oguz06
Üye
- Katılım
- 22 Haz 2010
- Mesajlar
- 75
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 49
- Ad Soyad
- Oğuzhan OĞUZ
- Meslek
- İnş.Müh.
- İlgi Alanı
- Kediler
Eşleşmeye yeni başlayan güvercinlerde ilk olarak kur yapma,yuva kızdırma ve akabinde bildiğimiz eşleşme aşaması ve kuluçka ile basitçe üreme olayı yaşanır.
Öncelikle çoğumuzun bildiği eşleşme kuluçka olayına kısaca değinmek istiyorum.
Erkeğin kanatlarını gagasıyla düzeltme hareketiyle dişiye ilk çağrısını yapar.Eşleşmeye hazır kızmış bir dişi bu harekete kayıtsız kalamaz ve erkeğin gagasının içine kendi gagasını sokar.Bilimsel olarak net bilgi olmamakla birlikte özel bir maya(salgı)ile dişinin eşleşme isteğini artırarak eşleşme için yatmasını sağlar.Çok kızgın dişiler erkeğin ötmesi ile bile yere yatarak eşleşmek isteyebilir.
Erkek, dişinin üzerine çıkarak kanatları yardımıyla üreme hücrelerini dişinin anüsüne(kloak)bırakır.
Peki bu üreme hücrelerinin genetik aktarımı ve oluşumu nasıl olur özetle ona da değinelim.
Dış görünüşümüzden tutunda tüm özelliklerimizi taşıyan gen adı verdiğimiz özel yapılardır.Bu genlerin bir araya gelmesiyle oluşan uzun ipliksi görünümdeki yapıya kromatin,bunların bölünme zamanı paketlenip en sıkı gelmiş haline de kromozom denir.Kimyasal yapı ve oluşturan bazlara göre adlandırılmış ismine de DNA denir.
Tüm canlılarda olduğu gibi kuşlarda da nesiller boyu soyun devamı ve türe has özelliklerin aktarımı kromozomlar sayesinde olur.Kromozomlar asla değişmez ve yeniden yapılmazlar.
Güvercinlerde 40 çift(80)adet kromozom bulunur.
Erkeklerde 78+ZZ dişilerde 78+ZW ' dir.78 kromozom vücut(otozom) kromozomları 2 adet olan ZZ ve ZW ise eşey kromozomlarıdır.İnsanların tersi yavrunun cinsiyetini anne eşey kromozomu olan ZW belirler.
İnsanlarda ki gibi gen haritaları konusunda bir inceleme olmadığından hangi özellik,yada hangi hastalığın kromozomların hangilerinde olduğu henüz bilinmemektedir.
Bilinen bir kaç özelliği örnek mahiyetinde yazarsak ana renklerin ve renk açma geninin cinsiyet kromozomlarından biri olan Z kromozomunda taşındığı bilinmektedir.O yüzden erkekte ZZ ,2 adet olduğundan ana renkte 2 tane bulunur biri anneden,biri babadan gelir.Dişilerdeki tek Z kromozomu babadan geldiği için dişi yavru ana rengini babadan alır.
En çok merak edilen oyun özelliklerinin hangi kromozom yada kromozomlarda olduğu bilinmemektedir.Tahminlere göre resesif(çekinik)bir genle taşındığı ve vücut kromozomlarında bulunduğu tahmin edilmektedir.
Anne ve babadan gelen genler bir çift oluşturdukları ve aynı özelliği belirledikleri için bir özelliği en az 2 gen belirler.
Örnek anne ve badan perçem (gül) özelliği gelirse aynı özelliği determine ettiği için bu özellik bakımından homozigottur denir.Farklı özelliği belirleyen allel genlerin bir araya gelmesi(perçem-düz) heterozigot özelliktedir denir.Baskın olan özellik hangisi ise o etkisini gösterir(düz) baskın olması gibi.Ama fenotip(görünüşte)bu özelliği göremesekte genlerinde perçem özelliği çekinik olarak taşınır.
Çekinik bir özelliğin yavruda çıkması için hem anne hemde babada aynı özelliğin bulunması gerekir.
Bütün vücut kromozomları mitoz bölünme ile çoğaldıkları ve yavrulara aktarıldıkları için yapı olarak hiç bir değişikleğe uğramadan yavrulara aktarılır.
Ama eşey kromozomlarında durum farklıdır.Mayoz bölünme ile üreme hücresi haline gelirler.Mayozun özelliğinde ise
anne ve babadan gelen kromozomlar arasında gen alışverişi(krosing-over) olduğu için genetik çeşitliliğin nesiller boyu devamı sağlanır.
O yüzden yavruların bir takım özelliği babaya bir kısmı anneye benzerken kendine has özellikleri de bu olayla kazanılır.
Her yavru (tek yumurta ikizleri hariç)birbirinin aynısı olmaz.
