Tweety
Moderatör
Tanımı
SIĞIR BALIKÇILI
Alem: Animalia (Hayvanlar)
Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Aves (Kuşlar)
Takım: Ciconiiformes (Leyleksiler)
Familya: Ardeidae (Balıkçılgiller)
Cins: Bubulcus
Bonaparte, 1855
Tür: B. ibis
Sığır balıkçılı (Bubulcus ibis), balıkçılgiller (Ardeidae) familyasına ait bir kuş türü.
Bodur bir türdür, 45-53 santimetre uzunluğunda, 200-600 gram ağırlığındadırlar.
Kısa kalın gagaları vardır.
Üreme dönemi kuş tüylerine sahip olmayan erişkinin, bütün tüyleri beyazdır, sarı bir gaga ve grimsi-sarı bacakları vardır.
Eşeyler benzerdir, yavru kuşların gagaları siyahtır.
Sığ suda görülen balıkçıllardan farklı olarak kuru otlu habitatlarda bulunurlar.
Küçük, beyaz bir balıkçıldır. Gagası kısa ve kalındır.
Alnı ve boğazı yuvarlaktır, boynu oldukça kısadır.
Çoğunlukla beyazdır.İlkbaharda sırtı ve göğsü koyu, parlak altın sarısısarımsı kahverengi renkli olur.
Gagası sarı, bacakları ise mat ve koyudur, ilkbaharda daha kırmızı olur.
Üreme giysisinde tepesi, göğsünün ortası ve sırtı kirli turuncudur.
Üreme dışı giysisi bembeyazdır.
Çoğunlukla çayırlarda otlayan hayvanların çevresinde beslenir.
Dağılım alanı kuzeye doğru genişlemektedir.
Kısaca balıkçıllara bir göz atalım:
Dünyanın birçok yerinde yaygın olarak bulunan yaklaşık 52 tür kuş balıkçıl adıyla anılır. Çünkü sulak alanlarda yaşayan bu uzun bacaklı ve uzun boyunlu kuşların en sevdiği yiyecek balıklardır. Balabanlarla akraba olan balıkçıllar, başta tropik bölgelerdeki sulak alanlar olmak üzere geniş bir alana dağılmıştır. Genellikle kalabalık gruplar halinde su yakınlarındaki çalılık ve ağaçlara yuva yapar, daha çok balık ve böcekle beslenirler.
Balıkçılların Türkiye'de en çok tanınan türü Avrupa, Afrika ve Asya'da yaşayan bayağı balıkçıldır (Ardea cinerea). Hemen hemen yarısı kuyruk ve boyun olmak üzere boyu 1 metreyi bulan bu kuşların sırtı boz renkte, karınları, boyunları ve başları beyazdır. Başlarını uzun siyah tüylerden oluşan bir sorguç süsler. Kış sonunda ağaç tepelerine çalı çırpıdan geniş bir yuva yapar ve içine 45 yumurta bırakırlar. Türkiye'nin hemen her bölgesinde üreyen bayağı balıkçıl kışlamak için batı ve güney bölgeleri ile Kızılırmak deltasına gelir. Kışı Türkiye'de geçiren mor balıkçıl (Ardea purpurea) da yavruladıktan sonra ağustosta Afrika'ya göç etmeye başlar.
En büyük balıkçıl türü Afrika'da yaşayan dev balıkçıldır (Ardea goliath). 1,5 metre boyundaki dev balıkçılın başı ve boynu kırmızımsı renktedir. Kuzey Amerika'da yaşayan büyük mavi balıkçılın (Ardea herodias) da boyu yaklaşık 1,2 metreyi, kanat açıklığı 2 metreyi bulur. Bu kuşların ötüşü gırtlaktan gelen acı çığlıklar biçimindedir.
Genellikle şafakta ve gece avlandıkları için gece balıkçılı denen bazı türlerin gagası ve bacakları daha kısadır. Bayağı gece balıkçılı (Nycticorax nycticorax) Türkiye'nin bütün bölgelerindeki büyük sulak alanlarda ürer ve Afrika'da kışlar. Nankeen gece balıkçılı (Nycticorax caledonicus) Avustralya'dan Filipinler'e kadar uzanan daha dar bir bölgede yaşar.
