“Kediyi en çok ne üzer?” sorusuna verilebilecek birden fazla yanıt olsa da dostlarımızı mutlu etmek düşündüğümüzden de kolaydır. Üzüldüklerinde endişeli tavırlar sergileyen dostlarımızın vücut dillerini okumayı öğrenmek bu nedenle çok değerlidir. Her kedi kendine has bir karaktere sahiptir ve dolayısıyla her kedinin genel anlamda olumsuz olarak görülen davranışlara verdikleri tepkiler de değişebilir. Kimisi kendini temizlemeyi bırakır, kimisi kendine korunaklı bir sığınak yaratır. Bazıları mutsuzluklarını seslerini çıkarırken ifade etmeye çalışırken bazıları içine kapanır. Bu yazımızda kedileri üzen ve onlarda davranış değişikliğine yol açabilen nedenleri bulabilirsiniz.
İhmal Edilmek
Kediler yalnız kalmaktan, rutinlerinin bozulmasından ve ilginin üzerlerinden çekilmesinden hiç hoşlanmazlar. İhmal edilmek kedileri en çok üzen şeyler arasında ilk sıralardadır. Her ne kadar kedinin insanlara ihtiyaç duymadığı, tek başlarına da yeterince mutlu oldukları ve hatta uzun süre uyuyan kediler için yalnızlığın daha konforlu olduğu düşünülse de, daha önce de belirttiğimiz gibi kediler sosyal canlılardır ve favori insanları ile zaman geçirmeyi çok severler. Uzun süre yalnız kalan ve ihmal edilen kediler kronik mutsuzluk yaşayabilirler, giderek daha büyük bir depresyona kapılabilirler.
Aşırı Sarılıp Sarmalanmak
Kediler sakinliği, sessizliği severler. Doğaları gereği köpeklerle kıyaslandığında daha bağımsız bir karaktere sahiptirler. Ayaklara sürtünseler de kucağa gelip kıvrılsalar da ani hareketlere maruz kalmak tabiri caizse onları çileden çıkarabilir. Aşırı sarılıp sarmalanmak onları hem sinirlendirebilir hem de mutsuz edebilir. Nitekim bu davranış tekrarlandığında zaman içerisinde insanlardan uzak durmayı tercih etmeleri de muhtemeldir. Bu noktada kedilerin vücutlarında her bölgenin de okşanmaması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Kediler ön ve arka patilerinin ve özellikle de göbeklerinin okşanmasından hiç hoşlanmazlar. Eğer dostunuzla güzel bir sevgi deneyimi yaşamak istiyorsanız başını ve çenesinin altını nazikçe okşayarak aranızdaki bağı güçlendirmeyi ve onu mutlu etmeyi deneyebilirsiniz.
Pis Tuvaletler
Kedi kumu ve tuvaletlerinin temizliği titiz dostlarımızın en önemli önceliklerindendir. Kumları pis olduğunda, dönemsel olarak kum değiştirilmediğinde kediler tuvaletlerini kullanmayı reddetmeye başlayabilirler ve daha da önemlisi mutsuz olabilirler. Bu nedenle kedi kumlarının düzenli olarak temizlenmesi kedilerle yaşamın öncelikli gerekliliklerindendir. “Kediyi en çok ne üzer?” sorusunun yanıtlarını merak edenlerin kum temizliğini günlük rutinleri haline getirmeleri gerekir. Farklı özelliklere sahip kedi kumu ürünlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Çok Misafir, Gürültülü Ortam
Kediler sessiz, sakin ve alışkın oldukları ortamları severler. Her ne kadar erken dönemde sosyalleştirilmiş olsalar da çok fazla misafir ve gürültülü ortamlar kedileri mutsuzluğa itebilir. Yüksek sesle konuşmalar, gülmeler ve tanımadıkları insanların sevme çabaları kedilerin misafir geldiği zaman dilimlerinde ortamdan uzaklaşmalarının başlıca nedenleri arasındadır. Yabancıların yanında rahat hissedemeyen ve ortamdan uzaklaşmayı tercih eden kedilerin konforunu artırmak ve mutsuz olmalarını engellemek için güvende ve konforlu hissedebilecekleri ortamlar sağlanmalıdır.
Taze Olmayan Su ve Mama
Tazelenmeyen su ve bekleyen mama kedileri mutsuz edebilir. Kediler doğada akan ve temiz kaynaklardan su içmeyi tercih ederler. Sürekli kullandıkları kaplardaki su yenilenmediğinde ve kaplar temizlenmediğinde hem su içmeyi tercih etmezler hem de bakteriler nedeniyle sağlıkları tehlikeye girebilir. Aynı durum mamaları için de geçerlidir. Mamalar açıkta kaldıklarında hem mineral ve vitamin değerlerinde azalma olur hem aromaları uçar hem de bayatlarlar. Dolayısıyla mamalarının da her öğünde taze taze verilmesi gerekir. Tazelenen su ve mamalar kedilerin mutsuzluğunu engellemek için basit ama etkili tedbirler olacaktır.
Sevilen Birinin Kaybı
Aile üyelerinden birinin kaybı kediler de dahil olmak üzere herkes için üzücü bir deneyimdir. Başlangıçta kediler oldukça mutsuz olabilirler ve depresyona girebilirler. Zaman içerisinde genellikle geçecek olan bu üzgünlük halinin üstesinden gelinebilmesi için her zamankinden çok ilgiye ihtiyaç duyabileceklerinin göz ardı edilmemesi gerekir.
