Güvercin Yetiştiriciliğin de Geçmişe Duyalan Özlem!Nedendir?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Anonymous
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 34
  • Görüntüleme Görüntüleme 6K
A

Anonymous

Misafir
Merhabalar,hobimizde çok yeniliğe açık olduğumuz kadar da sürekli geçmişe bir özlem vardır.Ah be ,vah be, vay be,gibi pişmanlık kelimeleri belirtileriyle birlikte başlayan kuşçuluk muhabbetlerini aramızda duymayan sanırım yoktur.Günümüzde geçmişe göre eski kuşlardan çok daha vasıflı çok daha tatmin edici kuşlar üretilmiş olabilir!Fakat o eski dediğimiz güvercin sevgisinde duygusal bir bağ vardır ya işte o adamı ahlar ve vaylara sürüklemektedir ustalarımızı abilerimizi bu duygusal yapan ah ah ah ah nerde o eski kuşalr dedirten etkenler sizce nelerdir?
1-eski kuşlar mı?
2-yoksa eski kuşçulukta ki sevgi saygı hoş görü ve paylaşımlar mı?
3-Betonarme olmamış tek katlı evlerimizin bahçesinde rahatlıkla güvercin yetiştirdiğimiz o eski günler mi?

Pek tabi ki bu 3 madde de bir çok yetiştiricimize ahhh çektirmekte.Eski kuşçuluk hobisi sizde şimdikine göre daha mı tatlıydı?Eski kuşçualrdan çarpıcı ve çok etkilendiğiniz hiç unutamadığınız özlediğiniz o günlere geri gitmek isteediğiniz güzel bir anınız var mı?Ben bu başlık altında geçmiş ve günümüz güviercin yetiştiricliği ve güviercinleri arasında ki farklılıkları sizlerle konuşmak istiyorum.Çıkan sonuçlardan çok farklı bilgiler ortaya çıkartıp nerdeydik nereyi doğru gittiğimizi görmek adına çarpıcı bazı gerçeklerle yüzleşçeğimizi de düşünüyorum.

Evet geçmişten günümüze ahlar ve vahlarla anlatılan geçmiş dönem kuşçuluk ile şimdi ki adıyla ismine güvercin yetiştiriciliği dediğimiz hobimizin farklılıklarını buyrun konuşalım ve bakalım neler ortaya çıkacak.Kuşçuluk bakın nasıl ''hobi olarak güvercin yetiştiricliğine'' güzel bir biçimde dönüşüyor hep birlikte ele alarak inceleme fırsatı yakalayım! Buyrunuz arkadaşlar.
 
selamlar hüseyin bey kardeşim eskiye neden özlem olmasın şimdiki postalar kadar akıllıydı mardinlerde diğer kuşlarda ben samandıraya ilk taşındığımda eski soy bir mavi verdiler arkadaşlar yerim müsait diye kuşu hiç kümesten cıkarmadım 40 cm karelik bir camdan 100 metre ilerde sarı bir bina görüyordu o kadar ve kuşu aradan bir ay geçtiğinde az görsün etrafı diye dışarı cıkartırken daha kapının eşiğinden kesti ayağını kuş gitti 2 gün sonra sarı binaya asılan bir mavi acaba omu dedim gün 3 gün 4 gün 5 ve kuş kümeste kendi geldi beş gün o camı aradı bu soydan bir yavru aldım ve bu yavruyuda kazayla daha hiç uçurmadan kaybetmişim fark ettiğimde kaç gün geçti bilmiyorum ama yavru 6 gün sonra bir gece yem verirken kümesin ışında kıpırdayınca dışarda bir yerde oldugunu anladım yakalayıp içeri aldım hayvan bi deri bir kemik bu soy arkadaşımda babasından kalma bir soydu şuan sadece erkekleri kaldı ondada bendeyse hiç eski kuşlar sizi beklerdi onu kümese almanız için şimdikileri aman gitti aman gelecek tüh kaçtı cıkarsam gelirmi.ben cocukken daha kümesime sokardım kuşu tabi hep yabancı semtlerden alırdım. hayvanı dışarı bantla koyardım hayvan sadece seyretsin diye ve sonra aradan bir gün gecer geçmez kaldırıdım ve bir tur attımı kümes üstünde tamamderdim. gezer gezer gelirdi ve zoru severdi eski mardin kuşları şimdiki iki kış başka damda ikikış kuş bi gider bidaha gelmez. artık bundan dolayı ben kuşta aklı severim eski kuşlardaki aklı özlemedim desem yalan olmaz.
 
tengelli' Alıntı:
selamlar hüseyin bey kardeşim eskiye neden özlem olmasın şimdiki postalar kadar akıllıydı mardinlerde diğer kuşlarda ben samandıraya ilk taşındığımda eski soy bir mavi verdiler arkadaşlar yerim müsait diye kuşu hiç kümesten cıkarmadım 40 cm karelik bir camdan 100 metre ilerde sarı bir bina görüyordu o kadar ve kuşu aradan bir ay geçtiğinde az görsün etrafı diye dışarı cıkartırken daha kapının eşiğinden kesti ayağını kuş gitti 2 gün sonra sarı binaya asılan bir mavi acaba omu dedim gün 3 gün 4 gün 5 ve kuş kümeste kendi geldi beş gün o camı aradı bu soydan bir yavru aldım ve bu yavruyuda kazayla daha hiç uçurmadan kaybetmişim fark ettiğimde kaç gün geçti bilmiyorum ama yavru 6 gün sonra bir gece yem verirken kümesin ışında kıpırdayınca dışarda bir yerde oldugunu anladım yakalayıp içeri aldım hayvan bi deri bir kemik bu soy arkadaşımda babasından kalma bir soydu şuan sadece erkekleri kaldı ondada bendeyse hiç eski kuşlar sizi beklerdi onu kümese almanız için şimdikileri aman gitti aman gelecek tüh kaçtı cıkarsam gelirmi.ben cocukken daha kümesime sokardım kuşu tabi hep yabancı semtlerden alırdım. hayvanı dışarı bantla koyardım hayvan sadece seyretsin diye ve sonra aradan bir gün gecer geçmez kaldırıdım ve bir tur attımı kümes üstünde tamamderdim. gezer gezer gelirdi ve zoru severdi eski mardin kuşları şimdiki iki kış başka damda ikikış kuş bi gider bidaha gelmez. artık bundan dolayı ben kuşta aklı severim eski kuşlardaki aklı özlemedim desem yalan olmaz.

Kenan abi merhaba, tecrubeni ve anılarını paylaştığın için çok teşekkürederim.Yazını okuduğumda görüyorum ki daha çok günümüzde ki kuşların zeka yönlerinden şikayetçisin!Bu konuda aynı sitemkarlık içinde olduğumu bilmeni isterim.Sanırım hava ahlağı olan kuşlarımızın geçmişte değerleri pek bilinmemiş ve hep kostüme çalışılmış gibi bir durum ortaya çıkıyor!buda sanırım kuşların mevcut zekalarını olumsuz etkiliyor diyebiliriz!Pekii abi sence güvercinlerimizde ki bu zeka değişiminin farklı nedenleri olabilir mi?
 
evet öncelikle saygılar arkadaslar bizde eskiye özlem var neden diyeceksiniz
şimdi maddiyata döndü biraz iş maddi oldumu zevk alamıyosun o yüzden ben kendi başima besliyorum ve kendime göre çevre edindim ve bu sitde arkadaslık kurdum sagolsunlar site kurucusundan bu degerli ortamı kurdugundan dolayı tesekkür ederim
 
Arkadaşlar geçmişe özlem konusunda ben sizlerle hemfikir değilim. Geçmişe hiç de özlem duymuyorum. Her tarihte iyi kuşlar olmuştur kötü kuşlar olmuştur. Size şu an kötüleri denk geliyorsa bu iyi kuşlar artık kalmadı anlamına gelmez. Öyle kuşlarımız varki 5 yıl sonra serbest bırakıldığında arayıp eski yuvasını yine buluyor.
Bence insan tabiatında bulunan geçmişe özlem kendini dışa vuruyor ama bunun kuşlarla ilgisi yok. Hani o meşhur geyik muhabbeti vardırya. Neydi o eski Ramazanlar diye. Aslında güzel olan eski Ramazanlar değildir. Güzel olan senin çocukluk anılarındır. Çocukken aldığın hazları tabikide büyüyünce artık alamazsın. Bunun geçmişle gelecekle bir alakası yok. :heyo:
 
H.Hüseyin Aydoğmuş' Alıntı:
tengelli' Alıntı:
selamlar hüseyin bey kardeşim eskiye neden özlem olmasın şimdiki postalar kadar akıllıydı mardinlerde diğer kuşlarda ben samandıraya ilk taşındığımda eski soy bir mavi verdiler arkadaşlar yerim müsait diye kuşu hiç kümesten cıkarmadım 40 cm karelik bir camdan 100 metre ilerde sarı bir bina görüyordu o kadar ve kuşu aradan bir ay geçtiğinde az görsün etrafı diye dışarı cıkartırken daha kapının eşiğinden kesti ayağını kuş gitti 2 gün sonra sarı binaya asılan bir mavi acaba omu dedim gün 3 gün 4 gün 5 ve kuş kümeste kendi geldi beş gün o camı aradı bu soydan bir yavru aldım ve bu yavruyuda kazayla daha hiç uçurmadan kaybetmişim fark ettiğimde kaç gün geçti bilmiyorum ama yavru 6 gün sonra bir gece yem verirken kümesin ışında kıpırdayınca dışarda bir yerde oldugunu anladım yakalayıp içeri aldım hayvan bi deri bir kemik bu soy arkadaşımda babasından kalma bir soydu şuan sadece erkekleri kaldı ondada bendeyse hiç eski kuşlar sizi beklerdi onu kümese almanız için şimdikileri aman gitti aman gelecek tüh kaçtı cıkarsam gelirmi.ben cocukken daha kümesime sokardım kuşu tabi hep yabancı semtlerden alırdım. hayvanı dışarı bantla koyardım hayvan sadece seyretsin diye ve sonra aradan bir gün gecer geçmez kaldırıdım ve bir tur attımı kümes üstünde tamamderdim. gezer gezer gelirdi ve zoru severdi eski mardin kuşları şimdiki iki kış başka damda ikikış kuş bi gider bidaha gelmez. artık bundan dolayı ben kuşta aklı severim eski kuşlardaki aklı özlemedim desem yalan olmaz.

