Eğer bir kuşta A vitamini eksikliği olduğundan kuşku duyuluyorsa erken davranılmalıdır. Örneğin hastalığın başlangıç safhalarında salya bezlerinin şişkinliği vitamin enjeksiyonları ile tedavi edilebilir. Sonraki zamanlarda bu şişkinlikleri vitaminlerin yardımıyla tedavi etmek olanaksızdır, salgı bezlerinin veteriner tarafından kesilip çıkarılması gerekir.
B Vitamini Eksikliği: B vitamini eksikliği kuşa çeşitli virüsleri davet eder. Bu virüslerin başında da epilepsiye neden olan virüs vardır. Bu rahatsızlığın sonucu olarak kuşun bacakları felç olur. Bir çok kuş felç sebebiyle ince dallara tüneyemez. Yere düşerler ve topallayarak yürürler. Kuş veterinerleri kuşun içme suyuna eklenebilecek sıvılar verirler. Bu besin ilaveleri bir B vitamini bileşiği içerir. Buna ek olarak kuşlara B vitamini enjekte etmek çoğu zaman fayda sağlar. Lütfen B vitamini eksikliği bulunan kuşu kendiniz tedavi etmeye çalışmayın, her zaman doğru tedaviyi seçmek için kuşlarla ilgilenen bir veterinerle görüşün.
D Vitamini Eksikliği: Bir kuşun vücudunda, D vitamini minerallerle ilgili metabolik işlemler için çok önemlidir. Kalsiyumun ve besindeki fosforun ince bağırsaktan geçerken emilimine yardımcı olur. Bununla birlikte D vitamini, iskeletin mineral tuzları depolamasından sorumludur. Eğer D vitamini eksikliği oluşursa organizma kalsiyum eksikliğinden dolayı sağlam kemik oluşturamaz. Bu yüzden kemikler çok yumuşar ve bükülürler. Genç kuşlarda bu durum oluştuğunda bu rachitis(raşitizim), daha yaşlı kuşlarda ise “adult rickets” (ergen raşitizmi)dir. Bunların her ikisinde de belirtiler oldukça benzerdir. Kemikler yeterince mineral tuz içermediklerinden çok yumuşarlar ve bunun sonucunda iskelette (bacaklar,omur) deformasyonlar oluşur. Radyograf yardımıyla bir veteriner kuşun iskelet durumuyla ilgili daha fazla şey belirleyebilir. Böylece kuşun D vitamini eksikliği yaşayıp yaşamadığı belli olur. Kuşa sağlıklı besin vererek optimal vitamin ve mineral desteği sağlamak çok önemlidir. Buna ek olarak birçok durumda hasta kuşu güneş ışığına çıkarmak ya da UV lambasının ışınlarını vücuduna almasını sağlamak faydalıdır. Ultraviyole ışınlar, kuşun derisinin D3. vitamini üretebilmesi için gerekli ve bu yüzden önemlidir.
E Vitamini Eksikliği: Özellikle Sultan Papağanları E vitamini eksikliğine karşı hassastırlar. Eğer bir kuşta E vitamini eksikliği varsa, kuş yürümeye çalışırken titremeye ve yalpalamaya başlar. Kramplar ve zorunlu dairesel hareket E vitamini eksikliğinin belirtileri olabilir. Bir çok kuşun görme kabiliyeti azalır, bazı ilerlemiş durumlarda kuş tamamen kör olabilir. Dikkat! Eğer E vitamini eksikliği bir kez oluşursa kuş iyileştirilemez. E vitamini enjeksiyonları bile kuşu iyileştirmez; sadece acıyı dindirebilir. Bu yüzden iyi dengelenmiş bir beslenme sağlamak, E vitamini eksikliğini önlemek için önemlidir.
alıntı: http://www.sultanpapaganlari.com
http://www.sultanpapaganlari.com/Konu-s ... klari.html
HASTALIK BELİRTİLERİ:
Dışkı, Sultan Papağanları normalde yeşil-beyaz olarak ne çok katı ne de çok sıvı şekilde dışkılarlar. Dışkılarının yumuşak ama dağılmayan bir yapısı vardır. Ara sıra yediklerinden dolayı oluşan geçici renk ve kıvam değişiklikleri önemli olmasa da 1 Hafta boyunca değişik dışkılayan kuştan şüphelenilmeli, hastalığının teşhisi konduktan sonra tedaviye geçilmelidir.