Çoğu ak renkli olan Egretta cinsinden 12 tür balıkçıl, çiftleşme mevsimi boyunca erkeğin sırtında ve göğsünde beliren ince, dantelimsi tüylerle öbür balıkçıllardan kolayca ayrılır. Bu tüyler eskiden elbise ve şapkaları süslemek için kullanılırdı. Tüy avcıları yüzünden, bütün dünyaya dağılmış olan büyük ak balıkçılın {Egretta alba) soyu 1900'lerde neredeyse tükenmek üzereydi. 80100 cm boyunda ve lekesiz süt beyazı renkte olan büyük ak balıkçıl Türkiye'de Ereğli ve Hotamış gölleri ile Sultan sazlığı ve Kızılırmak deltasında yuvalanıp ürer.
Balıkçılların avlanma yöntemleri türden türe çok değişir. Bazıları suda hareketsiz durup bekler ve bir balık gördüğü anda mızrak gibi uzun, düz ve sivri gagasıyla avını kıstırarak yakalar. Bazıları da suların içinde hızla sağa sola koşuşturup ayaklarıyla suları karıştırarak avlanır. Ayrıca kanatlarını başlarının üzerinde bir çardak gibi tutarak suyun yüzeyine gölge düşüren balıkçıllar da vardır. Uzmanlara göre, balık, kurbağa gibi su hayvanları bu gölgeliği güvenli bir yer sanarak
balıkçılın tuzağına düşerler. Bazı uzmanlar da balıkçılların ışık yansımalarını engelleyerek suyun içini daha rahat görmek amacıyla bu yöntemi seçtiklerine inanırlar.
Sığır balıkçılı {Bubulcus ibiş)
Habitatı
Pirinç tarlaları, akarsu ile beslenen bataklıklar ve çayırlarda bulunurlar.
Balıkçıllar içinde su ile arası çok iyi olmayan bir türdür.
Çoğu zamanlarını sulak alanlardan uzak kuru bölgelerde geçirebilirler.
Yerleşim yerlerine de sıkça yaklaşırlar.
Sığ suda görülen balıkçıllardan farklı olarak kuru otlu habitatlarda bulunurlar.
Yayılışı
Son zamanlarda daha kuzeylerde ve Gediz deltasında da gözlenmeye başlanmıştır.
Ülkemizde yıl boyu daha çok güneyde görülebilen bir balıkçıldır.
Sulak alanlar dışında tarla, bozkır ve otlaklarda da rastlanan bu kuşlar sürüler halinde dolaşır.
Bu tür Konya'daki Yarma bataklıkları ile Adana ve Hatay'da ürer, kışları Çukurova'ya göçer.
Anayurdu Avrasya ve Afrika olan sığır balıkçılı sonradan Amerika ve Avustralya'ya kadar yayılmıştır.55 milyon km kareyi geçen bir alanda gözlemlenir...Kuzey bölgeler hariç güney ve orta dünya boylam ve eksenlerinde görülmektedir...
Beslenme
Sulak alanlarda yaşayan herşeyi yerler.
Sığır balıkçılı {Bubulcus ibiş) balık yemeyen bir balıkçıl türüdür.
Sulak alanlar dışında tarla, bozkır ve otlaklarda da rastlanan bu kuşlar sürüler halinde dolaşır. Otlayan evcil hayvanları izleyerek onların ürküttüğü böcekleri yer
Bunların içinde çeşitli böcekler, ağustos böcekleri, çekirgeler, kabuklular, kurbağalar,kertenkele ve hatta küçük kuşlar bile bulunur.
Beslenmeleri genellikle büyük baş hayvanların ve traktörlerin izlerini takip ederek gerçekleştirirler.
Simbiyotik ilişkiler, ortak yaşam ilişkileridir.
İki ya da daha çok değişik canlı arasında her iki tarafında karşılıklı yararlanmalarına dayalı ortak ilişki geliştirmektir.
Simbiyotik ilişkiler mutualizm, komensalizm ve parazitizm olmak üzere üç şekilde görülür.
Mutualizm(ikili ortaklık) farklı türden iki canlı varlığın dengeli ve sıkı bir iş birliği içinde yaşaması, her birinin bu iş birliğinden yaralanması halidir.
Yine sığır balıkçılı denen kuşlar, gergedan ve yaban domuzu,sığır gibi hayvanlarla bir araya gelir.