Kenan abi merhaba, tecrubeni ve anılarını paylaştığın için çok teşekkürederim.Yazını okuduğumda görüyorum ki daha çok günümüzde ki kuşların zeka yönlerinden şikayetçisin!Bu konuda aynı sitemkarlık içinde olduğumu bilmeni isterim.Sanırım hava ahlağı olan kuşlarımızın geçmişte değerleri pek bilinmemiş ve hep kostüme çalışılmış gibi bir durum ortaya çıkıyor!buda sanırım kuşların mevcut zekalarını olumsuz etkiliyor diyebiliriz!Pekii abi sence güvercinlerimizde ki bu zeka değişiminin farklı nedenleri olabilir mi?


hüseyin bey kardeşim eskiden özüydü heralde biz kümeste pek zorlamazdık kuşu rengi rengine vururduk. nedeninin hiç düşünmedim. eskiden hangi ırkı beslersek besleyelim bağdatcılar gibi kuşun akıllısına ve ahlaklısına önem verirdik. kuşun neler yapabileceğini ve neler yapamayacağını bilirdik. ama şimdi kimse buna hiç bilmediği bir kuşa bakarak ahlakına not veremez. neden çünki eskiden kuşun acıklarını kapamak amaçlı eş değiştirilirdi bu uçumu coksa azaltmak kuşun kanat sesi yoksa kanat sesi vermek başka dama asılıyorsa asılmayan ahlaklı soyla bunun gibi bir sürü özellik bütün özellikler bitince en son renk taşırdı. şimdi öncelik renk oldugundan hayvan hiç kümesten cıkmıyor yada hiç uçurulmuyor gensel geçen diğer huysal ve akılsal hiç bir özelliğini bilmeden kıra kıra aptal ettik sanırım. eski bursa yavru kaçıran bir kuşçu en az 7 gün bekler sonra yakalayan varmı diye sorardı. diğer kuşlarda da böyleydi akıllıları kalmadımı kaldı oda gerçek emek veren insanlarda zevk için hobi için besleyen değil aşkla besleyen ustadlar sayesinde ve bu üstadlarda bu kuşları herkese vermiyor neden bende olsam vermem sebebi soyu bitsin diye değil ayni aşkla sevgiyle ona emek verecek bir yaver buldugunda veriyor.biz ne yaptık millet bizim kuşlara hayranken gittik halep kuşu musul kusu dedik ne bulduysak vurduk bilinen düşmanı kendimizce bilmediğimiz dosta tercih ettik ve cezasını eski kuşların 100 de 50 kaybedilmiş yetenekleri ve kabiliyet ve akıllarıyla ödedik. bu güne kadar hiç düşünmemiştim sanırım bu tür nedenlerdendir. mesela şu sıralardada kuş kaçmetre cıkıyor 50 veya 100 cıksın oooo süper diğer kapama istikamet v.s özellikler sona kaldı. yakındada şu şekilde bir mardin ırkı cıkar başa gelip 200 metre cıkan ama takla atmayan :=) hep hatalarımızı biliyoruz ama yine dürtülere yenik düşüp kafamıza göre takılıyoruz aslolanı unutuyoruz. safkan ırkın özelliğini taşıyan bir kuş elde etmektense istediğimiz kuşu elde etmeye calışıyoruz. yanlış burda kesinlikle..
 
tengelli' Alıntı:
H.Hüseyin Aydoğmuş' Alıntı:
tengelli' Alıntı:
selamlar hüseyin bey kardeşim eskiye neden özlem olmasın şimdiki postalar kadar akıllıydı mardinlerde diğer kuşlarda ben samandıraya ilk taşındığımda eski soy bir mavi verdiler arkadaşlar yerim müsait diye kuşu hiç kümesten cıkarmadım 40 cm karelik bir camdan 100 metre ilerde sarı bir bina görüyordu o kadar ve kuşu aradan bir ay geçtiğinde az görsün etrafı diye dışarı cıkartırken daha kapının eşiğinden kesti ayağını kuş gitti 2 gün sonra sarı binaya asılan bir mavi acaba omu dedim gün 3 gün 4 gün 5 ve kuş kümeste kendi geldi beş gün o camı aradı bu soydan bir yavru aldım ve bu yavruyuda kazayla daha hiç uçurmadan kaybetmişim fark ettiğimde kaç gün geçti bilmiyorum ama yavru 6 gün sonra bir gece yem verirken kümesin ışında kıpırdayınca dışarda bir yerde oldugunu anladım yakalayıp içeri aldım hayvan bi deri bir kemik bu soy arkadaşımda babasından kalma bir soydu şuan sadece erkekleri kaldı ondada bendeyse hiç eski kuşlar sizi beklerdi onu kümese almanız için şimdikileri aman gitti aman gelecek tüh kaçtı cıkarsam gelirmi.ben cocukken daha kümesime sokardım kuşu tabi hep yabancı semtlerden alırdım. hayvanı dışarı bantla koyardım hayvan sadece seyretsin diye ve sonra aradan bir gün gecer geçmez kaldırıdım ve bir tur attımı kümes üstünde tamamderdim. gezer gezer gelirdi ve zoru severdi eski mardin kuşları şimdiki iki kış başka damda ikikış kuş bi gider bidaha gelmez. artık bundan dolayı ben kuşta aklı severim eski kuşlardaki aklı özlemedim desem yalan olmaz.

Kenan abi merhaba, tecrubeni ve anılarını paylaştığın için çok teşekkürederim.Yazını okuduğumda görüyorum ki daha çok günümüzde ki kuşların zeka yönlerinden şikayetçisin!Bu konuda aynı sitemkarlık içinde olduğumu bilmeni isterim.Sanırım hava ahlağı olan kuşlarımızın geçmişte değerleri pek bilinmemiş ve hep kostüme çalışılmış gibi bir durum ortaya çıkıyor!buda sanırım kuşların mevcut zekalarını olumsuz etkiliyor diyebiliriz!Pekii abi sence güvercinlerimizde ki bu zeka değişiminin farklı nedenleri olabilir mi?


hüseyin bey kardeşim eskiden özüydü heralde biz kümeste pek zorlamazdık kuşu rengi rengine vururduk. nedeninin hiç düşünmedim. eskiden hangi ırkı beslersek besleyelim bağdatcılar gibi kuşun akıllısına ve ahlaklısına önem verirdik. kuşun neler yapabileceğini ve neler yapamayacağını bilirdik. ama şimdi kimse buna hiç bilmediği bir kuşa bakarak ahlakına not veremez. neden çünki eskiden kuşun acıklarını kapamak amaçlı eş değiştirilirdi bu uçumu coksa azaltmak kuşun kanat sesi yoksa kanat sesi vermek başka dama asılıyorsa asılmayan ahlaklı soyla bunun gibi bir sürü özellik bütün özellikler bitince en son renk taşırdı. şimdi öncelik renk oldugundan hayvan hiç kümesten cıkmıyor yada hiç uçurulmuyor gensel geçen diğer huysal ve akılsal hiç bir özelliğini bilmeden kıra kıra aptal ettik sanırım. eski bursa yavru kaçıran bir kuşçu en az 7 gün bekler sonra yakalayan varmı diye sorardı. diğer kuşlarda da böyleydi akıllıları kalmadımı kaldı oda gerçek emek veren insanlarda zevk için hobi için besleyen değil aşkla besleyen ustadlar sayesinde ve bu üstadlarda bu kuşları herkese vermiyor neden bende olsam vermem sebebi soyu bitsin diye değil ayni aşkla sevgiyle ona emek verecek bir yaver buldugunda veriyor.biz ne yaptık millet bizim kuşlara hayranken gittik halep kuşu musul kusu dedik ne bulduysak vurduk bilinen düşmanı kendimizce bilmediğimiz dosta tercih ettik ve cezasını eski kuşların 100 de 50 kaybedilmiş yetenekleri ve kabiliyet ve akıllarıyla ödedik. bu güne kadar hiç düşünmemiştim sanırım bu tür nedenlerdendir. mesela şu sıralardada kuş kaçmetre cıkıyor 50 veya 100 cıksın oooo süper diğer kapama istikamet v.s özellikler sona kaldı. yakındada şu şekilde bir mardin ırkı cıkar başa gelip 200 metre cıkan ama takla atmayan :=) hep hatalarımızı biliyoruz ama yine dürtülere yenik düşüp kafamıza göre takılıyoruz aslolanı unutuyoruz. safkan ırkın özelliğini taşıyan bir kuş elde etmektense istediğimiz kuşu elde etmeye calışıyoruz. yanlış burda kesinlikle..

MErhabalar,abi

Son cümlen o kadar çok önem taşıyor ki açılımlarını yapmak günler aylar alabilir!Abi

tengelli' Alıntı:
hep hatalarımızı biliyoruz ama yine dürtülere yenik düşüp kafamıza göre takılıyoruz aslolanı unutuyoruz. safkan ırkın özelliğini taşıyan bir kuş elde etmektense istediğimiz kuşu elde etmeye calışıyoruz. yanlış burda kesinlikle..


Ustalık kavramından hem bahsedib hemde bir ırkı şekillendirme ırka zarar verdiğini kabul ediyorsak USTALIK BUNUN nersinde demekte sanırım YAnLIŞ OLMAZ! Ama şekil verebilene usta denir!!!:):):)Ama ırkın özünü koruyamayan yetiştiriciye rafa kaldırılmak kaçınılmaz bir sondur özellikle camiamızda!Irkların şekillendirmeleri ırkın özelliğini barındırcak tarzda değil daha çok dikkat çekici ve ilginç ve enteresan olabilecek düzeyde ırkla ama gen ama farklı bir açıdan oynama yapan yetiştiricilere zaman zaman rastlıyoruz.Fakat her hangi bir sitem ettiğimizde de ırkın görselliğinin veya özelliğinin geliştirilebildiğinin savunmasıyla karşılaşmamız kaçınılmaz oluyor pekii buna neden gerek duydunuz diye sorduğumuzda FARKLILIK ve dikkat çekmek ve az birazda tabi ki rant!