Hareketlilik, Sultan Papağanları normal gece uykusu dışında gündüz de kısa kestirme uykuları yaparlar. Ancak eğer kuşunuz sürekli olarak kabarık ve uyuklar şekilde ise kendisinden şüphelenilmesi gerekir. Burada kritik nokta normal gündüz uykusu yapan kuşlar ile sürekli uyuklayan kuşların iyi ayrılması gerekliliğidir.
Gece uykusu, eğer kuşunuz geceleyin çok hareket ediyorsa bu durum mutlaka hastalık belirtisi olarak kabul edilmeli ve teşhis koyulmalıdır. Bu durumu takip etmenin en kolay yolu, akşam saatinde kuşun kafesinin zeminini temizlemek ve sabah dışkılara bakmaktır. Normal şartlarda dışkıların bir bölgede toplanmış olması gerekir. Eğer bir çok değişik yerde dışkı var ise kuşunuz geceleyin rahat uyuyamamıştır.
Kilo, kuşunuzun kilosunda ki ani değişiklikler sağlık durumunun takibi açısından çok önemlidir. Bir mini mutfak tartısı ile kuşunuzu düzenli olarak tartmanız bir çok hastalığı erken teşhis etmenize yardımcı olacaktır.
Ayak gaga ve göz bakımı, kuşunuzun ilgili uzuvlarını mutlaka sürekli olarak takip etmeli ani renk, şekil değişiklikleri ve akıntılarda hemen müdahale etmelisiniz.
PSİKOLOJİK HASTALIKLAR:
Bu hastalıklar genel olarak stres kökenlidir. İyi uyuyamayan, sürekli rahatsız edilen, sigara dumanına maruz kalan, eşinden ayrılmış, iyi beslenmeyen, sürekli yalnız kalan ya da küçük ve bakımsız kafeslerde tutulan kuşlarda bu hastalıklara rastlanır.
Tüy Yolma
Sultan Papağanlarında çok az da olsa rastlanılan, en belirgin psikolojik rahatsızlıktır. Bu hastalığın kesin bir sebebi yoktur. Her kuş farklı bir sebepten tüylerini yolar. Bu noktada dikkat edilmesi gereken konu kuşun normal tüy değişimi dahilinde koparttığı tüyler ile tüy yolma hastalığının karıştırılmaması gerekliliğidir. Tüy yolma hastalığına yakalanan kuş belirli bir bölgenin ya da bütün vücudunun tüylerini tamamen, etini ortaya çıkarana kadar yolar ve kanamalara neden olur. Bu durumda ki kuşa mutlaka hem antibiyotik tedavisi uygulanmalı hem de strese sebep olan konu ve konular ortadan kaldırılmalıdır.
Kusma
Kusma başka hiçbir belirti vermeksizin sadece kusan kuşlarda psikolojik kaynaklıdır. Ancak dikkat edilmelidir ki zehirlenen ya da üst solunum yolu enfeksiyonu kapmış kuşlarda kusarlar. Burada psikolojik sebepli kusmayı teşhis etmenin temel şartı kuşun başka hiçbir rahatsızlığı olmadığı hallerde kusuyor olmasıdır. Bu durumun çoğunluk sebebi kuşun eşinden yeni ayrılmış olması ya da eş istiyor olmasıdır. Temel çözüm kuşa yumuşak gıdalar mesela haşlama patates ve haşlama yumurta vermek ve karşı cins bir kuş ile çiftleştirmektir.
Çığlık
En çok rastlanılan psikolojik rahatsızlıktır. Ancak diğer bütün psikolojik rahatsızlıklar gibi bununda kesin nedeni bulunurken zorlanılabilir. Konunun başında psikolojik rahatsızlıklara sebep olan şeyler tek tek gözden geçirilmeli ve sebep yok edilmelidir. Bu noktada size yardımcı olacak diğer belirti kuşun çığlıkları sıklaştırma zamanıdır. Bu dönemde en son ne yaptığınız hatırlanmalı ve o konunun üzerine düşünülmelidir.FİZİKSEL HASTALIKLAR:
Fiziksel hastalıklarda en çok rastlanılan problem hastalığın yanlış teşhis edilmesi ve yanlış tedavi çabaları ile zaman kaybedilmesidir. Unutulmamalıdır ki kuşlarda tedavi için uzun süremiz olmayacaktır. Dolayısıyla en kısa sürede doğru teşhis konmalı ve ilaç tedavisine başlanmalıdır.
