Re: yardım!!!
Re: GÜVERCİN HASTALIKLARI VE İLAÇLARI
gönderen kuscu_marik » 08 Kasım 2011 10:19
Kanatlı Hastalıkları (MAREK Hastalığı) Boyun dönmesi
--------------------------------------------------------------------------------
Kanatlı hastalıkları
AVIAN INFLUENZA (Tavuk Vebası, Kuş Gribi)
TAVUK ÇİÇEĞİ
MYCOPLASMOZIS ( Crd - Kronik Solunum Yolu Enfeksiyonu )
GUMBORO ( İnfeksiyöz Bursal Hastalık )
NEW CASTLE DISEASE (Yalancı Tavuk Vebası )
SALMONELLA İNFEKSİYONLARI
MAREK HASTALIĞI ( Boyun dönmesi)
MAREK
Kanatlıların iç organlarında, deri ve kas dokularında tümör oluşturan, periferal ve optik sinirlerde yangı ve anormal genişlemelere sebep olan; herpes virusların oluşturduğu bir hastalıktır. Hastalık her yaştaki kanatlılarda görülsede, 8-18 haftalık gençler daha duyarlıdır.
Durgunluk, iştahsızlık, ibik ve sakallarda solgunluk, verim düşüklüğü, kanat ve bacaklarda tek veya çift taraflı felçler sonucu kanadın düşmesi veya bacağının birinin ileride diğerinin geride bulunma durumu, boyun sinirlerindeki felçler sonucu boyunda çarpılmalar, gözde körlüğe kadar giden depigmentosyon, ölmüş hayvanlarda çeşitli organ ve dokularda tümorler, siyatik sinirlerde kalınlaşma ile karakteristik hastalık belirtileri görülür.
Hastalığın kontrolü için hijyen şartları, damızlık sürünün koşulları, kuluçkahanenin şartları ve aşı uygulanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar önem taşımaktadır.
Tüm dünyada marek aşılarında standartlaşmış belli başlı aşı suşları mevcuttur. Bunlardan THV ve SBı suşları ile aşılar enstitümüzde üretilmekte ve sahada bivalant olarak kullanıldığında oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır.
GUMBORO
Genellikle 3-6 haftalık genç civcivlerde klinik ve daha erken dönemlerde subklinik olarak seyreden, çok büyük kayıplara yol açan bir hastalıktır. Hastalığın etkeni, Birnaviridea fomilyasına bağlı infeksiyöz bursal hastalığı virusu (IBDV) dur. Hastalığın hedef organı Bursa fabricius ve lenfoiol dokular olduğundan immunosupresyon oluşur. Böylece bağışıklık sistemi harabiyeti doğrultusunda hayatın ileriki dönemlerinde oluşabilecek hastalıklara karşı yeterli immun cevap alınamaz.
Depresyon, sulu beyaz ishal, kabarmış tüyler, iştahsızlık, haraket etme isteksizliği ve ölmüş kanatlı karkaslarında dehidrasyon, ince barsaklarda mukus artışı, bacak-but kaslarında kanamalar, Bursa Fabricius önceleri büyümüş yangılı, ödemli ve krem renginde iken daha sonraki atrofi şekillenmesinin görülmesi gibi karekteristik hastalık belirtileri göze çarpar.
Hastalığın kotrolu için mild, intermediate, hot karekterli aşılarla aşılamalar yapılarak koruma sağlanabilmektedir. Aşılardan sonuç alabilmek için ise hastalığın bölgedeki durumu, hayvanların durumu, homojen maternal antikora sahip civciv ve hijyen şartlarına önem verilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de Gumboro hastalığı ile mücadelede bahsedilen şartların yerine getirilmesi ve intermediate karekterli aşıların uygulanması ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu aşıların içerisinde kendini dünya standartlarında kabul ettirmiş suşlardan biride D-78 Gumboro aşısı enstitümüz tarafından üretilmektedir.