Belkide temel etken RANT!


Taklacı husunda gözlemlediğim kadarıyla.Artık taklacı kostümlüde olsa para yapmıyor yani bu gün çok güzel kuşları bedava paraları alabiliyorsunuz ve sürekli yeni bir renk olayı çıkartılıyor yeni fizik irilikleri ve detayları üretiliyor!Değişken bir ırk fakat asıl olan yine kazanacaktır oda tabiki OYUN KUŞU yakın gelecekte liderliği ele alcaktır düşüncesindeyim çünkü her yerde kostüm kuşu var ama oyun kuşu nerde???devran dönecek eskiyi özlemekle kalmayacak eskiye döneceğimize işaret ediyor gibi!

Yeni güvercin hobisine başlayan arkadaşlarımıza bizlerin bence ne özelliklerde ırk beslemeleri konusunda yardımcı olmalıyız yani kostüm,performans mı vb gibi kapalı mı beslicek yeri var mı uçurabilcek mi uçuramıcaksa kapalı beslenen bir ırkı tercih edebilir!kostüm ağırlıklı!vb konularda bence bizler yönlendirmeler yapmalaıyız ki performans kuşu haps edilmesin kostümn ırkıda çatılarda gezinmesin!ordaki tezatlığa fikirler sunarak el atmak gerekli sanırım.
 
evet ama şu cok önemli o acemi küçük kuşçular (coluk cocuk ) dediğimiz on ve onbeş yaş arası cocuklar olmasaydı ucuz kuşları alıp hiç üşenmeden damdandama kovalayan ve söken insanların şuan cirkin dedikleri oyun kuşları inan onlar sayesinde kalmıştır. o yaşı küçük kuşçulardan kate kulleyle veya başka şekillerde cok kuşçu kuşun bir kaç performansına bakarak ne yapabileceğini anladığında onları ya parayla ya güzel görüntülü kuşla yada arkadaşını kandırıp kendilerine getirttirerek bu sayede bu soyun iyi kalanlarının yüzde seksennin bu kardeşlerimize borcluyuz.yani acemilere :=( ama böyle bir gercekde var.
 
Hoca' Alıntı:
Arkadaşlar geçmişe özlem konusunda ben sizlerle hemfikir değilim. Geçmişe hiç de özlem duymuyorum. Her tarihte iyi kuşlar olmuştur kötü kuşlar olmuştur. Size şu an kötüleri denk geliyorsa bu iyi kuşlar artık kalmadı anlamına gelmez. Öyle kuşlarımız varki 5 yıl sonra serbest bırakıldığında arayıp eski yuvasını yine buluyor.
Bence insan tabiatında bulunan geçmişe özlem kendini dışa vuruyor ama bunun kuşlarla ilgisi yok. Hani o meşhur geyik muhabbeti vardırya. Neydi o eski Ramazanlar diye. Aslında güzel olan eski Ramazanlar değildir. Güzel olan senin çocukluk anılarındır. Çocukken aldığın hazları tabikide büyüyünce artık alamazsın. Bunun geçmişle gelecekle bir alakası yok. :heyo:

Hocam merhaba, farklı güzellikteki bakış ve yaklaşım konuya renk kazandırmış teşekkürederim.

Kuşların zeka konusunda genel bir bakış açısı sergiledimiğize emin olabilirsiniz elimizdekinin zekasından şüphe duymuyoruz bunu bilmenizi siterim bu konuda seçici olduğumuz için zaten bu önemli kriter''zeka''ortaya çıkıyor zaten::).
Neden bunu genelledim bu gün kelebek ırkları eskisi gibi zekalı değil,taklacılar da öyle haa hepsimi böyle tabi ki hayır fakat eskiye göre daha fazla hava ahlağını kaybetmiş durumdurlar konularımızda da rastlıyoruz zaman zaman bu kelebekler ne kadar zekasız şu bu taklacılar ne kadar akılsız vs gibi cümleler oldukça fazla.Buna istinaden konuyu ele aldığımızda geçmişe nazaran kuşlarımız da bir ''geri zekalılık var''olmamasına da imkan yok çünkü posta ırkı bakanlar hariç diğer genel olarak çocuğumuz özellikle form ırkı yetiştiştiricileri zekayı pekte dikkate aldıklarını sanırırım söyliyemezsiniz!Göze hoş gelsin gerisi problem değil:( Gerçeği var! Bursa oynarı da bu gün kapalı beslenerek durmadan eldeki güzelliğine çalışılıyor uzun yıllardır da bu böyle!bu ırk nasıl geri zekalılaşmasın olmaması tuaf olur!

Heyik muhabbetleri hep vardır onlar hayatımızın bir parçası:)Fakat benim duygusallıktan yana yakındığım başka bir aşk ve sevgili özlemi gibi bir özlem bu hissetmekle başlıyan bir duygudur kuşçuluk!Sizinde çok güzel bahsettiğiniz gibi eskiye olan özlem hep oluyor ama geyik olmayının dışında bir gerçek kuşçuluk hobisi var o nedir?
 
AH nerede o eski kuşlar ,, Kuşcular ,, o bahçeli evler ,, o Çocukluk arkadaşları ,, bir rica ile ,, kümesindeki ,, bir çift yavrusunu bizimle paylaşan ,, İSMAYİL abiler,,'' Allah rahmet etsin '' ,, ......
Elbette insan pisikolojisin den kaynaklanan eskiye karşı bir özlem var ,, iyi ve güzel hatıraları hep canlı tutan , bunun yanında sıradan şeyleri , bizi üzen olumsuz izler bırakan insanı mutsuz eden bazı hatıraları da bilinç ötesine saklayan yaradılıştan kaynaklanan, belki bizi bugünde mutlu etmeye yönelik hafızalarımızın bir emniyet subabı , bir koruma devresi gibi çalışan sistemi var.
Düşünsenize yıllarca yaşadığımız tüm o olumsuzlukları biriktirse idi hafızamız , bu gün nedurumda olabilirdik ,, hayatın akışı içerisinde sıradan bir gün de bile bir sürü olumsuzluk yaşamıyormuyuz , tırafikte yoğunluk iş ortamındaki sitres alacaklar, verecekler , hastalıklar , çoluk çoğuğumuzun deresleri , ve hatta Ölümler ..
Düşünsenize bübütün bu örneklemeye çalıştığımız olumsuzlukları tek tek ilk gün kü gibi o an ki gibi hafızanız canlı tutsa yaşamak mümkün olurmuydu sizce ? Bu gün mutlu olma imkanımız olurmuydu ? evet belki yaşama içgüdüsünden belkide adı ne ise . .
Bıkmadan mücadele etmeye , mutlu olmak için çalışmaya çabalamaya parakazanma ya ,çoluk çocuk sahibi olmaya , cesaretimiz olurmuydu , işte o tatlı anılar bizi casaretlendiri yor belkide mücadele etme , yaşama sarılma , mutlu olmak için emek harcama ,, yani YAŞAMA ya devam etmemizi sağlıyor ..
Bilmiyorum böyle bir psikilojik analız yapsam yada kendi hayat tecrübem bu şekilde bir yorum yapmama sebep oldu desem bana katılımısınız ..
öTE YANDAN Bu günün o eski kuşların olmadığını da çok açık ifade edebilirim en azından taklacı performans kuşları için kim ne dese desin o eski oyun kuşları artık yok , ha birkaç iyi kuş elbette var sağda sola ama artık çok azkaldı lar oyunkuşu soyu oldukça aşırı bozuldu son 10 15 yıl içerisinde bu kuşlara bizler çok zarar verdik ... Kostüm aşkı ile heba ettik ..
Kuşculuk ne alemde derseniz oda can çekişiyor bu gün , kuş besleyen elinde kuş tutan , kuş üreten okadar çok artıki , buna normalde düzmantıkla sevinmek gerekir , ama ters orantılı olarak kuşçu kalitesi düştü , hırsız ve uğursuzlar , kalpazan kılıklı adamlar , piyasa da kuşculuğun bayrağını , sallamaya çalışır oldu ,, çünki bu mücadelede reklam yapmak ve ünlenmek artılk çok önemli , artık isimker kuş satıyor ,..
Bilmiyorum ben eskiden kuş satan kim vardı? kime satardı kaç kişi idi bu insanlar ,, kuş daha çok hediye edilirdi bir dostun, ahbabın , arkadaşın , bir abimizin kalbimizdeki değeri kadar idi kuşun değeri, şukadar TL değil..
Çok memleket gezdim iş icabı , allah ömür verirse dahada gezeceğiz .. Bir çok yöre de kuş da gördüm, kuşcu da , ama çoğu kez , kuşu da kuşçuyu da bir arada göremedim , kuşu görsem kuşçu zor kuşçuyu görsem kuş ..
Ha bugün herşey kötüyemi gidiyor ,, bilmiyorum ,,, bakın intenet var bura da , sorunları paylaşma şansımız var , bilgimizi , görgümüzü paylaşma ,, bir şeyler daha öğrenme şansımız var. Uzaklardan , hiç görmeden tanımadan iletişim kurma imkanımız belki de dostluklar kuma özellikle bu konudaki yanlızlığımızı paylaşma imkanımız var ..