Balıkçıl,bu hayvanların bitleriyle beslenir. Buna karşılık hayvanlarda zararlı böceklerden kurtulur.
Dünya savaşı sırasında Amerikan askerleri Asya'nın tropikal bölgelerinde üslenmiş ve sığır (öküz) balıkçılını sıkça görürlerdi.
Filipinlerde Luzonda büyük bir bataklıkta dev yapılı su mandası sürüsünde her hayvanın üstünde 2-3 tane vardı.
Etraflarında ve üstlerindeki kene ve bitleri toplayarak beslenirler.
Biyolojisi
Bodur bir türdür, ortalama 51 santimetre uzunluğunda, 200-600 gram ağırlığındadırlar. Kısa kalın bir gagaları vardır, sarı bir gaga ve grimsi-sarı bacakları vardır. Eşeyler benzerdir, yavru kuşların gagaları siyahtır
Kuzey Amerika' da Nisan-Mayıs, Palearktik bölgede Nisan-Temmuz, Avustralya 'da Eylül-Şubat ve Tropikal bölgelerde yıl boyu ürerler.
Üreme koloniler halinde ve diğer türlerle karışık olarak gerçekleşir.
Üreme dönemi kuş tüylerine sahip olmayan erişkinin, bütün tüyleri beyazdır...
Yuvalarını dere yataklarında, çalılıklar ya da 20 metreye kadar yüksek ağaçlarda hatta bazen su kenarında olmayan şehirlerde kurarlar.
Yumurta sayısı 2-5 olup kuluçka süresi 22-25 gündür.
Yavruların tüyleri beyaz renktedir.
Üreme döneminde tepesi, göğüs ortası ve sırtı kirli turuncu renk alır, ayakları sararır yada hafif pembeleşir.
İlk inceleme ve adları;
cins = Bubulcus
cins_yazar = Bonaparte 1855
tür = B. ibis
ikili_ad = Bubulcus ibis
ikili_ad_yazar = Linnaeus 1758
Ocak ayı içinde havası daha sıcak olan Kıbrıs'ta bayağı kalabalık bir topluluk şu an üremeye başlamışlar bile.(Birgök Hocamın gözlemi kaynaklı bilgidir.)
Göçü
Tropical bölgelerde yaşayanlar dışındakiler üreme dönemi sonrası geniş bir alana yayılırlar. Ülkemiz ve Hazar denizi arasında yaşayanlar Orta Doğu, Arabistan ve İran' a göçerler.Kışı ülkemizde geçiren az da olsa güneyde sıcağımsı mevsimlerde sığır balıkçılı kayıtları vardır...
Popülasyonu
Dünyada %30 sayıları azalmış olsada hala yüksek sayıdalar ve 3.6 milyon-7.2miyon arasında bir sayıdalar...
Bir yıl içinde bir milyon balıkçıl kuş ve 100 bin deniz memelisi ve deniz kaplumbağası, plastiklere dolanıp havasızlıktan ölmekte bu konuya çok dikkat edilmeli gelişig.
(
Ülkemizde populasyon nüfusu 500 ila 2000 arasında üremektedir...Yazın ise bu sayı aşırı çoğalsada daha çok güneyi tercih etmeleri tüm ülkede bolca gözlenmesini engeller...
Ben ilimizde Denizli de gözlemlediğim geçen seneki gözlemlerde Denizlide 40 civarı sığır balıkçılın yazın burda geçirdiğini gördüm(Işıklı gölü)...bu sayı 100 civarına kadar bazı yıllar değişim göstermiş durumda...Acıgöle yakın Çaltı köyündeki Beylerli gölünde ve yakınındaki İnceler gölündede görülmektedir...bu kuşlar Işıklı ve Gökgöl çevresinde B.Menderes kaynağında söğütlüklerde üredikleri bölgelerdir...
Davranışları
Tipik olarak hayvanların ya da çöplüklerin etrafında küçük gruplar halinde bulunurlar.
Ağaçlardaki büyük tüneklere doğru uçmak için daha büyük gruplar halinde toplanırlar.
Uçuşu oldukça hızlı ve düzdür.
Tipik olarak çayırlarda otlayan hayvanların etrafında dolaşır, üstlerine tüneyebilirler.
