AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNTEMİ

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan cenker45
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 164
  • Görüntüleme Görüntüleme 42K
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

tsavas' Alıntı:
Merhabalar,

Konuya katılmakta biraz geç kalmışım. Tesadüfen gördüm. Keşke adımın bu denli sıklıkla geçtiği bir konuda bana da mail yoluyla haber verilseydi. Konuda yanlış anlamalar var, düzeltilmesi gerekir. Bir yerde Sayın Genç Osman Yiğit demiş ki:

yazınızı şimdi gördüm;
.
.
öncelikle hoşgeldiniz
.
keşke sizinde zikrettiğiniz gibi daha öncede sizi aramızda görebilseydik, bizim içinde iyi olurdu... mailinizi bilse idim daha öncede sitemize buyur ederdik.., bundan sonra beraber oluruz diye umut ediyorum
.

tsavas' Alıntı:
"Görüş" olarak kastedilen elbette görüş değildir. Sistematik denemeler sonucunda elde edilen gözlemlerdir. Kimsenin görüşüne körü körüne inanılmaz, doğrudur. Ancak bilim bir "inanç" olayı değildir. Kanun haline gelmiş bilgilere (Mendel Kanunları gibi) aynı yöntemleri deneyerek herkes ulaşabilir.
Sayın Genç Osman Yiğit devamında şöyle demiş:
.
.mendelin kanunlarına inanmıyorum demedim veya demek istediğim bu değildi
.ama bizim oyun kuşu mendelin kanunlarında belirttiği gibi sadece bitkilerdeki kadar basit değildir izah etmeye çalıştığım budur.... oyun kuşlarının oyunlarının ve performanslarının devamını sağlamak için sizin dediğiniz gibi sadece kuşun bir veya 2basit özelliğinden tekdüze ve basite indirilmiş bir hadise değildir.
özellikleri ve etkenleri çoktur(mesela; fişeğe başlama alçalma mesafesi, fişek sürati, takla sayısı,fişek sitili, fişekteki takla sayısı fişekteki takla arası ,fişektedik çıkma her takladan sonra tekrar kanada yüklenme hızı) bunlar sadece bazı özellikleridir ve her oyun kuşunda bunlar farklıdır............ve malesef siz bunları mendelin kanunlarına uydduğunu belirterek bitkilerde ki gibi sabit karakterler miş gibi lanse ediyorsunuz...ama malesef oyun kuşlarının hemen hemen hiçbir özelliğinin sabit bir tarafı yoktur....ama buna bilim insanları bu ince özellikleri görmemezlikten gelip, sadece takla atan kuşlar diye bsınıflandırırsa ozaman belki takla atma sayısı da sizin yukarda vermiş olduğunuz eşleme denklemiyle kuşta taklanın çoğalması mümkün hale gelebilir....
..
tsavas' Alıntı:
"Yani bir güvercin anasından tepesizlik genini, babasından ise tepelilik genini alırsa kendisi tepesiz olur, diye. Bahsettiği konu bu konuda tepelilik veya tepesizlik genini sabitmiş gibi göstermiş, bence tepelilik veya tepesizlik geni de kuşlarda sabit değildir. Kuşların ikisi de tepesizken tepeli genlerini fazlasıyla taşıyabilir ispat olarakta
tepesiz kuşlardan tepeli yavrular alındığı gibi tepeli kuşlardan da tepesiz kuşların alınması olağandır.
Bunu sabitlemek mümkün değildir yalnızca ihtimalleri güçlendirmek olasıdır"

Genç Osman Yiğit'in hipotezi "tepeli bir çift kuştan da tepesiz yavru alınabilir" şeklindedir. Denemesi kolay bir hipotez; biraz sabra gerek var. Yöntem basit, birkaç çift tepeli kuş bulacaksınız (arka tepeli olursa iş biraz daha basitleşir, çünkü ön tepede farklı formlar kafa karıştırıcı olabilir). Bunları çift çift barındıracaksınız yada en azından bunların bulunduğu kümeste özellikle tepesiz erkek kuş olmayacak. Sonra yavru alıp tepeli mi tepesiz mi gözleyeceksiniz.
Selamlar... Türker
.
.burdaki tepelilik hadisesindede size katılmıyorum......
.sizin dediğiniz şekilde eşleme ve gözlem yaptığımızı düşünelim...
tepelilik oranınıda yükselttiğimizi düşünelim.ve bu yükselmelerden sonra hiç tepesiz yavru çıkmaz ise bizim tepesizlik geni nereye gitti.....veya son yavrularda _X_yavrusu tepeli olduğunu düşünürsek ..diyelimki_x_yüzde 80 civarı tepelilik ihtiva ediyor ise...bizim bu_x yavru bizim bir başkasının eline geçtiğinde tekrar baştan 1. deneme damızlığı olarak kullanmaya karar verdiğini düşünürsek bizim _x_in ilk yavrularına yüzde 50 tepelilik oranı verirsek x e karşı haksızlık olmazmı ............yani ilk seçtiğimiz kuşların takkelilik oranlarını bilmeden nasıl sabitmiş gibi davranırız...bilmem anlata bildimmi
.
ve yukarda dediğimin aynen arkasındayım.......Kuşların ikisi de tepesizken tepeli genlerini fazlasıyla taşıyabilir ispat olarakta
tepesiz kuşlardan tepeli yavrular alındığı gibi tepeli kuşlardan da tepesiz kuşların alınması olağandır.
Bunu sabitlemek mümkün değildir yalnızca ihtimalleri güçlendirmek olasıdır"
.
.burada sizi aramızda görmek gerçekten çok faydalı olduğuna inanıyorum tekrar hoş geldiniz
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