Soğuk Algınlığı
Kuşlarda en çok rastlanan hastalıktır. Özellikle mevsim değişimlerinde çok sık rastlanır. Ani sıcaklık değişimleri, ıslak kalmak, rüzgarda kalmak hastalığın temel sebepleridir. Belirgin belirti olarak gözde ve burunda akıntı ve kuşun sürekli burnu ile oynaması gösterilebilir. Ateşinin yükseldiği anlarda kuşun titremesi, tüylerini kabartması da çok sık görülür. Hastalığın ilerleyen safhalarında iştah azalması ve güç kaybı akabinde kuş tünekten aşağı iner ve genelde uyuklar.
Genel tedavi metodu olarak erken teşhiste bronşit ilacı ve vitamin yeterli olur. Ancak antibiyotik kullanımı da önerilebilir. Kuş sıcak tutulmalı ve yorulmamalıdır. Hastalığın ilerleyen formlarında ise ilaç tedavisi yanında ağızdan besleme de yapılabilir. Ancak gözde ve burunda akıntı yoksa soğuk algınlığından şüphelenilmemeli gribal enfeksiyon üzerinde durulmalı ve direk olarak antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.
İshal
İki formda görülebilir. Birincisi yediği gıdalardan ve temiz olmayan ortamlarda bulunmaktan bağırsaklarda oluşan bakteriler sebep olabilir. Buna çoğunlukla açık satılan yemler ya da iyi yıkanmamış veya yıkandıktan sonra iyi kurulanmamış sebzeler sebep olur. İkinci ihtimalde ise yanlış beslenme sebebi ile ishal görülebilir. Bu ikisini birbirinden ayırtmak laboratuar takibi olmadan imkansızdır. Hastalığın genel teşhisi için kuşun en az iki gün boyunca bütün dışkılamalarının sıvı olması beklenir.
Genel tedavi olarak ilk iş kafeste ki bütün sebze ve meyvelerin alınması ve kafeste sadece normal yem bırakılmasıdır. Ayrıca kafese haşlanmış, soğutulmuş ve soyulmuş patates koyulur. Aslında bakteriyel olmayan durumlarda antibiyotik tedavisine gerek olmasa da laboratuar tetkikinin yapılamadığı durumlarda mutlaka antibiyotik tedavisi ile yukarıda ki gıdalar desteklenmelidir.
Kabızlık
Sultan Papağanlarında yanlış beslenme sonucunda oluşan bir rahatsızlıktır. Kuş geriye doğru kendisini esnettiği kanatlarını kenara düşürdüğü halde bile dışkılayamaması anlamına gelir. İlerleyen günlerde kuşun arka alt kısmı belirgin şekilde şişer. Genel sebebi yanlış beslenmedir. Kalitesiz kuş kumu, az su tüketimi veya sadece çekirdek tüketimi sebeplerin başında gelir.
Tedavide ilk önce kuş tutulmalı ılık bir suya batırılmış pamuk ile kuşun alt tarafı ıslatılmalı ve daha sonra da çok az miktarda sıvı yağ gene bir pamuk ile anüsün çevresine sürülmelidir. Ancak hiçbir şekilde anüsten içeri bir şey sokulmaya çalışılmamalı ya da anüse baskı uygulanmamalıdır. Bu ilk müdahale takibinde mutlaka veterinere başvurmak gerekir.Yumurta Tıkanması
Sultan Papağanlarında nadirde olsa rastlanılan bir hastalıktır. Gerekli vitamin ve minerali alamamış kuşların yumurtaları bazen tam gelişemezler. Bu durumda kuş bu yumurtayı yumurtlayamaz. Bazen de biyolojik bir rahatsızlıktan dolayı kuş yumurtlamaz. Bu iki durumda da kuş yüksek ölüm riski altındadır ve çok acı çeker. Ancak yumurtlama zorluğu çeken kuşlar ile yumurtlama günü gelmemiş kuşlar karıştırılmamalıdır. Yumurtlama günü gelmemiş kuşların karınları şiş olsa da kuşlar gayet rahat kafes içinde dolaşırlarken, yumurtlama zorluğu çeken kuşlar kafesin zeminde acı içinde hareketsiz durur ya da sürekli yumurtlamaya çalışır pozisyonda kendilerini zorlarlar.
Hastalığın tedavisi için mutlaka en yakın veterinere başvurulmalıdır. Çünkü kesin tedavi cerrahi müdahaledir. Ancak cerrahi müdahale öncesi röntgen çektirilmesi ve yumurtanın tam yeri ve şekli belirlenmesi çok önemlidir.
