Köpekler hakkında bilinen 10 yanlış 10 gerçek

Tweety

Admin
Katılım
6 Ağu 2021
Mesajlar
8,000
Tepkime puanı
1
Yaş
38
Siteyi ziyaret et
Köpek sağlığı ve köpek davranışları hakkında bildiklerinizi unutun. Köpeğinize hakkını vermek istiyorsunuz. Bu yüzden de köpekler hakkında yazılıp çizilen her şeyi okuyorsunuz. Ama tüm bu iyi niyetli çabalarınıza karşın, aslında hiçbir bilimsel veriye dayanmayan bazı bilgiler beyninize takılı kalmış durumda. Nasıl insanlar bir zamanlar dünyanın yassı olduğu fikrine kapılmışlar ise, siz de köpeğiniz ot yiyince hasta olduğu fikrini beyninizden atamıyorsunuz.

Orta okul çocukları, iyi niyetli büyükanneler ve kendilerini köpek uzmanı ilan etmiş kişilerce ortaya atılmış olan bazı köpek sağlığı ve davranışları ile ilgili efsaneler, araştırmacılar çoktan aksini kanıtlamış olsa bile, hala varlıklarını sürdürmektedir. Neticede herkes köpekler hakkında bir şeyler biliyor ve çoğu zaman da bu bölük pörçük bilgilerin kimseye bir zararı olmuyor. Ama köpeğinin burnu ıslak ve soğuk olduğu için köpeğindeki belirgin diğer hastalık belirtilerini pek çok kişi ihmal etmiş olabilir ya da köpek kuyruğunu sallayınca mutlu olduğunu sanıp ısırılan kişilerin sayısı da oldukça yüksek olabilir.

Aşağıda en yaygın 10 köpek efsanesi hakkındaki gerçekleri aktarıyoruz. Kısacası, köpekler hakkında bildiklerinizi unutun ve şaşırtıcı gerçeklere yer açın.

1. Islak, kuru bir burun, köpeğin sağlıklı olduğunu gösterir.
Oysa köpeğin burnu, sağlığı hakkında kesin bir işaret değildir. Köpekte normal beden ısısı 37,5 - 39,5 derece arasıdır; ancak veteriner hekimler, köpeğin ateşi 40 dereceye çıksa bile, burnunun soğuk ve ıslak olabileceğini söylüyorlar. Burnu ıslak ve kuru olsa bile, asla köpeğinizdeki diğer hastalık belirtilerini göz ardı etmeyin.Öte yandan, burnunun kuru olması da korkulara kapılmanıza neden değildir. Sıcak bir yaz öğleden sonrasındaki bir uyku, köpeğinizin burnunu oldukça kurutabilir. Her zaman, köpeğiniz için bol taze su bulundurun. Burnunun kuruluğu iki-üç gün devam eder, ya da başka belirtiler var ise, veteriner hekiminize danışın.

2. Köpekler, hasta olduklarında ya da bağırsak kurtları var ise, ot yerler.
İlkbahar geldi, ve ortaya taze yeşil otlar çıktı. Bir yürüyüş sırasında köpeğiniz, dudakları ile yakalayabileceği kadar çok taze ot yedi. Sonra, tam eve girerken, köpeğin dudakları titredi, midesi kasıldı ve siz de, yeni bir halı almanızı gerektiren o bildik sesi duydunuz. Veteriner hekimi çağırma zamanı... doğru mu? Gerekli olmayabilir.

Köpeğin az miktarda ot yemesi son derece normaldir. Aslında köpekler bütün bir yıl boyunca ot yemezler ise daha çok problemler görülüyor. Günün birinde taze ot bulduklarında da fazla yiyorlar ve sindiremiyorlar. Çok miktarda ot sindirim sistemini yorduğu için kusuyorlar. Sahibi de bunun üzerine, köpek hasta olduğu için, kusabilmek için ot yediğini sanıyor.

3. Kuyruğunu sallaması, köpeğin mutlu olduğunu gösterir.
Ama bu hiç de kesin bir şey değil. Köpeğin tüm davranışlarını göz önünde bulundurmalısınız. Çünkü kuyruğun ne şekilde sallandığı önemli. Dominant ve saldırgan bir köpek de kuyruğunu sallayabilir, ama kuyruğu dimdik havadadır. Dostça kuyruk sallamada kuyruk yataydır ve gerçekten çok hızlı sallanır ayrıca köpeğin tüm arka kısmı sallanır.

Yabancı bir köpeğe yaklaşırken, onun tüm davranışlarını inceleyin. Saldırganlık işaretleri arasında hırlama, kulaklarını arkaya yatırma, dik bakışlar ve havaya kaldırılmış, hafifçe sallanan bir kuyruk olabilir. Köpekler birbirleri ile kuyrukları yolu ile iletişim kurduklarından, bu son derece hareketli beden uzantısının farklı kullanış biçimlerini anlamak, sizinle köpeğiniz arasındaki bağın güçlenmesine yardımcı olabilir.

4. Köpekler, bazı besleyici maddeleri yeterince alamadıklarında dışkı yerler, kendilerininki ya da bir başka hayvanınkini.
Maalesef, bu sorunun tek bir açıklaması yok. Dışkı yeme,bir iç organ hastalığına bağlı olabilir, aynı zaman da besin maddesi eksikliğine bağlı olabilir.

Ama çoğu zaman, davranışsaldır. Genç köpekler de, sadece bir doğayı keşfetme yolu da olabilir. Genellikle, can sıkıntısındandır.