OSMAN KARDEŞ ;

BENCE MANTIKLI VE ANLAMLI YAZDIKLARIN.BENDE ,KUŞÇULARIN AZ DA OLSA BİR KISMIDA SENİNLE AYNI FİKİRDE BUNU BİLİYORUM.BİZDE KUŞTAKİ ÇEKİNGEN GENİN EŞLEME İLE BASKIN DURUMA GEÇEBİLECEĞİNİ SAVUNDUK YILLARDIR.OYUN KUŞUNDA BU DURUM HEM RENKKTE,HEMDE OYUNDA MÜMKÜNDÜR.

MENGEN KANUNLARININ OYUN KUŞU ÜZERİNDEKİ SONUCUNUN OLUMSUZ PERFORMANS OLACAĞINI DÜŞÜNEN BİR YETİŞTİRİCİYİM.AYNI SOYUN DEVAMINI DEVAM ETTİRİRKEN ,AYNI OYUN TARZININ GERİLEDİĞİNİ YILLARCA AYNI SOY KUŞA ÇALIŞAN ABİLERİMİZDEN,USTALARIMIZDAN GÖRDÜK.UMARIM AYNI SOYU DEVAM ETTİRMEK ADINA AİLE İÇİ,YADA YAKIN AKRABA KUŞLARIN EŞLEMESİNİ BIRAKIRLAR ARKADAŞLAR.ÇÜNKÜ YILLARCA BU GİBİ ÇALIŞMALAR ÜSTÜN OLAN IRKIN KÖRELMESİNİ SAĞLAMIŞTIR.

SAYGILAR ARKADAŞLAR...
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

Güzel bir konu maşaallah.

Paylaşımlar ve tecrübelerde taklacı oyun kuşu yetiştiriciliğinin ciddi bir emek işi, zor zanaat bir uğraş olduğunu gösteriyor.

Prof.Dr. Türker Savaş Hocamızın alanı itibariyle "Takla Davranışı ile Beyin Morfolojisi ve Histolojisi Arası İlişkiler" adlı projesinin haberi daha bir umut verici. Ancak gönül ister ki bu işe güvercinsever bir yetiştirici olarak hocamızın dışında , merakı olmasada diğer akedemisyenlerin de ciddi bir şekilde eğilim göstermesi. Belki gösteriliyordur bilemiyorum ancak haberdar olamadıysak hocamızın fırsat buldukça burada bizi bilgilendirdiği gibi diğer hocalar tarafından da haberdar edilmektir temennimiz.

tsavas' Alıntı:
Şu anda oyun kuşlarını materyal olarak kullandığımız "Takla Davranışı ile Beyin Morfolojisi ve Histolojisi Arası İlişkiler" başlıklı bir projemiz var. Net bir sonuç olarak oyun kuşlarının beyinlerinin diğer ırklara göre daha küçük olduğunu belirledik. Performansın "istemsiz" yapılması (döneklerde de bu böyle) insanlardaki Parkinson hastalığı ile benziyor. Saygılar...

Türker

Kuş beyinli argo tabirini bilirdik ancak en küçük beyine sahip olanın taklacı oyun kuşunda olduğunu bilmezdik. Galiba bizden sonraki kuşaklara yeni bir argo tabir daha eklenebilir ; taklacı kuş beyinli.

Şaka bir yana Hocaefendinin aktardığı gibi arkadaşlarımız arasında taklacı oyun kuşunun yaptığı bu hareketlerin istemsiz olduğunun muhabbeti ilmii olmasa da tartışılır bir konu olmuştur. Hal böyle olunca bana akıllı değil , deli kuş lazım tabirini ben dahil birçok arkadaşımızdan da duymuşuzdur.Yanlış anlaşılmasın bu söylediklerimi parkinson hastalığı ile bağlantılı olarak değil , kendi aramızdaki akıllı ve deli kuş ayırımı ile söylüyorum.

Taklacı oyun kuşunda bulunan bu özellik ilmii bir açıdan değişik şekillerde yorumlanacağı ve tabir edilebileceği normaldir ancak yaratılış itibari ile bu özelliğin bu hayvanlarda öteden beri bulunan ve onları diğer ırklardan ayıran farklı bir özellik olduğuda unutulmamalıdır muhakkak. Sn. Türker Savaş Hocamızında genetik ıslah çalışmaları ile ilgili yaklaşımları bunun unutulmadığı ancak camia olarak istenilen performansın ne olduğu ile alakalı bir çalışma olarak kendini gösteriyor.