SIĞIR BALIKÇILI
Alem: Animalia (Hayvanlar)
Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Aves (Kuşlar)
Takım: Ciconiiformes (Leyleksiler)
Familya: Ardeidae (Balıkçılgiller)
Cins: Bubulcus
Bonaparte, 1855
Tür: B. ibis
Sığır balıkçılı (Bubulcus ibis), balıkçılgiller (Ardeidae) familyasına ait bir kuş türü.
Bodur bir türdür, 45-53 santimetre uzunluğunda, 200-600 gram ağırlığındadırlar.
Kısa kalın gagaları vardır.
Üreme dönemi kuş tüylerine sahip olmayan erişkinin, bütün tüyleri beyazdır, sarı bir gaga ve grimsi-sarı bacakları vardır.
Eşeyler benzerdir, yavru kuşların gagaları siyahtır.
Sığ suda görülen balıkçıllardan farklı olarak kuru otlu habitatlarda bulunurlar.
Küçük, beyaz bir balıkçıldır. Gagası kısa ve kalındır.
Alnı ve boğazı yuvarlaktır, boynu oldukça kısadır.
Çoğunlukla beyazdır.İlkbaharda sırtı ve göğsü koyu, parlak altın sarısısarımsı kahverengi renkli olur.
Gagası sarı, bacakları ise mat ve koyudur, ilkbaharda daha kırmızı olur.
Üreme giysisinde tepesi, göğsünün ortası ve sırtı kirli turuncudur.
Üreme dışı giysisi bembeyazdır.
Çoğunlukla çayırlarda otlayan hayvanların çevresinde beslenir.
Dağılım alanı kuzeye doğru genişlemektedir.
Kısaca balıkçıllara bir göz atalım:
Dünyanın birçok yerinde yaygın olarak bulunan yaklaşık 52 tür kuş balıkçıl adıyla anılır. Çünkü sulak alanlarda yaşayan bu uzun bacaklı ve uzun boyunlu kuşların en sevdiği yiyecek balıklardır. Balabanlarla akraba olan balıkçıllar, başta tropik bölgelerdeki sulak alanlar olmak üzere geniş bir alana dağılmıştır. Genellikle kalabalık gruplar halinde su yakınlarındaki çalılık ve ağaçlara yuva yapar, daha çok balık ve böcekle beslenirler.
Balıkçılların Türkiye'de en çok tanınan türü Avrupa, Afrika ve Asya'da yaşayan bayağı balıkçıldır (Ardea cinerea). Hemen hemen yarısı kuyruk ve boyun olmak üzere boyu 1 metreyi bulan bu kuşların sırtı boz renkte, karınları, boyunları ve başları beyazdır. Başlarını uzun siyah tüylerden oluşan bir sorguç süsler. Kış sonunda ağaç tepelerine çalı çırpıdan geniş bir yuva yapar ve içine 45 yumurta bırakırlar. Türkiye'nin hemen her bölgesinde üreyen bayağı balıkçıl kışlamak için batı ve güney bölgeleri ile Kızılırmak deltasına gelir. Kışı Türkiye'de geçiren mor balıkçıl (Ardea purpurea) da yavruladıktan sonra ağustosta Afrika'ya göç etmeye başlar.
En büyük balıkçıl türü Afrika'da yaşayan dev balıkçıldır (Ardea goliath). 1,5 metre boyundaki dev balıkçılın başı ve boynu kırmızımsı renktedir. Kuzey Amerika'da yaşayan büyük mavi balıkçılın (Ardea herodias) da boyu yaklaşık 1,2 metreyi, kanat açıklığı 2 metreyi bulur. Bu kuşların ötüşü gırtlaktan gelen acı çığlıklar biçimindedir.
Genellikle şafakta ve gece avlandıkları için gece balıkçılı denen bazı türlerin gagası ve bacakları daha kısadır. Bayağı gece balıkçılı (Nycticorax nycticorax) Türkiye'nin bütün bölgelerindeki büyük sulak alanlarda ürer ve Afrika'da kışlar. Nankeen gece balıkçılı (Nycticorax caledonicus) Avustralya'dan Filipinler'e kadar uzanan daha dar bir bölgede yaşar.