Mantar Türevleri
Candidiasis, kafes kuşlarında Candida albicans adı verilen bir mantar türünün yol açtığı enfeksiyonların genel adıdır. Bu mantar türü normal zamanda çok az sayıda bütün kuşların sindirim sisteminde bulunur ancak enfeksiyona neden olmaz. Eğer bu mikro organizmanın sayısı artarsa veya sindirim sisteminde bir hasar varsa, sindirim sisteminde, gaga ve solunum sistemi gibi diğer organlarda, deri, tüy, göz ve üreme organlarında da enfeksiyon oluşur. Candida Sultan Papağanlarında çok nadir görülür. Mantar, daha ziyade genç kuşlarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan hayvanlarda ortaya çıkar.Mantarın oluşma riskini arttıran faktörler çok çeşitli olabilir:
* Kursağın geç boşalması
* Uzun süreli ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı
* Kafes temizliğine dikkat edilmemesi
* Vitamin A yetmezliği
* Hatalı beslenme
* Stres, ortamda sigara içilmesi, travma ve bazı virüs enfeksiyonlarının yol açtığı tahribatlar.
Hastalığın belirtileri yerleştiği organa göre değişiklik gösterir. Tek bir organda olabileceği gibi, birkaç organa aynı anda yerleşebilir. Ağız ve gaga bölgesinde olduğunda ağız kokusu ve ağızda beyaz plaklar oluşur. Enfeksiyon genellikle alt ve üst gaganın birleştiği açıda oluşur. Gagadaki hastalıkta yemi geri çıkarma, iştah kaybı ve halsizlikle birlikte depresyon izlenir. Gaga kalınlaşır, yemin kursağı geçişi gecikmeye başlar. Enfeksiyon, sindirim sisteminin alt bölgelerine yerleştiyse, sulu dışkı, kusma, kilo kaybı, iştahsızlık ve depresyon görülür. Solunum sistemindeki mantar ise burun akıntısı, ses ve ötüş değişiklikleri, solunum güçlüğü ve kolay yorulma gibi belirtiler izlenir. Hastalığın teşhisinde mantarın miktarı ve belirtilerin tespiti önemli.
Tedavisi için mutlaka veteriner hekim gözetiminde mantar ilacı kullanılmalıdır. Özellikle ülkemizde bu tedavi için uygun ilaç bulmak sıkıntılıdır. İlaçlar genelde kedi ve köpekler için uygun dozajlarda üretildiği için Sultan Papağanı gibi 100 gram ağırlığında ki kuşlarda kullanımlarına çok dikkat edilmelidir.İç ve Dış Parazitler
Genelde kedi ve köpek gibi diğer tür hayvanlardan Sultan Papağanlarına geçen bir rahatsızlıktır. Dolayısıyla yeni alınan bir kuşta ya da malzeme veya yemde de bulanabilir ve ev ortamınıza gelebilir. Bu parazitler değişik şekillerde belirtiler verir ama 3 ana noktadan parazit teşhisi konabilir. İlk olarak gaga ve ayaklar kontrol edilmelidir. Gagada beyaz tabakalaşma ve ayaklarda pullanma en belirgin örnekleridir. Devam eden durumlarda ayak tırnaklarında ve gagada ciddi şekil bozukluklarına neden olur. İkinci belirtisi kuşun gözlemlenmesi ile yakalanır. Kuş yem yerken ya da uyurken aniden sert bir şekilde kaşınmaya başlar. Buna neden olan parazit hastalığıdır. Üçüncü belirti ise dışkısında görülür. Dışkı bazen ip gibi uzun bazen de popo tüylerine yapışmış olarak görülür. Bu üç durumda da parazit tedavisine başlanmalıdır.
Tedavi için mutlaka veteriner hekim gözetiminde parazit ilacı kullanılmalıdır. Özellikle ülkemizde bu tedavi için uygun ilaç bulmak sıkıntılıdır. İlaçlar genelde kedi ve köpekler için uygun dozajlarda üretildiği için Sultan Papağanı gibi 100 gram ağırlığında ki kuşlarda kullanımlarına çok dikkat edilmelidir.