Diğer taraftan taklacı oyun kuşunda akrabaya bağlı yetiştiriciliğin hedefe ulaşma noktasında ve en önemlisi takip olasılığı ve kuşu tanıma noktaları açısından tekrardan başa dönmeme adına daima faydalı olduğunu düşünüyorum. Tecrübeli ağabeylerimizle farklı düşünüyor gibi görünen bu yaklaşım aslında farklı olmayan tam aksine hemfikir olan bir noktadır. Eksik bırakılan nokta akraba yetiştiriciliğinde kan bağını uzun müddet içiçe girme mevzusunda yapılan hatalar ve başkasının iyisine iyi gözüyle bakamama gibi kişisel tepkilerdir.

tsavas' Alıntı:
Yöntemlerden birisi Ali Beyin önerisi şeklinde olabilir. Ancak akrabalı yetiştirme de diğer bir yöntem olabilir. Fakat akrabalı yetiştirmede de Ali Beyin önerdiği gibi "seleksiyon", yani hepsini uçurup iyilerini damızlığa ayırma yöntemini kullanmalısınız. Akrabalı yetiştirilmiş kuşların, başka aileden akrabalı yetiştirilmiş kuşlarla çiftleştirilmesinden de yüksek performanslı kuşlar elde edilebilir. Bu da bir yöntem.
Dolayısıyla burada yazan arkadaşlar yukarıdaki yöntemlerden birinde başarılı olmuş olabilirler. Ama tekrarlıyorum Ali Beyin dediği gibi bunun anası iyi, dedesi iyi, bu tek tellinin kanından, bu kart mavinin soyundan gibi yaklaşımlarla damızlık ayırmak doğru değildir. Havada görmediğiniz kuşu mümkün olduğunca damızlıkta kullanmayın.
Kolay gelsin. Saygılar...

Türker

Prof.Dr.Türker Savaş Hocaefendi den alıntılamış olduğum şu paragraf anlatmak istediğimin özetidir. Balık tavada kuş havada diye kuşçular arasında gezeduran meşhur söz ne de güzel söz.

Selametle...
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

yavruları uçurmadan performans özelliklerini gözlemlemediğin an ne yaparsan yap bence boşa emek vermektir
bir çifti takım yapabilmen için benim kişisel düşüncem tabiki.. uçurup görsel......özelliklerini izleyerek mantığına göre hareket etmektir...
anne babadan çıkan yavruları alt-üst çaprazlama gibi yavru alıp bir soyun düzenini sağalyamayız sanırm belki .''-.
bizler şow-performans amaçlı kuşları üreterek daha iyi kuşları izlemeyi çabalıyoruz renk, kostüm, süs, masa kuşları vs. gibi kuşlar beslemek değil amacımız...
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

Benim duyduguma gore ayni kandan eshlersen yavrular sakat cikiyormush, ama benim shimdiye kadar 3,4 kardesh birbiri ile ciftleshti yavruda aldim hic sakat filan cikan olmadi inshallah bundan sonrada olmaz. :)
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

.....konu dışına çıkmak istemiyorum
sinan arkadaşımızn dediği farklı konuyla bağlantılı
zaman zaman .....iç içe girmelerde topallıklar, körlükler, kuşların fiziğinde minyonlaşma..
sıkıntıları doğabiliyor.. ben yaşadım kendi kuşlarımda tecrübe ettim..
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

Arkadaşlar,nacizhane yazdıklarım tamamen kendi görüş ve tecrübelerime dayanmaktadır.Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır saygı duymak lazım,bu işte olay budur böyle olmazsa olmaz diye bir işlem yok herkez kendi tecrübesine göre yazmakta özgürdür.
Zaten olay budur diye çözülmüş olsa idi o formülle herkezin kümesinde iyi kuş,iyi bir damar olurdu.
Ama yazılanlara baktığımız zaman site genelinde hep bir arayış var demekki bu iş daha çözülmemiş.

Şimdi ben nacizhane damızlık denen işten giriyorum,bu soyu devam ettirecez ya!
1-Damızlık diye ayırdığımız dişide erkekte havada görülüp izlenmiş olacak.
2-Kanları birbirine uyacak,her iyi dişi ile erkeğin altından iyi yavru gelecek diye bir kural yok,yavrular uçurulup görülecek.
3-Şayet kuşlar birbirine uyduysa devam edilecek.
Şimdi bazı iyi diye bahsedilen kuşlar hakkında
-Bunların dişileri-yada erkekleri çok güzel eşi oynamıyor.
-Bunlardan 6 tane kaldırdık ama 5 ini kaybettik.
-Bunlar çok güzel kuşlar ama kümese bastıramadık.Gittiği yerde göğsünün üstüne iniyorlar herhalde.
Damızlık diye ayrılan kuşların altından bu tür hata veren yavrular çıktığı halde hala o kuşları kırmadan devam edenleride görüyoruz.Demekki bu kuşlar uymamış.

Şimdi birbirine uyan kuşların aynı soyunu devam ettirmek istiyorsak,aile içi eşleşmeleri devam ettireceğiz,alt-üst yavruları birbirlerine çapraz yaparak,fakat bunlardan aldığımız yavrularıda görmek şartı ile devam edeceğiz.