Çoğu ak renkli olan Egretta cinsinden 12 tür balıkçıl, çiftleşme mevsimi boyunca erkeğin sırtında ve göğsünde beliren ince, dantelimsi tüylerle öbür balıkçıllardan kolayca ayrılır. Bu tüyler eskiden elbise ve şapkaları süslemek için kullanılırdı. Tüy avcıları yüzünden, bütün dünyaya dağılmış olan büyük ak balıkçılın {Egretta alba) soyu 1900'lerde neredeyse tükenmek üzereydi. 80100 cm boyunda ve lekesiz süt beyazı renkte olan büyük ak balıkçıl Türkiye'de Ereğli ve Hotamış gölleri ile Sultan sazlığı ve Kızılırmak deltasında yuvalanıp ürer.
Balıkçılların avlanma yöntemleri türden türe çok değişir. Bazıları suda hareketsiz durup bekler ve bir balık gördüğü anda mızrak gibi uzun, düz ve sivri gagasıyla avını kıstırarak yakalar. Bazıları da suların içinde hızla sağa sola koşuşturup ayaklarıyla suları karıştırarak avlanır. Ayrıca kanatlarını başlarının üzerinde bir çardak gibi tutarak suyun yüzeyine gölge düşüren balıkçıllar da vardır. Uzmanlara göre, balık, kurbağa gibi su hayvanları bu gölgeliği güvenli bir yer sanarak
balıkçılın tuzağına düşerler. Bazı uzmanlar da balıkçılların ışık yansımalarını engelleyerek suyun içini daha rahat görmek amacıyla bu yöntemi seçtiklerine inanırlar.
Sığır balıkçılı {Bubulcus ibiş)
Habitatı
Pirinç tarlaları, akarsu ile beslenen bataklıklar ve çayırlarda bulunurlar.
Balıkçıllar içinde su ile arası çok iyi olmayan bir türdür.
Çoğu zamanlarını sulak alanlardan uzak kuru bölgelerde geçirebilirler.
Yerleşim yerlerine de sıkça yaklaşırlar.
Sığ suda görülen balıkçıllardan farklı olarak kuru otlu habitatlarda bulunurlar.
Yayılışı
Son zamanlarda daha kuzeylerde ve Gediz deltasında da gözlenmeye başlanmıştır.
Ülkemizde yıl boyu daha çok güneyde görülebilen bir balıkçıldır.
Sulak alanlar dışında tarla, bozkır ve otlaklarda da rastlanan bu kuşlar sürüler halinde dolaşır.
Bu tür Konya'daki Yarma bataklıkları ile Adana ve Hatay'da ürer, kışları Çukurova'ya göçer.
Anayurdu Avrasya ve Afrika olan sığır balıkçılı sonradan Amerika ve Avustralya'ya kadar yayılmıştır.55 milyon km kareyi geçen bir alanda gözlemlenir...Kuzey bölgeler hariç güney ve orta dünya boylam ve eksenlerinde görülmektedir...
Beslenme
Sulak alanlarda yaşayan herşeyi yerler.
Sığır balıkçılı {Bubulcus ibiş) balık yemeyen bir balıkçıl türüdür.
Sulak alanlar dışında tarla, bozkır ve otlaklarda da rastlanan bu kuşlar sürüler halinde dolaşır. Otlayan evcil hayvanları izleyerek onların ürküttüğü böcekleri yer
Bunların içinde çeşitli böcekler, ağustos böcekleri, çekirgeler, kabuklular, kurbağalar,kertenkele ve hatta küçük kuşlar bile bulunur.
Beslenmeleri genellikle büyük baş hayvanların ve traktörlerin izlerini takip ederek gerçekleştirirler.
Simbiyotik ilişkiler, ortak yaşam ilişkileridir.
İki ya da daha çok değişik canlı arasında her iki tarafında karşılıklı yararlanmalarına dayalı ortak ilişki geliştirmektir.
Simbiyotik ilişkiler mutualizm, komensalizm ve parazitizm olmak üzere üç şekilde görülür.
Mutualizm(ikili ortaklık) farklı türden iki canlı varlığın dengeli ve sıkı bir iş birliği içinde yaşaması, her birinin bu iş birliğinden yaralanması halidir.
Yine sığır balıkçılı denen kuşlar, gergedan ve yaban domuzu,sığır gibi hayvanlarla bir araya gelir.