Gribal Enfeksiyonlar
En sık rastlanılan rahatsızlıktır. Kuş her hangi bir şekilde, özellikle mevsim değişimlerinde, vücudunun güçsüz düştüğü anlarda bazı mikroplara yenilerek hasta olur. Belirtileri sürekli şişerek uyuma, az yem yeme, hareketsizlik, ilerleyen safhalarda tünekte duramamadır. Bu belirtiler soğuk algınlığı ile karıştırılmamalıdır. Soğuk algınlığında burun akıntısı ve hapşuruk vardır. Bu hastalıktan korunmak için aynen insanlarda olduğu gibi kuşun genel yaşam kalitesinin ve beslenmesinin iyi olması gerekir. Beslenme ve bakım şartları iyi olmayan kuşlar mutlaka bir mikroba yenilerek hasta olacaklardır.
Tedavi için kuş mutlaka sıcak tutulmalı ve hiç gecikilmeden antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Bu noktada kritik diğer bir konuda kuş eğer yemek yiyemez su içemez durumdaysa kuşun el ile beslenmesi gerekliliğidir. Çünkü antibiyotiğin etkisini çabuk gösterebilmesi için kuş olabildiğince dirençli olmalıdır.
Göz Enfeksiyonu
İyi temizlenememiş tünekler ve malzemeler aracılığıyla kuşa geçen bakterilerin sebep olduğu ve gözün çevresinde ki tüylerin dökülmesi, kuşun gözünün çevresini kaşıması ve hatta gözün sulanarak kapanması belirtileri ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Önlemenin temel yolu temiz ortamlarda kuşu bulundurmaktır.
Tedavisi için ise hem ağızdan antibiyotik hem de göz çevresine sürülecek antibiyotik krem uygulanmalıdır.
Virüsler
Sultan Papağanları bu konuda şanslı canlılardır ve çok fazla virüsün taşıyıcısı ya da tehdidi altında değillerdir. En korkutucu virüs beyne yerleşen ve epilepsi krizlerine neden olan virüstür. Bu virüse yakalanmış kuş dönem dönem çırpınmalı, titremeli krizler geçirir. Kuşa acı veren bir durumdur. Virüsün tipi belirlenmesi için veteriner mutlaka laboratuar analizi yaptırmalı ve sonucuna uygun ilaçlar ile kuşu tedavi etmelidir. Ev ortamında yapılabilecek neredeyse hiçbir şey yoktur. Zehirlenmeler
Sultan Papağanları kemirmeyi seven ve meraklı canlılar oldukları için kafes içinde ve dışında buldukları her şeye gagaları ile dokunur ve mümkünse kemirirler. Bu sebepten dolayı da sıklıkla zehirlenme tehlikesi geçirirler. İlk önce dikkat edilmesi gereken konu kafes ve içinde ki malzemelerdir. Kafes mutlaka soyulmayan statik boya ile boyanmış olmalıdır. Ayrıca kafesin içine koyduğunuz oyuncak ve aksesuarlarında boyasız ve ahşaptan olması gerekmektedir. Kafes içinde ki bu konuların haricinde evin içinde dolaşan kuşları bir de evin içinde ki tehlikeler beklemektedir. Özellikle ev bitkileri ve demir aksamlarla kuşlar sıklıkla ilgilenmekte ve zehirlenmektedirler. Zehirlenen kuşun durumu çok hızlı kötüye gider. Genelde kırmızı dışkılama ve kusma belirtisi gösterir.
Zehirlenmeden şüphe duyulduğunda bile hemen en yakın veterinere gidilmelidir. Evde yapılabilecek bir şey maalesef yoktur. Veterinerde bol vitamin takviyesi ve serum vererek kuşu hayatta tutmaya çalışacaktır.
Vitamin Eksikliği - Fazlalığı
Kuşlarımız alması gereken vitaminleri eksik ya da hiç almadıkları durumlarda vitamin açığıyla karşılaşırlar. Bu durum hem başka hastalıkları vücuda davet eder hem de bazı direk rahatsızlıklara sebep olur. Bunu önlemek için kuşumuzun meyve, sebze yemesi sağlanmalı, tek tip beslenmeden kaçınılmalıdır. Eğer kuş önceki alışkanlıklarından dolayı sadece balirli gıdaları yiyorsa bir takvim dahilinde gerekli vitaminler suyuna katılmalıdır. Ancak sürekli ve düzensiz vitamin kullanımı kuşta vitamin fazlalığına neden olabilir. Bu durumda kuşta gaga erimesi başlar ve normal kuru yemler bile kuş yem yerken gagasına yapışır. Bu durumda ki kuşlarda vitamin kullanımı hemen durdurulmalıdır.