Ben bunca yıldır,ne bir anneyi erkek yavrusuna-nede bir erkeği dişi yavrusuna vurup yavru almadım.
Bu kanı bu şekilde devam ettireceğiz ama,5 inci turdan sonra yeni bir iyi dişi yada erkek kanı sokmaz isek yavrular hata vermeğe başlayacaklardır.(oyun-akıl-fiziksel görünüş)
Burda benim izlediğim yöntem şudur.

Daha uzun yıllar kuşların hata vermesini istemiyorsak,damızlık erkeğimize vuracağımız her dişi yeni bir kan demektir.
Damızlık dişimizede vuracağımız her erkek yeni bir kan demektir.Tabii bunlarda görülüp,yavruları görülmek şartı ile

Şayet bir erkekten 3 dişiden aldığımız ayrı kan,bir dişiden 3 erkekten aldığımız ayrı kan denenip görüldüyse,önümüze
deneyip görmek adına 6 kan hattı elde etmiş oluruz.Bundan sonrası bu kanları kendi aralarında çaprazlayarak devam edeceğiz.
Böylece dişininde erkeğinde soyunu uzun yıllar hata vermeyen eşleşmelerle korumuş oluruz.
Sonuçta çaprazlamalarda elde ettiğimiz kan ata dişimizle ata erkeğimizin kanının devamı olacaktır.
Uzun yıllar aynı soyuda devam ettirme şansı olacaktır.

Selamlar,sağlıcakla kalın.
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

Merhaba bütün arkadaşlara , aynı soyu devam ettirmek için uzak akraba çiftleşmesi olabilir , bu aynı soyu devam ettirmek için gerçekten çok cesaret , zaman , ve imkan ister herkez bilirki oyun kuşu işi nekadar zor olduğunu . akraba çiftleşmesinde farkında olmadan besleyen çok arkadaşımız var ama ben o kümeslerde gözlemlediğim kadarıyla neredeyse kümeslerin yüzde 80 i arızalı tedavisi mümkün olmayan kuşlar var , Genç yaşta urlanma , Dirsek açma , yapışma , takla aralarını açamama , kümesini bulamayıp kaybolması , buna benzer daha sayamadığım hatalı kuşlar var , Bana sorarsanız arkadaşlar önce Kuşcular içlerindeki fesatlığı ve yalancılığı bırakıp önce arkadaşına değer vericekki iyi kuşu bulsun yoksa iş çok zor . yüzde 80 kesim besleyenlerede yazık diyorum emeklerine uğraşımlarına , eh geride kalan yüzde 20 yede yüzde 80 bozuk kümeslerden kuş alıp vurursak elde kalan yüzde yirmide gider . yazdığım yazının içeriğinde bazı kelimelere alınmayın sakın arkadaşlar hepimiz kuş besliyoruz kimin ne olduğunu biliyoruz , saygılar herkeze
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

Bu faydalı bilgi birikimlerini ve düşüncelerini paylaşan bütün herkeze sonsuz teşekkürler...
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

hüseyin turan' Alıntı:
OSMAN KARDEŞ ;

BENCE MANTIKLI VE ANLAMLI YAZDIKLARIN.BENDE ,KUŞÇULARIN AZ DA OLSA BİR KISMIDA SENİNLE AYNI FİKİRDE BUNU BİLİYORUM.BİZDE KUŞTAKİ ÇEKİNGEN GENİN EŞLEME İLE BASKIN DURUMA GEÇEBİLECEĞİNİ SAVUNDUK YILLARDIR.OYUN KUŞUNDA BU DURUM HEM RENKKTE,HEMDE OYUNDA MÜMKÜNDÜR.

MENGEN KANUNLARININ OYUN KUŞU ÜZERİNDEKİ SONUCUNUN OLUMSUZ PERFORMANS OLACAĞINI DÜŞÜNEN BİR YETİŞTİRİCİYİM.AYNI SOYUN DEVAMINI DEVAM ETTİRİRKEN ,AYNI OYUN TARZININ GERİLEDİĞİNİ YILLARCA AYNI SOY KUŞA ÇALIŞAN ABİLERİMİZDEN,USTALARIMIZDAN GÖRDÜK.UMARIM AYNI SOYU DEVAM ETTİRMEK ADINA AİLE İÇİ,YADA YAKIN AKRABA KUŞLARIN EŞLEMESİNİ BIRAKIRLAR ARKADAŞLAR.ÇÜNKÜ YILLARCA BU GİBİ ÇALIŞMALAR ÜSTÜN OLAN IRKIN KÖRELMESİNİ SAĞLAMIŞTIR.