NEWCASTLE HASTALIĞI
Newcastle (yalancı veba), kanatlıların çok bulaşıcı ve öldürücü viral bir hastalığıdır. Kanatlı yetiştiriciliği yapılan bütün ülkelerde görülmekte ve büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
Hastalığa neden olan virusun saha suşlarına ve yerleştiği doku ve organlara bağlı olarak hastalığın belirtileri, lezyonları ve ölüm oranları değişebilmektedir. % 100’e varan ölüm oranları görülebilir. Sindirim, solunum ve sinir sistemlerinde bozukluklar meydana getirir. Hasta kanatlılarda düşkünlük, iştahsızlık, ishal, solunum güçlüğü, öksürük, merkezi sinir sistemi belirtileri (baş, boyun eğilmesi, felçler) görülebilir.
Hastalıktan korunma, iyi bakım besleme, bıo güvenlik ve iyi hijyenik tedbirlerin alınmasının yanı sıra genellikle aşılamalarla yapılmaktadır. Lentojenik suşlardan (HB1, Lasota) canlı ve inaktif aşılar bu aamaçla kullanılmaktadır. Bu aşılar enstitümüzde yıllardır başarı ile üretilmekte ve sahada iyi sonuçlar alınmaktadır
ALINTIDIR
kuscu_marik
Yardımcı Admin
Mesajlar: 2751
Kayıt: 15 Mart 2009 16:56
Yaş: 50
Konum: Ankara
Ad Soyad: Muharrem Karaderili
Meslek: kamu çalısanı
İkametgah: Ankara
Yetiştirdiğim Irk: Taklacı
Re: GÜVERCİN HASTALIKLARI VE İLAÇLARI
gönderen kuscu_marik » 08 Kasım 2011 10:22
Güvercin Hastalıkları > Kolera
--------------------------------------------------------------------------------
PASTEURELLA
(KOLERA)
GENEL BİLGİLER
Kolera adı ile bilinen bu hastalık, insanın yanı sıra kedi , köpek, tavşan gibi evcil hayvanlarda ve at, eşek, inek keçi gibi çeşitli hayvanda da gözlenmektedir. Hastalığa neden olan Pasteurella bakterisinin bir çok çeşidi bulunmaktadır. Bu bakteri ilk kez 1880 yılında Fransız bilim adamı Louis Pasteur tarafından bulunmuş ve ayrı bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Güvercinlerde hastalığa neden olan mikrop, bu bakterinin Pasteurella multocida adı verilen bir türüdür.
Güvercin kolerası olarak adlandırabileceğimiz bu hastalık, hayvanlardan insana bulaşabilen bir özelliğe sahiptir. İnsana bulaşma daha çok hastalığı taşıyan evcil hayvanların insanı ısırması ya da tırmalaması gibi olaylar sonucu gerçekleşmektedir. Bu nedenle güvercinden insana bulaşma fazla yaygın değildir. Gene de bu hastalığı taşıyan kuşlara sahipsek dikkatli davranmak gerekmektedir.
Hastalık, kanatlı kümes hayvanlarında ve kuşlarda yaygın olarak gözlenmektedir. Tavuklar, hindiler, ördekler, kazlar, av kuşları serçeler, kafes kuşları ve güvercinler bu hastalığa sık yakalanmaktadırlar. Salgın hastalık formu gösteren Pasteurella çabuk bulaşan ve kolay yayılan bir karaktere sahiptir. Hastalığın en belirgin özelliği, sulu ishal şeklinde dışkı ve ani gelişen ölümdür.
BELİRTİLERİ
Hastalık, mikrobun alınmasını takiben 1 –2 gün içinde kendini gösterir ve hastalığın belirtileri görülmeye başlar. Belirtilerin görülmesi ile birlikte çok kısa bir zaman içinde ani ölümler yaşanabilir. Genellikle ölümler 3 – 10 gün arasında gerçekleşmektedir. Kuş birden hareketsizleşir. Tüy kabartır ve gözlerini kapatmaya başlar. Yem yemez ya da yeme karşı çok az istekli görünür. Birkaç saat içinde deprasyon hızlanır. Kuşun ateşi aniden yükselir. Ateş, 42 – 43 dereceye kadar çıkar. Sulu sarımtırak veya yeşil renkli ishal vardır. Bağırsakta yaralar oluşur ve bu yaralar dışkıda zaman zaman kan görülmesine neden olabilir.