A Vitamini Eksikliği: Vitamin A eksikliği çeken kuşlar solunum sistemi hastalıklarına karşı korumasızdır. Kronik A vitamini eksikliği alt gaga etrafındaki deride şişkinliklere neden olabilir; çünkü vücudun bu kısmındaki tükürük bezleri şişmiştir. Boğaz mukozası sıklıkla sarımsı-beyazımsı bir renkle kaplanmıştır, kuş göz kapağı şişmesi gibi göz rahatsızlıkları geçirir. Eğer bir kuşta A vitamini eksikliği olduğundan kuşku duyuluyorsa erken davranılmalıdır. Örneğin hastalığın başlangıç safhalarında salya bezlerinin şişkinliği vitamin enjeksiyonları ile tedavi edilebilir. Sonraki zamanlarda bu şişkinlikleri vitaminlerin yardımıyla tedavi etmek olanaksızdır, salgı bezlerinin veteriner tarafından kesilip çıkarılması gerekir.
B Vitamini Eksikliği: B vitamini eksikliği kuşa çeşitli virüsleri davet eder. Bu virüslerin başında da epilepsiye neden olan virüs vardır. Bu rahatsızlığın sonucu olarak kuşun bacakları felç olur. Bir çok kuş felç sebebiyle ince dallara tüneyemez. Yere düşerler ve topallayarak yürürler. Kuş veterinerleri kuşun içme suyuna eklenebilecek sıvılar verirler. Bu besin ilaveleri bir B vitamini bileşiği içerir. Buna ek olarak kuşlara B vitamini enjekte etmek çoğu zaman fayda sağlar. Lütfen B vitamini eksikliği bulunan kuşu kendiniz tedavi etmeye çalışmayın, her zaman doğru tedaviyi seçmek için kuşlarla ilgilenen bir veterinerle görüşün.
D Vitamini Eksikliği: Bir kuşun vücudunda, D vitamini minerallerle ilgili metabolik işlemler için çok önemlidir. Kalsiyumun ve besindeki fosforun ince bağırsaktan geçerken emilimine yardımcı olur. Bununla birlikte D vitamini, iskeletin mineral tuzları depolamasından sorumludur. Eğer D vitamini eksikliği oluşursa organizma kalsiyum eksikliğinden dolayı sağlam kemik oluşturamaz. Bu yüzden kemikler çok yumuşar ve bükülürler. Genç kuşlarda bu durum oluştuğunda bu rachitis(raşitizim), daha yaşlı kuşlarda ise “adult rickets” (ergen raşitizmi)dir. Bunların her ikisinde de belirtiler oldukça benzerdir. Kemikler yeterince mineral tuz içermediklerinden çok yumuşarlar ve bunun sonucunda iskelette (bacaklar,omur) deformasyonlar oluşur. Radyograf yardımıyla bir veteriner kuşun iskelet durumuyla ilgili daha fazla şey belirleyebilir. Böylece kuşun D vitamini eksikliği yaşayıp yaşamadığı belli olur. Kuşa sağlıklı besin vererek optimal vitamin ve mineral desteği sağlamak çok önemlidir. Buna ek olarak birçok durumda hasta kuşu güneş ışığına çıkarmak ya da UV lambasının ışınlarını vücuduna almasını sağlamak faydalıdır. Ultraviyole ışınlar, kuşun derisinin D3. vitamini üretebilmesi için gerekli ve bu yüzden önemlidir.
E Vitamini Eksikliği: Özellikle Sultan Papağanları E vitamini eksikliğine karşı hassastırlar. Eğer bir kuşta E vitamini eksikliği varsa, kuş yürümeye çalışırken titremeye ve yalpalamaya başlar. Kramplar ve zorunlu dairesel hareket E vitamini eksikliğinin belirtileri olabilir. Bir çok kuşun görme kabiliyeti azalır, bazı ilerlemiş durumlarda kuş tamamen kör olabilir. Dikkat! Eğer E vitamini eksikliği bir kez oluşursa kuş iyileştirilemez. E vitamini enjeksiyonları bile kuşu iyileştirmez; sadece acıyı dindirebilir. Bu yüzden iyi dengelenmiş bir beslenme sağlamak, E vitamini eksikliğini önlemek için önemlidir.
alıntı: http://www.sultanpapaganlari.com
http://www.sultanpapaganlari.com/Konu-s ... klari.html