(Yumurta ve erkek üreme hücreleri oluşumunda mayoz bölünme devreye girdiği için).Her mayoz sonucu 4'er tane yumurta ve erkek üreme hücresi meydana gelir n sayıda kromozom taşır.En önemlisi de dördününde genetik yapı olarak birbirinden farklı olmasıdır.
Dişide oluşan bu 4 adet n sayılı yumurta ve beraberinde taşınan vücut kromozları içinden sadece bir tanesi (stoplazması en büyük ve en sağlıklı olan) yumurta kanalına geçiş yapar. Diğerleri eriyerek kaybolur.
Yani 39+Z olandan iki tane 39+W olandan 2 tane olur.Erkek üreme hücreleride benzer şekilde çoğalarak 39+Z kromozomu taşır.Yumurtada bulunan kromozom 39+Z ise erkekten gelen 39+Z ile birleşirse 78+ZZ kromozomlu erkek yavru,yumurta 39+W ise erkekten gelen yine 39+Z kromozomu ile birleşerek 78+ZW kromozomlu dişi yavruyu oluşturur. Sadece cinsiyet olarak bakılırsa %50 erkek % 50 dişi özelliği bulunur.Bunlardan birisi döllenmek için yumurta kanalına geçiş yapacağı için çıkan 2 yavrununda erkek yada dişi olma olasılığı %50 dir.İkinci yumurta içinde döngü aynıdır.
Tahminim 2 dişi yada 2 erkek olması programlı yada kuşların yapısı ile ilgili bir durum değildir.
Yumurtalık kuşların genelinde sağ yumurtalık körelmiş yada tamamen yok olmuş halde aktif olan ise sol yumurtalıktır.
Üzüm salkımını andırır(folikül) burada oluşan yumurta, yumurta kanalına geçerek erkek üreme hücresi ile birleşir ve döllenme meydana gelerek yavrunun ilk adımı yani zigot oluşur.
Daha sonra zar ve döl yatağında yumurta kabuğu ile kaplanır bir müddet kloakta bekler ve anüsten dışarı çıkar.
Bundan yaklaşık 44 saat sonra 2.yumurtada yuvaya bırakılır ve takriben 17-21 gün süren kuluçka dönemi başlar.
Yumurta içinde doğal döngü devam eder( herhangi bir aksilik olmamış ve yumurta döllenmiş ,sağlıklı bir kuluçka süresi geçmişse). Son olarak; yumurtadan çıkmaya hazır yavru Yaradanın kendisine bahşettiği üst gagada bulunan testere dişini andırır yumurta dişini kabuğa geçirir ve etrafında dönerek şapka şeklinde kabuğun açılması sağlar.
Bu esnada gerekli olan enerji yumurta sarısının sindirilmesi ile sağlanır.Yumurtanın küt olan tarafında bulunan hava boşluğu da zamanla genişler yavrunun oksijen ihtiyacını karşılar.
Kabukta bulunan binlerce hava delikleri gözle görünmese de hava sirkülasyonunu sağlayarak muhtevatın kurumasını engeller.Bir nevi havalandırma sistemi olarak düşünülebilir.
Yavruların yumurtadan çıkmasından itibaren yaklaşık 7-8 gün boyunca kursak çeperinden özel salgılanan hem anne, hemde babada bulunan kuş sütü(maya) ile yavrular çabucak büyür.( besin değeri tavşan sütü gibi çok yüksektir).
Bu mayadan mahrum kalan yavruların yaşama ihtimali çok zayıftır.
Anne ve baba renklerine,fiziki yapılarına , taşıdığı genlere bağlı olarak yavruların da gerek fiziki yapıları gerekse genetik yapıları şekillenir.
Yukarıda özetle anlatılan genetik aktarım(kalıtım) sebebiyle bütün yavrular farklı özellik gösterebilir.
Yavruların neden aynı özellikte olmadığı sanırım azda olsa anlaşılmıştır.
Bizim tabirimizle özellikle oyun kuşların kan tutması olayı taşınan bu genetik özelliklerin tahminimce hemen, hemen aynı veya tamamlayıcı özellikte olması çıkan yavruların iyi olmasına sebep olmaktadır.
Bu ihtimalin oluşması oldukça zor olduğu için bu işe gönül vermiş yetiştiricilerin istedikleri özellikleri bulmakta zorlanma sebebine sanırım bir cevap teşkil eder.
Kendi araştırma ve bilgilerimi makale şeklinde paylaşmamın en büyük sebebi bilinçli yetiştiricilerin artması,bilinçsiz eşleştirme ve olmayacak hayallere bir nebze olsun gem vurmak adınadır.
Bir çoğu bilinen yada paylaşılan bilgiler olabilir ama emin olun bu bilgileri araştırıp hepsini harmanlayıp bir araya getirmek,anlamak uzun zaman ve emekle oluşmuştur.