SAYGILAR ARKADAŞLAR...
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

oguz06' Alıntı:
Tolgahan kardeş uzatmak istemiyorum.Tamam tabloyu sen eklemişin altına başka bir arkadaş kanaryaların yöntemi olduğunu yazmış.
Genetik konusuna merakım ve araştırmam emin ol az değil ve özümsediğim bilgileride arkadaşlarımla paylaşıyorum ki zaman kaybı ve yanlış yöntemler yanlış yönlendirmesin.
Yazdığın tablo akraba yetiştiriciliğinde kullanılıyor.
Prof.Dr.Türker savaş beyin makalesini okumuşsunuzdur elbette sitemizdede mevcut.Ama konuyla ilgili kısmını paylaşmak istiyorum.
SELEKSİYON YÖNTEMLERİ

TEKSEL SELEKSİYON YÖNTEMİ
Bu yöntemde, adından da anlaşılacağı gibi ıslahına çalıştığımız özellikler tek tek ele alınır. Örneğin öncelikle kuşlarımızın uçuculuk özelliklerini geliştirmeye çalışırız. Bu konuda belli bir ilerleme kaydettikten sonra renk konusunu ele alabiliriz.
Yöntem, özellikle tek bir özellikte ilerleme istediğimizde çok etkilidir. Eğer birden fazla özelliği ele alıyorsak o takdirde yöntem, hedefe ulaşmak için çok uzun bir süre gerektirmesi bakımından dezavantajlıdır. Diğer bir dezavantajı ise, seçim tek bir özelliğe bakılarak yapıldığı için, damızlığa ayrılmayanlar içerisinde başka özellikler bakımından çok iyi durumda olan kuşların da bulunabileceği olasılığıdır. Böylece diğer özellikleri bakımından çok iyi olan kuşlar, ele aldığımız özellik bakımından yetersiz oldukları için damızlık dışı bırakılacaklardır.

BAĞIMSIZ AYIKLAMA YÖNTEMİ
Bu yöntemde iyileştirilmesi düşünülen tüm özellikler aynı anda dikkate alınır. Damızlığa ayrılacak kuşlarda, her bir özellik için belli bir alt sınır tespit edilir. Alt sınırı aşan kuşlar damızlığa ayrılırlar. Böylece aynı anda birden fazla özellikte ilerleme görülecektir. Ancak özellik bazında görülecek ilerleme, teksel yönteme nazaran daha yavaş sağlanacaktır.
Bu yöntemin önemli bir dezavantajı vardır. Her bir özellik için belli bir alt sınır belirlendiği için, bir özellik bakımından çok iyi olan, hatta listenin en başında olan bir kuş, diğer bir özelliği açısından yetersizse damızlık dışı kalacaktır.
Bunun yanında öyle özellikler vardır ki birbirleriyle ters ilişkilidirler. Yani, özelliğin birinde yeterli ilerleme sağlanırken diğerinde gerileme olabilmektedir. Bu olumsuz durum başarıyı baltalayan en önemli faktörlerden biridir.

SELEKSİYON İNDEKSİ (PUANLAMA) YÖNTEMİ
Yöntem, bundan önce anlatılan diğer iki yöntemin olumsuz taraflarını bertaraf etmek için geliştirilmiştir. Yönteme göre, ele alınan özelliklerin öncelikle ağırlıkları belirlenir. Yani özelliğin hangisinin öncelikli ele alınması gerektiği, hangisinin daha az önemli olduğu belirlenir. Bu özelliklere belli bir katsayı verilir. Özellikler puanlanır ve bu katsayılarla çarpılırlar. Daha sonra çıkan sonuçlar toplanır ve bu değer kuşun damızlık değeri olarak isimlendirilir. Kuşlar bu damızlık değerlerine göre sıralanırlar ve yukarıdan aşağıya doğru belirlediğimiz sayıda hayvan damızlığa ayrılır. Örneğin yetiştirdiğiniz kuşların en fazla takla özelliklerine önem verdiğinizi farz edelim. Bu özelliği 100 üzerinden puanlayabilirsiniz. Bundan sonra sırasıyla iyi uçuculuk özelliği 80 puan üzerinden, renk özelliği 50 üzerinden, döl verimi (bu özellik için çok yumurtlama, yavruların yumurtadan kolayca çıkması, yavrulara iyi bakım gibi birden fazla kriter ele alınabilir) 25 üzerinden puanlanabilir. Bu puanlama yapılırken mümkün olduğunca tarafsız olmak gerekir. Bunun sonucu tüm özelliklerin puanları toplanır. Her kuşun toplam puanları, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Bu sıralama erkek ve dişi kuşlar için ayrı ayrı yapılmalıdır. Sıralama sonucu, örneğin kendinize 10 çift damızlık ayıracaksanız, sıralanmış olan puanlara göre en yüksekten başlanarak 10 dişi ve 10 erkek kuş ayırmalısınız.

YETİŞTİRME SİSTEMLERİ
Yetiştirme sistemleri, kuşlarınızın genetik ıslahında hedefe varmanızı kolaylaştıracak uygulamalardır. Hangi sistemi seçeceğiniz hedefinize bağlı olarak değişir. Bu sistemlerin dahilinde uygulanacak seleksiyon, istediğiniz özellikte kuşları elde etmenizi sağlayabilir.