Balıkçıl,bu hayvanların bitleriyle beslenir. Buna karşılık hayvanlarda zararlı böceklerden kurtulur.
Dünya savaşı sırasında Amerikan askerleri Asya'nın tropikal bölgelerinde üslenmiş ve sığır (öküz) balıkçılını sıkça görürlerdi.
Filipinlerde Luzonda büyük bir bataklıkta dev yapılı su mandası sürüsünde her hayvanın üstünde 2-3 tane vardı.
Etraflarında ve üstlerindeki kene ve bitleri toplayarak beslenirler.
Biyolojisi
Bodur bir türdür, ortalama 51 santimetre uzunluğunda, 200-600 gram ağırlığındadırlar. Kısa kalın bir gagaları vardır, sarı bir gaga ve grimsi-sarı bacakları vardır. Eşeyler benzerdir, yavru kuşların gagaları siyahtır
Kuzey Amerika' da Nisan-Mayıs, Palearktik bölgede Nisan-Temmuz, Avustralya 'da Eylül-Şubat ve Tropikal bölgelerde yıl boyu ürerler.
Üreme koloniler halinde ve diğer türlerle karışık olarak gerçekleşir.
Üreme dönemi kuş tüylerine sahip olmayan erişkinin, bütün tüyleri beyazdır...
Yuvalarını dere yataklarında, çalılıklar ya da 20 metreye kadar yüksek ağaçlarda hatta bazen su kenarında olmayan şehirlerde kurarlar.
Yumurta sayısı 2-5 olup kuluçka süresi 22-25 gündür.
Yavruların tüyleri beyaz renktedir.
Üreme döneminde tepesi, göğüs ortası ve sırtı kirli turuncu renk alır, ayakları sararır yada hafif pembeleşir.
İlk inceleme ve adları;
cins = Bubulcus
cins_yazar = Bonaparte 1855
tür = B. ibis
ikili_ad = Bubulcus ibis
ikili_ad_yazar = Linnaeus 1758
Ocak ayı içinde havası daha sıcak olan Kıbrıs'ta bayağı kalabalık bir topluluk şu an üremeye başlamışlar bile.(Birgök Hocamın gözlemi kaynaklı bilgidir.)
Göçü
Tropical bölgelerde yaşayanlar dışındakiler üreme dönemi sonrası geniş bir alana yayılırlar. Ülkemiz ve Hazar denizi arasında yaşayanlar Orta Doğu, Arabistan ve İran' a göçerler.Kışı ülkemizde geçiren az da olsa güneyde sıcağımsı mevsimlerde sığır balıkçılı kayıtları vardır...
Popülasyonu
Dünyada %30 sayıları azalmış olsada hala yüksek sayıdalar ve 3.6 milyon-7.2miyon arasında bir sayıdalar...
Bir yıl içinde bir milyon balıkçıl kuş ve 100 bin deniz memelisi ve deniz kaplumbağası, plastiklere dolanıp havasızlıktan ölmekte bu konuya çok dikkat edilmeli gelişig.
(
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir.
naylon plastik atıklar sağa sola fırlatılmamalı...aelif/page2/&thisy=&thism=&thisd=)Ülkemizde populasyon nüfusu 500 ila 2000 arasında üremektedir...Yazın ise bu sayı aşırı çoğalsada daha çok güneyi tercih etmeleri tüm ülkede bolca gözlenmesini engeller...
Ben ilimizde Denizli de gözlemlediğim geçen seneki gözlemlerde Denizlide 40 civarı sığır balıkçılın yazın burda geçirdiğini gördüm(Işıklı gölü)...bu sayı 100 civarına kadar bazı yıllar değişim göstermiş durumda...Acıgöle yakın Çaltı köyündeki Beylerli gölünde ve yakınındaki İnceler gölündede görülmektedir...bu kuşlar Işıklı ve Gökgöl çevresinde B.Menderes kaynağında söğütlüklerde üredikleri bölgelerdir...
Davranışları
Tipik olarak hayvanların ya da çöplüklerin etrafında küçük gruplar halinde bulunurlar.
Ağaçlardaki büyük tüneklere doğru uçmak için daha büyük gruplar halinde toplanırlar.
Uçuşu oldukça hızlı ve düzdür.
Tipik olarak çayırlarda otlayan hayvanların etrafında dolaşır, üstlerine tüneyebilirler.