Hasta kuşlarda burun akıntısı, zor nefes alma ve aksırma vardır. Bazen nefes alıp verme sırasında hırıltılı sesler duyulabilir. Burun deliği, gözler ve gaga etrafı tüyleri keçeleşmiş bir görünümde olabilir. Başta şişme gözlenebilir. Hastalık tüm vücuda yayılabilir ve çeşitli organları etkileyebilir. Buna bağlı olarak iç organlarda doku yapısı değişiklikleri oluşur. Ölüm öncesi kuşlar ayakta duramama gibi bir davranış gösterirler, adeta yere yığılıp kalırlar. Ölüm, titreme ve çırpıntılı bir şekilde olur.
Hastalığı bir şekilde atlatan kuşlarda bu hastalık müzmin bir biçim kazanır. Bu tür kuşlarda daha çok hastalık vücuda yayılmıştır. Ayaklarda topallama vardır. Yeme karşı isteksizlik ve belirgin kilo kaybı dikkat çekicidir. Bu kuşlar hastalığı atlatmakla birlikte hastalığı taşırlar ve bu nedenle sağlıklı kuşlarımızdan izole edilerek bakılmalıdırlar. Bu kuşlara uygulanacak antibiyotik tedavileri ile durumun iyileştirilmesi mümkündür.
BULAŞMA ŞEKLİ
Hasta kuşların dışkıları ve burun akıntıları hastalık mikrobunu taşır. Bu akıntıların sağlıklı kuşlarımızın tükettikleri yem ve içme sularına karışması hastalığın yayılmasını sağlar. Hastalık mikrobu dışkıda 1 ay, toprakta 3 ay kadar hayatta kalabilmektedir. Bu süre oldukça uzundur bu nedenle hastalık hızlı bulaşma ve yayılma eğilimine sahiptir. Mikrobun salmalarımızdaki güvercin tozu dediğimiz beyaz toza bulaşarak solunum yolu ile de alınması mümkündür. Ayrıca güvercinlerde gördüğümüz dış parazitlerin hastalığı yayabilme özellikleri bulunmaktadır.
Bütün bunlardan çıkan sonuç, eğer salmamızda gerekli hijyenik şartları sağlarsak hastalıktan büyük oranda korunabileceğimizdir. Hastalığın kesin tanısı, dışkıda yapılacak mikroskobik analiz ya da ölü kuşların vücutlarında yapılacak otopsi sonucu koyulabilir.
HASTALIĞIN TEDAVİSİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR
Hastalığın bir özelliği de tedavisini yapmış bile olsak hastalığın bir süre sonra yenilenme eğiliminde olmasıdır. Bu bakımdan dikkatli ve titiz bir tedavi gerektirmektedir. Diğer bakteri nedenli hastalıklarda olduğu gibi Pasteurella da antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir. Ancak bu hastalıkta ölümler çok hızlı geldiği için bizler henüz hastalığın tanısını koymaya çalışırken kuşumuzu kaybetme durumu ile karşılaşabiliriz. Dolayısıyla tedaviye başlamaya fırsat bile bulamayabiliriz. Hastalığın en başında koyulacak doğru teşhis ve hemen başlanacak tedavi ile kuşlarımızı kurtarma şansı oldukça yüksektir. Bu hastalığın tedavisinde Tetracyline ve Enrofloxacin etken maddeli antibiyotiklerle birlikte vitamin takviyeleri kullanılmaktadır.