SAF YETİŞTİRME
Saf yetiştirme aynı ırka sahip hayvanların çiftleştirilerek üretilmesidir. Hatta aynı ırk içerisinde birbirine en fazla benzeyen kuşların çiftleştirilerek üretilmesidir. Birçok kuşçumuz bu sistemi zaten uygulamaktadır. Yine bu sistemde sürüye mümkün olduğunca aynı ırktan bile olsa dışarıdan başka kuşlar sokulmamaya çalışılır. Ancak bu takdirde de kuşlarınız arasında akrabalık derecesi artacaktır. Akrabalık derecesindeki bu artış bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Bu durumu önlemek için zaman zaman dışarıdan alınan kuşlarla kendi kuşlarınızı çiftleştirmelisiniz. Bu duruma kan katma adı verilir.
Saf yetiştirme sistemi ikiye ayrılır. Bunlardan birisi akrabalı yetiştirmedir. Diğeri ise akraba dışı yetiştirmedir.

AKRABALI YETİŞTİRME
Akrabalı yetiştirme adından da anlaşılacağı gibi birbirine kan bağı olan kuşların çiftleştirilmesidir. Bu yetiştirme yönteminin iki şekli vardır. Ana-oğul, baba-kız ve kardeşlerin çiftleştirilmesi yakın akrabalı yetiştirme, büyük ebeveyn-torun, amca-yeğen, kardeş çocukları vb. çiftleştirilmesi ise uzak akrabalı yetiştirme olarak anılır. Akrabalı yetiştirme daha önceki konularda üzerinde durulan homozigotluğun artmasına neden olur. Bu yöntemle, kuşlarımızda bulunan iyi özelliklerin yavrularında muhafaza edilmesini sağlayabiliriz.
Bu yetiştirme sistemi özellikle az sayıda, yani seleksiyon yapacak sayıda güvercine sahip olmayan yetiştiricilerin ellerinde bulunan iyi birkaç kuşun genlerinin yavrularında toplanmasını sağlar. Fazla sayıda güvercin yetiştirmeye olanakları elverişli olmayan yetiştiriciler için en iyi genetik ıslah yöntemlerinden birisidir. Böylece iyi kuşları dışarıda aramak zorunda kalmazsınız. Üstün özelliklere sahip bir güvercinin kendi yavrularıyla çiftleştirilmesi sonucu onun özelliklerini ikinci kuşak yavrularda toplayabiliriz. Zira bu kuşun genlerinin yarısı zaten yavrusunda bulunacaktır. Tekrar yavrusu ile çiftleştirilmesi demek bu kez yavrularda üstün özelliklere sahip kuşun genlerinin %75'inin bir araya gelmesi demektir.
Bu yöntemin diğer bir kullanma sahası posta güvercini yetiştiriciliğidir. Posta güvercinlerinde akrabalı yetiştirilmiş hatlar elde edilir. Daha sonra farklı hatlardan kuşlar birbirleriyle çiftleştirilirler. Alınan yavrular çoğu durumda ana ve babalarından üstün olurlar. Bu duruma melez azmanlığı yada heterosis adı verilir. Farklı saf ırktan kuşların çiftleştirilmeleri sonucu da bazı özelliklerde heterosis görülme olasılığı yüksektir. Heterosis daha çok yaşama gücü (yumurtaların döllülük oranı, yavruların yumurtadan çıkış gücü, hastalıklara dayanıklılık vb.) ile ilgili özelliklerde görülse de, tüm kantitatif özelliklerde görülme olasılığı vardır. Ancak akrabalı yetiştirilmiş hatlar arası çiftleştirmelerden elde edilen bu üstün yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu açılma olacağından beklenen üstün verimli kuşlar elde edilmez. Yani üstün yetenekli kuşlar elde etmek için her seferinde akrabalı yetiştirilmiş ana ve babalar kullanmak gerekir. Bu konuda başarı akrabalı yetiştirmenin derecesine göre artar Bu durum kuşların tekrar tekrar akrabaları ile çiftleştirilmeleri sonucu artar. Örneğin baba-kız çiftleştirilmesinden elde edilen yavruların akrabalı yetiştirme dereceleri %25'dir. Bu yavruların tekrar ana veya babalarıyla çiftleştirilmelerinden elde edilen yavrularda ise akrabalı yetiştirme derecesi %50 olur. Aynı şekilde devam edilmesi ile akrabalı yetiştirme derecesi sırasıyla %75, %87.5, %93.75 vb. olur.
Akrabalı yetiştirme aynı zamanda zararlı çekinik genlerin etkilerinin yavrularda ortaya çıkmasına da neden olabilir. Böylece zararlı genlere sahip kuşlar tespit edilmiş olur ve bunlar damızlıktan çıkarılırlar. Zira akraba dışı çiftleştirmelerde bu tür zararlı genler ortaya çıkmadan generasyonlar boyunca taşınabilir. Ancak belli bir noktada ortaya çıktıklarında bu zararlı genleri sağlam kuşlarınızın hangilerinin taşıdığını bilemezsiniz.
Akrabalı yetiştirmenin yukarıda anılan yararları yanında olumsuz bir yönü bulunmaktadır. Akrabalı yetiştirmenin derecesinin artması döl verimi ve yaşama gücü ile ilgili özelliklerin gerilemesine sebep olabilir. Bunlar yumurtlamada bozukluklar, erkeklerin dölleyememesi, yavruların yumurtadan çıkamamaları, yavrulara iyi bakmama, hastalıklara direncin azalması vb. olumsuzluklara yol açabilir. Ancak akrabalı yetiştirilme derecesi çok yüksek olmayan kuşlarda bu olumsuzlukların görülme olasılığının düşük olması ve yukarıda sayılan yararları nedeniyle gerektiği yerde bu yola başvurmanın hiçbir sakıncası yoktur.

AKRABALAR DIŞI YETİŞTİRME
Aynı ırk içerisinde, ancak birbirleriyle akraba olmayan kuşların çiftleştirilmesidir. Bu yetiştirme sistemine kuşlarınızın özelliklerini yeterli bulmadığınız zaman başvurmalısınız. Bu amaçla dışarıdan, yani elinizde bulunan kuşlarla akraba olmayan ancak yetiştirdiğiniz kuşlarınızın ırkından ve üstün özellikli kuşları kendi kuşlarınız ile çiftleştirmelisiniz. Bu durumda yabancı kuşun üstün genlerini kendi sürünüze katmış olursunuz. Bundan sonra daha önce anılan genetik ıslah yöntemlerinden birini uygulayabilirsiniz. Bu durum da bir nevi kan katmadır.

Özet olarak akaraba yetiştiriciliğinde yöntem belirtilmiş olumsuzluklarda belirtilmiş.
Oyun yada performans istediğimize göre öze asla dönemeyeceğimiz gibi dönsek bile olumsuzluklar(sağlık sorunları,vucüt direnci,yumurtlama sorunuv.s)olmazsa olmazlarımız da genetik olarak gerileme olacağından istediğimiz sonuca ulaşmak zor.
Kısaca bizim aradığımız kriterler tek bir özellik olmadığı ve kalıtımının nasıl olduğu tam bilinmediği içi bu yöntem tam sonuç vermez.
Tek bir özellik yada kostüm konusunda bu yöntem uygulanabilir.
Oyun özellikleri çekinik genlerle taşındığı tahmin edilmekte.
Elenen bir yavrunun performansına yansımayan çoğu özellik çekinik olarak maksimum seviyede bulunabilir.
Yine benzer bir yavruda da aynı durum söz konusu olursa bu yavruların eşleştirilmesinden %25 ihtimalle çok yüksek performansta yavrular alınabilir.
Demek istediğim özetle bu.
Elbette herkezin bilgi ve yöntemine saygı duyarım.
Acizane bilgi ve tecrübelerimi paylaşarak yardımcı olma kanaatindeyim..
Gerisi sizlerin takdiri..
Saygılar..
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

Güvercin genellikle fiziki görüntüsünü erkekten takla sıklığını dişiden alır diye biliyorum,fiziki görüntüsündeki kastım tüy ve telek yapısı,kasası vs..tabi buda hayvanın havada sefer mesafesini etkiler bu yüzden erkekleri ince uzun telekli ve ince tüylü dişileri ise bol taklalı ve kalın tüylü tercih ederim.Sonuçta bende erkeğin soyunu yavruya daha fazla aktardığını düşünenlerdenim..
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

perfotakla' Alıntı:
Güzel bir konu maşaallah.

Paylaşımlar ve tecrübelerde taklacı oyun kuşu yetiştiriciliğinin ciddi bir emek işi, zor zanaat bir uğraş olduğunu gösteriyor.

Prof.Dr. Türker Savaş Hocamızın alanı itibariyle "Takla Davranışı ile Beyin Morfolojisi ve Histolojisi Arası İlişkiler" adlı projesinin haberi daha bir umut verici. Ancak gönül ister ki bu işe güvercinsever bir yetiştirici olarak hocamızın dışında , merakı olmasada diğer akedemisyenlerin de ciddi bir şekilde eğilim göstermesi. Belki gösteriliyordur bilemiyorum ancak haberdar olamadıysak hocamızın fırsat buldukça burada bizi bilgilendirdiği gibi diğer hocalar tarafından da haberdar edilmektir temennimiz.

tsavas' Alıntı:
Şu anda oyun kuşlarını materyal olarak kullandığımız "Takla Davranışı ile Beyin Morfolojisi ve Histolojisi Arası İlişkiler" başlıklı bir projemiz var. Net bir sonuç olarak oyun kuşlarının beyinlerinin diğer ırklara göre daha küçük olduğunu belirledik. Performansın "istemsiz" yapılması (döneklerde de bu böyle) insanlardaki Parkinson hastalığı ile benziyor. Saygılar...

Türker

Kuş beyinli argo tabirini bilirdik ancak en küçük beyine sahip olanın taklacı oyun kuşunda olduğunu bilmezdik. Galiba bizden sonraki kuşaklara yeni bir argo tabir daha eklenebilir ; taklacı kuş beyinli.

Şaka bir yana Hocaefendinin aktardığı gibi arkadaşlarımız arasında taklacı oyun kuşunun yaptığı bu hareketlerin istemsiz olduğunun muhabbeti ilmii olmasa da tartışılır bir konu olmuştur. Hal böyle olunca bana akıllı değil , deli kuş lazım tabirini ben dahil birçok arkadaşımızdan da duymuşuzdur.Yanlış anlaşılmasın bu söylediklerimi parkinson hastalığı ile bağlantılı olarak değil , kendi aramızdaki akıllı ve deli kuş ayırımı ile söylüyorum.