Veteriner hekim muayenesi sonucunda hiçbir tıbbi sorun ortaya çıkmadığında, bir uzmana başvurmadan önce köpek sahipleri bazı yollar deneyebilirler. Kedinin tuvalet kutusunu talan eden köpeklerde, kutuyu yüksek bir yere, ya da yalnızca kedinin girebileceği bir odaya kaldırmak çözüm getirebilir. Canı sıkılan köpeklere daha fazla oyun ve hareket olanağı sağlanabilir. Bahçedeki dışkıyı hemen ortadan kaldırın ya da dışkı yemesini önlemek üzere köpeğin mamasına sıkılan spreylerden edinin. Köpeğin dışkısının kokusunu değiştirerek, onun için bile itici bir hale getirirler.

5. Köpeğinizin kıllarının sağlıklı ve parlak olmasını istiyorsanız, ona çiğ yumurta verin.
Bir zamanlar güçlü kasları ile övünenler, iyi bir protein kaynağı olarak çiğ yumurtaları yutup dururlardı. Oysa araştırmacılar, yumurta beyazında bulunan protein kompleksi avidin'in, bir B-vitamini çeşidi olan biotin ile reaksiyona girip onu etkisiz hale getirdiğini keşfettiklerinde çiğ yumurtaları ile yüzüstü kaldılar. Büyük miktarlarda çiğ yumurta beyazı tüketen insan ve hayvanlarda biotin eksikliği görüldü. Yani, arkadaşınız ne derse desin, köpeğinizin kıllarının sağlıklı ve parlak olmasını istiyorsanız, yüksek kaliteli bir mama vermek, çok daha kesin bir yoldur. Pişmiş yumurtanın böyle bir riski yok ve zaman zaman şişmanlığa eğilimi olmayan köpeklere verilebilir.

6. Köpeğe sarımsak ya da bira mayası vermek, pireleri uzak tutar.
Pek çok köpek sahibi, bu türde 'doğal' pire ilaçlarının etkisine inanır ve her yıl köpeklerine verirler; ancak bunun bilimsel hiç bir dayanağı yoktur, üstelik fazla miktarda verilen sarımsak köpekler için zararlıdır.

7. Kısırlaştırılmadan önce, dişi köpek en az bir kez çiftleşmeli ya da bir defa yavrulamalı.
Bu efsane yüzünden her yıl milyonlarca köpek sokaklara atılıp zehirleniyor. Planlanmamış hamilelikleri önlemenin yanı sıra, dişi köpeği ilk kızgınlık döneminden önce kısırlaştırmak, bazı kanser risklerini de azaltıyor. Ve yaygın inanışın aksine, dişi köpeğin 'anneliği' tatması hiç gerekli değil. Köpekler içgüdüleri ile hareket ederler ve üreme hormonları kısırlaştırma ile ortadan kaldırılırsa, köpek üremek için ihtiyaç duymaz.

8. Köpekler, yaralarını yalayarak iyileştirirler.
Yarayı yalaması gerçekten de yaranın temizlenmesine yardım eder ve köpeğin salyasında bulunan tiyosiyanatların kısmen antiseptik etkisi vardır ama aşırı miktarda yalama, faydadan çok zarar verir. Yaranın iyileşmesi için veteriner hekiminizin önerilerini dinleyin.

9. Köpekler, yalnızca siyah beyaz görürler.
Dünyayı köpeğinizin görmeye çalışmak siyah beyaz bir film seyretmek kadar basit değil. Köpek gözünde, hayvanın görmesini sağlayan bir dizi fotoreseptör ya da ışık alıcıları bulunur. Bazıları çubuk, bazıları koni biçimindedir. Koni biçimindeki fotoreseptörler, renk görmeyi sağlarlar. Köpek gözlerinde, çubuk biçimindeki fotoreseptörlerin sayısı koni biçimindekilere göre çok daha fazla olduğundan eskiden araştırmacılar köpeklerin yalnızca siyah ve beyazı gördüklerini düşünüyorlardı. Oysa 1980'lerde Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan araştırma sonuçları farklı bir gerçeği ortaya çıkarttı: buna göre köpekler kırmızı bir top ile mavi bir topu, beyaz ışık ile renkli ışıkları ve mor ile mavi arasındaki tonları birbirlerinden ayırt edebiliyorlar.Yeşil - sarı ve turuncu - kırmızıya arasında olan renkleri ayırt edemiyorlar.Ama araştırmalar geliştikçe köpeklerin görme yetenekleri hakkındaki bilgilerimiz yeniden değişecektir.

10. Bazı ırklar, örneğin kanişler gibi, hipoalerjeniktir.
Maalesef böyle bir çözüm yok. Bazı köpek ırkları, diğerlerine göre daha az kıl dökerler, ama bu sahiplerinin alerjisini ortadan kaldırmaz. Alerjik kişiler genellikle kıllardaki kepeğe tepki gösterir. Köpek kendini yaladıkça, cildi ve kılları üzerine salyasını bırakır. Kurudukça, salyanın mikroskopik boyutta parçaları, yani kepek, dökülür, havaya ve çevreye bulaşır ve köpek sahibini etkiler Halen deneme aşamasında olan alerji aşıları mevcuttur, ama çoğu kişi. bu oldukça acı veren işleme karşın köpeğin düzenli olarak tüy bakımını ve ev temizliği yapmayı tercih ediyor. Köpeğin sık şampuanlanması , kepeklenmeyi en az düzeyde tutabilir, halının ve yatakların da sık elektrikli süpürge ile temizlenmesi sorunu hafifletebilir. En basiti, köpeğin yatak odasına sokulmaması bile pek çok alerjik kişiyi inanılmaz derecede rahatlatır.
 
Geri
Üst