Yanı yine insan doğası gereği ümüdimi yetirmeden , yola devam diyorum .
Mücadeleye DEVAM , kuşunda kuşculuğunda daha iyisi için emek vermeye devam .. Belki bir küçük toplulukla, en azından dertleşmek, aynı fikirde olduğumu bilmek isti yorum ,
Bu günün şartların da mutlu olmak için bukadarı nı istiyorum belkide ..
Tüm KUŞÇULARA selam olsun.. selamlar .ŞEREF
 
ınsan dogası geregı gecmıse hep ozlem duyacaktır..ancak gecmıstekı kusculukla bugun kı arasında ve ya gecmıstekı kuslarla bugun arasında cok buyuk farklar oldugu asıkardır.bugun safkanlıgını tasıyan kusların ne kadar azkaldıgı veya yok olup gıttıgı herkes tarafından bılınmekedır.
eskıden, yanı herseyın tıcaret olmadıgı,kapital mantıgın ılıklerımıze kadar ıslemedıgı zamanlarda, kusculuk gercekten bır hobı ıdı.hobı sı olan ınsanlar bunu gelıstırmek ıcın de ugrasır.kus bakıyoruz.!ve bu ucar.kus beslemek den zıyade ucurmak bır tutku ıdı...
fakat bu hobının, zamanla ıletısımın artması ,toplumlar arasındakı alıverısın daha serılesmesı ve hobılerınde kazanc halıne gelmesını sagladı..bu noktada kapalı kumesler devreye gırıyor..uretım!atmaca kapmıyor ,kedı yemıyor,dusmalardan arıtılmıs guvenlı ve kapalı yerlerde cok uretım..ve cogalan .kuslar pıyasayı doyuruyor...ama kazancın surmesı gerek..ıste bu noktada pazara degısıklık gerekıyor..ve kuslarda kırılma baslıyor..yenı tarzda kuslar uretmek ve kazanc saglamak ıcın kuslar kırılmaya baslanıyor ılgınc olan ve ucurulmadıgı ıcın goz zevkıne hıtap edecek kuslar uretılmeye baslanıyor..bu boyle sureklı donup duracak.ne kadar ılgınc ve degısık bır sey uretılırse uretılsın hep yenı bır seye ıhtıyac olacak...cunkı bırsure sonra pazar onada doyacak..
bundan bır sure once ornegın taklacı kuslardan mıskılerı ornek verelım;bu kuslara cılgın paralar ıstenıyordu.daha sonra gumus kafa yerıne kırmızı kafalar cıktı vb.sımdı o cılgın paralar ıstenen kusları onda bır fıatına satın alabılırsınız.(pıyasa doydu)
burda bızım yapmamız gereken.kusculugu olması gerektıgı gıbı havada seven meraklılar olmamız ve moda kusculugundan uzak durup gonlumuzde yatan kusu beslemek olmalıdır..
bu bızım meslegımız degıl hobımızdır..o yuzden kusun kalıtesını olctugumuz deger onun maddı ederı degıl ,bıze yasattıgı duygudur..bu yuzden ranttan ve rantcılardan uzak gercek bır meraklı gıbı,gozlerımız semada yuregımızde atan kanat seslerıyle,hos sohbetler dılerım
herkese saglıklı kumesler..
 
Şerafettin bey ve Hüseyin bey,
söylediklerinizin neredeyse tamamına katılıyorum. Ancak kuşçuluk adına önümüze kara bir tablo serilmesinden ben hiç hoşlanmıyorum. Önceden çok iyi kuşlarımız vardı ama şu anda da çok harika kuşlarımız var. Elimizde olanın değerini bilmediğimiz zaman işte o zaman kaybederiz. Hep daha iyisi daha iyisi ama nereye kadar. Bir minare kaçarak 6 adet sarıyormuş başka yerde 8 adet saranını(takla atanını) görüyoruz hadi elimizdekini çıkaralım onlardan besleyelim. Bu sefer onların dama sağlam olmadıklarını görüyorsun onları çıkar başkalarına bak. Bu iş böyle uzar gider. Ben kendi adıma söylüyorum hem elimdeki kuşlar şahane kuşlar, hem de eşim dostumda şahane kuşlar var. Benim tek korkum bir gün kuşlarımın çalınması. Bu yüzden de seyrettirmek için kimseyi evime davet etmek istemiyorum. Ne zaman böyle yabancı biri gelse ertesi günler içinde kuşlarımız çalınıyor. Elimize silah alıp nöbet tutma imkanıda yok. Veya başınızın belaya girmesini istemiyorsunuz. Kendi halinizde besleyip gidiyorsunuz. Benim görüşüm bu.
Şu noktada size katılıyorum ki artık ulaşım çok kolay. Bir şehri bırakın bir başka ülkenin yerel ırkı ile başka ülke kuşları kırılıp yeni ırklar elde edilmeye çalışılıyor. Bu da bir anlamda kuşlarda ırka dair özelliklerin kaybolmasını sağlıyor. Ama bizler gibi bu tür maceralar peşinde koşmayan gerçek kuşçuların elinde hala güzel oyun kuşları var. Herkese gönlündeki kuşu beslemek nasip olur inşallah. Saygılar..
 
Hoca' Alıntı:
Şerafettin bey ve Hüseyin bey,
söylediklerinizin neredeyse tamamına katılıyorum. Ancak kuşçuluk adına önümüze kara bir tablo serilmesinden ben hiç hoşlanmıyorum. Önceden çok iyi kuşlarımız vardı ama şu anda da çok harika kuşlarımız var. Elimizde olanın değerini bilmediğimiz zaman işte o zaman kaybederiz. Hep daha iyisi daha iyisi ama nereye kadar. Bir minare kaçarak 6 adet sarıyormuş başka yerde 8 adet saranını(takla atanını) görüyoruz hadi elimizdekini çıkaralım onlardan besleyelim. Bu sefer onların dama sağlam olmadıklarını görüyorsun onları çıkar başkalarına bak. Bu iş böyle uzar gider. Ben kendi adıma söylüyorum hem elimdeki kuşlar şahane kuşlar, hem de eşim dostumda şahane kuşlar var. Benim tek korkum bir gün kuşlarımın çalınması. Bu yüzden de seyrettirmek için kimseyi evime davet etmek istemiyorum. Ne zaman böyle yabancı biri gelse ertesi günler içinde kuşlarımız çalınıyor. Elimize silah alıp nöbet tutma imkanıda yok. Veya başınızın belaya girmesini istemiyorsunuz. Kendi halinizde besleyip gidiyorsunuz. Benim görüşüm bu.
Şu noktada size katılıyorum ki artık ulaşım çok kolay. Bir şehri bırakın bir başka ülkenin yerel ırkı ile başka ülke kuşları kırılıp yeni ırklar elde edilmeye çalışılıyor. Bu da bir anlamda kuşlarda ırka dair özelliklerin kaybolmasını sağlıyor. Ama bizler gibi bu tür maceralar peşinde koşmayan gerçek kuşçuların elinde hala güzel oyun kuşları var. Herkese gönlündeki kuşu beslemek nasip olur inşallah. Saygılar..

Hocam merhabalar,sizinde bahsettiğiniz gibi güvercin hobimizin olumsuz tarafları da hiç şüphesiz var çalınma,hastalıktan kaybetme,atmaca,vb gibi olumsuzluklar.Sizin bahsetmiş olduğunuz bu vb konuları aşmanın çok basit fakat ''herksin işine gelmeyen bir şey var'' BUDA PAYLAŞMAKTIR!!''siz eğer oyun kuşlarınızdan çevrenizdeki yakınlarınıza veya isteyen meraklılara dağıtırsanız ''kıymet bilen''.İçiniz bence şuankinden daha rahat olur!bilirsiniz ki sağda solda aynı sizin kuşlarınızın kanından var.Hem rahatlıkla uçurursunuz,çalınsa da ,hastalıkda gelse bir şekilde kuşlarınızdan serpiştirdiğiniz yerlerden alıp yolunuza bildiğiniz kuşlarla ve emek verdiğiniz kuşlarlarla devam edebilirsiniz!Yeter ki bizler paylaşmanın iyi yönlerini keşfedelim.

Günümüz hastalıkları adeta azrail gibi kümes kapısında YATMAKTA!Artık eğer bir kan korumak istiyorsak mümkün olduğunca çok kişiye elimizdeki kuşlardan vermek gerektiğini düşünüyorum.Tabii bizlerin en büyük handikabı ''BENDE BAK BU VAR AMA SEN DE YOK'' olumusuz etki mevzusudur bunu aşmak şarttır.Bu gün sende olan SENDE YOK olmaması için paylaşılması gerektiğini bilmek lazım!Ki sende olan güzellik yaşatılsın korunsun ilerki kuşaklara aktarılsın ve ah beee vah beee tühh belerle güvercin yetiştirmeyelim :buyrun:

Bir kuşu yücelterek bir yetiştirici kendi yetiştiriciliğini alçaltmaması için paylaşmak şarttır.
 
H.Hüseyin Aydoğmuş' Alıntı:
Hoca' Alıntı:
Şerafettin bey ve Hüseyin bey,
söylediklerinizin neredeyse tamamına katılıyorum. Ancak kuşçuluk adına önümüze kara bir tablo serilmesinden ben hiç hoşlanmıyorum. Önceden çok iyi kuşlarımız vardı ama şu anda da çok harika kuşlarımız var. Elimizde olanın değerini bilmediğimiz zaman işte o zaman kaybederiz. Hep daha iyisi daha iyisi ama nereye kadar. Bir minare kaçarak 6 adet sarıyormuş başka yerde 8 adet saranını(takla atanını) görüyoruz hadi elimizdekini çıkaralım onlardan besleyelim. Bu sefer onların dama sağlam olmadıklarını görüyorsun onları çıkar başkalarına bak. Bu iş böyle uzar gider. Ben kendi adıma söylüyorum hem elimdeki kuşlar şahane kuşlar, hem de eşim dostumda şahane kuşlar var. Benim tek korkum bir gün kuşlarımın çalınması. Bu yüzden de seyrettirmek için kimseyi evime davet etmek istemiyorum. Ne zaman böyle yabancı biri gelse ertesi günler içinde kuşlarımız çalınıyor. Elimize silah alıp nöbet tutma imkanıda yok. Veya başınızın belaya girmesini istemiyorsunuz. Kendi halinizde besleyip gidiyorsunuz. Benim görüşüm bu.
Şu noktada size katılıyorum ki artık ulaşım çok kolay. Bir şehri bırakın bir başka ülkenin yerel ırkı ile başka ülke kuşları kırılıp yeni ırklar elde edilmeye çalışılıyor. Bu da bir anlamda kuşlarda ırka dair özelliklerin kaybolmasını sağlıyor. Ama bizler gibi bu tür maceralar peşinde koşmayan gerçek kuşçuların elinde hala güzel oyun kuşları var. Herkese gönlündeki kuşu beslemek nasip olur inşallah. Saygılar..

Hocam merhabalar,sizinde bahsettiğiniz gibi güvercin hobimizin olumsuz tarafları da hiç şüphesiz var çalınma,hastalıktan kaybetme,atmaca,vb gibi olumsuzluklar.Sizin bahsetmiş olduğunuz bu vb konuları aşmanın çok basit fakat ''herksin işine gelmeyen bir şey var'' BUDA PAYLAŞMAKTIR!!''siz eğer oyun kuşlarınızdan çevrenizdeki yakınlarınıza veya isteyen meraklılara dağıtırsanız ''kıymet bilen''.İçiniz bence şuankinden daha rahat olur!bilirsiniz ki sağda solda aynı sizin kuşlarınızın kanından var.Hem rahatlıkla uçurursunuz,çalınsa da ,hastalıkda gelse bir şekilde kuşlarınızdan serpiştirdiğiniz yerlerden alıp yolunuza bildiğiniz kuşlarla ve emek verdiğiniz kuşlarlarla devam edebilirsiniz!Yeter ki bizler paylaşmanın iyi yönlerini keşfedelim.

Günümüz hastalıkları adeta azrail gibi kümes kapısında YATMAKTA!Artık eğer bir kan korumak istiyorsak mümkün olduğunca çok kişiye elimizdeki kuşlardan vermek gerektiğini düşünüyorum.Tabii bizlerin en büyük handikabı ''BENDE BAK BU VAR AMA SEN DE YOK'' olumusuz etki mevzusudur bunu aşmak şarttır.Bu gün sende olan SENDE YOK olmaması için paylaşılması gerektiğini bilmek lazım!Ki sende olan güzellik yaşatılsın korunsun ilerki kuşaklara aktarılsın ve ah beee vah beee tühh belerle güvercin yetiştirmeyelim :buyrun:

Bir kuşu yücelterek bir yetiştirici kendi yetiştiriciliğini alçaltmaması için paylaşmak şarttır.


SELAMLAR HÜSEYİN BEY KARDEŞİM KESİNLİKLE SANA KATILIYORUM.benim etrefımda beni tanıyan arkadaşlarım (samimi olduğum) hepsinin kümesinden istediğimi alırım.bunun sebebi onlar değil benim. nasıl derseniz ben arkadaşlarımdan hediye bir kuş yada ben cıkıp catısına alırsam eğer kuş 1 tl dahi olsa o kuş ölürse ölüsünü koyarım pakete götürürüm eğer beslemiyecek olursamda o kuşu altından gelen bütün yavrularla beraber götürürüm. fakat kaç insan böyle beni gecen sene uzun zaman görüşmediğim bir abim aradı ve kenan hala kuş besliyormusun dedi evet abi dedim beni her gün aradı nerdeyse kümes kurucam fabrika bahcesine bir kaç kuş ver dedii bende kendi kuşlarımdan 2 takım damızlık posta farklı renklerde bir takım bursa bir takım antep sarısı bir takımda basık tepe şekeri bir takım adana ve bir tanede tip 1 tanede portalak sarı verdim. kuşları vereli 8 ay kadar oldu belkide geçti ama hala beni arayıp halimi soran yok ayni şekilde geçen sene kaç kez kuş verdim artık sence 1 tane bile verirmiyim? vermem tabi böyle oldukça hayrettin bey gibi saklamayı tercih eden konumuna düşer herkes ama bu saklayanda değil saklatanda kabahattir.ben arkadaşımın damına cıktıgımda kuşu eğer benim olcak şekilde alıyorsam değerinin yarısını kesinlikle veriyorum emeğine sayğıdan ama kaç kişi bu şekilde sadece iyi bir kuş almak için bile muabbet eden insanlar var camiamızda. FAKAT DEDİĞİNE KATILIYORUM . bunu bir kaç yerde şu şekilde yazmış bulunmaktayım en az bir takım yada iyi kuşun soyu başka kümeste her ihtimale karşı bulunmalıdır. bu dostluk cercevesinde olsa daha güzel olur ama pek bu dostlugu yaşayan nadir. işallah herkesi başkasındaki kuşa göz koyan kuşçulardan korusun.ve herkesi kendi elinde bulunanlara değer vermesini bilsin ki yanlış coğaltma yapmaktansa öz coğaltmanın kıymetini ögrensin. iyi kuşçulara iyi bir dost mutlaka şart. ben yine kendimi örnek vereceğim eğer çok kıymetli değilse bana verilen hediye bir kuşu bile almıyorum emek vermemek için emek veripte sonra boşa gitmesin diye peki hepsi kuşlarının emeğe değermi hayır tabiki değil ama şuan onları elemeyi sürdürüyorum. ve gereksiz sayı artışındansa az ama kıymetli ve öz olana uğraşıyorum. eskiden küçüçük kümeslerde az kuş besleyen cok insan vardı.ama gittiğimizde yanına en az bir kaç takım seyredilecek kuş vardı.şimdi kümeslerde yüzlerce kuş var bir tane eskisi gibi seyrettirilecek kuş yok.eskiden insanlar büyüklerine saygılıydı anlattığı kuşları azımız acık dinlerdik şimdi 18 arkadaş bir kaç mezata gidiyor. bir kaç internette resim görüyor güzel kuştan kaliteli kuştan anladıgını sanıyor. görmekle anlamak sadece bellli özellikler için geçerlidir. diğerleri eline aldıgında hissettiğin bir duygu bile vardır. bunlar gibi şeyleri eski ustalar iyi bilirdi baktıgında kuşa not verdiğinde notta hata olmazdı eski ustalardanda pek kalmadı :=( ( kuş uzun götlerse ne olur kısa götlerse ne olur veya elimize aldıgımızda kuyrugu dışa acasa ne olur içe acarsa ne olur ) bunlar gibi bir sürü şey ben bu ustalarıda özlemedim desem yalan olur. kalan ustalarda çağa ayak uydurup yarısı rantcı oldu olmayanlarda korkusundan kuşlarının tüyünü hayrettin bey gibi cıkarmaz oldu ben böyle bir sürü kümes biliyorum kümes dev gibi kuş gani uçan yok. yani kuş kümesleri ne yazık ki artık TAVUK KÜMESLERİ HALİNE GELDİ.
 
Arkadaşlar tabikide bizim de teklifsizce kuş alıp verdiğimiz dostlarımız var. Ama bu güven kolay kazanılmıyor. Bizimde kuşlarımızdan bazı arkadaşlarda mevcut ama iyi kuştan kolay yavru alınmıyor. Bir kez kümese hırsız girdimi tekrar yoluna koyana kadar yıllar geçiyor. Ayrıca kuşlarımızı uçuruyoruz ama bizim mahalle tenha olduğu için yabancılar olmaz.. Yani kendimiz uçurup kendimiz seyrediyoruz.
 
Bakınız sevgili abilerim aslında sorunlarıve çözüm yollarını hepimiz biliyoruz bu durum lara nasıl gelindi bunu da biliyoruz .
Devir tüketim devri insanlar herşeye çok çabuk sahip olup çok çabuk tüketiyorlar yani emek verilmiyor veya az emek veriliyor insanlar zahmete katlanmak istemiyor , birde istikrar yok bugün popüler olan kısa süre sonra demode oluyor .
Örneğin zamanında kuş kovalayan ve oyunkuşuna emek vermiş bazı abilerimiz bugün moda yı takip eder olmuş , mesala bugünlerde miro risasi modası var ve hepsi bu kuşları kapalı tutup çoğaltıyor sorulduğunda bu kuşların aslında çok güçlü kanat yapıları olduğundan iyi oyun yaptıklarından vs bahis açıyorlar . Ben biliyorumki bir süre sonra bu kuşlarda tarih olacak yeni bir moda akımı başlayacak .
Bende bu hataya düştüm yıllar önce çok iyi para ya bir çift portakal aldım emek harcadım ve elimdeki kapalı renkli kuşlarımı dışladım önemsemedim. Daha sonrada kaybettiğim zamana , harcadığım emeğe yandım..
İnsan öncelikle bu işte bir karar vermeli , istikrarlı olmalı , yani şıpsevdi olmamalı , kararlı olmalı ki bir şeyler elde edebilsin ...
Sizlerin dost kümeslerin de kuş bulundurma stratejini zi de gayet mantıklı buluyorum.. İşte ama hani o dost kaçtane nasıl emin olacağız ki malesef tecrübe ederek ve kazık yiyerek bu elemeyi yapa biliyoruz veya ben bu konuda şanssızım diye bilirim ..
Şu an sadece kuş alış verişi yapa bileceğim tamamen güvenebileceğim insan sayısı malesef birkaç kişi onlarında biri Diyarbakırda , biri Manisa da , biri Amasya da ,vs ve her istediğimde kuş alma verme şansım yok kısıtlı . .. Bu insanlar la para sözkonusu olmaksızın tamamen gönül bağı ile hertürlü paylaşıma girebiliyorum , ama bazen aradığım onlarda da olmuyor , çıkıp para ile alma ya kalktığında ortam malum kuşu satanların durumu belli iyi kuşu kimse pek satmaya yanaşmıyor . Satanda küçük bir servet istiyor . Bir dönem Kırıkkalede bulun dum gerçekten orada çok iyi kuşlar vardı harika kuşlar diyebilirim kuşa ulaşma şansıda çok basitti ama insanların gözleri öyle dönmüştü ki kuşlarını evde sattıklarında anormal rakamlar istiyorlardı , ha aynı kuşu pazara götürüp satanıda gördüm pazarda belki bir tavuk fiyatına , yani terazinin şirazesi ayarsız insanlar . Özet olarak para verip oyun kuşu almakta zor aşırı riskli . Ben evden kuş almak yerine çoğu kez imkan dahilinde pazarları dolaşırım bazen kuş düşer veya bu kuş olabilir derim kendi kafama göre olursa ne ala olmazsa veririm bir çocuğa gider ..
Bir diğer konuda bazen kuş aşırı çoğalıyor uçurması için çoluk çocuğa veriyorum , onlar bile artık ya renk kuşu istiyor yada fazla uğraşmadan sıkılıp satıyorlar üçe beşe yani beda va verecek uçurtacak birilerini bulmakta güç artık .
Ben kendim de çocukken verirdi abilerimiz bu nu kovala derlerdi kuşun sonunu görmeden asla bırakmazdık kuşu beklerdimki iyi birşeyler yapsın bende o abiye müjde vereyim . Şimdi haftasına gidiyorsun kuş yok, kerata çoktan okutmuş kuşu yada kuşları . ..
Bakın bu yıl tek bir yavrum dan dahi tam anlamı ile bir şey göremedim .Uçanı atmaca kaptı uçmayan sıkıda kaldı , sağa sola yolladığım uçurdediğim insanlar kuşları okuttu.. zaten ıskartayı hiç hesaba katmıyorum .. Yani bizim mesele ÇOK MEŞAKKATLİ , bu sebepten artık oyunkuşu na hizmet eden az .. Renk kuşu içinde garnİtür olarak tutup işte bende de var demek için bakılıyor .. İnanın artık miski sabununi kaplama vs görün ce içim kalkıyor .. .. Sanki kasıtlı yapılıyormuş gibi geliyor bana .. .. Selamlar.ŞEREF
 
H.Hüseyin Aydoğmuş' Alıntı:
Merhabalar,hobimizde çok yeniliğe açık olduğumuz kadar da sürekli geçmişe bir özlem vardır.Ah be ,vah be, vay be,gibi pişmanlık kelimeleri belirtileriyle birlikte başlayan kuşçuluk muhabbetlerini aramızda duymayan sanırım yoktur.Günümüzde geçmişe göre eski kuşlardan çok daha vasıflı çok daha tatmin edici kuşlar üretilmiş olabilir!Fakat o eski dediğimiz güvercin sevgisinde duygusal bir bağ vardır ya işte o adamı ahlar ve vaylara sürüklemektedir ustalarımızı abilerimizi bu duygusal yapan ah ah ah ah nerde o eski kuşalr dedirten etkenler sizce nelerdir?
1-eski kuşlar mı?
2-yoksa eski kuşçulukta ki sevgi saygı hoş görü ve paylaşımlar mı?
3-Betonarme olmamış tek katlı evlerimizin bahçesinde rahatlıkla güvercin yetiştirdiğimiz o eski günler mi?

Pek tabi ki bu 3 madde de bir çok yetiştiricimize ahhh çektirmekte.Eski kuşçuluk hobisi sizde şimdikine göre daha mı tatlıydı?Eski kuşçualrdan çarpıcı ve çok etkilendiğiniz hiç unutamadığınız özlediğiniz o günlere geri gitmek isteediğiniz güzel bir anınız var mı?Ben bu başlık altında geçmiş ve günümüz güviercin yetiştiricliği ve güviercinleri arasında ki farklılıkları sizlerle konuşmak istiyorum.Çıkan sonuçlardan çok farklı bilgiler ortaya çıkartıp nerdeydik nereyi doğru gittiğimizi görmek adına çarpıcı bazı gerçeklerle yüzleşçeğimizi de düşünüyorum.

Evet geçmişten günümüze ahlar ve vahlarla anlatılan geçmiş dönem kuşçuluk ile şimdi ki adıyla ismine güvercin yetiştiriciliği dediğimiz hobimizin farklılıklarını buyrun konuşalım ve bakalım neler ortaya çıkacak.Kuşçuluk bakın nasıl ''hobi olarak güvercin yetiştiricliğine'' güzel bir biçimde dönüşüyor hep birlikte ele alarak inceleme fırsatı yakalayım! Buyrunuz arkadaşlar.

selam değerli dostlarım...sevgili dostum hüseyin öncelikle senin açtığın bu konuya bir kaç satır karalamak isterim..

bizler güvercin severiz o sebep ile nesli tükenmediği sürece güvercin yok diyerek ah vah çekmememiz lazım ,çünki seveceğimiz iki kanatlı bu güzellikler dünya olduğu sürece var olacaklar..neye ah vah çekeriz eski dostluklara olabilir,bir zamanlar çocuk olan sizler ve bizlerin elin de gezen bu cins dediğimiz kuşların şimdi bir dünya paralara ki onların da orjin olduğu yine tartışılır ki satılıp alındığına ahlanırız..
kostüm dediğimiz olay hemen her cinse girdi artık aslında per formansın olmayışı yani mesela benim gibi kuş bakanların yani uçuramayan kişilerin tavuk misali bakmaya çalıştığı bu kuşların sadece güzellikleri ile alakadar olmaları yani per formansına ilk etapta önem vermemeleri..şimdi biz ler bursa oynarı yada mardin seferlilerini uçura bilse idik ve uçum dediğim de uçuştan anlayan ki,şiler olsa idik bakarmıydık kuşun uzunluğuna kanadın daki çapara kuyruğundaki beyaza,rengine v.s......örnekleri çoğaltmak çok mümkündür..
şimdi eskiden de kuş satılırdı..ama satan kişi acımasız olmaz dı..ben babamdan aldığım harçlıkla bir çift bursa aldığımı ve onu saatlerce havada seyrettiğimi nasıl unuturum ahlarım şimdi bu yönde...
eskiden tahılın saklanma koşulları böyle olmadığı için ilaçlanmazdı dolayısı ile hastalık olmaz dı..şimdi ahlarım buna..insanlar bir birinin bahçe yada tavanına çıkın ca yemek yenir kuş seyredilirdi boş beleş muhabbet olmaz dı..havadaki kuştan bahsedilir di konu bu ahlar bu yönde..
ama bir de şu var bilinçli olan her şeye saygı duymayı bilmek lazım..bir çok kuşcu var ki bilirim kuşların geni ile bilinçli oynayarak bu kostüm kuşunda bir şeyler üretiyor ve muaffak oluyorlar..sorun olan ben ce veledi zina dediğimiz kuşları peyda etmemek..yani bazı kümeslerde olduğu gibi saldım çayıra mevlam kayıra hesabı kim kimden yavru yaparsa işte kötü olan da bu..
saygılar sunuyorum..
 
seref ın yazdıklarını okuyunca tuketım kulturunu ne kadar ıcsellestırdıgımızı bır daha ıdrak edıyorum.evet mesekkatlı olan zahmetlı olan artık elıtlesmış.tıpkı yemek kulturu gıbı.fasfood yıyecekler gıbı kolay olanı tercıh etmek yerıne zoru bız tercıh ettık.ama bılıyorum kı zor da olsa aldıgımız lezzet buna deger...
ben kendımce onlem olarak az kus ve tek ırk bakıyorum.ve elımdekı fazlayıda huseyının dedıgı gıbı dostlarımla paylasıyorum..
kuslarımın herbırıne teker teker emegım cok fazla.hep daha ıyı olmasına caba gosterıyorum..bılıyorum kı bugun ederı ne olursa olsun bu kuslar kıymetlı.ve kuslarımın ederını parayla olcemem.guzelın,olması gerekenın ,yada ıdealın pesındeyım.moda kusculugu ve pazardakı fıat benı oyuzden ırgalamıyor..
kuslarımız 3 saat ucuyorsa bunu 4 saat nasıl yaparız dıye kafa catlatırken bırılerı kapalı kumeslerde yaptıgı kusculugu bırak ustalık sansınlar..
zor da olsa dedıgım gıbı aldıgımız lezzet buna deger..
paylasım gercekten onemlı..dusunınkı hedıye ettıgınız kusun bıyerlerde mermı gıbı uctugunu.. buyuzden ınsanların sızden ıyı bır sekılde bahsettıgını..hızmet ettıgınız kusun en buyuk odulu budur bence..
 
Abicim herkes eski kuşları istiyo çünkü eskiden kuşlar safdı.Yani kırma kuş pek yoktu ama sonradan sonraya kuşlar hep kırma oldular ve buda bizlerin suçu.Aynı zamanda eskiden kuşçular arasında hoşgörü saygı sevgi varmış ama şimdi bizler anca yan komşunun kuşlarını yakalama peşindeyiz....

yazık bizlere :asla:
 
polllat' Alıntı:
Abicim herkes eski kuşları istiyo çünkü eskiden kuşlar safdı.Yani kırma kuş pek yoktu ama sonradan sonraya kuşlar hep kırma oldular ve buda bizlerin suçu.Aynı zamanda eskiden kuşçular arasında hoşgörü saygı sevgi varmış ama şimdi bizler anca yan komşunun kuşlarını yakalama peşindeyiz....

yazık bizlere :asla:

değerli kardeşim sinan bey..senin suçun değil bizlerin suçu bu..sen eğer bunları görüp ders almaz isen ,kendine iyi örnekler seçmez isen o zaman sen de bu konuda suçlu olursun..
 
ali hakan' Alıntı:
H.Hüseyin Aydoğmuş' Alıntı:
Merhabalar,hobimizde çok yeniliğe açık olduğumuz kadar da sürekli geçmişe bir özlem vardır.Ah be ,vah be, vay be,gibi pişmanlık kelimeleri belirtileriyle birlikte başlayan kuşçuluk muhabbetlerini aramızda duymayan sanırım yoktur.Günümüzde geçmişe göre eski kuşlardan çok daha vasıflı çok daha tatmin edici kuşlar üretilmiş olabilir!Fakat o eski dediğimiz güvercin sevgisinde duygusal bir bağ vardır ya işte o adamı ahlar ve vaylara sürüklemektedir ustalarımızı abilerimizi bu duygusal yapan ah ah ah ah nerde o eski kuşalr dedirten etkenler sizce nelerdir?
1-eski kuşlar mı?
2-yoksa eski kuşçulukta ki sevgi saygı hoş görü ve paylaşımlar mı?
3-Betonarme olmamış tek katlı evlerimizin bahçesinde rahatlıkla güvercin yetiştirdiğimiz o eski günler mi?