Taklacı oyun kuşunda bulunan bu özellik ilmii bir açıdan değişik şekillerde yorumlanacağı ve tabir edilebileceği normaldir ancak yaratılış itibari ile bu özelliğin bu hayvanlarda öteden beri bulunan ve onları diğer ırklardan ayıran farklı bir özellik olduğuda unutulmamalıdır muhakkak. Sn. Türker Savaş Hocamızında genetik ıslah çalışmaları ile ilgili yaklaşımları bunun unutulmadığı ancak camia olarak istenilen performansın ne olduğu ile alakalı bir çalışma olarak kendini gösteriyor.

Diğer taraftan taklacı oyun kuşunda akrabaya bağlı yetiştiriciliğin hedefe ulaşma noktasında ve en önemlisi takip olasılığı ve kuşu tanıma noktaları açısından tekrardan başa dönmeme adına daima faydalı olduğunu düşünüyorum. Tecrübeli ağabeylerimizle farklı düşünüyor gibi görünen bu yaklaşım aslında farklı olmayan tam aksine hemfikir olan bir noktadır. Eksik bırakılan nokta akraba yetiştiriciliğinde kan bağını uzun müddet içiçe girme mevzusunda yapılan hatalar ve başkasının iyisine iyi gözüyle bakamama gibi kişisel tepkilerdir.

tsavas' Alıntı:
Yöntemlerden birisi Ali Beyin önerisi şeklinde olabilir. Ancak akrabalı yetiştirme de diğer bir yöntem olabilir. Fakat akrabalı yetiştirmede de Ali Beyin önerdiği gibi "seleksiyon", yani hepsini uçurup iyilerini damızlığa ayırma yöntemini kullanmalısınız. Akrabalı yetiştirilmiş kuşların, başka aileden akrabalı yetiştirilmiş kuşlarla çiftleştirilmesinden de yüksek performanslı kuşlar elde edilebilir. Bu da bir yöntem.
Dolayısıyla burada yazan arkadaşlar yukarıdaki yöntemlerden birinde başarılı olmuş olabilirler. Ama tekrarlıyorum Ali Beyin dediği gibi bunun anası iyi, dedesi iyi, bu tek tellinin kanından, bu kart mavinin soyundan gibi yaklaşımlarla damızlık ayırmak doğru değildir. Havada görmediğiniz kuşu mümkün olduğunca damızlıkta kullanmayın.
Kolay gelsin. Saygılar...

Türker

Prof.Dr.Türker Savaş Hocaefendi den alıntılamış olduğum şu paragraf anlatmak istediğimin özetidir. Balık tavada kuş havada diye kuşçular arasında gezeduran meşhur söz ne de güzel söz.

Selametle...
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

htamer5' Alıntı:
Türker bey sitemize hoş geldiniz.
Sizin gibi bu konuda akademik kariyeri olan birin görüşleri bizim için önemlidir.
Bu konularda bizim bilgilerimiz(şahsım için söylüyorum) amina tabirle alaylı usulden malesef teorik bilgiden yoksunuz veya eksiz biliyoruz, onun için konuya yaklaşımımız kişisel tecrübelerimize,okuduğumuz makalelere ve duyumlara dayanmaktadır.
Bundan sonra bu ve benzeri konularda bizi bilimsel olarak aydınlatırsanız seviniriz.
Buradan aynızamanda site yönetimine de sesleniyorum Türker hoca ya site içerisinde bir köşe tahsis etsek ve değerli görüşlerinden faydalansak güzel olmazmı?
Türker hocam tekrar hoşgeldinizder saygılar sunarım.
 
Re: AYNI SOYU DAMARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN ÇİFTLEŞTİRME YÖNT

anladığım kadarı ile konu ile ilgili bir çok farkı görüş mevcut bende kendi görüşümü paylaşmak isterim
benim öğrendiğim kadarı ile iyi bir damızlık dişi almak istersek erkeğimiz , iyi bir damızlık erkek almak ister isek dişimiz iyi olacak

benim şu anda elimde 8 yaşında bir erkeğim var ve gen olarak aynısını elde etmek için uygulayacağım olay şu şekilde bu erkeğimin farklı bir dişiden bir dişi yavrusu var tabi artık damızlık olarak ayrılmış bir dişi bu dişinin farklı bir soy erkek ile eş olmasından gelen bir erkek yavru var , yine aynı erkeğin başka bir dişiden gelme yani eşe gelmiş bir dişi yavrusu mevcut ilk eşinden gelen dişi yavrusunun altından gelen erkek yavru ile şu andaki eşinden gelen dişi yavrusunu eş yapıp altlarından gelecek olan dişi yavruyu direk damızlık erkeğime vurarak altından gelen yavrular görüntü olarak olmasa bile kan , gen , dna ne denilir ise denilsin altından gelecek yavru benim öğrendiğime göre bire bir erkeğin aynısı olacak ( kan olarak ) fiziki yapı farklı olabilir

saygılar
 
Geri
Üst