Paylaşımların ve bilinçli yetiştiricilerin çoğalması dileğiyle..
Saygılar..
Oğuzhan OĞUZ
Öncelikle çoğumuzun bildiği eşleşme kuluçka olayına kısaca değinmek istiyorum.
Erkeğin kanatlarını gagasıyla düzeltme hareketiyle dişiye ilk çağrısını yapar.Eşleşmeye hazır kızmış bir dişi bu harekete kayıtsız kalamaz ve erkeğin gagasının içine kendi gagasını sokar.Bilimsel olarak net bilgi olmamakla birlikte özel bir maya(salgı)ile dişinin eşleşme isteğini artırarak eşleşme için yatmasını sağlar.Çok kızgın dişiler erkeğin ötmesi ile bile yere yatarak eşleşmek isteyebilir.
Erkek, dişinin üzerine çıkarak kanatları yardımıyla üreme hücrelerini dişinin anüsüne(kloak)bırakır.
Peki bu üreme hücrelerinin genetik aktarımı ve oluşumu nasıl olur özetle ona da değinelim.
Dış görünüşümüzden tutunda tüm özelliklerimizi taşıyan gen adı verdiğimiz özel yapılardır.Bu genlerin bir araya gelmesiyle oluşan uzun ipliksi görünümdeki yapıya kromatin,bunların bölünme zamanı paketlenip en sıkı gelmiş haline de kromozom denir.Kimyasal yapı ve oluşturan bazlara göre adlandırılmış ismine de DNA denir.
Tüm canlılarda olduğu gibi kuşlarda da nesiller boyu soyun devamı ve türe has özelliklerin aktarımı kromozomlar sayesinde olur.Kromozomlar asla değişmez ve yeniden yapılmazlar.
Güvercinlerde 40 çift(80)adet kromozom bulunur.
Erkeklerde 78+ZZ dişilerde 78+ZW ' dir.78 kromozom vücut(otozom) kromozomları 2 adet olan ZZ ve ZW ise eşey kromozomlarıdır.İnsanların tersi yavrunun cinsiyetini anne eşey kromozomu olan ZW belirler.
İnsanlarda ki gibi gen haritaları konusunda bir inceleme olmadığından hangi özellik,yada hangi hastalığın kromozomların hangilerinde olduğu henüz bilinmemektedir.
Bilinen bir kaç özelliği örnek mahiyetinde yazarsak ana renklerin ve renk açma geninin cinsiyet kromozomlarından biri olan Z kromozomunda taşındığı bilinmektedir.O yüzden erkekte ZZ ,2 adet olduğundan ana renkte 2 tane bulunur biri anneden,biri babadan gelir.Dişilerdeki tek Z kromozomu babadan geldiği için dişi yavru ana rengini babadan alır.
En çok merak edilen oyun özelliklerinin hangi kromozom yada kromozomlarda olduğu bilinmemektedir.Tahminlere göre resesif(çekinik)bir genle taşındığı ve vücut kromozomlarında bulunduğu tahmin edilmektedir.
Anne ve babadan gelen genler bir çift oluşturdukları ve aynı özelliği belirledikleri için bir özelliği en az 2 gen belirler.
Örnek anne ve badan perçem (gül) özelliği gelirse aynı özelliği determine ettiği için bu özellik bakımından homozigottur denir.Farklı özelliği belirleyen allel genlerin bir araya gelmesi(perçem-düz) heterozigot özelliktedir denir.Baskın olan özellik hangisi ise o etkisini gösterir(düz) baskın olması gibi.Ama fenotip(görünüşte)bu özelliği göremesekte genlerinde perçem özelliği çekinik olarak taşınır.
Çekinik bir özelliğin yavruda çıkması için hem anne hemde babada aynı özelliğin bulunması gerekir.
Bütün vücut kromozomları mitoz bölünme ile çoğaldıkları ve yavrulara aktarıldıkları için yapı olarak hiç bir değişikleğe uğramadan yavrulara aktarılır.
Ama eşey kromozomlarında durum farklıdır.Mayoz bölünme ile üreme hücresi haline gelirler.Mayozun özelliğinde ise
anne ve babadan gelen kromozomlar arasında gen alışverişi(krosing-over) olduğu için genetik çeşitliliğin nesiller boyu devamı sağlanır.
O yüzden yavruların bir takım özelliği babaya bir kısmı anneye benzerken kendine has özellikleri de bu olayla kazanılır.
Her yavru (tek yumurta ikizleri hariç)birbirinin aynısı olmaz.
(Yumurta ve erkek üreme hücreleri oluşumunda mayoz bölünme devreye girdiği için).Her mayoz sonucu 4'er tane yumurta ve erkek üreme hücresi meydana gelir n sayıda kromozom taşır.En önemlisi de dördününde genetik yapı olarak birbirinden farklı olmasıdır.