GEOSOL TOZ
Oxytetracyline etken maddeli bir ilaçtır. Vetaş ilaç firmasının bir üretimi olup, veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Ticari şekli 20 ve 100 gr’lık kavanozlar halindedir. Güvercinler için 2 litre içme suyuna yarım ölçek karıştırılarak kullanılabilir. İlaç 5 gün süre ile uygulanır.
BAYTRİL % 2.5 ORAL SOLÜSYON
Bayer ilaç firmasının bir üretimidir. Kuvvetli bir anti – bakteriyeldir. Etken maddesi Enrofloxacin’dir. 1 cc ilaç 25 mg etken madde içerir. Aynı ilacın % 10 konsantrasyona sahip olanı da vardır. Ancak %2.5’luk olan güvercinler için daha uygundur. Hem de fiyat olarak daha ucuzdur. Veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Ticari şekli 25 ve 100 gr’lık ambalajlar halindedir. Kanatlı hayvanlarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerde kısa adı CRD olan kronik solunum yolları hastalıklarında ve Salmonella’da kullanılmaktadır. Kullanılacak doz, güvercin için, kuş başına 5 mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için, 2 litre suya 0.5 cc ilaç karıştırmak uygundur. Tedaviye 5 gün süre ile devam edilmelidir. Ticari şekli 20, 50, ve 100 ml’lik şişeler halindedir. Salmanızda yumurtlamak üzere olan kuşlarınız ya da bir aydan küçük yavrularınız varsa bu ilacı kullanmayınız. Yavrularda sakatlıklara neden olabilmektedir
ALINTIDIR
kuscu_marik
Yardımcı Admin
Mesajlar: 2751
Kayıt: 15 Mart 2009 16:56
Yaş: 50
Konum: Ankara
Ad Soyad: Muharrem Karaderili
Meslek: kamu çalısanı
İkametgah: Ankara
Yetiştirdiğim Irk: Taklacı
Re: GÜVERCİN HASTALIKLARI VE İLAÇLARI
gönderen kuscu_marik » 08 Kasım 2011 10:24
Güvercin Hastalıkları > PARAMYXOVİRÜS (SALLABAŞ)
--------------------------------------------------------------------------------
Güvercinlerde salgın boyutunda şiddetli bir hastalıktır.
Patojen
Paramyxovirüs Newcastle (yalancı veba) virüsünün bir benzeridir. Diğer kuşlar için olmamakla birlikte güvercinler için çok fazla patojendir.
Hastalığın Gelişimi
Güvercinler hasta olmasından birkaç gün sonra burun, boğaz, göz ve dışkıdan virüsü etrafa yayarlar. Kuluçka dönemi 3 günden 21 güne kadardır. Yaklaşık 4 hafta sonra güvercinlerin %30 u hastalığı atlatır.
Hastalığın Semptomları
İshal, zayıflama, az yeme, çok fazla su alımı hastalığın başlıca belirtileridir. Her iki ayakta da felç, ürkeklik, buynun eğilmesi, denge kaybı, devrilmek, geri geri gitmek görülür. Güvercinlerin çoğu ölür.
Hastalığın Tanımı
Virüs özellikle tam teşeküllü laboratuvarlarda, ölü kuştan alınan beyin ve böbrek parçalarından tanımlanır. Kuştan, hasta olduktan 2 hafta sonra alınan kan örneğinde antikor kanıtları görülelebilir.
Hastalığın Tedavisi
Diğer tüm viral hastalıklarla birlikte, hastalığa yakalanan güvercinler için etkili bir tedavi yoktur. Sürüden birinin bu hastalığa yakalandığından şüpheleniyorsanız, hastalığın yayılmasını önlemek için 'tüm' güvercinlere koruyucu aşı uygulanabilir. Görünüşte hasta olan güvercinler diğerlerinden uzaklaştırılmalıdır ve aşılanmamalıdır. Çünkü virüsü yayarak sürünün kalanını aşının koruyuculuğu elde edilene kadar diğerlerini de riske sokar.
Savunma sistemlerini güçlendirmek için livimum ve vitamine b12 ile destek tedavi uygulanmalıdır.