Pek tabi ki bu 3 madde de bir çok yetiştiricimize ahhh çektirmekte.Eski kuşçuluk hobisi sizde şimdikine göre daha mı tatlıydı?Eski kuşçualrdan çarpıcı ve çok etkilendiğiniz hiç unutamadığınız özlediğiniz o günlere geri gitmek isteediğiniz güzel bir anınız var mı?Ben bu başlık altında geçmiş ve günümüz güviercin yetiştiricliği ve güviercinleri arasında ki farklılıkları sizlerle konuşmak istiyorum.Çıkan sonuçlardan çok farklı bilgiler ortaya çıkartıp nerdeydik nereyi doğru gittiğimizi görmek adına çarpıcı bazı gerçeklerle yüzleşçeğimizi de düşünüyorum.

Evet geçmişten günümüze ahlar ve vahlarla anlatılan geçmiş dönem kuşçuluk ile şimdi ki adıyla ismine güvercin yetiştiriciliği dediğimiz hobimizin farklılıklarını buyrun konuşalım ve bakalım neler ortaya çıkacak.Kuşçuluk bakın nasıl ''hobi olarak güvercin yetiştiricliğine'' güzel bir biçimde dönüşüyor hep birlikte ele alarak inceleme fırsatı yakalayım! Buyrunuz arkadaşlar.

selam değerli dostlarım...sevgili dostum hüseyin öncelikle senin açtığın bu konuya bir kaç satır karalamak isterim..

bizler güvercin severiz o sebep ile nesli tükenmediği sürece güvercin yok diyerek ah vah çekmememiz lazım ,çünki seveceğimiz iki kanatlı bu güzellikler dünya olduğu sürece var olacaklar..neye ah vah çekeriz eski dostluklara olabilir,bir zamanlar çocuk olan sizler ve bizlerin elin de gezen bu cins dediğimiz kuşların şimdi bir dünya paralara ki onların da orjin olduğu yine tartışılır ki satılıp alındığına ahlanırız..
kostüm dediğimiz olay hemen her cinse girdi artık aslında per formansın olmayışı yani mesela benim gibi kuş bakanların yani uçuramayan kişilerin tavuk misali bakmaya çalıştığı bu kuşların sadece güzellikleri ile alakadar olmaları yani per formansına ilk etapta önem vermemeleri..şimdi biz ler bursa oynarı yada mardin seferlilerini uçura bilse idik ve uçum dediğim de uçuştan anlayan ki,şiler olsa idik bakarmıydık kuşun uzunluğuna kanadın daki çapara kuyruğundaki beyaza,rengine v.s......örnekleri çoğaltmak çok mümkündür..
şimdi eskiden de kuş satılırdı..ama satan kişi acımasız olmaz dı..ben babamdan aldığım harçlıkla bir çift bursa aldığımı ve onu saatlerce havada seyrettiğimi nasıl unuturum ahlarım şimdi bu yönde...
eskiden tahılın saklanma koşulları böyle olmadığı için ilaçlanmazdı dolayısı ile hastalık olmaz dı..şimdi ahlarım buna..insanlar bir birinin bahçe yada tavanına çıkın ca yemek yenir kuş seyredilirdi boş beleş muhabbet olmaz dı..havadaki kuştan bahsedilir di konu bu ahlar bu yönde..
ama bir de şu var bilinçli olan her şeye saygı duymayı bilmek lazım..bir çok kuşcu var ki bilirim kuşların geni ile bilinçli oynayarak bu kostüm kuşunda bir şeyler üretiyor ve muaffak oluyorlar..sorun olan ben ce veledi zina dediğimiz kuşları peyda etmemek..yani bazı kümeslerde olduğu gibi saldım çayıra mevlam kayıra hesabı kim kimden yavru yaparsa işte kötü olan da bu..
saygılar sunuyorum..

Merhaba Ali abi,

Eski dostluk kuşçuluğuna katılmıyorum böle bir şey bence yok yada ben görmedim ''genel anlamda istisnalar hariç yok''!Eskiden şimdikine nazaran çok daha kıskançlık içinde giden bir güvercin yetiştiriciliği vardı.

Fırsat buldukça alabadem ırkımızla ilgili kümes ziyaretleri ve en eski alabadem yetiştiricileri ile röportajlar yapıyorum.Bunları ilerleyen günlerde toplu olarak sizlerle kısmetse paylaşacağım.

Kime sorsam ''Neden alabadem bu günkü yok olma aşamasına geldi desem altından tek bir sonuç çıkıyor''.KOCAMAN BİR BENCİLLİK başka hiç bir şey değil!Aman bende olsun sende olmasın sakın haaa! benim tanıdığım eski kuşçularımızın %90 nı bu tipte hiç kimse kusura bakmasın!Yetiştiridiği adamlarda bu tarz adamlar (şimdi ustalık taslayanlara da aralarında rastlamak mümkün:))

Alabadem ustaları vakti zamanında elinde olanı hiç bir yeni meraklıya vermemişler!Hep dış illere bakıcı olarak verilmiş yada çevre komşu illere büyük paralara verilmiş!Ama kendi anavatının da adeta kökü kazınmış ve verilen yerlerde de nasıl besleneceği sonradan öğrenildiği için eline geçiren yetiştiricler öğrenene kadar kuşlar ziyan olup bu günkü duruma düşmüşler!Hangi eski Alabademciyle görüşsem hala anlamsız bir yarış içerisindeler ortada ise uzun zmandır 70 yıldır yarış var ama ortada hiç bir şey yok.Alabademe ne bir gelecek kazandırılmış nede yarış içinde olanlar bir yol kat edememişler! Kocaman bir BOŞ marka kuşçuluk bizlere devredilmiş inşallah Bu BOŞ marka güvercin hobisini DOLU olarak bizden sonrakilere bırakabiliriz.Geçmişe baktığımızda gerçekten de hedefsiz bir kuşçuluktan arda kalan artıklarla şuan eyleniyoruz! sanırım.
 
bir ata sözü var hüseyin bey kardeşim dediğin kesinlikle doğru ama ata sözü şunu der sen iyiysen herkes iyi sen kötüysen herkes kötü yani eski kuşçuların hepsinde olmasada bu olayları sana anlatanlar kesinlikle bencilmiş doğru söylüyorsun ama sen iyisen etrafındakilerde iyi sözü burda ali abiye geliyor demekki kendi iyiydi etrafındakilerde öyle. ama sana katılmamk imkansız hırsız neden calar satmak için kime başka bir kuşçuya alan varki calan var şimdi hırsız kuşçuyu tanımadan calıyor ve tanımadıgına satıyor. ama eskiden hırsız kümese özellikle gönderiliyordu şimdi yokmu var ama eskisi kadar cok değil. ve caldırttan kimdi hep dost yada arkadaş bildiklerimiz.
 
Merhabalar şuan Konunun temel direği PAYLAŞMAKTA yatıyor!paylaşanın başı malesef ağırmıyor ve kuşlarınızı her gittiniz ilde seyretme fırsatıda yakalıyorsunuz :buyrun: Bu çok güzel bir duygu hafta sonları arkadaşlarıma gidiyorum bir bakıyorum benim oynarlardan panik halinde bir iki kuş havada insan gerçekten seviniyor gönül rahatlığıyla işte azda olsa kendi kuşlarımın soyunu garanti altına alabilmenin sevincini yaşayabiliyorum kuşçulukta üzlmemek ahlar ve vahlarla kuş beslememek için şart olan kural PAYLAŞMAK OLDUĞU ortada sanırım başka aklınıza gelen unsurlar varsa bunlarıda fikir olarak paylaşabiliriz arkadaşlar.
 
Arkadaşlar paylaşmak işini de abartmayalım. Benim kümesimde ki kuş sayısı 20 yi geçmez. Yılda aldığım yavru sayısı bir o kadar daha. Atmaca, hastalık veya benzer sebeplerden kaybolanlarda o kadar. Yani sayı sabit. Her gelene al şu bir çifti de sen uçur desen sana kuş kalmaz. Ben kimseye sakın vermeyin demiyorum ama bir kaç eşe dosta verirsin geri kalana verme olasılığın yoktur. Ama kümes ziyaretine her gelen nedense böyle bir beklenti içerisinde. Biz çok gerekmedikçe kimseden kuş almayızda istemeyizde. Ama bizim meraklı olduğumuzu her duyan illaki bir çift isteme gereği duyuyor. Nereye kadar?????????????
Bu paylaşım işine yaptığınız yaklaşımı aynen şuna benzetiyorum. Bir insan herkesle dost olmalı. İyi de bu zaten mümkün değil. Herkesle iyi geçinip herkesle dost olsanız bile sırf bu yüzden bir sürü düşman sahibi olursunuz. Çünkü bu özelliğnizi bile kıskanan bir sürü insan çıkacaktır.
Özetle ne yaparsanız yapın hırsızlığın önüne geçemezsiniz. En mantıklısı kuşlarınızı farklı kümeslere paylaştırıp riski asgariye indidrmektir. :tamam:
 
Hoca' Alıntı:
Arkadaşlar paylaşmak işini de abartmayalım. Benim kümesimde ki kuş sayısı 20 yi geçmez. Yılda aldığım yavru sayısı bir o kadar daha. Atmaca, hastalık veya benzer sebeplerden kaybolanlarda o kadar. Yani sayı sabit. Her gelene al şu bir çifti de sen uçur desen sana kuş kalmaz. Ben kimseye sakın vermeyin demiyorum ama bir kaç eşe dosta verirsin geri kalana verme olasılığın yoktur. Ama kümes ziyaretine her gelen nedense böyle bir beklenti içerisinde. Biz çok gerekmedikçe kimseden kuş almayızda istemeyizde. Ama bizim meraklı olduğumuzu her duyan illaki bir çift isteme gereği duyuyor. Nereye kadar?????????????
Bu paylaşım işine yaptığınız yaklaşımı aynen şuna benzetiyorum. Bir insan herkesle dost olmalı. İyi de bu zaten mümkün değil. Herkesle iyi geçinip herkesle dost olsanız bile sırf bu yüzden bir sürü düşman sahibi olursunuz. Çünkü bu özelliğnizi bile kıskanan bir sürü insan çıkacaktır.
Özetle ne yaparsanız yapın hırsızlığın önüne geçemezsiniz. En mantıklısı kuşlarınızı farklı kümeslere paylaştırıp riski asgariye indidrmektir. :tamam:


Hocam paylaşmanın sınırlarını her yetiştirici kendine göre belirler sizde kendi elinizde olan güvercin adeti ve elinizdeki imkanlar doğrultusunda ve içinizden geldiği kadarıyla paylaşım yapcaksınız pek tabiki bunu ne abartmak nede asgari ölçülerini belirtmek gibi bir durum söz konusu değildir.Benim konu içerisindeki paylaşmaktan kast ettiğim şeyler güvercin yetiştiriciliğe zarar veren kısımlardır bunada bencillik dedik!
Kimseye her ürettiğini dağıt her yavrunu ver gibi bir kümes yap demiyoruz. Bir çok kişi geçmiştede şuanda da üretim fazlasını zaten verir veriyor da ben hiç vermeyenleri kast ediyorum ve bizim geçmişteki bir çok yetiştiricimiz kendi kuşlarından vermiyodu ve bu davranışlar bizim ilimizde nerdeyse bir ırkın yok olmasına sebep olmaya kadar gelmiştir!

Hiç bir şey imkansız değildir hırsızlığın önüne neden geçemeyelim ki!Bakınız burda temelde paylaşım unsuruna dayanmakta bizler kuşçuluğa hobi gözünle bakabildiğimiz zaman kimsenin kuşu inanın çalınmayacaktır!Bu bir zevk ve hobidir çalınmanın önüne geçilmez diyeceğinize bence KUŞ NEDEN ÇALINIR sorusunu cevaplandırınız ve verdiğiniz cevapları ortadan kaldırınız ki kuşumuzda çalınmasın!Basit şeyleri imkansız kılmamaya çalışın.
 
Hoca' Alıntı:
Arkadaşlar paylaşmak işini de abartmayalım. Benim kümesimde ki kuş sayısı 20 yi geçmez. Yılda aldığım yavru sayısı bir o kadar daha. Atmaca, hastalık veya benzer sebeplerden kaybolanlarda o kadar. Yani sayı sabit. Her gelene al şu bir çifti de sen uçur desen sana kuş kalmaz. Ben kimseye sakın vermeyin demiyorum ama bir kaç eşe dosta verirsin geri kalana verme olasılığın yoktur. Ama kümes ziyaretine her gelen nedense böyle bir beklenti içerisinde. Biz çok gerekmedikçe kimseden kuş almayızda istemeyizde. Ama bizim meraklı olduğumuzu her duyan illaki bir çift isteme gereği duyuyor. Nereye kadar?????????????
Bu paylaşım işine yaptığınız yaklaşımı aynen şuna benzetiyorum. Bir insan herkesle dost olmalı. İyi de bu zaten mümkün değil. Herkesle iyi geçinip herkesle dost olsanız bile sırf bu yüzden bir sürü düşman sahibi olursunuz. Çünkü bu özelliğnizi bile kıskanan bir sürü insan çıkacaktır.
Özetle ne yaparsanız yapın hırsızlığın önüne geçemezsiniz. En mantıklısı kuşlarınızı farklı kümeslere paylaştırıp riski asgariye indidrmektir. :tamam:



selamlar tabiki sizin dediğinizin doğru olan yanları cok mesela kümes ziyereti yapan biri eğer kuş alırım diye geliyorsa dediğiniz gibi yanlış neden kuşamı geliyorsun dostluğumamı. bana dostluğa geliyorsan zaten fazlam varsa elimde gelen misafirimede uygunsa ben veririm. istemem ve istemeyiz kısmıda güzel. emek veren birinin emegi ver demekle alınmaz. orda en kötü kuşu istersin en sevdiğidir. canını alırsın adamın birde kırıp vermemezlik yapamazsa. tabi şöylede hüseyin bey kardeşimizin dediği gibi kişi sizindediklerinizi cevresine göre kendi ayarlar kendi uygular. zaten kimse emeğin i direk sen al git diyemez. ama bazen paylaşmak güzel neden birinin gözü kalmasın paylaşalım ki ben inanırım ki kuşa değen göz hiç bir canlıya değmaz adam ister vermezsin bütün doyu ölür bi tek istediği değil. şimdi şöyle bir gerçek var eğer birilerinin yanımıza geldiğinde hep bir beklentisi varsa bir kuş alırım diye demek ki iyi kuş besliyoruz ki isteniyor. her şey kararında ve kıvamında güzeldir herkese doğru dost dogru arkadaş doğru yaver nasip olur işallah ki arkasını döndüğünde yumurtası değiştirilmez. bir yere gittiğinde yavru ölmüş olmaz ve anlamadım nasıl kaçtı denmez. kısa bir dipnot gercek olan şu ki bir abimizin catısında 2 metre küplük 8 kümes var düşünün ve bu kümeslerin her birinde 5 çift miro miski risasiler bakırıler oyun kuşları ve bakıri çeşitleri ve her dostu kırmadan verilişi paki kalmadığında bir erkek veya dişi istediğinde kaç kişi al abi sen vermiştin yada al arkadaş sen vermişsin demiştir..


hiç anlatırken bile kendisini kemiriyordu. herkesin ki ölür yada hepsindeki biter mi? alırken iyi olmak değil aldıgın kişide kalmadığında kendinin o istemeden götürmesi önemli olan bu ki seni gerçek dost kılan menfaat için catımda catımızda sohbet etmediğimiz dost. bu bizi istemek zorunda bırakmayan.
 
Değerli arkadaşlar selamlar.Ben 7 yaşında yeğenimin sayesinde kuşculuğa başladığımda sene 1968 ve daha sonraki yıllarda ilcede kuş besleyen cok yoktu. dönen kuş sayılı kişilerde vardı.O zamanlarda akşam üzeri olduğu zaman edremitten kuşcular kuş seyretmeye gelirdi.namlı kuşculara ve tabi bizim büyüklerde edremite kuş seyretmeye giderdi,sohbetler cok güzel olurdu.havada dönen kuşa pırıltı verip yakalamaya uğraştığın zaman inmeyip kuşu havada oyalayıp, dönüşünü engellersen,kısa süre sonra sahibi kapını calıp,birde kücüksen yandın.Fırcayı yersin,ben bunu cok yaşadım,yakalama mera vardı .O zamanla şimdiyi dönen kuş olarak kıyaslarsak şimdi dönen kuş daha cok.imkanlar fazla ve bilgi tecrübe paylaşımları var.Sadece eskiden hırsızlık yok denecek kadardı.Eskiden dönen kuş sayılı kişilerde vardı. Şimdi kücüğünden büyüğüne herkesde dönen kuş var ve alım gücüne sahip.Eskiden kuş döndürmek icin uğraşılırdı.Şimdi çoğunluk ticaret icin .SAYGILAR
 
Arkadaşların tüm yorumlarına ve fikirlerine katılıyorum,Şeref arkadaşımız konuyu çok güzel anlatmış kendisine ayrıca teşekkür ederim.Benim şahsi düşüncemse kesinlike ve kesinlikle TİCARİ YANİ RANT olarak yapılmasından kaynaklandığını düşünüyorum,
 
Konu oradan oraya atlıyor ama cevap hakkı doğduğundan yazıyorum. Bir kere hırsızlığın önüne etrafa kuş dağıtarak geçebileceğini düşünen birisi bence sadece kendi mahallesi için doğru olabilecek tezlerde bulunuyordur. Bir kere büyükşehirlerde geçimini hırsızlıkla sağlayan bir sürü şerefsiz insan müsfettesi vardır. Bu adamlar için önemli olan tek şey boşalttıkları kümeste kaç kuş olduğu ve renklerinin satıldığında çok para tutacak renkler olmasıdır. Sizin vereceğiniz bir kaç çift kuşa dönüp bakmazlar bile. Belki sizin için kuşunuzun değeri milyarlar tutar ama onlar yirmiye otuza verip parayı aldıklarına bakarlar. Bir kümesten 50 adet kuş çalsa 50x20 YTL = 1 000 YTL yaparki bu şerefsizlere yeterde artar bile. Tabi bu işi yapan hiç bir hırsız tek başına değildir. Bunların gözetleyicisi, alıcısı, satıcısı ve benzeri şekilde bir sürü yandaşı vardır. Yani kaldırılan bu para aslında bölüşüldüğünde belki o akşamki meyhane paraları çıkıyordur. Çalınan bu kuşlar mutlaka başka illere gönderiliyor. Kimse aynı şehirde satarken yakalanıpda sorun yaşamak istemez. Yani bir tür şehirler arası şebeke şeklinde çalışıyorlar. Mesela Adanadan çalınan kuşlar bazen Kayseri'ye bile getiriliyor. Oysa Kayseri'de Adana ırkı besleyen yoktur. Ama üçe beşe satıp gidiyor adamlar. Bir diğer metotda çaldıkları adama aracılar göndererek istersen kuşlarını şu kadar para verirsen bulduralım şeklindeki teklifler yapılıyorki en adiceside bu bence. Hem kuşları çal hem de tekrar sahibine sat. Kimse sorun yaşamak istemez ama böyle olaylar adamı katil eder. Yargı üzerine düşeni yapmazsa herkes kendi adaletini uygulamaya kalkar ve tam bir kaos ortamı doğar. Hırsızı yakalayıp öldürmek için can atan onlarca kuş meraklısı olmuştur. Allah herkesi kötü insanların şerrinden korusun.
 
merhabalar,eskiden üstadlarımızı örnek alarak büyürdük ancak şimdi siz nekedar dürüst olursanız olun karşınızdaki sizide bozuyor1 kuş neyse dediniz 3 .dede ses çıkarmayın ama 5. de artık sizinde sabrınız taşıyor,eskiye özlem burda bence yuva yapardık kapıya küçücük asma kilit oda çocuklar açmasın diye şimdi gömme kilitmiş bijonlarmış vayvayvay ne fayda gelde özleme kuşlamı uğraşalım kapıyı kilitlemeklemi ,insanlar artık tamamen duygusallaşmış,herkese saygılar sevgiler :slm:
 
Geri
Üst