Dişide oluşan bu 4 adet n sayılı yumurta ve beraberinde taşınan vücut kromozları içinden sadece bir tanesi (stoplazması en büyük ve en sağlıklı olan) yumurta kanalına geçiş yapar. Diğerleri eriyerek kaybolur.
Yani 39+Z olandan iki tane 39+W olandan 2 tane olur.Erkek üreme hücreleride benzer şekilde çoğalarak 39+Z kromozomu taşır.Yumurtada bulunan kromozom 39+Z ise erkekten gelen 39+Z ile birleşirse 78+ZZ kromozomlu erkek yavru,yumurta 39+W ise erkekten gelen yine 39+Z kromozomu ile birleşerek 78+ZW kromozomlu dişi yavruyu oluşturur. Sadece cinsiyet olarak bakılırsa %50 erkek % 50 dişi özelliği bulunur.Bunlardan birisi döllenmek için yumurta kanalına geçiş yapacağı için çıkan 2 yavrununda erkek yada dişi olma olasılığı %50 dir.İkinci yumurta içinde döngü aynıdır.
Tahminim 2 dişi yada 2 erkek olması programlı yada kuşların yapısı ile ilgili bir durum değildir.
Yumurtalık kuşların genelinde sağ yumurtalık körelmiş yada tamamen yok olmuş halde aktif olan ise sol yumurtalıktır.
Üzüm salkımını andırır(folikül) burada oluşan yumurta, yumurta kanalına geçerek erkek üreme hücresi ile birleşir ve döllenme meydana gelerek yavrunun ilk adımı yani zigot oluşur.
Daha sonra zar ve döl yatağında yumurta kabuğu ile kaplanır bir müddet kloakta bekler ve anüsten dışarı çıkar.
Bundan yaklaşık 44 saat sonra 2.yumurtada yuvaya bırakılır ve takriben 17-21 gün süren kuluçka dönemi başlar.
Yumurta içinde doğal döngü devam eder( herhangi bir aksilik olmamış ve yumurta döllenmiş ,sağlıklı bir kuluçka süresi geçmişse). Son olarak; yumurtadan çıkmaya hazır yavru Yaradanın kendisine bahşettiği üst gagada bulunan testere dişini andırır yumurta dişini kabuğa geçirir ve etrafında dönerek şapka şeklinde kabuğun açılması sağlar.
Bu esnada gerekli olan enerji yumurta sarısının sindirilmesi ile sağlanır.Yumurtanın küt olan tarafında bulunan hava boşluğu da zamanla genişler yavrunun oksijen ihtiyacını karşılar.
Kabukta bulunan binlerce hava delikleri gözle görünmese de hava sirkülasyonunu sağlayarak muhtevatın kurumasını engeller.Bir nevi havalandırma sistemi olarak düşünülebilir.
Yavruların yumurtadan çıkmasından itibaren yaklaşık 7-8 gün boyunca kursak çeperinden özel salgılanan hem anne, hemde babada bulunan kuş sütü(maya) ile yavrular çabucak büyür.( besin değeri tavşan sütü gibi çok yüksektir).
Bu mayadan mahrum kalan yavruların yaşama ihtimali çok zayıftır.
Anne ve baba renklerine,fiziki yapılarına , taşıdığı genlere bağlı olarak yavruların da gerek fiziki yapıları gerekse genetik yapıları şekillenir.
Yukarıda özetle anlatılan genetik aktarım(kalıtım) sebebiyle bütün yavrular farklı özellik gösterebilir.
Yavruların neden aynı özellikte olmadığı sanırım azda olsa anlaşılmıştır.
Bizim tabirimizle özellikle oyun kuşların kan tutması olayı taşınan bu genetik özelliklerin tahminimce hemen, hemen aynı veya tamamlayıcı özellikte olması çıkan yavruların iyi olmasına sebep olmaktadır.
Bu ihtimalin oluşması oldukça zor olduğu için bu işe gönül vermiş yetiştiricilerin istedikleri özellikleri bulmakta zorlanma sebebine sanırım bir cevap teşkil eder.
Kendi araştırma ve bilgilerimi makale şeklinde paylaşmamın en büyük sebebi bilinçli yetiştiricilerin artması,bilinçsiz eşleştirme ve olmayacak hayallere bir nebze olsun gem vurmak adınadır.
Bir çoğu bilinen yada paylaşılan bilgiler olabilir ama emin olun bu bilgileri araştırıp hepsini harmanlayıp bir araya getirmek,anlamak uzun zaman ve emekle oluşmuştur.
Paylaşımların ve bilinçli yetiştiricilerin çoğalması dileğiyle..
Saygılar..
Oğuzhan OĞUZ
Son düzenleme: